Sebahattin Demir

Sizin için Camera RAW sürümü en az 8.4 olmak zorunda. Sizde çalışmamasının nedeni @neehot beyin dediği gibi 8.3 olmasıdır. DNG dönüştürücülere ihtiyacınız kalmayacaktır.

Anladım, zaten problem de burada sanırım. Şöyle deneyin; ADIM 1 : D3300 gövdenizden SD kartınızı çıkarın (bunu yaparken makineyi kapatın her ihtimale karşı) ve varsa bir kart okuyucusu ile SD karttaki bilgileri bilgisayara aktarın. Sonra CS6'dan açmayı deneyin. Aynı hatayı alırsanız; - Bilgisayarınıza "ViewNX-i" yazılımı kurum. Bu yazılım Nikon'un ücretsiz özel yazılımıdır ve tüm Nikon NEF dosyalarını sorunsuz okur. - NEF dosyaları ViewNX-i ile açın ve uygulama üzerinden direk CS6 'ya sürükleyin. Yine olmadıysa ADIM 2'ye geçin. ADIM 2 : Bilgisayarınıza "Nikon Transfer 2" yazılımını kurun. Bu yazılım da Nikon'un ücretsiz yazılımıdır ve Nikon makineler ile Bilgisayar arasında dosya transferi yapar. Makinenizi USB kablo ile bilgisayarınıza bağlayın, uygulamayı çalıştırın. Zaten makinenizi görür görmez uygulama otomatik çalışacaktır. Transferi başlatın. Transfer bittikten sonra CS6 ile açmayı deneyin. Problem çözülecektir. Yukarıda bahsettiğim her iki yazılımı da buradan indirebilirsiniz. Makine modelinizi (D3300) yazdıktan sonra "Arama" yapın. Gelen ekranda "Yazılım" sekmesinde yazılımları göreceksiniz. Sonuçtan haberdar edersiniz. Kolay gelsin.

@grejuva19 bey, D3300'deki SD kartınızdan bilgisayarınıza RAW (NEF) dosyaları nasıl kopyalıyorsunuz?

@Levent Uysal bey, Aslında nette "polarize filtre" yazsanız dünya kadar doküman ile karşılaşabilirsiniz. Sorularınızı buradan özetlemek gerekirse; Gökyüzünü koyulaştırmak, yansımaları yönetmek veya göl veya deniz yüzeyindeki parlamayı önlemek için kullanılır ve fotoğraf makinesinde objektifin önüne yerleştirilir. Filtrenin dönme yönü tercih edilen etki için ayarlanır. Modern kameralar için genellikle dairesel bir polarize filtre kullanılır; Bu, bir lineer polarizörü, ardından da kameraya girmeden önce doğrusal olarak polarize olan ışığı dairesel polarize ışığa dönüştüren bir çeyrek-dalga plakasını içerir. Bu ek adım, bazı kameralarda otomatik netleme ve ışık ölçen sensörler ile olan sorunları ortadan kaldırır; aksi halde basit bir doğrusal polarize filtre kullanılsaydı güvenilir bir şekilde çalışmayabilirdi. Metal olmayan bir yüzeyden yansıyan ışık polarize olur; Bu etki normal cam için dikeyden yaklaşık 56° 'dir. Yansıtılan ışığa dikey yönde polarize edilmiş sadece ışığı geçirmek için döndürülen bir polarizör çoğunu absorbe eder. Bu soğurma, örneğin bir su kütlesinin veya yolun yansımalarına izin verir. Parlak yüzeylerden yansımalar (örneğin, bitki örtüsü, terli cilt, su yüzeyleri, cam) azalır. Bu, doğal renginin ve altta yatan şeyin ayrıntılarının gelmesini sağlar. Polarize filtreler metal olmayan yüzeylerdeki yansımaları azaltırlar. Bu da birçok konuda işe yarar. Örnekler; Su ve diğer (metal olmayan) yüzeylerdeki yansımaları engeller ve şeffaf hale getirir. Yüksek bir noktadan temiz bir suyu filtresiz çekerseniz, yansımaları da çekersiniz, filtre ile doğru açıyla çekerseniz yansımalar yok olur suyun dibini net görebilirsiniz. Nemi oluşturan havadaki su zerrecikleri üzerindeki yansımaları alır, puslu olan görüntüyü bu sayede netleştirir, kontrast artar ve renkler daha belirgin ve yoğun olur. Gökyüzü daha belirgin ve mavi olur, bulutlar belirginleşir. Polarize filtre her yerde işe yaramaz. Aksine durumu daha kötü yapabilir. Basitçe; içinde farklı açılarda kesişen (elek gibi) açılı camlardan oluşurlar. Bu da nesnelerden yansıyan ışıkları filtre eder. Polarize filtreler direk güneşe doğru ya da güneşi arkanızdan alacağınız durumlarda işe yaramaz. En iyi sonuçları güneşe 90 derece açıda gösterirler. Polarize filtreler nihayetinde yoğunluklu bir cam olduğundan lensinize taktığınızda girecek ışığın miktarını genellikle 2 durak (stop) azaltırlar. Yani; "A" (diyafram öncelikli) modda f/8 olarak ayarlamış olduğunuz diyafram için filtreyi takmadan makineniz 1/500s perde hızı veriyorsa, filtreyi takınca aynı diyafram ile 1/125s perde hızı verecektir (süreyi 2 durak arttıracaktır). "S" (perde öncelikli) modda 1/500s olarak ayarlamış olduğunuz perde hızı için filtreyi takmadan makineniz f/8 diyafram veriyorsa, filtreyi takınca ve aynı perde hızı ile f/4 diyafram verecektir (diyaframı 2 durak açacaktır). Kullandığınız gövde ne olursa olsun durum böyledir. Saygılar.

