Sebahattin Demir

çok değerli bilgiler için çok teşekkür ederim. İşte benim gibi amatörler için profesyonel ipuçları bunlar. Bize hep "Aman ISO'yu 100'den yukarı çıkarma" efsaneleriyle dolu dersler verdiler ne zamandır. Benzer dost ortamlarında aynı donanımlarla ben de birçok fotoğraf çektim. ama sizin bu gönderdiklerinizi görünce onlara fotoğraf bile denmez. İmkanım olsa sizinle veya sizin gibi bir ustayla şöyle dopdolu en az 2 gün takılmak isterdim. Son bir soru: Dolgu flaşı için makinenin dahili flaşını mı kullandınız, yoksa harici bir flaş mı? Benim SB 910 flaşlarım var. Bu gibi durumlarda SB 910 flaşımı nasıl ayarlamalıyım (Manuel/TTL vs) ve gücü ne olmalı ? Malum, sizin de belirttiğiniz gibi deneme yanılma yapacak zaman ne yazık ki olmuyor böyle durumlarda. Siz tecrübelerinizle genel geçer bir yöntem bulmuşsunuzdur. Saygılar.

Mehmet bey, Bu tip portre çekim örneklerinde (stüdyo veya dış ortam farketmez), genellikle ISO 100'ün üzerinde örneklerle karşılaşıyorum. özellikle flaş veya dolgu flaşı kullanıldığında buna daha çok rastlıyorum. Bunları göz önüne aldığımda bu fotoğrafa özel birkaç soru sorabilir miyim? Neden ISO 400? Anladığım kadarıyla elde çekim yaptınız (üçayak kullanmadınız). Enstantaneyi arttırmak için mi? Muhtemelen VRII aktif konumdaydı. O halde neden 1/1000 enstantane? özel bir nedeni varsa, sakıncası yoksa öğrenmek için merak ediyorum. Saygılar.

Mehmet bey size bir sorum olacak: Ben de D800 gövdemde 70-200mm f2.8 VRII lensimi kullandığımda VR açık değilken çalışamayanlardanım. Benim makine ayarlarımda odaklama butonum AF-ON tuşuna atanmış durumda, buna uzun süredir alışmış durumdayım ve çok faydasını görüyorum. Ancak bildiğiniz gibi 70-200mm VRII lens kullanırken AF-ON aktif durumdaysa VR çalışmıyor. Yani odaklamayı AF-ON ile yaptığınızda VR mekanizması devreye girmiyor. Bunu aşmanın, hem AF-ON hem de VR kullanmanın benim bilmediğim bir yöntemi mevcut mudur? Saygılar.

