Sebahattin Demir

@hakan özalp bey, "SD kart power süresi"nden kastınız nedir? Makinenizde SD kart takılı iken, makineniz kapalı olsa dahi, çok düşük oranda akım çekeceğinden bataryanızı çok az da olsa azaltacaktır. Ya da makineniz açık olsa dahi eğer SD kart ile ilgili "bir süre" okuma/yazma işlemi yapmıyorsa, batarya ömrü için SD karttan çekilen akımı minumuma indirecek, SD kart ile iletişimi kesecektir yani bir nevi uyku moduna geçecektir. Ta ki siz bir fotoğraf okumak ya da çekmek isteyene kadar. O durumda tekrar uyanacak ve işlemlerine devam edecektir. Sormak istediğiniz yukarıda "bir süre" diye bahsettiğim zamanın kontrolu mu acaba? Yani bu zamanı uzatmak mı amacınız? Eğer buysa bildiğim kadarıyla makinenizde böyle bir kontrol yok ne yazık ki. Saygılar.

@cancan6761 bey, Ben bu lensi kullanmadım. Bu gibi durumlarda araştırma yaparım genelde. Aşağıdaki sonuca bakın ve kararı siz verin. Özellikle sizin D610 gövde ile yapılan test sonucu bu.

@ygtgnl bey, Aynı konuyla ilgili 2 farklı kayıt açmışsınız. Bu şekilde probleminize daha hızlı çözüm bulamazsınız. Bu iki kayıt bu konu altında birleştirilmiştir. Tek konu başlığında sürdürmek her zaman daha iyi sonuçlar üretir. Saygılar.

@Pınar Ulupınar hanım, Mutlaka biliyorsunuzdur ama tekrar etmekte zarar yok; Makinelerimizde AF-S ve AF-C olmak üzere iki ayrı AF modu var (AF-A yani otomatik olanı bunun dışında tutuyorum şimdilik). AF-S yani Single Servo modu adında da anlaşılacağı gibi hareketsiz objeler için kullanılan moddur. AF-C yani Continuous Servo modu ise hareketli nesneler için kullanılan moddur. Bu modda AF sistemi nesnenizi odakta tutarak takip edebilir ve deklanşöre tam bastığınızda son netlemeyle fotoğrafı çeker. Biliyorsunuz normal koşullarda makinelerimiz yarım deklanşör ile odak yakalayamazsa tam deklanşörde çekimi yapmaz. Yani odaklayacağı bir nesne bulamazsa çekimi gerçekleştirmez. Odaklama yapabilmesi içinse; a) Nesneye lensinizin en yakını odaklama mesafesine eşit veya daha uzakta durmanız gerekir Lens ve makine modelinize göre AF sisteminin izin verdiği minimum ışık koşullarının sağlanması gerekir c) Odaklayacağınız alanın düz, pürüzsüz ve tek renkli olmaması gerekir. Tüm bunların dışında bazen makinemiz odaklama yapmasa da çekim yapsın isteriz. Örneğin; Bir mezuniyet töreninde kep atma anını fotoğraflamak istediniz. Makineniz o anda hangi kepe odaklanacağını bilemeden siz anı kaçırabilirsiniz. Bu gibi durumlarda makinemiz odaklamadan çeksin isteriz. Bunun için makinemizde 2 ayrı ayar vardır: "a1: AF-C Öncelik seçimi" ayarı: Bu ayar sabit nesneleri çekerken makinenizin nasıl davranması gerektiğini belirleyeceğiniz "Bırak" ve "Netle" seçeneklerinden oluşan ayardır. Varsayılan ayar "Netle" olarak gelir. Yani siz AF-C modundayken makineniz netleme yapmadan tam deklanşör yapsanızda fotoğraf çekmez. Bu ayarı "Bırak" olarak ayarlarsanız deklanşöre her basışınızda netleme yapıp yapmamasına bakmadan makineniz her basışınızda fotoğraf çekecektir. "a2: AF-S Öncelik seçimi" yöntemlerinin belirlendiği ayarlardır. a1 ile aynı çalışır ama AF-S modunda. Tüm bunları neden yazma gereği duydum? Yukarıda bahsettiğiniz durum bir daha oluştuğunda hangi modda çekiyorsanız ona ait olan ayarı "Bırak" olarak değiştirip dener misiniz? Büyük ihtimal makineniz fotoğraf çekmeye başlayacaktır. Eğer böyle olursa makinenizi başka bir lens ile denemenizde fayda olabilir. Çünkü elinizdeki gövde çok az ışıkta bile kusursuz netleyebilecek bir AF sistemine sahiptir. Not: İşiniz bittiğinde a1 ve a2 ayarlarını tekrar "Netle" konumuna getirmeyi unutmayın Saygılar.