Bakın bu videoda sizin yapmış olabileceğiniz hata anlatılıyor. Videonun sonlarına doğru tıpkı sizin karşılaştığınız flaşın açılmaması olayı var. Yayı yanlış taktığı için oluyor. İşinize yarayabilir.

Siyah görünüyor dediğiniz bir fotoğrafı buradan paylaşır mısınız? Makine LCD ekranının fotoğrafını çekerek değil, direk JPEG dosyayı buradan paylaşın.

@ismail çetin bey, Yazdıklarınızın (tahminlerinizin) neredeyse tamamı yanlış. 1. Nikon 85mm lens kullanıyorsunuz, ki bu portre için ideal bir odak uzunluğu ve lenstir. 2. Diyaframı yani f değerini yükseltirseniz (yani kısarsanız) bu kalite kaybı anlamına gelmez (ne kadar çok kıstığınıza bağlı). 3. Zaten kullandığınız lensin en keskin diyafram aralığı ortalama f/8 - 11 aralığıdır. Dolayısıyla diyaframı kısmanız (sizin deyiminizle arttırmanız) kaliteye olumlu etki eder. 4. Sonsuza netlemek manzara fotoğrafçılığında sıkça kullanılan bir yöntemdir (hiperfokal mesafe nedir, nasıl hesaplanır araştırınız). Sizin işinize yaramayacaktır, çünkü siz arka planın flu çıkmasını istiyorsunuz. Sonsuza netlemek arka planı da net yapacaktır. Alan derinliğini belirleyen 3 etken vardır; Diyafram değeri yani f değeri: Diyafram açıklığı azaldıkça (kısıldıkça) net alan derinliği artar ( f/11, f/16, f/22 gibi). Diyafram açıklığı arttıkça alan derinliği azalır ( f/1,4, f/2.8, f/4 ... gibi ). Odak uzunluğu : Objektifin odak uzunluğu kısaldıkça, yani görme açısı genişledikçe, alan derinliği artar (14mm, 24mm, 35mm ... gibi). Tele objektifleri kullanırsanız alan derinliği azalacaktır (70mm, 135mm, 200mm ... gibi). Konuya uzaklık : Netlediğiniz nokta makineye ne kadar yakınsa alan derinliği o kadar azalacaktır. Konudan uzaklaştıkça alan derinliği artar. Gelin ve damadın net olmasını ve arka planın flu olmasını istiyorsanız; Modellere mümkün olabildiğince yakın durun, Diyaframı f/5.6 ya da f/8 deneyin (çünkü gelin ve damadın her ikisinin de net olmasını istiyorsunuz - tabi gelin ve damat arasında çok mesafe olmayacaksa bu durum geçerli. Böyle değilse diyaframı daha da kısmak gerekecektir, bu da sizin işinize pek yaramayacaktır, çünkü bu sefer arka plan netleşecektir) Modelleri mümkün olduğunca arka plandan uzaklaştırın. Bu mümkün değilse mümkün olabildiğince sade bir arka plan seçin. O da mümkün değilse açık havada çekim yapıyorsanız modelleri yüksek bir yere konumlandırın ya da biraz aşağıdan çekim yapmayı deneyin. Gökyüzü sizi kurtaracaktır. Bunların hiçbiri olamıyorsa arka planı flu yapmak için Photoshop'ta biraz mesai harcamak gerekecektir Saygılar.

