-
İçerik sayısı
1.068 -
Katılım
-
Son ziyaret
-
Gün Kazandı
307
İçerik Türü
Forumlar
Galeri
Profiller
Takvim
Fotoğraf ve Dijital Dünyadan Haberler
Kütüphane
t-Shirt
Videolar
Sebahattin Demir kullanıcısının paylaşımları
-
D300S'in yerine Nikon D500 tanıtıldı.
konu, Sebahattin Demir kullanıcısının konusunu cevapladı: Diğer... Makina Gövdeleri ( Body )
Gökhan bey, Bir gün elinize bir yerden D5 geçerse direk bana hediye edebilirsiniz, hayır demem Saygılar. -
Nikon D5 modeli Nikon'un resmi sitesinden duyuruldu.
konu, Sebahattin Demir kullanıcısının konusunu cevapladı: Diğer... Makina Gövdeleri ( Body )
"Fotoğraf makinesinin yüksek performanslı ara belleği, tek bir yüksek hızlı arka arkaya çekimde 200 adede kadar NEF (RAW) veya JPEG görüntüsü yakalanmasına imkan sağlar: Bu, bir 100 metrelik koşu finalini parmağınızı deklanşörden çekmeden yakalamanıza yeter." nikon.com.tr Etkileyici...- 8 yanıt
-
- 1
-
-
Turan bey merhaba, Sahibinden.com'u kurulduğu günden beri bilen, ilk versiyonunun kodlarının tamamını bizzat yazmış olan, uzun bir süre yöneticiliğini yapmış, her aşamasında bulunmuş biri olarak ve bilerek söylüyorum; sahibinden.com sizin belirttiğiniz gibi hiçbir şeyi umursamayan bir şirket değildir. Aksine her geçen gün kendisini geliştiren, başındaki genç ve vizyoner ekip sayesinde dünya markası, örnek alınmış, yüzlerce kez taklit edlmiş ama onun kadar başarılısı henüz çıkmamış bir e-ticaret platformudur. Anlattığınız olayda sahibinden.com'un nasıl bir eksiği ve suçu var? Bahsettiğiniz üçkağıtçılar bugün amazon.com'da, ebay.com'da gittigidiyor.com'da ve daha birçoğunda mevcuttur. O nedenle bu tür ciddi platformlar, ödeme konusunda get gibi alternatifler geliştirirler. Sonuçta, bu platformlar alıcı ile satıcıyı biraraya getirirler. 10 milyonları aşan kullanıcılarının herbirisi için GBT soruşturması yapmasını bekleyemezsiniz. Sanal alemde alışveriş yapmanın yöntemleri ve kuralları vardır. Bu kurallara uyduğunuz sürece hiç başınız ağrımaz. Sahibinden.com'un ofisi ve çalışma koşullarını izleyebilirsiniz.Saygılar.
-
Neden kızılsın ki İsmail bey, İyi ki sormuşsunuz, tereddütleriniz yok olmuş. Şimdiden hayırlı olsun yeni gövdeniz Saygılar.
-
Bu konuyla ilgili güzel bir makale. Aslında konuyu en son paragrafta özetlemiş
-
İsmail bey, 17.06.2015 tarihinde yine sizin tarafınızdan açılan "FX DX Crop sonrası kalite" başlıklı konuda bu sorunuza verilmiş cevapları bulabilirsiniz. Bu konunun haricinde başka bir şey mi sormak istiyordunuz, açıklayabilir misiniz? Saygılar.
-
D800 ile savaş uçağı gösterisi çekimi
konu, Sebahattin Demir kullanıcısının konusunu cevapladı: D800 / D800E
ISO 3200'de problem yok. Bundan daha yüksek değerlerde denedim. Odak 200mm'lerde bile obje kadrajda sinek kadar. Akşam çökmek üzere, hava bulutlu, obje müthiş hızlı. Dolayısıyla makine netlemede daha doğrusu takip etmekte zorlanıyordu. Yoksa yüksek ISO'larda D800 gerçekten utandırmadı beni şimdiye kadar. Saygılar. -
D800 ile savaş uçağı gösterisi çekimi
konu, Sebahattin Demir kullanıcısının konusunu cevapladı: D800 / D800E
Yavuz bey, VR kapalıyken neden üçayak demişsiniz. Benim burada üçayak kullanmamın tek nedeni tamamen fiziksel koşullardı. Düşünün; gövde, lens, odak büyütücü derken neredeyse 3Kg ağırlık var elinizde. Odak uzaklığınız kullandığınız lensin en dip noktası, 200mm, üstelik odak büyütücü ile 400mm olmuş durumda. VR kapalı. Buna bir de benim gibi eli titrek birisini eklerseniz, elde çekim imkanı yok denilebilir. Kullandığım üçayak kafası çok esnek bir yapıda, neredeyse her yöne rahatlıkla ve hızlıca hareket ettirebiliyorum. üstelik uçak hep aynı rota üzerinde, bize göre karşımızda ve X ekseni boyunca hareket ediyordu. Bulunduğumuz yer nedeniyle oturma imkanım da yoktu, ayakta olmak zorundaydım. Benim gibi fotoğraf çekme amaçlı onlarca kişi vardı çevremde. Bunlara izleme amaçlı gelen yüzlerce kişiyi ekleyin. Yer darlığı nedeniyle kullandığım üçayağın ayaklarını bile tam açamadığımı hatırlıyorum. Aslında ben üçayağımı bir tekayak gibi kullandım bile denebilir. Işık birazcık iyi olsa ISO'ya daha fazla yüklenebilirdim. Denedim, ama kötü sonuçlar aldım. O nedenle Max 3200 değerinde sabitledim. Zaten yukarıda da belirttiğim gibi; açık havada ve daha erken saatlerde olabilseydi, odak büyütücü bile kullanmadan DX mod ile belki daha net kareler yakalayabilirdim. Saygılar. -
Çekim teknikleri üzerine birkaç soru hk.