@bnazim bey, Aramızda hoşgeldiniz. Yeni Nikon donanımız ve siparişini verdiğiniz ND filtreniz hayırlı olsun. ND filtreniz ile pozlama hesabı yapmak için birçok mobil uygulama mevcut, onlardan bir tanesi işinize çok yarayacaktır. Ben "LEE Stopper App" uygulamasını kullanıyorum. Bendeki tüm filtre seti LEE olduğu için çok işime yarıyor. Ama bu uygulamayı kullanmak için mutlaka LEE marka filtre kullanmanız şart değil. Sizdeki ND filtre de 10 stop olduğundan bu uygulama çok işinize yarayacaktır. Üstelik zamanlama sayacı da var uygulamanın. Bir başka kullandığım uygulama da "Exposure Calculator". Bu uygulama da işinizi görecektir. Bunları belki siz de biliyor ve kullanıyorsunuzdur. Öyleyse kusura bakmayınız. En azından bu başlığı okuyan bir başka üyemiz faydalanmış olacaktır. Saygılar.

@fotografcekimtekniklerii , "Nikon kullanıcısıyım" demişsiniz. Profilinizde bunların modelleri konusunda bilgi vermemişsiniz. Bu ortamda bunu belirtmeye önem veririz. Saygılar.

Birçok üstat anı yakalamaya öncelik verir, ISO vs önemli olmaz onlar için. Üstat değilim, ama aynı fikirdeyim. ISO'dan hiç korkmam, hatta makinem genellikle "Otomatik ISO" ya ayarlıdır. Benim için önemli olan o anı belgelemek, iyi veya kötü. Varsın biraz kumlu olsun. Stok için durum farklı elbet. Stok dışında ISO'dan korkmayın, fotoğraf çekin. Hatta kumlanma bazı fotoğraflara ayrı bir hava ve anlam katıyor Saygılar.

Yukarıda belirttiğim nedenlerle ben olsam ikisini de almazdım. Çekmeyi planladığınız nesneler için yardımcı ışıklara ihtiyacınız olacak. Ama bu lensler ile yakınlaşmak gerek, nasıl olacak? 35mm lensinizi ters bağlayarak denemeler yapın öncesinde, durumu bir görün. Bakarsınız bu yöntemden hoşlanabilirsiniz ve ek bir yatırıma şimdilik ihtiyaç duymayabilirsiniz. Lensi ters bağlamak için internette çokça video ve doküman mevcut. Tabi bu durumda manuel netleme gerekecek. Makro çekim metodunda ekipman seçimi başlangıçta çok karmaşık aslında. İlk başlarda aklınızdan geçenler ile belirli bir tecrübe kazandıktan sonraki geçenler arasında çok büyük farklar olabiliyor. Boşuna baştan gereksiz yatırım yapmayın derim. Saygılar.

@myasar bey çok önemli bir konuya değinmiş. Bahsettiği gibi, keskinlik ile oynama, gölgeleri aşırı açma, tek çekim üzerinde HDR uygulama, filtreler ekleme gibi işlemler kumlanmayı arttırıyorlar. Aslında herbir işlem için izlenmesi gereken doğru işlem adımları uygulanırsa bu etki minimize edilebiliyor. Kumlanma azaltan yazılımlar bir yere kadar işe yarıyor, bunları kullandığınızda bu kez ince detaylardan ödün vermek zorunda kalabiliyorsunuz. En doğrusu, fotoğrafı çekerken bu işleri bitirmek tabi. Ama bu da her zaman mümkün olmuyor ne yazık ki. Saygılar.

Ne amaçla kullanacağınız önemli. Her ikisi de 1: 1 büyütme oranına sahip lensler. Yani asgari odakta nesnenin boyutu algılayıcıdaki boyutuna eşit olacağı anlamına geliyor. Aynı büyütmeyi elde etmek için, 40mm'yi kullanarak nesneye çok yakın (3,5cm) olmanız gerekir. Bazı nesneler daha yakın olmanıza engel olmayabilir, ancak bazılarında bu problem olacaktır. Ayrıca ışık (flaş) kullanacaksanız, ki çoğu zaman kullanmak gerekecektir, nesneye çok yakın olacağınızdan sorun yaratabilir. Minimum odak noktasında (en yakın mesafe / en yüksek büyütme) konunuza çok yakın olacaksınız. Konudaki detayları almak için gölgeleri aydınlatmak zor olabilir. Aynı şeylerin benzeri 60mm için de geçerli aslında. Bunlardan herhangi birini alırsanız çok yakında daha uzak odaklı (105mm, 135mm vs) bir lense ihtiyaç duyduğunuzu anlayacaksınız. Maliyetiniz sorunsa, makro lensler için Sigma, Tamron veya Tokina'dan bazı alternatiflere de bakın. D5200'inizi video için kullanmayı planlıyorsanız, ultrasonik motorlu bir lens satın aldığınızdan emin olun. Saygılar.