Dediğim gibi; bir şeyi yanlış ya da eksik yapmış olabilirsiniz. Fazla kurcalamadan bir servise gösterin isterseniz. Ama problem belli.

Bence bir şeyi yanlış ya da eksik yaptınız. Flaş patlıyor mu artık. Tekrar açıp dikkatlice bir göz atın.

@Erkan Karagöz bey, Muhtemelen aşağıda gönderdiğim videodaki olay başınıza gelmiştir. Flaş mekanizmasının içinde bulunan o klips bazen yerinden çıkıyor ve flaş çalışmıyor. Videoda bunun nasıl tamir edileceği anlatılıyor. Dilerseniz siz yapın, dilerseniz bir servise yaptırın. Makinenizin garantisi varsa ve devam ediyorsa kesinlikle servise yaptırmanızı tavsiye ederim. Not: Her ne kadar video D40 için çekilmiş olsa da mekanizma D90 il aynıdır. Video : Saygılar.

@Ahmet Musa EREN bey, Nikon D3400 ve hemen hemen tüm DSLR'larda hafıza kartı için genel geçer bazı kurallar vardır. - Video çekimlerinde kullanacağınız video kalitesi, - Çekeceğiniz fotoğrafın boyut ve kalitesi, - Ve tabi ki hafıza kartı depolama kapasitesi ve yazma hızı. Nikon D3400 video çekiminde bir seferde en fazla 4GB boyutunda video çekiyor. Bu videoyu ise aşağıdaki tabloda yer alan koşullarda çekiyor: Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı gibi; "Normal" film kalitesinde en fazla 30dk video çekebilirsiniz. Bu süre kartınızın yazma hızına göre azalabilir. Yani siz kartınızı mega süper hızlı da seçseniz, bir çekimde en en fazla 30dk süreli ve 4GB boyutlu video çekebilirsiniz. Seçeceğiniz "Çerçeve boyutu / kare hızı" hafıza kartınızın hızından büyükse, yani kartınızın yazma hızı video çekim hızınızdan azsa, bir başka deyişle hızı yeterli bir kart takılı değilse; 30dk'lık süre daha da azalır. Bu nedenle kart hızı önemlidir. Kartınızın hızı yeterliyse ikinci kriter olan depolama alanı (kapasite) devreye girer. Yukarıdaki örnekte "Normal" film kalitesinde 30dk'lık bir video çekebiliyordunuz ve bu dosyanın boyutu en fazla 4GB oluyordu. Siz 2 saatlik video sığmasını istediğinize göre en az 16GB (4 tane 30dk'lık video) kapasiteye ihtiyacınız var demektir. Üzerine bir de 300 fotoğraf sığmasını istiyorsunuz. Aşağıdaki tabloda kaliteye göre dosya boyutları yer almakta: Fotoğraflarınızı yüksek kaliteli ve büyük boyutlu (Fine / Large) JPEG (RAW değil) çekeceğinizi varsayarsak, fotoğraf başına 12.6MB gerekecektir. 300 fotoğraf için 300 x 12.6MB = 3.7GB alana ihtiyacınız var demektir. Video için gerekli 16GB buna eklenirse En az 20GB'lık yüksek hızlı hafıza kartına ihtiyacınızın olduğu sonucu çıkar. Not : Yüksek kalitede ve 2 saatlik video çekerim derseniz; Birinci tabloya göre 10'ar dakikalık 12 adet video (toplamda 2 saat) çekeceksiniz demektir. Her dosyanın boyutu 4GB olduğuna göre toplamda 12 x 4GB = 48GB alana ihtiyacınız olur. Bu durumda, fotoğraflarla birlikte size yaklaşık 42GB'lık bir hafıza kartı gerekir. Benim önerim : 64GB kapasiteli hızlı bir hafıza kartı almanızdır. Konu hakkında uzman üstadlarımız size marka model ve kapasite konusunda çok daha fazla yardımcı olabilirler. Saygılar.

