Yavuz S. Bahçekapılı

Olsa da çok sorun değil. Benimkinde vardı gönderdim Nikon Türkiye.de ücretsiz parça değişimi yapılıp sorun giderildi. Dünyanın sonu değil ancak bu Nikonun gerçekten kalite yönetiminde bir sıkıntı olduğunu gösteriyor. Her çıkan seride böyle problem olursa çok sıkıntı olur Nikona.

D810'U ön plana çıkaran en önemli özelliği AA filtresinin olmayışı. Yüksek dosya boyutu gözünüzü korkutuyorsa her zaman 36 MP çekmezsiniz. Diğer mevzular (sıkıntılar diye bahsettiğiniz) çok güvenilir haberler değil. Gönül rahatlığıyla D810 alabilirsiniz. D750 alsanız da asla pişman olmazsınız.

Canon 5D'nin temizini bulabilmeniz çok zor. Ben kullandım. Renkleri, renk geçişleri harika. Teknolojisi eski ama FF. Arkadaşların da dediği gibi bütçenizin elverdiği makineyi alın.

Takılmaz mı hiç? D750'nin sıfır body fiyatına çok temiz ikinci el D800e bulunabiliyor. Bunun sonu yok işte bunu anlatmaya çalışıyorum. Bu arada aradan da baya bir süre geçmiş. Aldınız mı makineyi?

Nikon'un alınabilecek en iyi lenslerinden biri. Hal böyle iken performans, keskinlik vs. gibi sorular anlamsız kalıyor. Bütçe el veriyorsa ve bu aralıkta bir lens gerekiyorsa çok düşünmeye gerek yok.

80-200 lensin temizini bulmak gerçekten zor. Optik olarak harika bir lens. Ayrıca bir de kronik netleme bileziği arızası oluyor. Alırken özellikle buna dikkat etmek gerekiyor. Sigma 70-200 OS var bende. Eski Sigma lensler gibi renklerin sarıya çalma problemi yok ancak daha önce 80-200 kullandığımdan net bir şekilde söyleyebilirim ki renkler Nikon.da daha canlı ve kontrast daha iyi. Keskinliği çıplak gözle anlamak zor ama ilk bakışta renk farkını anlamak mümkün. öte yandan OS özellikle elde çekim için paha biçilemez. Ben sürekli amatör tenis maçları çekiyorum aynı zamanda oynuyorum. Gündüz evet sıkıntı yok ISO.yu otomatik yapıp enstantaneyi 1/1000 olarak ayarlıyorum ve sorunsuz çekim oluyordu. özellikle D3s.in hızı ile mükemmel ikili oluşturuyorlar. Ancak akşam olup ta projektörler altında çekim yaparken sıkıntı başlıyor. Gece enstantaneyi 1/500 altına inmeyecek şekilde ayarladığımda ISO 25600.lere kadar çıkıyor hatta yetmiyor. Oysa Sigma.da 1/250 hatta 1/200.de sorunsuz çekim yapabiliyorum. öte yandan imkan varsa kesinlikle Nikon 70-200 VR-II öneririm. Benim yaptığım işte keskinlik çok önemli değil ama hız çok çok önemli ve bu konuda Nikon 70-200 VR2 harika. Herşey imkan dahilinde tabi.

D5'e bütçe olarak ulaşmak gerçekten zor ancak ben de aksiyon fotoğrafları çekmekten hoşlanan biri olarak gözüme D500'ü kestirdim. FF'den vazgeçirecek kadar cezbedici özellikleri var ama yine de detaylı testler bir yayınlansın, ISO performansı özellikle düşük ışık koşullarındaki performansını net görmek lazım.

Ben genelde bu tip fotoğraflar için fotoğrafı çekilecek insanı da rahatsız etmeden doğal haliyle çekebilmek için tele objektif kullanımının daha iyi bir tercih olduğunu düşünüyorum. Örneğin siz 55-200 VR objektifle biraz uzak bir mesafeden rahatlıkla bu tip fotoğraf elde edebilirsiniz. Fotoğrafta derinlik isterseniz (Örneğin üstteki fotoğraf gibi) f/2.8 ya da f/4 sabit diyaframlı tele lensleri Öneririm.

Hayırlı olsun hocam.

Hocam bu tamamen önceliklerinizle ilgili bence. Ağırlıklı olarak tele kullanıyorsanız VC/OS/VR.li bir lense yatırım yapmanız daha akılcı olur üstelik titreşim engelleme sistemleri tele objektiflerde daha etkilidir (odak uzaklığı) f/2.8'e çok ihtiyacınız yoksa Nikon 70-200 f/4 VR.yi de öneririm. Hafif, kompakt ve tabi ki Nikon. öte yandan optik olarak daha büyük bir fark olsun derseniz Tamron 24-70 f/2.8 VC çok çok iyi bir lens. Nikon 24-85.den çok önde. Oysa ki 80-200.e alternatif saydığınız o lensler aman aman (optik olarak) fark yaratacak lensler değil.