Ben kendi ihtiyaçlarım ve hobilerim doğrultusunda 28mm f/1.4 için birkaç şey söyleyebilirim. Profesyonel fotoğrafçılar için sinema filmlerinin çok ilham verici olduğu söylenir. Özellikle Orson Welles, Martin Scorsese veya Steven Spielberg'in 28 mm'lik bir lens kullanmayı sevdiğini okumuştum. Bunun sebebi hikaye anlatmaktır. 28mm bunun için inanılmaz bir odak uzaklığı sağlıyormuş ve kameramanlar bu açıyı çok beğeniyorlarmış. 28mm geniş açı sınırlarına yakın sınıfta bir lens. Özelliklerin bakıldığında neredeyse kusursuz görünüyor. Ben bu açıdaki bir lensi neden alırım; genellikle manzara, mimari ve belki kapalı alan çekimleri için, ama özellikle manzara ve mimari için alırım. Manzara ve mimari için f/1.4 diyaframa ihtiyaç duymam. Tam tersi en az f/8'den başlarım. Bu lens ile aksiyon, portre vs çek(e)meyeceğime göre 1.4 diyaframın bana ne faydası olabilir? Ben bu gibi durumlarda öncelikle keskinlik ararım. Eğer bu lens örneğin Nikon'un 16-35mm f/4 lensinin sunacağı keskinliği sağlıyorsa (ki sağladığı hatta çok daha üstün olduğu iddia ediliyor) 16-35mm lensimle devam ederim. 28mm f/1.4 lensin henüz fiyatı bhphoto'da 2.000 USD. Ülkemizde ne olacak bilinmez. Elimde hiç lens olmasaydı, yeni geniş açı lens yatırımı yapacak olsaydım yine de 16-35mm'yi tercih ederdim. En az 1.000 USD cebimde kalırdı. Çünkü ben bir amatörüm. Bunlar benim ihtiyaçlarıma göre benim doğrularım. Hayatımı buradan kazanıyor olsaydım 28mm f/1.4 almayı ciddi olarak düşünürdüm. Farklı görüş ve fikirler elbette ki olacaktır. Saygılar.

Bu konuda net sonuçlar veren bir site/makale/video vs bulabileceğinizi sanmıyorum. Aslında ISO ile ilgili tonlarca yazı ve video mevcut nette. Ancak bunun tek ve genel-geçer bir doğrusu yok. Çünkü yüksek ISO daha doğrusu kumlanma dediğiniz olay, ISO başarımı çok iyi olduğu söylenen gövdelerde düşük ISO değerlerinde bile karşınıza çıkabilir. Olay sahnedeki ışık ile daha doğrusu dinamik aralık ile ilgilidir. Yani siz 400 ISO'da bile şaşırtıcı şekilde kumlanma meydana gelmiş bir gölge alan bulabileceğiniz gibi, 6400 ISO'da çok net, kumlanmasız iyi ışıklandırılmış bir bölge bulabilirsiniz. ISO'nun basit tanımı bunu anlamak için yeterlidir. En basit tanımıyla ISO; algılayıcının ışığa olan elektronik duyarlığıdır. Her gövdenin bir baz ISO limiti vardır ve genelde 100 veya 200'dür. Bu değer D810'da 64 ISO'dur. Bunun anlamı; D810'un algılayıcısı, 64 ISO'da en temiz ve ideal elektronik sinyal üretir. ISO'yu arttırarak algılayıcının ışığa duyarlığını artırırsınız fakat bu da elektriksel gürültüyü (kumlanma) beraberinde getirir. Stok sitelerinde başınıza gelen olay da bununla ilgilidir mutlaka. Çektiğiniz ürünlerin özellikle karanlıkta kalan, yeterince ışık almamış bölümlerinde kumlanma oluşmuş olabilir. Reddedilme sebebi de bu olabilir. Stok fotoğrafçıları hariç birçok profesyonel yüksek ISO'dan ve kumlanmadan çekinmez. Özellikle loş bir ortamdaki tüm renkleri gözün görebileceği tonlara yakın alabilmek için ISO'yu yükseltmekten çekinmezler. Saygılar.