Merhaba, İFOD'a ( İzmir Fotoğraf Sanatı Derneği - www.ifod.org.tr ) üye olablirsiniz, ArtLens ( www.atolyeartlens.com ) gibi topluluklar da işinize yarayabilir. Saygılar.

Uygulamayı kaldırın, tekrar kurun düzeliyor. Saygılar.

@kuşkaya bey, Sanırım yine cevapsız kalacaksınız Çünkü sorduğunuz soruları burada bir defada cevaplamak için kimsenin yeterli zamanı ve sabrı olmayacaktır, konu çok uzun Sorduğunuz her sorunun cevabı duruma göre değişir. Ben şu kadarına cevap verebilirim; SB-910 flaşlarımla birlikte Pocket Wizard MiniTT1 ve Flex5 tetikleyici setini kullanıyorum. Önerim nette bu konuda biraz araştırma yapmanız, video izlemeniz ve bolca okumanız. Saygılar.

Bu tamamen ne çekeceğiniz, yani ne amaçla kullanacağınız ve bütçenizle ilgili. Bunları belirtirseniz lensler konusunda çok daha tecrübeli uzman arkadaşlarımız size bu konuda yardımcı olacaklardır. Saygılar.

@Levent Uysal bey, Şöyle düşünün: sizin D610 gövdenizin - Algılayıcı boyutları (FX formatında) : 35.9 x 24mm - Ürettiği dosya boyutları : 6.016 x 4.016 piksel yani yaklaşık 24.3 Megapiksel Siz bu gövdeye FX lens taktığınızda en fazla çözünürlük olarak yukarıdaki gibi bir dosya elde edersiniz. Eğer D610'a bir 70-300mm FX lens takıp lensi 300mm'ye ayarlayıp makinenizdeki "Görüntü alanı seç" kısmında "DX (24x16) 1.5 x (DX formatı)" seçerseniz şunlar olur: Bakaçtan (vizör) baktığınızda gördüğünüz kadraj sanki bir DX makinedeki 450mm kadraj gibi olur, yani 1.5 kat zoom yapmış gibi olursunuz. Ancak bu optik olarak değil aslında bir nevi elektronik zoom anlamına gelir. Şöyle ki; Aşağıdaki şekile bakıldığında sizin D610 algılayıcı Mavi ile çerçevelenmiş ölçüdedir, yani FX formatındadır. Siz makinenizi DX ayarlarsanız algılayıcınızın yalnızca ortadaki Kırmızı ile çerçevelenmiş kısmını kullanırsınız ve vizörde bu kadarını görürsünüz (üstelik aslında normalde kadrajınıza tüm mavi çerçeve sığabildiği halde. Bir başka deyişle makineniz 24.3 MP iken siz DX olarak yaklaşık 10 MP'lik (3.936 x 2.624 piksel) bir çekim yaparsanız. Çözünürlüğünüz yarıdan fazlası yok olur, kırmızı çerçeve dışındakiler çöpe gider. Buna paralel olarak dosya boyutunuz küçülür doğal olarak. FX formatta 300mm ile çektiğiniz bir fotoğrafı ortasından DX ölçüleri kadar (resimdeki kırmızı alan kadar) kesmenizle (crop) aynı şey diyebilirsiniz. Saygılar.

Buraya da göz atabilirsiniz.