goodie izin verirse birkaç ekleme de ben yapmak istiyorum: Her iki makine de 24MP algılayıcıya sahip. Lens için detay belirtmemişsiniz, yani kullanacağınız lens DX mi FX mi? Lens DX ise problem yok, her iki makinede de aynı mesafe aynı kadraj olacaktır. çözünürlük te aynı olacağından ve aynı ayarlarla çekileceğinden; her iki fotoğrafın da kesilmiş hali aynı kalitede olacaktır. Diyafram aynı, odak uzaklığı aynı, mesafe aynı; dolayısıyla alan derinliği de aynı olacaktır. Lens FX ise; 5 m uzaklıktaki bir fincanı 600mm lens ve D7100 ile çektiğinizdeki (odak uzaklığınız 1,5 x 600 = 900mm) kadrajın aynısını almak için D750 ile çekmeye çalışırsanız, fincana bir miktar daha yaklaşmanız gerekecek. Her iki makineden aldığınız fotoğrafları kestiğinizde teorik olarak kalitelerinde çok bir farklılık olmayacağını düşünebiliriz (her ikisi de 24MP). Ama D750 ile daha yakından çektiğiniz için bir miktar keskinlik farkı olabilir, bunu üstatlarımız daha iyi analiz edeceklerdir. Her iki çekimde de diyafram aynı, odak uzaklığı aynı (600mm), ama mesafe farklı olacağından; D750 ile çekmiş olduğunuz fotoğrafta arka plan diğerine göre biraz daha flu olacaktır, çünkü daha yakından çektiniz. Kuş fotoğrafçılığında ana amaç, onları rahatsız etmemek için mümkün olduğunca uzaktan çekmek olduğundan; FX lens kullanacaksanız, FX gövde yerine, çarpan faktörlü gövdeler yani DX gövdeler tercih edilir. Şöyle düşünün; Her iki gövdeyi ve 600mm lensi yanınıza aldınız kuş fotoğrafı çekeceksiniz. Bulunduğunuz yerden örneğin 50m uzaklıkta bir kuş gördünüz, önce D7100 ile kuşu kadrajın tam ortasına denk gelecek şekilde netleyip çektiniz, Ardından lensi D750 ye taktınız, ISO, diyafram, enstantane ve bulunduğunuz uzaklık aynı kalacak şekilde kuşu yine tam ortaya gelecek şekilde netlediniz ve çektiniz, D750 ile çektiğiniz fotoğrafı D7100'de gördüğünüz boyutta kestiniz (DX boyutu); aslında D750 makinenizi DX moda alıp fotoğrafı çekseydiniz D7100 ile aynı kadrajda olacaklardı. Ama her iki makine de 24MP çözünürlüğe sahip olduğu halde D750 ile çektiğiniz fotoğraf 10.3MP çözünürlüğe düşecekti. Her iki fotoğrafa da eşit oranda kesme uygularsanız D7100 ile çektiğiniz daha berrak ve net olacaktır. İşte bu nedenlerle kuş fotoğrafçıları DX gövdeyi tercih etmektedir. Saygılar. Ekleme: Yukarıdaki mesajı yazarken Gökhan Beyin mesajı henüz yayında değildi. Aşağı yukarı onun söylediklerini tekrarlamışım.

Merhaba, Birkaç hafta önce bir arkadaşım İzmir'de tanıdığı bir fotoğrafçıdan 2.el "AF-S Nikkor 70-200mm f/2.8 ED VRII" aldı. Bende de aynısının olduğunu bildiğinden kendisininkiyle bir test yapmak istedi. Onun gövdesi D610 model. Her iki lensi D610 gövdede aynı koşullarda test etti. 2.El lenste odak sorunu ve renklerde mora çalma şeklinde sıkıntılar gördü. Bir de odaklama hızının benim lense göre daha yavaş olduğunu hissetmişti (ben onu farkedemedim). Lensin üzerindeki seri numarasını Nikon'un sitesine girerek kontrol ettiğinde 2 kez servise gittiğini öğrendi. Neyse ki samimiyetinden dolayı iade edebildi ve paraya kıyıp sıfırını aldı. Test etmeden, kıyaslama ve servis sorgusu yapmadan 2. El almayın derim. Saygılar.

Evet, haklısınız turkstokfotograf ve Fatih Akboru. turkstokfotograf adlı üyemizin RAW konusunda yazdıklarından sonra böyle uzun bir açıklama yapma gereği duymuşum. Ama farkında olmadan ve istemeyerek konuyu dağıtmış olduğumu farkettim sayenizde. Ben de Mehmet Köse üstadımızın yorumlarından sonra CaptureNX kullanmaya başladım. örnek Photoshop ile başladığı için onunla devam etmiştim. Expodisc'in çin malı kopyaları ile zaman kaybetmektense Fatih Akboru beyin de belirttiği gibi orijinalini kullanmanız daha iyi olmaz mıydı? istok üzerindeki çalışmalarınıza göz gezdirdiğimde, bu çalışmaların çakma ürünlerle riske atılması ve heba edilmesi ihtimali mevcut. Yazık olur bence. Saygılar.