Youtube'a girip "Nikon D7100" yazmanız yeterli. Saygılar.

Aşırı pozlanmış, Doğru pozlama aşağı yukarı şöyle olacaktı;

Perde hızı için "1/20 ya da 1/30 yapıyorum" demişsiniz. Bunu siz nasıl yapıyorsunuz? "A" modunda çekiyorum demiştiniz. "A" modunda siz yalnızca diyafram ayarlarsınız, makine de sizin belirlediğiniz bu diyafram değerine göre perde hızını kendi belirler. Gönderdiğiniz fotoğraflardaki perde hızınızı makine belirlemedi mi?

Makinenizde "Pozlama telafisi" uyguladınız mı? Aşağıdaki gibi bir ayardan bahsediyorum. Eğer bu düğmeye basıp pozlamayı "0" (sıfır) dan farklı yaptıysanız (mesela +2 EV); makineniz normal sahnenin 2 durak daha ötesinde pozlama yapacaktır. Yani olduğundan 2 durak daha parlak çıkacaktır. Kontrol eder misiniz? Sıfır'dan farklı ise "0 EV" yapın tekrar deneyin. Çünkü gönderdiğiniz fotoğraflar (eğer bir yazılım ile üzerinde oynamadıysanız) fazla pozlanmış görünüyorlar.

Sorun yaşadığınız bir örnek fotoğrafı yükler misiniz buraya? Yüklediğiniz fotoğrafın Exif bilgilerini (Diyafram, perde hızı, ISO vb) belirtirsiniz çok iyi olur.

Öncelikle "Pozlama ölçüm yöntemi" nasıl ayarlı ona bakar mısınız? Yukarıda da dediğim gibi bu ayarı "Matris ölçüm" olarak değiştirin, probleminiz büyük ölçüde ortadan kalkacaktır. Sonucu buradan bildirirseniz memnun olurum. Saygılar.

Merhaba, İşin birazcık teorik kısmına bakacak olursak karşılaştığınız durum kısaca şu şekilde; Eğer kadrajınızda ışık miktarları bölgesel olarak birbirlerinden çok farklı olursa, yani sizdeki gibi parlak bir gökyüzü ile birlikte gölgeli ağaçlıklı alanlar vs durumları varsa, sahnenizdeki dinamik aralık dediğimiz aralık (basit bir anlatımla sahnedeki en koyu ile en açık alanlar ve kontrastlı alanların arasındaki ışık farkı) çok olacaktır. Böyle olunca makinenizin pozometresi (ışığı ölçen algılayıcısı) bir varsayım yapar. Bu varsayımı da sizin "Pozlama ölçüm yöntemi"niz belirler. Pozlama ölçüm yöntemi aşağıdaki şekilde "11" no ile gösterilen kısımdır. 3 Tip Pozlama Ölçüm metodu vardır: Matris ölçüm : Makine tüm çerçeveyi tarar ve sahnedeki değişken ışıklara göre ortalama bir pozlama belirler. Merkez ağırlıklı ölçüm : Çerçevenin merkezindeki 8mm'lik daireye %75 oranında öncelik verir ve ona göre pozlama belirler. Noktasal ölçüm : Seçilen netleme noktasını merkez alır ve buradan 3,5mm'lik daireyi ölçer (çerçevenizin yaklaşık %2,5 kadarıdır) ve buna göre pozlama belirler. Sizin makinenizde bu ayar büyük ihtimal "Noktasal ölçüm", öyle değilse "Merkez ağırlıklı ölçüm" kalmış olabilir. Bu ayarı "Matris ölçüm" yapın ve öyle deneyin. Eğer ortamın dinamik aralığı belirli bir orandan yüksekse, yani en karanlık nokta ile en aydınlık nokta arasında çok fark varsa, bir başka deyişle bu alanlar arasında 5,6 durak (stop) veya daha fazla fark varsa; siz Pozlama ölçümü ayarınızı "Matris" bile yapsanız bazı alanlar ya çok pozlanmış (parlak, patlamış), ya da bazı alanlar az pozlanmış (karanlık) çıkabilir. Böyle durumlarda başvurulan başlıca yöntemler; - HDR yöntemi : aynı sahneyi 1'den fazla kere, farklı pozlamalar ile çekip bunları tek karede birleştirmek, - Filtreler kullanmaktır. Özetlemek gerekirse; karşılaştığınız durum ilk olarak "Pozlama ölçümü" ile, ikinci olarak makinenizin dinamik aralık başarımı ile ilgilidir. Not: Yukarıda yazdıklarımı "P, S veya A" modlarında çekim yaptığınızı düşünerek yazdım. Eğer "M"anual modda çekim yapıyorsanız açıklama biraz daha detaylı olur. Saygılar.