İyi fotoğraf için sıralamaya dikkat ederseniz; 1. Göz 2. Lens 3. Makine Yani makine en son sırada. Buradan DSLR alma fikrini nasıl çıkardınız? Önce kendinizi geliştirirseniz makine sizin için bir araç olmaya başlar. @neehot beyin dediği doğru, eğer elinizdeki makineden süper makrolar, süper çözünürlük, süper baskı bekleyecekseniz Kompak makineler bu ihtiyacınızı karşılamayabilecektir. Moralinizi bozmayın, hepimiz inanın böyle başladık bu işe. İnsan ilk başlarda elindeki makinenin süper özellikleri olduğuna inanıp fotoğraf çekmeye başlıyor. Fakat başkalarının çektiklerini gördükçe kendisinin çektiklerini hiç beğenmiyor. Önce "makine ayarlarını" yanlış yaptığını, iyi bir ayarla çok iyi fotoğraf çekebileceğini sanıyor ve hap gibi; portre için nasıl bir ayar, manzara için nasıl bir ayar sorularını araştırıyor. Elbette sonuç alamıyor. Demek ki olay ekipmandaymış deyip gövde ya da lens arayışına giriyor. Öncelikle fotoğrafın sac ayağı ISO, Diyafram, Enstantane kavramları nedir, fotoğrafa nasıl etki ve katkı yapar öğrenin. İyi bir eğitmenden / kurumdan ders alın. Temel bilgilerinizi geliştirin. Bol bol fotoğraf çekin. Öğrendikçe çekecek, çektikçe sevecek, sevdikçe öğreneceksiniz. Bu döngü böyle devam eder. Saygılar.

@Atilla bey, Bu ortamda sıkça kullandığımız bir cümle vardır ve herşeyi özetler: "Fotoğrafı önce göz, sonra lens, sonra makine çeker". Saygılar.

@neehot bey, Tek seferde çoklu ve ard arda çekim (burst) modda mı çekim yaparken oluyor bu bahsettiğiniz olay?

@kuşkaya bey, Hiç kullanmadım, birşey söyleyemem. Konuyu uzman arkadaşlar çok kolaylıkla yanıtlayabilirler sanırım. Saygılar.

Evet, zaten kullanmamız için veriliyor objektiflerimizin yanında. Parasoley genellikle 2 genel başlıkta kullanılır: Özellikle açık havada çekim yaptığınızda bazen objektifinizin uç açılarından gelen istenmeyen ışıklar olur. Bu ışıklar objektifin için girer optik elemanlardan yansır, sonuçta fotoğrafınızda zaman zaman parlamalar oluşturur. Buna flare denir. Bu etki fotoğrafınızdaki kontrastı olumsuz etkiler. Aslında objektifinizin güneş gözlüğü gibidir. Objektiflerimizin camında çizilme veya deformasyon istemeyiz. Ya da su damlası lekesi vs. Parasoley kullanmanın ikinci önemli avantajı budur (bazı profesyonel fotoğrafçılara göre bu birinci amaçtır). Hatta bazı profesyoneller kapalı mekan çekimlerinde dahi parasoley kullanırlar. Herhangi bir çarpma neticesi ekipmanın zarar görmemesi için. Özetle: Parasoley bence önemli bir fotoğraf aksesuarından öte önemli bir fotoğraf ekipmanıdır. Fotoğraflarınızda bu etkileri görmek istemiyorsanız ve objektiflerinizi koruma altına almak istiyorsanız parasoley kullanmalısınız. Saygılar.