Sebahattin Bey benden de saygılar. Tabi fizyolojik özellikler farklı olabilir. Keza ben de hemen hemen aynı ağırlıkta ekipmanla bazen 2-3 saat dolaştığım oluyor (Nikon D3s + Sigma 70-200 f/2.8 OS) ama sonunda gerçekten bileklerim ağırıyor. Tabi bir dayanak olmadan uzun süre beklemek zordur kabul ediyorum. Bu yüzden tripod meselesi göreceli bir kavram. D800 açısından ISO 3200 kötü sonuç verdiyse o konuda sadece tereddütüm olur.

Doğrudur ben de aktif olarak amatör tenis müsabakalarına hem iştirak ediyorum hem de sadece hobi amaçlı çekim yapıyorum. Kullandığım objektif sigma 70-200 OS. Tenisi bilirsiniz harika enstantaneler çıkar amatör bile olsa. Akşam yetersiz ışıkta 1/500 altına düşmemek için bende D3s.e güvenerek yükleniyorum ISO.ya. 12.800.lere çıkana dek. Daha hiç mahcup etmedi. Profesyonel müsabakalarda akşam bile olsa mükemmel aydınlatma sayesinde bu değerlere gerek kalmaz ama bizde maalesef aydınlatma ancak tenis oynamayı mümkün kılacak kadar yeterli. Bu durumda VR ya da OS kapatmak net fotoğraf sayısını azaltır. Vr sistemleri tabi ki lensin netleme hızına etki eder ancak ben bunun çok elzem bir fark oluşturacağını düşünmüyorum. Perdeyi ne açıdan etkilediğini düşünüyorsunuz?

Sayın recall, (adınızı belirtmediğinizden böyle hitap etmek zorunda olduğum için özür diliyorum) Ben kendi adıma kesinlikle bir sanatçı olmadığımı ifade etmek istiyorum. Kanımca da özelde fotoğraf sanatçısı oturup bizim gibi burada birbirini gereksiz yere yermek ve germek yerine sanatında nirvanaya ulaşmanın çabası içindedir. Bizim gibi makineyi amaç edinmezler. Onlar için makine sadece araçtır. Bizim gibi maymun iştahlı değildirler. Makine ile egolarını tatmin etmezler. çektiği fotoğraflar ancak onları mesud ve bahtiyar eder. Fotoğraflarında bir kusur gördüklerinde makine ve ekipmanı suçlamak yerine bakış açılarını gözden geçirirler.

'Yüksek enstantane değerlerinde tripod yerine elde çekim + VR on daha fazla esneklik sağlardı kanımca' demişim. Burada VR fonksiyonundan daha çok tripod kullanımına atıfta bulundum Mehmet Bey. VR.nin yüksek enstantane (1/500 üzerinde) etkisinin düşük olacağı tabi ki aşikar ama asıl anlatmak istediğim bu kadar yüksek enstantane imkanı varken VR.ye gerek yoksa tripota gerek var mı? Tripottan bağımsız çekim yapmak oturuş pozisyonu vb. fiziksel anlamda bize kolaylık sağlayacak duruşları sağlamak açısından daha faydalı olmaz mı? VR.nin bu kadar yüksek enstantanelerde nötr olacağını ben kabul ediyorum ama tripot kullanımınında kadraj yakalama açısından bir dezavantaj oluşturacağını kabul edin ve hangisinin daha önemli olduğuna siz karar verin.

Turan Bey ilk mesajı okursanız zaten aynı klasmanda olmadıklarını belirttim. İkinci olarak bu profesyonel bir çalışma değil. Bir başka konu da elimdeki makineleri karşılaştırabilirim ancak. Bütçem maalesef iki pahalı makineyi aynı anda kaldıramıyor. Derseniz o zaman benzer makineleri karşılaştırmayacaksan forum veritabanını boşuna işgal etme bende derim bunun kararını forum yönetimi verir.

Konuyu hortlatayım. Burada en büyük sorun herkesin hem fikir olduğu ışık. Bence D800 ile rahatlıkla 12.800 isoya çıkmak mümkündür. Üstelik kullanılacak fotoğrafın uzaklık nedeniyle downsampling yapılacağı aşikar iken. Özetle 1/1500 enstantane rahatlıkla elde edilebilirdi. Bu fotoğrafçının elini güçlendirir. DX modunu kullanmakta MP canavarı bu makine için hiç sorun olmazdı. Teleconverter kullanmak f değerini artırıp enstantaneyi düşürmemek adına ISO yükseltmenize sebep oldu ancak daha da önemlisi AF hızını da etkiledi. Yüksek enstantane değerlerinde tripod yerine elde çekim + VR on daha fazla esneklik sağlardı kanımca. Tabi ki elinizde bir D4 ya da D3s olsaydı daha fazla sayıda net fotoğraf olurdu. Daha hızlı AF + daha kararlı AF ve tabiki daha yüksek FPS ama bu sefer de çözünürlük nedeniyle büyük baskı sorununuz olurdu tabi profesyonel ve büyük boyutta baskı alınacaksa. Nitekim elinizdeki makine ile siz yine de temelde en doğru ayarlarla mevcut ışık koşullarında mümkün olan net fotoğraf sayısını yakalamışsınızdır.