Aşağıda yazdıklarım kullanmış olduğunuz D800'ün sisteminde herhangi bir problem olmadığını, makinenin fiziksel ve yazılımsal olarak güncel sürümlerinde olduğunu varsayılarak yazılmıştır. D800 de JPEG ya da TIFF çekecekseniz beyaz dengesi ayarlama Canon'a göre biraz daha kötü ve zor, bu bilinen bir gerçek. İşin biraz teorik kısmına bakarsak; RAW çekilmiş fotoğraf dosyaları dijital fotoğraf makinelerinin görüntü algılayıcıları (CCD sensor) tarafından en yüksek kalitede ve tüm detaylarıyla birlikte olduğu gibi çekilmiş, fakat fotoğraf makinesi içindeki özel ayarlar kullanılmaksızın (beyaz dengesi vb) doğrudan ham olarak bire-bir kaydedilen işlenmemiş gerçek orijinal görüntülerdir. Teknik olarak, DSLR da çekilen tüm fotoğraflar ilk aşamada doğrudan RAW olarak CCD algılayıcı tarafından alınır, ancak daha sonra makine içerisindeki dönüştürücüler tarafından, yine makinedeki yapmış olduğumuz özel ayarlara göre (beyaz dengesi vb) RGB JPEG veya RGB TIFF olarak kaydedilir. Bu durumda RAW hali yani gerçek orijinal bilgileri değişmekte, RGB piksel yapısında değişiklikler ve kayıplar meydana gelmekte, bazı özel ayarlar için (örneğin beyaz dengesi) fotoğrafa tekrar müdahele etme şansı ortadan kalkmaktadır. RAW formatta çekilen fotoğraflar üzerinde DSLR tarafından hiçbir müdahele, düzeltme veya dönüştürme yapılmadığı için, bu fotoğraf üzerinde maksimum kontrol sağlanarak, poz ayarı, BEYAZ DENGESİ, ton eğrisi ve ton derinlği, kontrastlık, renk doygunluğu, keskinlik, yumuşatma vb tüm ayarlar istenildiği zaman kullanılacak amaca göre yeniden ve tekrar tekrar yapılabilmektedir. RAW fotoğraflarda ISO ile enstantane ve diyafram ayarları dışında hiçbir fonksiyonun fotoğraf üzerinde doğrudan etkisi bulunmaz. Bunlar dışında kalan tüm düzenlemeler uygun bir uygulama ile örneğin Photoshop Camera Raw ile istenilen şekilde gerçekleştirilebilir. Siz RAW çekmenize rağmen, hala beyaz dengesi probleminiz olduğunu, yani monitörünüzde gördüğünüz ile gerçek ortamda gözünüzle gördüğünüz arasında renklerde farklılık görüyorsanız; - Kullandığınız uygulamada beyaz dengesini doğru yapmamış olabilirsiniz, referans noktanız uygun değildir. - Mönitörünüz bu kaliteyi verebilecek nitelikte değildir. Kaliteli ise, renk kalibrasyonu bulunduğu ortama ve ışıklandırma sistemine göre hatalıdır. RAW dosyanızı işlediğinizde beyaz dengesini tutturamamanızın bunlar dışında benim aklıma gelmeyen başka nedenleri de olabilir. Ama bu neden D800'ün beyaz dengesiyle ilgili değildir. Saygılar.

Resul beye 6 durak yetmeyebileceğini, onun bu filtreyi Muğla'da deniz kıyısında akşamüzeri deneyeceğini belirtmesi üzerine söylemiştim. örneği de ona göre vermeye çalıştım. Elbette yalnızca 10 durak al tüm problemlerin hallolsun demek istemedim. Tek bir filtre alabileceğini belirtmişti. Haklısınız bazen 2 durağa bile ihtiyaç duyuluyor. Bu neyi, nasıl fotoğraflamak istediğimizle alakalı elbet. Bunun da diğer birçok konu gibi tek bir doğrusunun olduğunu düşünmüyorum. En güzeli denemek, içimize sindikten sonra ciddi olarak yatırım yapmak.