Göndermiş olduğunuz fotoğrafların 3. ve 4. sırada olanları ters koymuşsunuz. Üzerinde birşey yazmayınca 3. fotoğraf 35mm tam hali gibi anlaşılıyor, aslında tam tersi 90mm ile çekilmiş fotoğraf bu. Gerçi fotoğraflara bakınca bu anlaşılıyor, fakat konuya yeni başlamış dostlarımız bunu ayırt edemeyip; 35mm f/4 ile arka plan daha iyi ölmüş yanlışına kapılabilirler. Aslında bu fotoğraflarla odak uzaklığının alan derinliğine olan etkisini net şekilde açıklamışsınız, teşekkürler. Ne diyorduk (aynı diyafram değerinde); - Açı genişledikçe (35mm, 24mm, 18mm ve aşağısı) alan derinliği artar, - Açı daraldıkça (70mm, 90mm, 105mm ve yukarısı) alan derinliği azalır (arka plan flu olur) Saygılar.

@Zülkif Altın 'ın da dediği gibi bu bir tercih meselesi. Yıllardır birçok DSLR makinem oldu. Şimdiye kadar bilgisayarımda işlediğim bir fotoğrafı kullandığım DSLR gövde üzerinde gösterme ihtiyacı hiç hissetmemiştim, bu aklıma dahi gelmemişti doğrusu. Ben de makinemin kartındaki fotoğrafları bilgisayarıma aktarıyorum, kontrol ediyorum, sorun yoksa ve bunlar çok önemliyse yedek harici diskime de aktarıyorum, işlemin başarılı olduğundan emin olunca kartımı makineme takıp formatlıyorum. Bir sonraki çekim için hazır oluyorum. Makinenizin kartındaki JPEG dosyaları bilgisayarınızda işlediğinizde, yaptığınız her işleme göre bilgisayarınızdaki yazılım (Photoshop, Lightroom, Capture-NX vb) JPEG dosyanıza endüstri standardı belirli katmanlar eklerler. Bu işlenmiş dosyaları görüntülemek için kullandığımız tüm yazılımlar bu endüstri standardı haline gelmiş katmanları görüntülemek üzere ek özelliklere sahip olurlar ve devamlı gelişirler. Dikkat derseniz, üzerinde çok oynanmış JPEG bir dosyayı bilgisayarınızda açtığınızda ekrana direk olarak son hali gelmez, önce fotoğrafın standart ham JPEG hali gelir ve ardından hemen son hali belirir. Bu durum özellikle keskinleştirme işlemi uyguladıysanız daha bariz görünür. Bilgisayarınızda kullandığınız yazılıma ve bilgisayarınızın işlemci hızına göre bu durumun farkedilmesi değişebilir. Fotoğraf makinelerimiz bir bilgisayar gibi üretilmediğinden, sadece kendi oluşturmuş olduğu (ama yine standartlar dahilindeki) ham JPEG dosyaları gösterebilecek kadarıyla donatılmışlardır. O nedenle makineniz dışında bir ortamda işlenmiş JPEG'ler makinenizde görüntülenmeyebilirler. Bu çok normal bir durumdur. Saygılar.

@Merih bey, Bu durumun gövde ile ilgisinin olduğunu düşünmüyorum. Aksi olsaydı, yani gövdede bir problem olsaydı, o leke orada duracaktı ve siz zoom yaptığınızda da görünecekti. Genellikle; Farkına varmadan kadraja giren fotoğraf makinesinin kayışı, Objektifi tutarken kadraja giren parmaklarımız, Objektife taktığımız ancak tam oturmayan parasoley vb gibi nedenler de olabilir. Saygılar.

Bildiğim kadarıyla bu klasörün adı 100ND810 olacak, 100NCD810 değil? Benim D810 için durum böyle. Makineyi nereden almıştınız?

En az 8.4 lazım size. 8.4'ten daha yeni her sürüm işinizi görür.

Makinenizin perde mekanizması problemli gibi. Bu gibi bir hatayı bir ayarla oynayarak yapamazsınız. Yani çocuğunuz bir ayarı yanlışlıkla değiştirip böyle bir hata verdiremez. Tetikleyici ve harici flaş kullanımlarında bu tip hatalar görülebilir yalnızca, o da sizin durumunuzda söz konusu değil. Büyük ihtimal makine düşürülmüş veya darbe almış olabilir. Bir servise göstermenizde fayda var.