Her ikisi arasındaki fark bence fiyat farkına değmez. Hatta bu durumda sizin için D800e daha anlamlı olur çünkü her iki gövdeyi de sıradan lenslerle kullanmanız halinde 36 MP.nin avantajlarından faydalanamazsınız. Yani uygun fiyata temiz bir D800e bulup aradaki fark olan (en az 1.000 TL) daha iyi bir objektif bakabilirsiniz. 36 MP.yi doyurabilecek bir lens Hatta diyafram değerleri 1.4.lü olanlardan bir tane kesin lazım.

Ankara'da Bora Teknik servisini öneririm. Ben bir iki iş yaptırdım çok başarılılar. Bilgilere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. http://www.fotografmakinesitamiri.com/index.php?hizmetler

11.de 11 yaptım ama Kelvin değeri ile ilgili soruyu tamamen kafadan attım tuttu. (10.000k) Bu soruları cevaplamak için menü bilgisi yeterli değil. İngilizceyi de bir miktar bilmek gerekir. Örneğin lensin hangi yÖnde takılacağı veya AE ve FL Lock tuşunun ne işe yaradığı gibi soruları cevaplayabilmek için menülerdeki işlevlerin ne işe yaradığını bilmek yeterli değil.

Arkadaşlar geniş açı söz konusu olduğunda manuel lenslerden niçin bu kadar çekiniyoruz anlamıyorum. Geniş açı lensin kullanım amacı zaten %99 manzara fotoğrafı çekmek değil mi? Fotoğraflanacak manzara gözümüzün önünden hızla geçip gidecek kadar hızlı bir durum mu? Manuel netlemeye ayıracak 10-15 sn yok mu? Ayrıca manzara fotoğraflarında manuel netleme yapmak bir portre fotoğrafında manuel netleme yapmak kadar zor bir olay değil. Ayrıca zaten iyi bir manzara fotoğrafı çekebilmek için zaten çoğumuz tripod kullanmıyor muyuz? Benim çok ilgi alanıma giren bir durum değil ama alacak olsam gözüm kapalı Samyang 14mm alırım.

Evet Nikon sensörleri ile de Sony sensörlerin başarısını yakalayabiliyor.

http://nikonrumors.com/2015/12/16/list-of-all-nikon-dslr-cameras-and-their-sensor-manufacturerdesigner.aspx/

Enstantane hızı en son düşüneceğiniz konu olmalı bence.

Hocam çok sık baskı almıyorsanız hatta şöyle söyleyeyim çok büyük ebatta (120x150 gibi) baskı almıyorsanız D800.ün yüksek çözünürlüğü bizler için gerçekten gereksiz. Bu kadar büyük dosya boyutuyla nasıl başa çıkılıyor bilmiyorum. Nasıl anlatacağımı da bilmiyorum örnekte veriyorum D3s.le pırıl pırıl 20x30 (300 dpi) baskı alıyorum ve kesinlikle rahatsız etmiyor. Baskı alan fotoğrafçı abim rahatlıkla 300 dpi.da 30x40 baskı alabileceğimi ifade ediyor ama benim o boyutlara ihtiyacım yok. 300 dpi oldukça yüksek bir çözünürlük. Bunu 150 dpi.a bile düşürseniz belli bir mesafeden (3-4 mt) kesinlikle sırıtmaz ve 60x80 boyutlarına çıkabilirsiniz. Ez cümle sizin yerinizde olsam hiç düşünmeden D750 alırdım.

D810 mükemmel bir gövde. AA filtresinin olmayışı da ayrıca bir avantaj. D800e ile aralarında aslında teknik olarak çok fazla bir fark yok. Ayrıca moire çok anormal düzeyde değil. Olsa bile rahatlıkla ps ile hallediliyor. Şu soru çok önemli? Bu kadar yüksek MP.ye ihtiyacınız olacak mı? çünkü D750 D810.un gövde ve teknik resim kalitesi açısından kırpılmış hali. AF sistemleri hemen hemen aynı. D810.da AF noktaları çok az daha geniş tasarlanmış. Bu çok anormal bir fark oluşturmaz. D750 bence özellikleriyle kendi segmentinde rakipsiz bir gövde. Muhteşem DR performansı ile özellikle siyah ve beyaz renklerde (gelin damat çekimi mesela) harika işler çıkarıyor. Ayrıca ten rengini doğru verme konusunda çok başarılı. Tanıdığım gelin damat fotoğrafı çeken arkadaşlarım sadece bu özelliklerinden dolayı D610.ü satıp D750.ye geçtiler. Gövde belki ufak gelecek size (özellikle deklanşör kavrama kısmı) ama zamanla alışılır diye düşünüyorum. öte yandan aradaki farka rahatlıkla bir prime lens alınır ve keyfe bakılır bence. Ben D810.un başarıp D750.nin başaramayacağı bir enstantane düşünemiyorum. D8xx serisi ayrıca çok yavaş (fps) MP olayına çok fazla takılmayın. Ben daha D3s.in 12.3 MP.sinin hakkını verecek büyüklükte bir fotoğraf bastırmadım.