ND filtreye neden ihtiyaç duyarız? Güzel bir şelayi, denizi, akan bir suyu sisli, puslu yumuşak bir akış etkisi vererek çekmek için, önünde birçok insanın gezindiği bir mimari yapıyı uzun pozlamayla çekmek ve hareketli nesnelerden arındırmak için, örnekler çoğaltılabilir, ama özetle ışıklı ortamlarda uzun pozlama yapmak öyle değil mi? Bu tip bir fotoğraf için bazen 2-3sn bazen 15-20sn bazen de 200-300sn gerekebiliyor. Biz 2sn yi bile ele alsak; 6 durak ND filtre için, filtresiz 1/30sn ile çekebileceğiniz bir ortam demektir. Deniz kenarında, akşam üzeri bile olsa filtresiz en az 1/500 - 1/250 pozlama gerektiğini düşünürsek, alacağınız 6 durak filtre sizi en fazla 1/4 sn ye taşıyacaktır. O nedenle ben de Gökhan beyle aynı fikirdeyim. Başlangıç için bile olsa en az 10 durak ND filtre ile başlamak daha mantıklı bence de. Etkiyi orda görmeye, farkı orda hissetmeye başlayacaksınız. Ben kaliteli bir filtre seti almadan önce çok çeşitli filtreler denedim. 10 durağa kadar ayarlanabilir ND filtrelerden tutun, 6, 10 durak sabit ND filtrelerden çokça deneme fırsatım oldu. Birçoğunun gerçekte üzerinde yazan değerde iş görmediğini deneye yanıla anlamış oldum. Bence buradaki en önemli konu durak sayısından önce ışık geçirgenliğidir. 10 durak olduğunu iddia eden filtrelerle yaptığım aynı koşullar altındaki denemelerde çin malı (ya da bilinmeyen marka) filtrelerin verdiği fotoğrafla gerçekten kaliteli filtrenin verdiği fotoğraftaki detaylar arasında şaşırtıcı derecede farklar olabiliyor. Renk sapmalarını RAW çekerek halledebiliyorsunuz, ama detay kayıplarını ne yapacağız? Yapacağınız denemelerde bunun gibi karşılaştırmalar yapmak, hem işin teorisinin daha iyi anlaşılmasını sağlıyor, hem de ışığın fotoğraf makinemiz için aslında nasıl sihirli birşey olduğunu farketmemize katkı sağlıyor. Denemelerinizde size kolaylıklar dilerim. çekimlerinizi ve deneyimlerinizi bizimle paylaşırsanız memnun olurum. Saygılar.

Murat bey, Ben bu konuyu biraz klasik ama pahalı bir yöntemle çözdüm. Paraya kıydım yani. Aşağıdaki filtre kombinasyonunu aldım: Lee ND Grad serisinin hem soft hem de hard modellerinin 3,6,9 stop versiyonları Lee Big Stopper (10 stop) Lee Little Stopper (6 stop) Lee Polariser setini aldım. Bu filtrelerin (en fazla) üç tanesini aynı anda kullanabiliyorum. Yani; - Hava bulutluyken 3 stop olanı, - Güneş çıkınca 10 stop olanı tek, ya da 6 stop olanı ilave ederek ikili şekilde (3+6) 9 stop, - Daha fazla uzun pozlama gerekliyse (10+6) 16 stop ikili vb kombinasyonlarda deniyorum. - Zaten Polarize filtreyi taktığımda oradan 2 stop kazanıyorum, onunla birlikte 3 lü kombinasyon 18 stop çıkabiliyorum. Ama böyle bir durumla şimdiye kadar hiç karşılaşmadım. Karşılaşırsam çözümü mevcut. Siz de tecrübe etmişsinizdir; öyle hemen filtreleri alıp takarak iyi sonuçlar elde edemiyorsunuz. Herbiri için bazı önemli trikler mevcut, hem makine ayarlarınızda hem de kullanım şeklinde. 3'lü kızağa takmanın bile bir sırası ve prosedürü var. çok deneme yaparak ve okuyarak bir yere kadar geldim, hala çok eksiğim var. Ne yazık ki çevremde bu konuda tecrübeli, bana yol gösterecek bir kimse bulamıyorum. öyle olsa, bunu bir bilenden/profesyonelinden uygulamalı şekilde öğrenmek daha iyi olurdu. Saygılar.

