Sebahattin Demir

Merhaba, Telekonvertör olayı biraz sıkıntılı bir konudur. Her objektif ile çalışmaz, mutlaka kullanacağınız objektife uyumluluğu kontrol edin. 1.4x , 1.7x ve 2x gibi modelleri olur genellikle. Adlarından da anlaşılacağı gibi fokal uzunluk çarpanlarıdır bunlar, yani 100mm bir objektife 1.7x telekonvertör takarsanız lensiniz 170mm olur. Telekonvertörler, tiplerine göre objektifin ışık geçirgenliğini yani en açık diyafram değerini etkiler. 1.4x telekonvertör diyaframdan 1 durak kaybettirir, 2x olanlar 2 durak kaybettirir. Yani en az açık diyaframı f/4 olan bir objektife 2x telekonvertör takarsanız, lensin en açık diyaframı f/8 olacaktır, f/8 diyaframdan daha açık bir diyaframda çekim yapamazsınız, mesela f/5.6 bile olmaz artık. Her Telekonvertör ile Otomatik AF yapılamaz, onun için satın alırken buna dikkat edilmeli. Yani Otomatik AF çalışmaz, netlemeyi manuel yapmak zorunda kalırsınız. Kullanacağınız gövde de burada çok önemli. Eğer kameranızın AF Sistemi netleme sınırı f/8 diyaframsa, ki bu birçok giriş seviyesi kamerada f/5.6 ile sınırlıdır, o durumda madde 3'te açıkladığım nedenlerden dolayı lensiniz Telekonvertör ile en açık diyaframı f/8 olacağından, bu konvertör ile otomatik netleme yapamazsınız. Telekonvertörler de sonuçta camlardan ibarettir, bunları kullanarak objektifinizin önüne ilave birtakım camlar daha ilave edersiniz, bu da görüntü kalitesi ve keskinliği olumsuz etkiler. Netteki videolara kanmayın, tecrübeyle sabittir. Eğer Telekonvertör alacaksanız ve kullandığınız gövde Nikon'sa Nikon marka alın. Keskinlik nedeniyle 2x olanını tercih etmeyin, öncelik 1.4x olsun, o olamazsa en fazla 1.7x olsun. Ben sizin yerinize olsam, telekonvertör almak yerine daha uzun odaklı iyi bir objektif alırım. Eğer telekonvertörü takmayı düşündüğünüz lens kaliteli değilse, telekonvertör ile daha da kalitesiz olacaktır. Saygılar.

Evet onu kesinlikle yapın. Şu dokümanı takip edebilirsiniz.

Hayır çok önemli değil, bazı lensler için sapmaları düzeltir. Kameranın asıl ana yazılım sürümü değildir. Bazen bazı lensler takılıyken yapmadığını okumuştum, benim başıma hiç gelmedi.

Kamerada lens takılı mı, herhangi bir lens?

Ben de tam bunu anlatmaya çalıştım işte; Sizin kartınızda j:/DCIM klasörünün içinde duruyor "BIN" uzantılı dosya, Halbuki o dosya direk J: nin altında olacak, DCIM'in içinde değil. Karta DCIM klasörünü değil, yalnızca "NKLD0217.BIN" dosyasını kopyalayın.

Karta yüklediğiniz dosya "BIN" uzantılı olmalı, ona dikkat edin. Yani ZIP'lı bir dosya ise önce onu bilgisayarınızda açmalısınız. Ayrıca "BIN" uzantılı dosyayı kartta ana klasöre (Home) yüklemelisiniz, herhangi bir klasörün altında olmamalı.