konu, Sebahattin Demir kullanıcısının konusunu cevapladı: Fotoğrafa Yeni Başlayanlar
Selçuk bey, Bu gibi fotoğraflar için Photoshop gibi uygulamalarla efektler uygulanarak yapılabildiğini biliyorum, ama uygulamayı kullanmayı çok iyi bilmediğimden nasıl yapıldığını bilmiyorum. Ancak örneklerini gönderdiğiniz tarzda fotoğrafları sahip olduğum aynasız makinemle, makine üzerindeki, film modları, filtre ayarları, devingen renk ayarlarıyla başka bir uygulamaya gerek duymadan rahatlıkla oluşturabiliyorum. Hatta bir çok mobil cihazda kullanılan uygulamalarda bile bu tip filtreler mevcut. Saygılar. -
ümit bey, önce bir konuda aynı noktada olalım istiyorum. Burada (en azından benim aÇımdan) kimseyi (sizin tabirinizle) "gömme" heveslisi kişiler yok, buna emin olun. Saygısızlık etmekten ve bana edilmesinden ben de sizin gibi hoşlanmıyorum. Burada yukarıdaki yazımın bir cümlesini yine tekrar etmek istiyorum; "Fotoğraf hiÇ kimsenin tekelinde değil, tek bir doğrusu yok, ne tekniği konusunda, ne de teorisi konusunda." Son cümlemde "Tecrübeyle sabit..." derken kendimden bahsetmiştim. Size, sadece kendinize Çok samimice cevaplamanız ricasıyla bir soru sormak istiyorum: Bu yazışmaların ana konusu olan sizin sorduğunuz soruya Mehmet beyin verdiği cevap (üslubu bir kenara bırakınız) aslında sizin tam da aradığınız cevap değil miydi? Elbette kimsenin kimseyi memnun etme mecburiyeti yok. Yukarıdaki satırları yazarken sizin gibi hissederek yazdığımı düşünmüştüm. Ama yazdıklarınıza bakılırsa bunda ben başarılı olamamışım anlaşılan. Benim eksikliğim diyelim o zaman. Sizin de ışığınız bol olsun. Saygılar.
-
Bence fotoğraf merakı bir gönül işidir, gönlünüz ne isterse, nasıl isterse, hangi gövdeyle isterse, hangi lensi isterse öyle çekersiniz. Kimine göre sizin çektiğiniz kareler bir fotoğraf bile değilken, kimine göre bir sanat eseri niteliğinde olabilir. Fotoğraf hiç kimsenin tekelinde değil, tek bir doğrusu yok, ne tekniği konusunda, ne de teorisi konusunda. Ama en öncesinde bir şeylere karar vermeli insan bence; Ne istediğine ve kim olduğuna !.. Fotoğraf çekmekten mi yoksa teknik yönden kendini tatminden mi hoşlandığına, Para harcamak mı istiyor, yoksa öğrenme bilgilenme amaçlı, bilene sormak, okumak, eğitim almak için zaman ve çaba harcamak mı? Bu soruların cevabını kendinize dürüstçe verdiğinizde aslında problem de kendiliğinden çözülüyor. Bu cevap bulunduğunda artık; - DX mi FX mi, - Aynalı mı aynasız mı, - Makro lensle makro mu, portre mi, her ikisi de mi, - Arkadaşım bunu almış, çok memnun, ben de alayım mı, - ... vs vs vs. gibi sorular sormaz insan. Bir fotoğraf sergisine gittiğimizde, beğendiğimiz bir fotoğraf hakkında, fotoğrafı çekene bu fotoğrafı hangi gövdeyle, hangi lensi kullanarak, hangi pozlama değerleriyle çektiğini soruyor muyuz? Ben bir keresinde Kadıköy'de bir sergide sorana rastladım. Cevap ne oldu biliyor musunuz? "Sizce?" diye sordu sanatçı. Tabii ki soruyu sorandan cevap yoktu. Devam etti sanatçı; "Varsayalım ki sizin hayal ettiğiniz donanım ile çekilmedi, bu durumda bu fotoğrafı beğenmeyecek misiniz, ya da beğenmediyseniz artık beğenecek misiniz?" Unutmayalım; Fotoğrafı fotoğrafçı çekiyor, makine değil. Ve her çektiğimiz kare aslında bizi yansıtıyor. Eğer alacağınız cevapta sorduğunuz soruya bir karşılık buluyor ve tatmin edici görüyorsanız, üsluba falan takmayın. İnsan böyle durumlarda en çok neden sinirleniyor biliyor musunuz? Sorduğu soruya aldığı cevap karşısında, aslında kendisinin ne kadar bilgisiz olduğunu hissettiği zaman. Tecrübeyle sabit ... Saygılar.