Gökhan bey, Değerli yorum ve öneriler için teşekkürler. Doğru söylüyorsunuz, farkındayım; kullandığım makinenin algılayıcısını 36mpx olması büyük etken. Bu etkiyi başta bilseydim en fazla 24mpx bir makineyi tercih ederdim. Bunu da bir zamanlar benim gibi yeni başlayanlara şiddetle tavsiye ediyorum şu sıralar. Ben Ertan Hocanın 1.5 katsayısını hep 2 olarak kullanıyorum. 70mm ise enstantane en az 1/140 yani. Saygılar. Saygılar.

Murat bey, 24-70mm konusunda çok haklısınız. Benim de el titreme problemim var. Elde çekimde 1/125'in altında net fotoğraf yakalama şansım çok az oluyor. 24-70 yerine 105mm VR makro ile çıkıyorum bazen, çok iyi sonuçlar alıyorum. Ama o da her yerde olmuyor, malum. O nedenle 24-70 ile çıkacaksam tekayak (monopod) almayı ihmal etmiyorum. Kullandığım tekayak karbon fiber ve kapalı durumdayken yaklaşık 50cm olduğu için ve de çok hafif olduğu için (490gr), hem taşırken hem de fotoğraf çekerken çok rahat ettim. Saygılar.

Ramiz bey, Ben bunun tam tersine tanık oldum. Beklentim aynen sizin gibiydi, ama süpriz oldu benim için. Bende Nikkor AF-S 50mm 1.4G var. Yakın bir arkadaşımda D olanı vardı. D800 gövdemi bir üçayak üzerine yerleştirdim. önce benim lensimi (G olanı) taktım, masa üzerinde 50cm uzaktaki, makineme göre yaklaşık 45 derece açıyla, üzerinde bolca irili ufaklı yazılar bulunan bir A4 kağıdının ortasındaki belirli bir kelimesine odakladım. Uzaktan kumanda kullandım ve fotoğrafı çektim. Ardından arkadaşımın lensini (D olanı) taktım. Makine ayarları ve ortam ışığı birebir aynı olacak şekilde aynı noktaya netleyip, aynı şekilde çektim. Sonuçta D tipi lens ile çektiğim fotoğraf çok temiz ve net, G ile çektiğim D'ye göre hafif mora çalmış biçimde çıktı. Netlikleri aynıydı. Elimde başka bir G lens olmadığı için benim lensimde mi bir sıkıntı olduğunu test edemedim. Saygılar.

Evet, Mehmet hocanın eşref saatine denk gelmişiz anlaşılan. Konuyu çok iyi bilen uzman biriyseniz, etrafınızda aynı konuyla ilgilenmeye yeni başlamış acemilerin varolduğunu es geçebiliyorsunuz bazen. Ben yine de Resul kardeşimizin ve benim gözden geçirilecek bir saygı problemimiz olduğunu düşünmüyorum. Saygılar.