55-300mm VR, DX yani çarpanlı gövdeler için optik performansı iyi, kompak ve hafif bir objektif. Ama bu lensi alırken aksiyon da çekmek gibi bir niyetiniz varsa bunu unutabilirsiniz, çünkü AF performansı kötü bu lensin, otomatik odaklama hızı çok yavaş çünkü. Eğer 300mm'ye çok ihtiyacınız yoksa bunun yerine 55-200mm VR tercih edilebilirdi. Hem 55-300mm ile aynı optik kalitesine sahip hem de ondan daha ucuz. Eğer zaten 55-200mm VR objektif varsa, ki bu genellikle kit setlerde bulunur, o durumda 55-300mm'ye gerek yoktu. Gelecekte bir tam kare (Full Frame) gövdeye geçme planlarınız yoksa ve aksiyon çekmeyecekseniz sizi fazlasıyla tatmin eder. FF gövdeye geçme planınız varsa FX lenslere şimdiden yatırım yapmak mantıklı olur, bütçe uygunsa elbette. Saygılar.

Bu yazıya göz atmanız faydalı olabilir. Saygılar.

Size tamamen katılıyorum. Alan derinliği konusunda da çok haklısınız. Bugün blogumda yayına aldığım "Odak İstifleme (Focus stacking) ve Odak Kaydırma Tekniği" konulu yazım için çektiğim bir fotoğrafı aşağıda ekledim. 2 çarpanlı aynasız makinem mini bir üçayak üzerinde ve hemen önündeki çimlere netlenmiş durumda, diyafram f/5. Çok uzakta arkadaki apartman neredeyse net çıkmış. Bu fotoğrafı D850 ile ve aynı diyafram ile çekmiş olsaydım muhtemelen o yapı bir silüet şeklini alacaktı. Aslında yakınımda bir yer orası, hafta sonu aynı kareyi D850 ile çeker buradan paylaşırım. Saygılar.

@Emin İpek bey, Ne güzel haberler bunlar. Eğer bunun gibi güzel haberleriniz devam edecekse bir süre daha foruma takılmayın Sizin ve aileniz adına sevindim. E artık alaylı değil bildiğiniz diplomalı fotoğrafçısınız, takıldığımız yerlerde desteğinizi bekleyeceğiz. Başarılar.

@neehot bey, Ben o cümlemi sıkıntısı büyük baskı almak olmayanlar için yazmıştım. Hani sıkça soruluyor ya; bu fotoğrafı FF kameram olsaydı daha net çekebilirdim diyenler için. Sanırım büyük baskı için yüksek çözünürlük konusunda hepimiz hemfikiriz. Ama her ikisi de 24MP olan biri DX diğeri FF kameraya ne diyeceğiz? Yüksek çözünürlük için mutlaka FF gerekmiyor, tıpkı her FF yüksek çözünürlüklü olmadığı gibi. İşi profesyonel olmayan, ortalama, bu işi hobi için yapan, yani buradaki çoğunluktu benim "ithaf ettiğim". Bu arada; burada hareket yok diyen arkadaşlarımızın da bir nebze olsun içi rahatlamıştır. Baksanıza, siz de dahil çok güzel geribildirimler geliyor. Hatta uzunca bir süredir kendisinden haber alamadığımız @Emin İpek dostumuz da aramıza yeniden katıldı . Hepinize güzel katkılardan ötürü teşekkürler. Saygılar.

Dinamik aralık faktörü burada devrede Ama üzerinde küçük birkaç dokunuşla, gölgeler açılıp, kontrast ile oynanınca hoş olur. Katkılar için teşekkürler.

Katkı için teşekkürler. Ben bu videodaki çekilen fotoları şöyle iyice bir büyüterek izlemek isterdim. Ne yazık ki ekrandaki göründüğü gibi olmayacaktır. FF'e haksızlık etmeyelim. Bunun kararı tamamen yapacağınız işe bağlı. Bunun gibi sokakta fotoğraf çekecekseniz ya da stüdyoda sosyal medya ortamında yayınlayacağınız fotoğraflar çekecekseniz, tamam, Crop sensör OK, hatta şahane, üstelik bir de kaliteli aynasızsa süper. Ama benim gibi büyük baskı hastasıysanız FF hatta Orta Format denemeden karar verilmemeli.