@Atilla bey, Öncelikle fotoğrafın en temel ilkesi olan "POZLAMA"nın yani Diyafram, Perde hızı (Enstantane) ve ISO kavramlarının ne anlama geldiğini ve neleri nasıl etkilediğini öğrendiğinizde bu sorunun cevabını kendiniz çok rahatlıkla vereceksiniz. Özetle: Manuel mod : Adı üstünde fotoğrafın pozlamasının nasıl olacağına sadece sizin karar vereceğiniz bir moddur. Yukarıda bahsettiğim Pozlama parametrelerini sizin tanımlamanızı bekler makine. P modu : Her parametrenin ayarını makineye bıraktığınız moddur. Makine ortam ışığına göre ölçümlemeler yapar ve kendine göre en ideal pozlamayı ayarlar. A Modu (Diyafram öncelikli) : Bu modda diyafram değerinin ne olacağına siz karar verirsiniz, makine yine ortam ışığına göre ölçümleme yapar ve belirlediğiniz diyaframa en uygun perde hızını kendi belirler. S Modu (Enstantane öncelikli) : Bu modda perde hızı (enstantane) değerinin ne olacağına siz karar verirsiniz, makine yine ortam ışığına göre ölçümleme yapar ve belirlediğiniz perde hızına en uygun diyaframı kendi belirler. Sizin durumunuza gelince; M modunda çekim yaptığınızda fotoğrafınızın beyaz çıkmasının nedeni - Ya çok açık bir diyafram ayarlıdır (yani f/2.8 , f/4 vs). Bu durumda diyaframı kısmayı deneyin (f/8, F/11 veya daha kısık) - Ya çok yavaş bir perde hızı ayarlıdır (1/30, 1/60 vs). Bu durumda perde hızınızı arttırmayı deneyin (1/250, 1/500 veya daha yukarısı) - Ya çok yüksek ISO ayarlıdır (yani 3200, 6400 vs). Bu durumda ISO'yu mümkün olan en düşük değere ayarlayın. - Ya da bunların birkaçının aynı anda olmasıdır. Tüm bu adımları yaparken makinenizde bulunan (aşağıdaki şekilde) pozometre'nin tam ortada (Sıfır'da) olmasına dikkat edin. Bu; pozlamanızın doğru olduğunu gösterir size. Not: aşağıdaki şekilde pozometre ayarı +1 de gözüküyor. Bunun anlamı, çekeceğiniz fotoğraf normalinden 1 durak (stop) daha fazla pozlanmış, yani daha beyaz çıkacak demektir. Siz bunu "0" a getirmelisiniz. Büyük ihtimal şu anda (M modunda) makinenizin pozometresi +2 ye dayanmış ve hatta çok ilerisine geçmiştir. Yukarıdaki ilk paragrafı tekrar okuyun. Saygılar.

@furkan çalış bey, "PARASOLEY" dediğiniz nesnenin objektifinizin ucuna takılan güneşlik olduğunu ve hemen her objektif ile beraberinde geldiğini biliyorsunuz değil mi? Saygılar.

Bir noktaya netleme yapıp AE-L tuşuna basıp yani netleme noktasını kilitleyip kadrajı değiştirecekseniz bir noktaya dikkat etmek gerekir; Makineniz netlemeyi uzayda 2 boyutlu bir düzlem üzerinde yapar. Diyelim ki odak noktanız tam ortada, siz kendinizden 3m uzaktaki bir kişinin gözlerine odakladınız, odağı kilitlediniz. Makineniz ile modelin gözlerinin bulunduğu düzlem diyelim ki sizden 3.15m uzakta. Yani netleme yaptığınız nokta makinenizden 3.15m uzaklıktaki düzlemde. Bu durumda modelin gözleri aslında kadrajda tam ortada (çünkü odak noktası ortada). Ardından makinenizi sağa doğru kaydırıp modeli solda bırakmak ve arkasındaki kısımları da kadraja ilave etmek istediniz. Netlemenin gözlerde kilitli kaldığını unutmayın. Eğer bu kaydırma işlemini az önceki odak düzlemini bozacak şekilde yaparsanız, yani odak düzlemi ile aranızdaki mesafeyi 3.15m mesafeden daha yakın ya da uzağa kaydırırsanız ve fotoğrafı çekerseniz, gözler tam net çıkmayacaktır. Çünkü netleme noktasının uzaklığı değişti. O nedenle bu işlemi gerçekleştirirken çok dikkatli olmalı, kadraj değiştirirken yatay ve dikey düzlemde açınızı değiştirmeden ve yerinizden kıpırdamadan (model ile aranızdaki uzaklığı bozmadan) yapmalısınız. Bunun daha garantili yöntemi önce kadrajı ayarlayıp (modeli sola alacak şekilde), ardından netleme noktasını modelin gözlerine doğru kaydırıp, netleyip fotoğrafı çekmektir. Saygılar.