Sebahattin Demir

Henüz fotoğraf makineleri gözümüzün gördüğü gibi dinamik aralığı, renklerdeki tonlamayı, sahnedeki derinliği birebir verecek şekilde fotoğraf çekebilir durumda değil. O nedenle fotoğraf bence gerçeği tam yansıtmaz. Fotoğraflarda oynama yapmak yalnızca onlara süslü şeyler eklemek için değil, onları gerçeğine yaklaştırmak için de yapılır. Photoshop vb uygulamaların kullanılmasını uygun görmeyen kişilerin önemli çoğunluğunda Photoshop'u ileri seviyede kullanmayı bilmediklerini gözlemledim. Zaten o süslü fotoğraflar da bu uygulamaları tam anlamıyla bilmeyenlerce yapılmakta. Saygılar. Mobil cihazımdan gönderildi.

Teşekkür ederim, Yazımı beğenmenize sevindim. Saygılar. Mobil cihazımdan gönderildi.

@burcland hanım, Hayır bahsettiğiniz lensleri detaylı deneme ve inceleme şansım olmadı. Çok iyi bilmediğim bir konu hakkında yorum yapmayı doğru bulmuyorum. O nedenle bu konuda ne yazık ki yardımcı olamıyorum. LCD ekranın hareketli olması bazı durumlar için önemli bir avantaj, bu doğru. D810 için söylediğim; VR avantajını ISO ile kapatmayı D750 ile de gayet başarılı yapabilirsiniz. Üstelik aradaki fark da cebinizde kalmış olur. Kararınız hayırlı, ışığınız bol olsun. Güzel fotoğraflarınızı buradan bizimle paylaşırsınız. Saygılar.

@burcland hanım, "Bir de d750 + 24-70E vr yerine D810+24-70G alternatifini de düşünüyorum." Cümlenizde benim tercihim D810 + 24-70mm f/2.8G olurdu. Optik performanslarının arasında (bu işin ciddi profesyoneli olmayan biri için) neredeyse fark olmayan bu iki objektif arasındaki bariz tek fark VR olması sizin de dediğiniz gibi. Ben demiyorum dxomark söylüyor. VR size 2, bilemediniz 3 durak avantaj sağlayacaktır. VR'siz versiyonu kullanıp, ISO'yu 64 yerine 400'e çıkarırsınız olur biter. Hem de D810 gibi daha üstün bir gövdeye sahip olursunuz. Saygılar.

Resim Çekmek mi, Fotoğraf Yapmak mı? Saygılar.

Bir konu içinde ne kadar çok adım geçmiş. Sayenizde Trend Topic olacağım bu gidişle

@sadikbasal bey, D610 ile aynı yerden D7200'ün çektiği kadrajı yakalamak için D610'da 75mm'ye zoom yapmanız gerekir, 25mm değil. Çünkü D7200 ve 50mm FX lens ile çektiğinizde makinenizde bu lens 75mm gibi çalışacaktır. Aslında görüntü değişmiyor, sadece lensin içinden geçen görüntünün izdüşümü algılayıcı boyutu küçük olduğundan daha az yeri gösteriyor. Şöyle düşünün; bir projektörünüz var ve Powerpoint sunum yapıyorsunuz. Projektörünüzü kurdunuz, karşısındaki duvara da yansıttıklarınızın tamamını görebileceğiniz büyüklükte bir perde (FX) koyarsanız herşeyi sorunsuz (50mm) izleyebilirsiniz değil mi? Hiçbir şey değiştirmeden perdeyi küçülttüğünüzde ne olur? Perde üzerine yansıttığınız görüntünün bir bölümü yansır, kenarlarda kalan diğer kısımlar perdede görünmeyecektir. Eğer tüm görüntünün bu küçük perdeye (DX) sığmasını isterseniz projektörün zoom halkası ile oynarsınız ve açısını daraltıp perdeye sığmasını sağlarsınız (75mm). Eğer D610 ile çektiğiniz kadrajın aynısını D7200 ile çekerseniz (bu durumda 50mm lensi ile biraz uzaklaşmanız gerekecektir) her iki makineden aldığınız dosyayı yaklaşık eşit boyutta basabilirsiniz. Çünkü her ikisi de yaklaşık eşit çözünürlüğe sahip olacaktır. Ben D7200 makineye sahipken FX makinem olsun istiyorsam D610'a geçmek istemezdim herhalde. İlla ki FX olacaksa en azından D750'yi düşünürdüm. Ya da bütçem uygunsa D810 veya D850. Şunu da belirtmeliyim ki; eğer bu işin çok profesyoneli değilseniz sizi D7200'den FX modele geçirecek hiçbir sebep doğru ve geçerli sebep olmayacaktır. bu durumda D7200'de kalmak en akıllıcası olur. Çünkü Fotoğrafı önce göz, sonra lens, sonra makine çeker. Saygılar.