Bu ortamda devamlı olarak DSLR'ler için DX / FX tartışması yapılır. Aşağıdaki fotoğrafı, elindeki APS-C sensörlü kamerasını beğenmeyen, çok net, canlı ve keskin fotoğraf için FF mi almalıyım sorusunu soran dostlarımıza ithaf ediyorum. Gördüğünüz fotoğraf direk makine çıktısıdır, dileyenin e-posta adresine gönderebilirim. 4/3 sensöre sahip bir kamera ile çekilmiştir. Yani şu beğenilmeyen 1,5 çarpanlı APS-C sensörden daha da küçük 2 çarpanlı bir kamera ile çekilmiştir. Yani FF sensörün yarısı boyutlarında bir kameradan bahsediyorum. Hangi makine? sorusuna cevabım soldaki profilimde "Makine" başlığının yanında yazıyor Başka da yorum yapmayıp, diğer yorumları size bırakıyorum. Saygılar.

@sadikbasal bey, Az önce arşivimden kontrol ettim, gönderdiğim Cunda panoramasının bendeki orijinal TIFF hali 29.245 piksel genişliğindeymiş, unutmayın 36MP'lik 9 adet FF karenin birleşiminden ve gereksiz yerlerin kroplanmış halinden bahsediyorum, yani birebir baskı aldığınızda yaklaşım 2.5 Metre genişliğinde bir baskınız olur. Ben bu fotoğrafın sizler tarafından görülebilir olması için mecburen boyutlarını 8.192 piksel olarak küçültmek zorunda kaldım, çünkü dosya boyutu 263MB. Haliyle, neredeyse 1/4 oranında küçültülmüş ve üzerine de JPEG'e dönüştürülmüş bir çıktıyı görüyorsunuz siz. Heidelberg panoramasını hiç ölçeklendirmeden birebir baskı almıştım ve bahsettiğim gibi 250 x 75cm boyutlarına bir panoramam olmuştu. Bu fotoğraf ile @neehot beyin de dediği gibi bir sitenin duvarını boydan boya kaplayabilirdim. Ve siz karşıdan yoldan baktığınızda köprü üzerinde gezen insanları rahatlıkla seçebilirdiniz. Bu fotoğrafları elde çektim, üstelik elimin titremesini ve buna ilave ayna ve perde sarsıntısını da ekleyin. Böyle bir sahneyi fotoğrafım olsun diyerek çekeceksem, mutlaka üçayak ve panorama başlığımı kullanırım, Mup modunda, Elektronik Shutter aktif halde ve Pozlama gecikme modunu mutlaka devreye sokarım. Eğer bu sahneyi bu koşullarda çekebilmiş olsaydım gerçekten çok daha temiz bir sonuç görebilirdiniz. Ekipmanın kalitesi elbette önemli, benim anlatmaya çalıştığım; önce ekipmanı büyütmektense, tekniği geliştirmek gerektiğidir. Tekniğimiz zayıfsa alacağımız ekipmanın da faydasını göremeyiz, bu da olmadı deyip daha da iyisinde olur hep gözümüz. Bu konuyu en başından itibaren baştan aşağı bir kez daha okursanız, birçok kişi tarafından dile getirilmiş aslında çok önemli ipuçları bulabilirsiniz. Çektiğiniz fotoğrafları ekran başında devamlı büyütüp gereksiz yere üzmeyin kendinizi. Elinizdeki ekipman ile öncelikle ışığın çok yeterli olduğu ortamlarda çekimler yapın, bu gibi gün doğumu/batımı çekimleri çok risklidir, yalnızca sokak köpekleri sürüsü değil kastettiğim . Altın saatlerde çekim yapmak hakikaten beceri gerektirir. Dinamik aralığın en yüksek olduğu zamanlardır, kameranızın pozlama ölçüm sistemi şaşırmaya çok uygundur, pozlamayı alacağınız yer çok önemlidir vs vs. Siz bahsetmeseniz, çektiğiniz fotoğrafın bir gün doğum fotoğrafı olduğunu anlayamazdım. Hayır, güneşim ışığından falan bahsetmiyorum; gün doğumu fotoğraflarında karşıdan doğan bir güneşi ve onun önünüzde aydınlattığı nesnelerdeki o altın sarısı tadı arıyor insan. Umarım bu eleştirimi de orantısız bulmazsınız, çünkü son cümleyi 3 defa okudum öyle nokta koydum. Ben her yazılanları vakit buldukça mutlaka okurum ve her okuduğumda yeni birşeyler öğrendiğimi farkederim. Saygılar.