-
Onur bey, "C" ile başlayan güncelleme, makinenizde kullandığınız ana yazılımın güncellemesi, "L" ile başlayanlar ise makinenizde kullanacağınız lenslerin güncellemeleridir. Makinenizde kullandığınız bazı lenslerde, lensin yapısı gereği çekeceğiniz fotoğraflardaki görüntülerde objenizin ortasından başlayan geometrik bozulmalar (distorsiyonlar) oluşabiliyor. örneğin geniş açı bir lens kullandığınızda aşağıdaki gibi bir bozulma görebilirsiniz: Ya da telefoto bir lens kullandığınızda şu şekilde bir bozulmaya rastlayabilirsiniz: Kullandığınız makine dahil tüm Nikon DSLR gövdelerde, bu bozulmaları otomatik olarak düzelten ve "L" ile başlayan güncellemeler yayınlanır. Aslında bu bir veritabanıdır ve bu tip bozulmaların oluşabileceği olası lensler için farklı veriler içerir. Siz o lenslerden birini kullanarak fotoğraf çektiğinizde; makine önce bu veritabanında eşleşen bir durum var mı bakar, varsa otomatik olarak düzeltir. Bu işlemi otomatik olarak yaptırmanız için makinenizin çekim Menüsünde Otomatik Distorsiyon kontrol ayarını açık duruma getirmeniz gerekir. Yukarıda bahsettiğim bozulmaları makinenizde bu güncellemeyi yapmadan da düzeltebilirsiniz. Bunun için "Capture NX-D" ya da "Capture NX2" yazılımları ile çektiğiniz fotoğrafı açıp gerekli düzenlemeleri yapmanız gerekecektir. Karar sizin. "L" ile başlayan güncellemeyi yüklemenin hiç bir sakıncası yoktur. Saygılar.
- 3 yanıt
-
- 1
-
-
50mm üzerinde otomatik netleme sorunu (D800)
konu, Sebahattin Demir kullanıcısının konusunu cevapladı: D800 / D800E
Gerçi denemişsinizdir ama belki de çok yakından netlemeye çalışıyor olabilirsiniz. 50mm ye kadar objeye olan uzaklığınız yeterlidir, ama odak uzunluğu arttıkça objeden uzaklaşmanız gerekiyor olabilir. Minumum netleme mesafesi yüzünden. Bunu denediniz mi? Not: şimdi baktım da bu lensin her fokal uzunlukta minumum netleme mesafesi 45cm imiş. Yani benim dediğim gibi bir durum oluşmuyordur. Saygılar.- 14 yanıt
-
- 1
-
-
Ahmet bey, Mutlaka bunları kontrol etmişsinizdir, ama gözden kaçmış olma ihtimaliyle hatırlatmak istedim: 1. "Beyaz Dengesi" ayarını kontrol etmekte fayda olabilir. "Otomatik" olarak ayarlayarak denediniz mi? "Otomatik" te olsa dahi renk skalasıyla oynanmış ve öyle kalmış ta olabilir, ince ayarlara da bakmak gerekebilir. 2. Makinenizin yazılım sürümü nedir? Gerçi bu sizin durumunuzla direk alakalı bir şey değil. Son sürümü olan 1.10 yüklemenizde fayda olabilir. Saygılar.
-
Ahmet bey, Makinenizi fabrika ayarlarına döndürüp denediniz mi? Saygılar.
-
Yurt Dışına Çıkarken Yanıma Hangi Ekipmanı Almalıyım
konu, Sebahattin Demir kullanıcısının konusunu cevapladı: Gezilecek Yerler
Fatih bey, Saydığınız donanım sırasıyla 750+700+900+1.550+450=4.350 gr. ediyor. Bunun yanında çanta ağırlığı, flaş için piller, şarj aleti, D750 yedek pil(ler) var. Onları da toplarsanız en az 6.5-7 Kg edecektir. Bunlara içecek, cep telefonu, cüzdan, kimlik, pasaport vs de ekleyin. 1 yıl önce benzer bir donanımla (gövde D800, 16-35mm yerine 10-24mm) Roma turuna çıkmıştık. İkinci gün yanıma sadece gövdeye takılı 24-70mm lensimi almıştım. öyle bile boynunuza asılı gün boyunca gezemiyorsunuz. Ayrıca gideceğiniz yerlerin her biri birer açık hava müzesi niteliğinde, özellikle Roma. Birçok alanda üçayak ve hatta fotoğraf makinesi sokmak yasak. Ben elimde D800 var, ne fotoğraflar çekerim diye ümit ederken, elinde minicik kompak ya da aynasız makinesi olanlar çaktırmadan bir sürü fotoğraf çektiler. Ben tek bir kare bile çekemeden, yalnızca cep telefonumla çekilen kareler ile çıktığım yerler hatırlıyorum. Hatta bazı turistler öyle hazırlıklıydılar ki; çantalarında gizledikleri makinelerini istedikleri yere koyup, ellerindeki cep telefonu uygulamalarıyla makinelerini kontrol ederek bir sürü fotoğraf çektiler. Saygılar.- 7 yanıt
-
- 1
-
-
Lens kalibrasyonu nasıl yapılır ?