Bir süre önce aynı durumla ben de karşılaşmıştım. En güvendiğim ve devamlı başvurduğum bu sitede konuyla ilgili bir araştırma yapmak istedim. Forumda ne kelime yazdıysam aradığım sonuca ulaşamadım. "Uzun pozlama ard arda 2 kere" yazıp bir sorgu yapamazsınız. Kullanacağınız kelimeler en az 4 karakter olmak zorunda. Neler denediysem olmadı. Google'dan araştırdım ve ingilizce dokümanlara ulaşıp nedenini anlamıştım. İyi ki ben de o sıralar bu konuyu bu sitede sormamışım. Aynı cevapları almak hoşuma gitmezdi doğrusu. "Bu konu sayısız kere yazıldı" diyorsunuz. Konunun yazıldığı forumların linklerini paylaşır mısınız? Hep birlikte aydınlanırız böylece. Bir de bu sitede bu konuyla ilgili bir araştırma yapmak istediğimizde, aradığımız sonuçlara kolayca ulaşmak için bir arama örneği rica etsem? Yaptığımız hatayı, yanlışı veya eksiği anlamış oluruz. Saygılar.

Çekeceğiniz kareleri, Çekim anında kullandığınız donanımları (gövde, lens vs) ve Çekim parametrelerini bizimle paylaşabilirseniz Çok memnun oluruz. Kareleri merakla bekliyoruz.

Muhammet bey, Yaklaşık bir ay kadar önce bu tecrübeyi bizzat yaşadım. Bu tecrübemi buradaki yazımda dile getirmiştim. Bu benim bu alandaki ilk deneyimimdi. Aşağıdaki ayarlar ile çalıştım: Mod: Manual Enstantane : 1/800sn Diyafram : f/2.8 Odak modu : AF-C AF Alan Modu : 3D-tracking AF-C öncelikli seçimi : Bırak (Release) - Anı kaçırmamak için bu şekilde ayarladım. ölçümleme : Spot (Tek nokta) ISO : 100 Netlemeyi AF-ON tuşuna atadım, böylece deklanşore her bastığımda makinemin tekrar netleme yapıp zaman kaybetmesini engelledim. Bu ayarlarla bir deneme çekimi yaptım. çok karanlık çıktı. Perde hızını düşürmek istemiyordum, dolayısıyla işim ISO'ya kalmıştı. "ISO Duyarlılığı Kontrol" kısmında "Otomatik ISO duyarlılığı" : Açık duruma getirdim. "Maksimum duyarlılık : 3200 yaptım. Böylece makinem yukarıdaki pozlama değerlerime en uygun ISO'yu 100-3200 arasında kendi ayarlayacaktı. Deklanşör modunu "Ch" Sürekli Yüksek Hız moduna aldım. Burada yaşadıklarım sonucunda şunları yapardım: öncelikle uçuş rotasını (eğer mümkünse) önceden iyice öğrenir, buna göre nerede bulunmam gerektiğine karar verirdim. Solo gösteri, adı üstünde tek bir uçakla yapılıyor. Ve uçak çok hızlı hareket ediyor. O nedenle; hızlı bir telefoto lens kullanırdım. Ben 70-200mm f/2.8 kullandım. 200mm'de bile benim bulunduğum mesafeden uçak çok küçük kalıyordu, 2x Telekonvertörümü kullandım. Şimdiki aklımla bunu yapmazdım, çünkü ortam karanlık olduğundan netleme problemleri yaşadım (Ertan hoca bu konuda haklı olarak beni uyarmıştı). Hava açıksa, ışık iyiyse sorun olmayabilir, denemedim. Hızlı bir CF kart kullanmıştım. Makinem sürekli çekim halindeydi. Kartım biraz yavaş olsaydı, muhtemelen belirli bir çekim adedi sonrası yazma işleminden dolayı çekimi bir süre durduracaktı. Bunlar benim yaşadıklarım ve uyguladıklarım. Bunlar içinde doğru olanlar da vardır, belki de eksik ya da yanlış olanlar da. Bu ortamdaki üstadlar her zaman olduğu gibi bu konuda da bizleri aydınlatıcı, cesaretlendirici önerilerde bulunacaklardır. Size şimdiden kolay gelsin. Saygılar.

Muhammed bey, Ben Capture NX2'nin 2.4.7 versiyonunu, Mac OSX Yosemite 10.10.3 yüklü bilgisayarımda Mehmet beyin deyimiyle "ilaçlı" olarak sorunsuz kullanıyorum.