@sadikbasal bey, Hay Allah, hiç de öyle düşünceler ile yazmamıştım oysa ki! Şimdi sizin bakış açınızla okuyunca hak verdim size. Amacım "bırak bu hobiyi" demek değildi elbette, böyle bir şeyi bırakın yazmayı düşünmem bile, haddim de değil. Üzülmenizi istemem, istemeden buna sebep olduysam kusura bakmayın. Üstelik @neehot beyin de belirttiği gibi fotoğrafın netliğinde öyle kafaya takacak bir durum da söz konusu değil. Bir şey daha; Böylesine önerileri eleştiri gibi kabullenip öyle kolay soğumak yok. Bir keresinde, yaklaşık 15 yıl kadar önce bir fotoğraf kulübünde usta duayen bir hocamızın fotoğraf üzerine söyleşi gününe katılmıştım. Herkes gibi ben de en beğendiğim bir fotoğrafımı göndermiştim gitmeden önce. Sıra bana geldiğinde üstad öyle şeyler söyledi ki fotoğrafım için, inanın içimden kana kana ağlamıştım. Bu kadar da acımasız olunmazdı ki. Sizinkine benzer cümleleri kendisine söylediğimi hatırlıyorum. Ama benim amacım eleştirmek değil, üstelik bu konuda yetkin bile hissetmiyorum. Fikir sordunuz ben de içimden geldiği gibi yazdım. Söz, bundan sonra sizin konularınıza fikrim olsa dahi yazmamaya gayret edeceğim. Saygılar.

Verdiğiniz örnek fotoğrafa yorumlarım kısaca; - Ben böyle bir manzara çekmezdim. - İlla ki bu manzarayı bu kompozisyon ile çekeceksem, bu ışıkta yani günün bu vaktinde çekmezdim. - Manzarayı o lens ile çekmezdim, başka bir alternatifim yoksa da en azından o lens ile 23mm'de çekmezdim. Tam net bilmiyorum araştırmadım, ama eğer 18-140mm objektif kullanacaksam en keskin değeri 50-70mm aralıklarında verecektir, ben 50-70mm odak uzaklığında ve f/9 veya f/11 diyafram ile çekerdim. - Böyle bir ışıkta böyle geniş bir dinamik aralıktaki bir manzarayı tek karede çekmezdim, ya ND filtre kullanırdım ve pozlamayı "Spot ölçüm" olarak ayarlar, ölçümü sahnenin en karanlık yerinden alır ve pozlamayı orada kilitlerdim ya da basamaklı çekim yapardım yani HDR çekerdim. - Net bir alan derinliği istiyorsam (ki siz istiyorsunuz) o zaman bu manzarayı, hepsi aynı pozlama değerinde; önce sağ alt köşedeki kayalara, ardından hemen onların üstünde kıyının başladığı yere, ardından en soldaki kayaların bitimine ve en son da kuleye netleyerek kareler alır, bunları birleştirirdim. - Eğer bu tip manzara çekimlerinden hoşlanıyorsam ve bütçem varsa iyi bir manzara lensi satın alırdım, örneğin Nikon 16-35mm f/4 VR. - Bütçem yoksa ve bu lens dışında başka bir alternatif yoksa yukarıdaki gibi çekim tekniklerini bolca denerdim. Saygılar.