konu, Sebahattin Demir kullanıcısının konusunu cevapladı: Diğer... Lens ( Objektif )
Rica ederim, umarım faydası dokunur.- 8 yanıt
-
- lens kalibrasyon
- back focus
-
(ve 1 adet daha )
İle Etiketlenmiş :
-
Lens kalibrasyonu nasıl yapılır ?
konu, Sebahattin Demir kullanıcısının konusunu cevapladı: Diğer... Lens ( Objektif )
Teşekkür ederim Murat bey.- 8 yanıt
-
- lens kalibrasyon
- back focus
-
(ve 1 adet daha )
İle Etiketlenmiş :
-
Yavuz bey, Fotoğraflarda beyaz çizgi yok. Siz fotoğraflarınızı "Görsel Editör" kısmından "İletiye ekle" seçerek eklemediğiniz için oluyor. Ben bu şekilde yaparak bunları da son kez düzelttim Burayı tekrar okuyun lütfen. Saygılar.
- 22 yanıt
-
- 1
-
-
Ben sizin adınıza düzenledim. Sistemde görselleriniz için link te verebilirsiniz, burada problem yok. Bunun için sadece imleçi istediğiniz yere getirip, yukarıdaki "Bağlantı" butonunu kullanmanız yeterli. Saygılar.
- 22 yanıt
-
- 1
-
-
Serdar bey, Benim önerimi deneme şansınız oldu mu?
-
Nikon D7200 vs D750 üzerine
konu, Sebahattin Demir kullanıcısının konusunu cevapladı: Fotoğrafa Yeni Başlayanlar
Yusuf bey, Yazışmalardan anladığım kadarıyla kafanız bu seçim nedeniyle ve buradan aldığınız cevaplar nedeniyle (tam beklediğiniz cevaplar olmasa da) biraz karışık. Eminim ki, buraya sormadan önce birçok araştırma yapmışsınızdır ve belirli bir fikir, bilgi oluşmuştur kafanızda. Siz de araştırmalarınızda mutlaka görmüşsünüzdür; bahsi geçen iki gövdenin teknik olarak bire-bir karşılaştırıldığı ciddi bir araştırma yok. Bunun en basit nedeni, iki gövde arasındaki ve bu gövdeleri tercih edenler arasındaki kulvar farkları. Biri diğerinden iyidir anlamında değil söylediklerim, tamamen bilgi birikiminize, neyi yapmak istediğinize ve tabi ki bütçenize bağlı. Aslında verilen cevaplara bakarsanız hepsi size yardım etmek amacıyla, vakit ve emek harcayarak yazılmış ama en önemlisi yaşanılan tecrübeler sonucunda oluşmuş bir temel neticesinde verilmiş cevaplardır. Bu foruma ilk üye olduğumda ben de sorduğum sorular karşılığında almış olduğum cevaplardan tam tatmin olamıyordum. Ne yazılsa benim aradığım cevap değilmiş gibi geliyordu. Zaman geçtikçe bunun aslında benim tecrübe eksikliğimden kaynaklandığını farkettim. çünkü burada cevap veren üstadlar, gerçekten de kübradan sallamıyorlar. Hatta yukarıda size cevap veren her kişi, bilmediği bir konuda tek bir kelime bile yazmaz. Bunu açıkça söylerler. Sorunuza gelince En güzeli eğer imkanınız varsa, her iki gövdeyi de kafanızda belirlediğiniz seçim kriterlerinize göre test edin ona göre karar verin. Seçiminizin içinize sinmesi dileklerimle, Saygılar -
Bu yazıyı okumadan önce üstad ümit Alper Tümen 'in adeta bir başucu kitabı tadında derlemiş olduğu bu makaleyi okumakta büyük fayda görüyorum. Benim aşağıda derlemeye çalıştığım bilgiler biraz daha teknik ve ümit beyin makalesini tamamlar nitelikte olacaktır. Bu bilgiler; web sitelerinden çeviriler ve kendimce bazı katkılardan oluşmaktadır. Oto-fokus (AF) (Otomatik odaklama) AF-S, AF-C, AF-A, AF-F. 11, 39 ve 51 noktalı AF sistemleri. Dinamik alan AF, odaklama alanları ve 3D DSLR'lardaki yenilikler pek çok alanda yavaşlamasına rağmen Otomatik Odaklama (AF - Autofocus) sistemlerinde hala beklenmedik sıçrayışlar görülüyor. Bu konu modern DSLR fotoğraf makinelerinin gelişimdeki en belirgin ilerlemelerin yaşandığı alan olarak karşımıza çıkıyor. Bundan yalnızca beş yıl önce ikinci nesil sistemlerden bahsederken (Multi-CAM 1000), son Nikon modellerinde belirgin biçimde daha hızlı, çok yönlü ve daha hassas olan dördüncü nesil sistemler kullanılıyor. Bu yazıda; 2007 yılı sonlarında tanıtılan, Nikon D3, D300'de kullanılan 51 noktalı sistemleri ve D7100, D750, D810 ve D4S'de kullanılan gelişmiş versiyonunu (Advanced Multi-CAM 3500) inceleyeceğiz. D5300 