Çarpan olayını çok basit bir şekilde şöyle anlatabiliriz: Yukarıdaki fotoğrafta görünen manzaranın tam karşısındasınız. Elinizde bir D7200 ve bir de D610 kamera var. Bir de diyelim ki 50mm FX lensiniz var. Bir üçayak (tripod) kuruyorsunuz, yerini ve konumunu hiç bozmadan; 1. Önce D610 gövdenize 50mm lensi takıyorsunuz, üçayağa bağlayıp yukarıdaki fotoğrafın tamamını alıyorsunuz. 2. Sonra lensinizi D7200 gövdeye, gövdeyi de üçayağa bağlıyorsunuz ve kırmızı çerçeve içerisindeki fotoğrafı alıyorsunuz. Yeriniz hiç değişmedi, aynı uzaklıktasınız, ama fotoğrafların kapsamış olduğu manzara farklı. Çünkü 50mm lens D610'da 50mm açı verirken, D7200'de 75mm verecektir, yani açı daralacak, böylece görebildiği alan daralacaktır. Sanki D610'da zoom yapmış gibi. DX (Crop) makine ile FX (Tam kare) makine arasında 1.5 çarpanı vardır. Yani FX'in algılayıcısının sol alt köşesinden, sağ üst köşesine alanı olan (diyagonal) uzaklığı, DX'in algılayıcıdan 1.5 kat büyüktür. D610 gövdedeki algılayıcı (sensör) 24.3 MP çözünürlüğe sahip, D7200 ise 24.2 MP. Yani eşit diyebiliriz. Eğer her iki gövdeden aldığınız fotoğraflarda aşağıdaki gibi bir bölümünü kullanarak (croplayarak) baskı almak isterseniz Bu durumda D7200 ile çekmiş olduğunuz fotoğraf size daha fazla çözünürlük sunacaktır ve daha büyük bir baskı alabilir olacaksınız. FX'de 36 x 24 = 854mm2 de yaklaşık 24 milyon piksel varken DX'de 23.5 x 15.6 = 366.6mm2 yaklaşık 24 milyon piksel vardır. DX'de yani D7200'de milimetre başına daha fazla piksele sahip bir fotoğrafınız olacak. Tabi bunları sizin sorunuz için yazdım. Burada D7200 daha iyidir veya tersidir demiyorum. Aralarındaki bir tane farkı anlattım yalnızca. Sahip olduğunuz lenslerin DX veya FX olması bile önemli, DX ise lensleri de değiştirmek gerekecek. D7200 2 yıl önce anons edildi, D610 4 yıl önce D610'da ISO aralığı 100-6400 iken D7200'de 100-25600. Ama örneğin her iki makinede 1600 ISO'da çektiğiniz fotoğraflarda D7200 daha fazla kumlanma verebilir. Çünkü piksel başına alan D610'da daha büyük. Bu da ISO anlamında bir avantaj demek. D7200'de 51 AF noktası (15 çapraz) varken D610'da 39 nokta (9 çapraz) var D7200 max 1/8000sn çekebiliyorken D610 1/4000sn çekebilir D7200'de WiFi ve NFC varken D610'da bunlar yok Bunlar aklıma gelenler. Diğer özellikler bildiğim kadarıyla aşağı yukarı aynı. Saygılar.

@Bavarian.mw merhaba, Ben özellikle bu mevsimlerde yani soğuk havalarda fotoğraf makinemi yanıma alacaksam kesinlikle sıcak ev ortamından çıkarıp hemen buz gibi havada kullanmaya başlamıyorum. Makine ve lenslerim evde kesinlikle çantalarında (açık ortamda veya dolap içinde değil) ve evimin en soğuk ama rutubetsiz bir yerinde duruyorlar. Dış ortama çıkacaksam yine çantasıyla çıkarıp arabamın bagajına koyuyorum, içine değil. Çekim işlemim bittiğinde yine aynı şekilde önce çantasına, sonra bagaja koyarım. Eğer gün içinde veya çekim esnasında sıcak bir ortama gireceksem yine çantasına koyarım, bir süre çantasında tuttuktan sonra çıkarır, eğer sıcak iç mekan çekeceksem çekimimi yapar, tekrar çantasına koyarım. Kesinlikle o soğuk ortamdan hemen örneğin bir sobanın yanına makine ve lenslerimle gitmem. Bunların aksini yapmanız, sizin bahsettiğiniz sonuçlara yol açar. @hayri karaarslan beyin bahsetmiş olduğu olay yalnızca objektiflerimizde de oluşmaz. Algılayıcı (sensör) üzerinde de belirli bir süre sonra bu matlık tabakası oluşabiliyor. O nedenle çok profesyonel servisler, algılayıcıyı onların tabiri ile yıkarlar ve pırıl pırıl olur. Saygılar.