Bir tane daha; Almanya, Heidelberg kalesinden aynı ekipman ve aynı maktıkla çektiğim başka bir panorama. Bu panorama ofisimde masamın arkasındaki duvarda 250 x 75cm boyutlarında kanvas baskıyla uzunca bir süre asılı durdu. Onu birkaç ay önce bir dostuma hediye ettikten sonra şimdi ondan daha büyük boyutlarda bir İstanbul Maslak gece panoraması asılı. Ekipmanınızı küçümsemeyin, tekniğinizi geliştirin derken bunları kastediyorum. Her çekimde öğrenecek yeni birşey bulamazsam mutsuz oluyorum. Denemek, denemek, denemek lazım. Saygılar.

Gövde : Nikon D810 Lens : AF-S Nikkor 70-200mm f/2.8 VRII Odak uzaklığı : 200mm Pozlama : f/7.1, ISO 64, 1/200sn Dik kadraj elde çekim, toplamda 9 kareden oluşmuş panorama. Saygılar.

Bu fotoğrafa bakın, Cunda Adası'ndan Aşıklar Tepesinden öylesine çekilmiş bir fotoğraf. Dilediğiniz kadar büyütün

@sadikbasal bey, Neden "mecburen 5.6 da çektim" diyorsunuz. Sizin lensiniz 18-140mm f/3.5-5.6 lens, yani odak uzaklığı 18mm iken en açık diyafram f/3.5 olur, 140mm iken f/5.6 olur. Bu diyaframın olabileceği en fazla açıklıktır. Ama siz bu lens ile 18mm'de f/22 ve 140mm'de f/36 ya kadar kısabilirsiniz diyaframı. Ben sorun lenste demiyorum, sorun çekim tekniğinizde. Saygılar.

@sadikbasal bey, Bu fotoğrafı çekerken nereye netlemiştiniz? Ben olsaydım bu fotoğrafı aynı koşullarda ve aynı ekipmanla f/11 diyafram ile çekerdim. Net olmayan evler derken hangilerinden bahsediyorsunuz anlaşılmıyor. Eğer kenarlara doğru olanlar ise ortadakilerden daha az net olacağı kesin, lensinizin kenarlara doğru başarımı çok iyi değil çünkü. Bahsettiğiniz netsizliğin birincil kaynağı kamera veya sensör değil. Ne yaparsanız yapın tek karede, bu ekipmanla her yeri (sizin istediğinizi gibi) net bir fotoğraf çekemezsiniz. Saygılar.

@ÖNER BÜYÜKYILDIZ bey, Objektifimin kalitesi ne kadar iyi olursa olsun ben f/16 diyaframdan daha kısık bir diyaframı hiç kullanmıyorum, değil ki f/32. Çok çok zorda kalırsam f/22 deniyorum. Bana geniş alan derinliği gerekiyorsa, ki bu genellikle manzara fotoğraflarında karşıma çıkıyor; o durumda focus stacking tekniğini tercih ediyorum. Pazar günü bununla ilgili kapsamlı yazımı blogumda yayınlayacağım. Saygılar.

Hem AF-S Nikkor 70-200mm f/2.8E FL ED VR hem de Tamron SP 70-200mm f/2.8 Di VC USD G2 objektife sahibim. D850 kameramda aynı koşullarda aynı ayarlarda çektiğim görüntülerde Nikon'un bariz fark attığını görüyorum. Aynı sahneyi aynı kamerayla her iki objektifle çektiğimde Nikon ile çektiğim RAW'ın dosya boyutu bile daha fazla. Fakat daha düşük çözünürlüğe sahip bir kamerada aynı sonucu alamayabilirsiniz, denk sonuçlar ile karşılaşma olasılığınız yüksek olabilir, denemedim. Yani @qqaazz , Bir de Nikon sonuçlarını gözünüzle görseniz büyülenmenin ne olduğunu asıl o zaman net anlarsınız Saygılar.

Yukarıdaki fotoğrafı hangi kamera ve objektifle çekmiştiniz? Diyafram ve enstantane neydi?