ve D610 gibi fotoğraf makineleri diğer modellerin aksine Multi-CAM 4800 39 noktalı sistemle donatılmışlardır. D5300'de 12 odaklama noktasının eksik olması ve uygulamasının daha az gelişmiş olması haricinde (tüm modların menüden ayarlanabilir olması gerekiyor) iki sistem teknik özellikler açısından hemen hemen aynıdır. Step-in modellerinde hala Multi-CAM 1000 kullanılmasına rağmen, bu sistem de 5 yıl öncesine nazaran gelişmiştir. Günümüzde AF modlarını komut kadranlarından kontrol edebilme rahatlığını barındırmasa da, uygulaması ve idaresi daha pahalı fotoğraf makinelerinkilere oldukça benzemektedir. Yine de, sözgelimi "Baby Nikons" olarak adlandırılan D40'taki (hala satışta) 3 odak noktasından son nesillerdeki 11 noktaya sıçrayış, bu alanda inanılmaz bir gelişme sayılabilir. Menüyle ilgili tüm referanslar D7100 kullanım kılavuzundan alınmıştır. Yani, terimler D3, D300, D3000, D5000 ve D7000'den itibaren olan tüm Nikonlar için geçerlidir. AF MODLARININ SEçİMİ VE YöNETİMİ Nikon dijital fotoğraf makinelerinin ilk üç neslinde, D1 ve D100'den D3X ve D300S'ye kadarki modellerde, gövdenin ön tarafında odak modunu AF-S, AF-C veya MF olarak belirleyebileceğiniz odak modu seçicisi bulunur. D2, D200 ve sonrasında ise makinenin arka tarafında dinamik alan modlarının ayarı yer alır. Bu D90 ile birlikte değişti: artık sadece AF ve M olmak üzere 2 konum arasında değişebilen bir anahtar bulunur. Ancak bu modelden itibaren çıkan tüm yeni modellerde komut kadranlarıyla birlikte çalışabilen bir merkezi buton mevcuttur. Bu değişim dinamik alan ayarı için bulunan seçicinin kaldırılmasına olanak tanır. Artık AF modları ana kadrana bağlı iken, dinamik alan ayarı komut kadranına bağlıdır (D7100). D90'larda bu boşaltılan alan odak seçicisi kilit butonuna ayrılmış olsa da, yeni nesil fotoğraf makinelerinde bu alanda canlı görüntü (live view) seçicisi yer alır. Dolayısıyla, günümüzdeki tüm Nikon DSLR makineleri, sırasıyla 11, 39 ve 51 noktalı sistemler olmak üzere işletimsel olarak çok benzer otofokus sistemleri içerir ve en basit versiyonunda bile (AF11) dört odak modu ve dört alan modu (tek nokta, dinamik alan, 3D ve oto) barındırır. AF39 veya AF51 sistemi içeren daha gelişmiş modellerde ek olarak sırasıyla 9, 21 ve 39 veya 51 kombinasyonlu odak noktaları içeren farklı AF alan modları bulunur. Canlı görünümde (Live view) ayrıca dört alan modu daha bulunur. Bunlardan en kullanışlı olanı aynı anda en fazla 35 farklı yüzü algılayabilen Yüz-öncelikli AF modudur. FAZ ALGILAYAN (Phase Detection) ve KONTRAST ALGILAYAN AF Tüm modern Nikon DSLR fotoğraf makineleri hem ışık ölçümü (pozometre) hem de otofokus için TTL (through the lens: mercek içinden geçerek) özelliğini kullanır. Canlı görünüm (live view) ve video özelliği barındıran fotoğraf makinelerinde ise iki farklı AF sistemi bulunur. Vizörden bakıldığında fotoğraf makinesi faz algılama (phase detection) özelliğini kullanırken, Canlı görünümde (live view) ise kontrastı algılar. Bunun sebebi basittir: aşağıdaki şekilde belirtilen birincil (1) ve ikincil (2) aynalar gelen ışığın bir kısmını AF sensörüne (5) yansıtmak için gereklidir. Ana ayna ve alt ayna birlikte hareket ederler. Ana ayna yarı gümüş kaplıdır ve bu sayede yüzeyine gelen ışınları alt aynaya iletebilir. Alt ayna ise kendisine gelen ışınları yoğunlaştırıcı merceklere (3) yansıtır. Canlı görüntüde ise ayna kalkacağından her ikisi de yükselerek (1 ve 2) ışık hattının dışına çıkarlar. 