@Yasin Korkmaz bey, Bahsettiğiniz filtreleri kullanmadım, o nedenle yorum yapmam doğru olmaz. Videolarını izleyerek bir ekipman satın almadım şimdiye kadar. Ama LEE dışında Hoya ve B&W kullandım, ben olsam onlara bakardım. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim; Polarize filtre alıp (en iyisi bile olsa) hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Mesela yukarıda örneklerini verdiğiniz filtreleri alıp onlardan hayal ettiğiniz sonuçları alamayabilirsiniz. Filtre kullanmak, özellikle Polarize filtre kullanmak biraz dikkat ve deneyim istiyor. Işığın geliş açısı, yansımanın nereden kaynaklandığı vs gibi konularda deneyim kazanmak gerek. Her yer ve koşulda polarize filtre kullanılmaz. Yoksa çoğu durumda filtresiz çektiğiniz fotoğraflar filtreli çektiklerinize göre daha başarılı olabiliyor. Saygılar.

@Yasin Korkmaz bey, PRO'dan tam neyi beklediğinizi anlayamadım. Kaliteli filtre tavsiyesi istiyorsunuz ama 300 TL gibi ciddi bir ücret demişsiniz. Hem kaliteli hem de 300 TL'nin altı, ikisini bir arada bulmak pek olası değil gibi. Ben LEE 105mm Polarize filtre kullanıyorum. Saygılar.

@semih SAYIN bey, Bu kadar istekli ve meraklı olduğunuza göre başarı yolunda yarı yolu geçmişsiniz bence. Bahsettiğiniz fotoğraf türü gerçekten emek ve sabır istiyor. Çektiğiniz fotoğrafları burada bizimle paylaşmanızı merakla bekleyeceğim. Mümkünse çekim bilgileriyle birlikte. @hüseyin özdemir bey çok net özetlemiş. Tam kare veya Croplu gövde konusu değil bu, istek ve emek meselesi. Size başarılar dilerim. Saygılar.

@Yasin Korkmaz bey, Bahsettiğiniz kriterlerin FF / APS-C ile alakası yok ki. Mesela APS-C algılayıcıya sahip D500; ISO, shutter, netleme noktaları konularında birçok FF'den çok daha iyidir. Sizin mantığınızdan gidersek D850 ile çektiğimiz fotoğraf ile Cep telefonumuzla çektiğimiz fotoğraf arasında da bir fark yoktur diyebilir miyiz? Sonuçta aynı görüntüyü gösteriyorlar. Bunları yazdığım için lütfen bana kızmayın. Tüm samimiyetimle ve saygımla eleştiri hakkımı kullanıyorum. Saygılar.

"FF, giriş seviyesi ile aynı fotoğrafı çeker" ??? @Yasin Korkmaz bey siz bence biraz daha okuyup araştırın, bir FF makine kullanın derim. @semih SAYIN bey, Kamera Seçimi Sürecinde Yapılan Kritik Hatalar size yardımcı olabilir. Saygılar.

@Yasin Korkmaz bey, Bahsettiğiniz Zomei filtreyi objektifinizi koruma amacı dışında kullanabileceğiniz başka bir alan göremiyorum. UV filtre ile çekimlerinizde bir canlılık beklemek gereksiz, amacı o değil çünkü. Yukarıda bahsetmiştim UV'nin amacını. Andoer CPL filtreyi kullanacaksınız, bunu UV ile kullanmayın. Yalnızca Polarizeyi kullanın. Aslına bakarsanız linklerini verdiğiniz filtrelerin hiçbirini kullanmayın. Yanlış anlamayın ama evinizin penceresindeki camdan pek farkı yok, ondan biraz hallice, o yüzden. Saygılar.

@sadikbasal bey, Polarize filtre kullanma / kullanmama konusunda sizin örneğinizden gidersek; karşınızdaki çok güzel manzaranın gökyüzünü daha mavi, yeşilini daha canlı yapmak için mutlaka filtre kullanmanız gerekmez, bunu PS ile de çok rahatlıkla yaparsınız. Polarize filtreyi, metal olmayan yüzeylerdeki (su, cam vs) yansımaları engellemek, puslu bir havada çekeceğiniz fotoğraflardaki bulanıklık etkisini ortadan kaldırmak için kullanırsınız. Sizin örneğinizdeki gökyüzünün daha mavi, bulutların daha kontrastlı ve belirgin görünmesinin nedeni de budur. Her ortam ve koşulda polarize filtre kullanılamaz. Ortamın ışığı, ışığın geliş açısı vb gibi konularda dikkatli olmak gerekir. Kullandıkça tecrübe kazanırsınız. Saygılar