1: Ana ayna | 2: Alt ayna | 3: Yoğunlaştırıcı mercek | 4: AF aynası | 5: AF sensörü Faz algılaması (phase detection), gelen ışığın görüntü eşlerine bölünmesi ve bunların karşılaştırılmasıyla sağlanır. Sistem, ışın ayırıcı ile birlikte gelen ışığın bir kısmını makinenin altında bulunan AF sensörüne (5) yansıtan küçük bir ikincil ayna (2) kullanarak nesneye olan mesafeyi hesaplar. İki mikro mercek (3), merceğin ters yönünden doğan ışınları toplar ve eski tip filmli fotoğraf makinelerindeki ayrık ekran sistemine benzeyen basit bir aralık bulucu sistem gibi çalışır. Bu iki görüntü daha sonra benzer ışık şiddeti örgüleri (tepe ve çukurlar) bulmak için analiz edilir ve odağın nesnenin önünde veya arkasında olduğuna karar verebilmek için şekildeki sarı düzlemde bunların izdüşümleri arasındaki mesafe (ayrılma hatası) hesaplanır. Bu, sonuç olarak, ayarın yönü için (öne veya arkaya doğru) gereken komutlarını belirler ve odaklama sistemindeki hareket sayısını tahmin eder. Bu tahmine göre AF motoruna hareket emri verilir, tam sonuç bulununcaya kadar işlem devam eder. Bu işlemler mikro saniyeler içinde gerçekleşir ve doğru odak elde edilene kadar tekrarlanır. Fotoğraf makinesi AF-C moduna ayarlandığında, bu işlem bir kapalı devre halinde devamlı tekrarlanır ve fotoğraf çekilene veya kullanıcı deklanşöre yarım basmayı bırakana kadar odak, nesnenin hareketine göre sürekli ayarlanır. Eğer system belli bir süre içerisinde doğru odağı yakalayamazsa "hunting" (avlanma) adlı bir problem meydana gelir ve sistem odağı kitleyemeden sürekli olarak ileri geri odaklamaya başlar. Faz algılamasının tersine, kontrast algılamasında nesnenin uzaklık hesabı kullanılmaz. Ancak bu belli bir sensör alanına giren bölgedeki kontrastı hesaplayarak sağlanır. Yanyana pikseller arasındaki yoğunluk farkı görüntünün keskinliğindeki değişimlerle birlikte doğal olarak arttığı veya azaldığı için optik sistem maksimum kontrastı elde edene kadar ayarlamayı tekrarlar. Genelde uygun odağı elde etmek için yeterli olmasına rağmen, kontrast algılaması hareket eden nesneleri takip ederken zorlanır. çünkü kontrast kaybolduğunda hareket yönü hakkında karar veremez. örneğin, faz algılamadaki gibi uzaklığını ölçemediği için nesnenin fotoğraf makinesine doğru mu yoksa aksi yöne mi gittiğinin ayrımını yapamaz. Kontrast algılama sistemleri aynasız fotoğraf makineleri sayesinde son yıllarda oldukça gelişmiş olsa da, faz algılaması hem doğruluk hem de hız açısından hala kontrast algılamasından üstün kabul edilir. Gerçi son günlerde çıkan yeni modellere bakıldığında aynasız modellerin de çok iyi ve hızlı odaklama yapabilenlerine rastlıyoruz. ODAK NOKTALARI Odak noktası, görüntü bulucu üzerindeki 11, 39 veya 51 olabilen karelere, daha doğrusu sensörlere verilen isimdir. Evet, aslında bu noktalar AF sensörü üzerindeki algılayıcı noktalardan oluşan kümeleri ifade etmektedirler. Ekranda görülen her nokta bir algılayıcı hücreye denk gelmez; gördüğümüz noktalar AF sensörü üzerinde birden fazla algılayıcı kümeye denk gelirler. Bu, noktanın konumuna ve özelliğine göre değişim gösterir. Daha gelişmiş fotoğraf makinelerinde kullanıcı tüm odak noktalarını aktifleştirebilir (AF39, AF51) veya alternatif olarak özel menüden [(CSM) a:6] 11 (AF11) seçebilir. AF51 çok doğru bir odak noktası seçimi sağlar, böylece kullanım sırasında yeniden düzenleme gereğini neredeyse ortadan kaldırır. AF11 ise dinamik alan ayarlarını kaybetmeden, kullanılabilen odak noktaları arasında hızlı geçişi sağlar. Bu, yani AF11, özellikle temel nesne çerçevenin büyük bir kısmını kapladığında, yani çerçevenin üçüncü kesişimlerinin yakınlarında olduğunda veya odağın hızdan daha az önemli olduğu durumlarda kullanışlıdır. AF51 ve AF11 Tüm modlarda odak noktası çoklu seçici ile ayarlanır. Yani tek noktalı AF modunda (S : Single) 51 odak noktasının herhangi bir konuma getirilmesi anlamına gelirken, dinamik modlarda merkezi odak noktası ilgili 9 veya 21 ile ortak hareket eder. Ayrıca, eğer CSM f:1'de bu ayar seçili ise, çoklu seçicinin ortasındaki (OK) butonuna basarak odak noktası merkezi konuma geri getirilebilir. Özel menüde ek olarak, odak noktasının kafes sınırları dışına çıktığında nasıl hareket edeceğini tercihinize göre ayarlayabilirsiniz: "Wrap-around" (sarmak) sağ uçtan sola atlama, üst uçtan alta atlama vb anlamlara gelir (CSM a:5). Son olarak, odak noktalarının pozometreyi de etkileyebileceğini unutmamak gerekir, çünkü spot (nokta) modundayken ölçümler seçilen odak noktası etrafında ± 3.5 mm bir daire dahilinde yapılır. Yani, siz makinenizde pozlama için Spot (nokta) ölçüm moduna ayarladığınızda, makineniz seçtiğiniz noktanın ± 3.5 mm daire alanı içine giren kısımdan ölçüm alacak ve pozlamayı ona göre belirleyecektir. ÇAPRAZ TİPLİ VE LİNEER SENSöRLER, MAKSİMUM ARALIK VE KIRPMA NOKTALARI Görüntü bulucuda mevcut olan odak noktası sayısındaki ciddi artışın dışında, son yıllardaki önemli gelişmelerden biri de sayısı gün geçtikçe artan çapraz tipli sensörlerin kullanımıdır. Bu sensörler, standart dik lineer sensörlerin aksine, odak noktasındaki kontrastı hem dikey hem de yatay düzlemlerde ölçerek doğruluğu arttırır. 39-noktalı sistemde görüntü seçicinin merkezinde bu sensörlerden 9 adet bulunurken, 51-noktalı sistemde tam 15 adet bulunur (Bakınız aşağıdaki şekildeki mavi kutucuklar). Hatta, yakın geçmişe kadar AF sistemler diyaframı en az f/5.6 olan lenslerle birlikte çalışabilirken (lensinizin diyaframı daha kısık olursa (f/8 vs- çalışmaz), yeni jenerasyon üst düzey fotoğraf makinelerinin odak noktası oluşumlarının merkezinde toplam aralığı f/8'e kadar olan lensler veya optik eleman setleri (lens ve tele-converter (dönüştürücü), uzatma halkası vb.) sayesinde doğru otofokus ve elektronik aralık bulabilen bir ila onbir nokta bulunur (aşağıdaki şekildeki kırmızı kutucuklar). (D7100'de bir, D810, D4S'te onbir). Bu da pratikte, fotoğraf makinesinin f/8 sensörlerini kullanarak örneğin, 70-200mm f/4G ve TC-20E III tele-converter (dönüştürücü) "(toplam aralık f/8)“ ile bile hatasız odaklayacağı anlamına gelir. (Bu lens örneğinde 70-200mm lensin f/4 olan olası en açık diyaframı, 2x tele-convertör kullanıldığından 2 stop kaybı nedeniyle f/8 olarak gerçekleşir) Son olarak, D7100'deki 1.3x kırpma modu ve D810 ve D4S'deki 1.5x DX-kırpma modu, odak noktalarıyla neredeyse kaplanmış olan görüntü bulucu çerçeveleri barındırır. Bu gelişme, az önce sözü edilen gelişme ile birlikte, AF'nin son yüzyılın yarısında kaydettiği en önemli aşamalardır. ODAK MODLARI, AYARLAR Farklı odak modları, ana komut kadranı ile birlikte AF mod seçici üzerindeki orta butona basarak seçilebilir. Dinamik alan modları ise alt kadrandan seçilir. (D7100 modelleri). D3XXX ve D5XXX serisi fotoğraf makinelerinde bu modlar sadece menülerde ve harici olarak PSAM'de mevcuttur. AF deklanşöre yarım basarak ve/veya AE-L/AF-L/AF-ON butonuna basarak aktifleştirilir. Böylece makine ayarlarına ve seçili odak moduna göre tanımlı olan otomatik pozlama ve odaklama mesafesi sabitlenir. Odak modundan bağımsız olarak, fotoğraf makinesi her zaman doğru odağı tanır ve görüntü bulucunun sol alt köşesindeki >â—< noktasını aydınlatır. (aşağıdaki şekilde belirtilen 4 noktası) Tercihinize göre birçok Nikon DSLR modelini doğru odağı tanıdığında onay sinyali vermesi için ayarlayabilirsiniz. Bu özellik yalnızca AF-S modu için geçerlidir. (CSM d:1). DEKLANŞöR öNCELİĞİ VE ODAK öNCELİĞİ AF sisteminin odağı yakalayabildiği veya yakalayamadığı durumlarda fotoğraf makinesinin nasıl çalışacağı CSM a:1 ve a:2'de ayarlanabilir. Hem AF-S hem de AF-C'de iki seçenek vardır: deklanşör önceliği ve odak önceliği. AF-S modunda nesne henüz odaklanmamışken fotoğrafı çekmenin pek mantıklı olduğu söylenemese de, AF-C modunda bu tamamen duruma bağlıdır. Hareketli nesnelerin çekimlerinde deklanşörün hızlı çalışmaması insanı delirtebilir, çünkü bazı durumlarda bazı pozlar