Herkese merhaba, Ben de kendi pratiğimden bahsedebilir miyim? Öncelikle UV filtre sadece lensi korumak için kullanılmaz, genel kullanım alanı böyle olsa da kaliteli bir UV filtreye ihtiyacınız olacağı zamanlar olabilir. Adı üzerinde UltraViyole ışınlarını filtreler. Bunun amacı makinenizin algılayıcısını, objektifin içinden geçen UV ışınlarına karşı korumaktır. Yeni nesil birçok makinede algılayıcıların önünde UV koruyucu vardır. Ne kadar kaliteli olursa olsun, nihayetinde bir camdır ve objektifin önündedir, fotoğrafa çok çok az bile olsa bir negatif katkısı olacaktır. O nedenle birçok profesyonel UV kullanmaz. İkinci konu Polarize filtreler. Kullanım alanları ve işlevi herbirimizce bilinen polarize filtrelerden alacağınız faydayı PS ve türevi uygulamalarla yaratmanız pek mümkün değildir. Örneğin sudaki çok parlak yansımayı PS ile nasıl yok edip suyun içindeki detayları göstereceksiniz. RAW da çekseniz orada yeterli veri yok ki nesini geri getireceksiniz. Yaparsanız, da filtre gibi olmaz. Evet Polarize filtreler 1,5-2 durak kadar pozlamanızı etkiler. Bu uzun pozlamaya katkısı nedeniyle bazen iyi de olur. Ben doğa ve manzara çekimlerinden müthiş zevk alırım. Bu tarz çekimler sabır ve yavaşlık gerektirir, o nedenle Polarize filtrelerim beni yavaşlatmaz, zaten yavaşımdır bunu yaparken. İyi ve kaliteli bir filtre ve keskin bir objektif ile harika doğa fotoğraflarını çekmenin tadını bir kez aldığınızda, filtre setinizi yanınızdan eksik etmezsiniz. Saygılar.

Her dairesel filtre için geçerlidir.

77mm filtre alıp yanına 67-77 çevirici alıyorsunuz. Çeviriciyi 67mm lensinize, filtryi de çeviricinin diğer ucuna takıyorsunuz sorunsuzca kullanıyorsunuz. SM-N920C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Dikkat: Filtreyi kullandığınız en geniş çaplı lense göre almalısınız. O nedenle 77mm filtre uygun olanıdır. SM-N920C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Bendeki lensler 62, 67, 72 ve 77mm çaplarındadır. Tüm filtre setimi 77mm için aldım ve 3 adet ( 62-77, 67-77 ve 72-77 ) çevirici adaptörler aldım, tanesi 20-30TL civarı. 77mm'lik filtre setimi tüm lenslerimle kullanabilir durumdayım. Bu alternatifi göz ardı etmeyin. Saygılar.

Nikon orijinal şarj adaptörü dışında herhangi bir şeyi kullanmamanızı şiddetle tavsiye ederim. Yeni bir D5100 alacak paranız varsa o ayrı Saygılar.

@sadikbasal bey, Kullanma kitabınızın 380. sayfasında sorunuzun cevabını bulabilirsiniz. Tabloda 16GB kart için bilgiler verilmiş. Siz buradaki bilgileri kullandığınız dosya tipine 2 ile çarpacaksınız (kartınız 32GB olduğu için) Saygılar.

@l_uysal bey, Doğa, manzara ve mimari çekimleri ilgi alanımda olduğundan Nikon 16-35mm f/4 objektif benim favori ekipmanımdır. Benim aynı zamanda 14-24mm f/2.8 lensim de var. Sizin gibi ben de filtre kullanmayı seviyorum ve 77mm filtre setimle birlikte 16-35mm benim vazgeçilmezim. Bu objektifle distorsiyon yaşarsınız, hangi geniş açıda yok ki? Ama dediğiniz gibi; hem gövdedeki yazılım, hem de PS tarafında (Camera RAW) düzeltmeler ile bu problem kolaylıkla aşılıyor. Nacizane tavsiyeler: Bu lensi 21-24mm odak uzaklıklarında ve f/11 - f/13 diyafram aralıklarında kullanın. En keskin olduğu yer yani lensin tatlı noktası bu aralıklardır. VR var diye üçayak kullanmamazlık etmeyin. Küçük de olsa çantanızda bir üçayak olsun. Bu lensi ve D810 ve/veya D750 gövde ile kullanan instagram fenomeni "halimzen" mutlaka takip edin. Saygılar.

@ufuk duygun bey, En son 3 yıl önce güncellenmiş bir yazıya cevap yazdınız Saygılar.