odaklanmış bazıları odaklanamamış olabilir. Bu durum, örneğin uçan kuşların fotoğraflarını çekerken birkaç kez başıma geldi. çoğu durumda fotoğraf makinesi odak öncelikli çalışmaya tanımlı olsa da, bazı özel durumlarda deklanşör önceliğini seçmek verimi arttırabilir ki bu zaten D7100'lerin AF-C modunda tanımlı olan önceliktir. NESNE TAKİBİ, TAHMİNİ ODAK SABİTLEME AF-C modundayken nesne başlangıç konumunda kalmayıp hareket etmeye başladığında, fotoğraf makinesi otomatik olarak tahmini odak özelliğini aktifleştirerek nesnenin sonraki konumunu tahmin eder. Nesne hemen hemen düzenli bir hareket halindeyse nesne takibi oldukça etkili olabilir. Ancak nesne, pek tahmin edilemeyen, düzensiz bir hareket halindeyse, örneğin bir sinekkuşu gibi, d9, d21, hatta d51, 3D veya Auto gibi tek noktadan daha geniş bir alan moduna gerek duyulabilir. Nötr bir arkaplan üzerinde bir veya daha fazla nesneyi takip ederken bu yeterli olabilir. Ancak, önde veya arka planda ağaçlar veya binalar gibi nötrlüğü bozan faktörler varsa, AF'nin odağı yeniden ayarlayana kadar beklediği zamanı ayarlamak gerekebilir. Herhangi bir şey nesnenin önünü geçici olarak kapatırsa, nesneye olan mesafe ani şekilde değişirse veya arka planda yeterli kontrasta sahip başka nesneler varsa, AF genellikle yanlış nesneye odaklanır veya odağı tamamen kaybeder. Bunu önlemek için nesneye göre sabitleme zamanı uzun (5), normal (3) veya kısa (1) olarak ayarlanabilir (CSM a:3). Doğa fotoğrafçılığında bu süreyi genellikle normal ve uzun aralığında ayarlamalısınız ki fotoğraf makinesi beklenmedik biçimde çerçeveye giren bir nesneye odaklanmasın. Spor fotoğrafçılığında ise sabitleme süresinin kısa ila normal aralığında ayarlanması hareketin olduğu bölgenin hızlı odaklanması için uygun olacaktır. Aslında bu konu aksiyon çekimlerini sevenler için önemli bir detaydır. CSM a:3 ayarında belirlenen Uzun/Normal/Kısa/Kapalı vb gibi ayarlar AF sisteminin takip ettiğiniz objenizi netleme hızını da doğrudan belirler. Eğer siz bu değeri (a:3) "Uzun" seçtiyseniz; odak noktanız dışında çerçeveye giren veya objenizin önüne geçen başka bir obje algılandığında, sistem 5msn bekleyecek, eğer yeni obje hala odak içindeyse odağı ona kaydıracaktır. Değilse ilk odakladığı noktayı odaklamaya devam edecektir. Yani siz a:3 değerini ayarlamakla bu süreyi belirlemiş oluyorsunuz. Eğer çok hızlı hareket eden bir objeyi odaklayıp takip ediyorsanız ve a:3 "Uzun" ayarladıysanız odaklama hızınız 5msn aralıklarla yenileneceğinden, AF sistemi odağınızı bu sürenin aşımında kaybedebilir. Bu ayar o nedenle aksiyon fotoğrafçıları için çok önemlidir.
-
Film Yıkamak
konu, Sebahattin Demir kullanıcısının konusunu cevapladı: Film, Dia ve Karanlık Oda Hakkında ( Orta ve Geniş Format )
Profesyonel stüdyo fotoğrafçısı olan bir dostumun yine onun gibi fotoğraf ustası olan babasının dükkanında görmüştüm yıllar önce. Gözü gibi sakladığı cam film arşivini göstermişti bana. Kendisinin o zamanki stüdyosunda çekilmiş bir aile fotoğrafının negatifinden (cam fimden) küçük olan çocuğun sadece omuz üstü portresini (sanırım) 50x70cm ebatlarında büyütülmüş halini görmüştüm duvarında asılı. Bir de aynı fotoğrafın tüm (sanırım) 10x15cm boyutlarında tab edilmiş halini göstermişti. Duvardaki fotoğrafa İnanamamıştım. O nasıl bir çözünürlüktü öyle. Duvardaki o portreyi istese çok daha büyük boyutlarda da basabileceğini söylediğinde daha da şaşırmıştım. Galiba günümüz fotoğraf baskısı yapan makinelerin bu ebadtan büyük basamadığını söylemişti. Yani diyeceğim; günümüzün en afili dijital makineleri bile bundan 50 yıl önceki çözünürlüğün yakınında bile değiller (şimdilik). Saygılar.- 7 yanıt
-
- 3
-
-
Evet, ben o sigaralı fotoğrafı aÇınca 2 saniyeden fazla bakamadım, kapattım. Belki de hiÇ sigara kullanmadığımdandır.