myasar

İnternetten "dolgu flaşı" diye arama yaparsanız burada size verebileceğimiz birkaç satır bilgiden çok daha fazlasını bulabilirsiniz.

cümlesinden en azından yarı profesyonel çalışmak istediğiniz anlamını çıkartıyorum. Fotoğraf makinesi ile film çekmek oldukça zor bir uğraştır. Film çekmek için gereken; hızlı objektif, yüksek zum, hızlı odaklama, kaliteli ses kaydı gibi özellikleri sağlamak epeyce bir bütçe gerektirir. Bu nedenle, bir de, sadece film çeken kameraları araştırmanızda yarar var diye düşünürüm. Ama yine de DSLR almaya kararlıysanız bu konuda deneyimi olan arkadaşlar size yardımcı olacaklardır. Sadece şunu söyleyebilirim. DSLR ile film çekerken, hızlı ve sessiz odaklama yapan bir objektife gereksinimiz olacak. Söz konusu 50 mm. prime objektif ne kadar iyi olsa da bu alanda pek fazla işe yaramaz. Kolay gelsin..

Ürün çekimi oldukça zorlu bir uğraş. Kuyum işi için öncelikle 40-90 mm. arası kesenize uygun bir makro objektif gereksinimiz var (zoom değil). Raynox DCR-250 adaptörü önereceğim ama biraz amatör kalır çünkü söz konusu iş amatör işi değil. İkincisi bir ışık çadırı. Üçüncüsü de PS de "focus stacking" tekniği. Makro konusunu "makro dünyası sitesinden" ayrıntılı olarak inceleyin. Diğerlerini de internetten kolaylıkla bulabilirsiniz. Son olarak (deneyiminizin fazla olmadığı varsayımıyla) bol bol deneyin..

Arkadaşın ilk başta söz ettiği makrodünyası sitesi bu konuda çok ayrıntılı bilgiler içerir. (Biraz yavaş çalışan ve tasarımı bence fazla mütevazi olan bir sitedir) Bu sitede biraz dolaştıktan ve bir kaç yazı okuduktan sonra bu işin hiç de kolay bir hobi olmadığını anlamıştım. En azından yukarıdaki fotoğrafların çok uzun uğraşlar ve büyük olasılıkla da uykusuz geceler sonucu ortaya konabildiğini bu siteden edindiğim bilgiler sonucunda rahatlıkla söyleyebilirim. Hatta bazılarının, büyük olasılıkla, 100 den fazla karenin birleştirilmesi ile oluşturulabilmiş olduğu da çok açık. S. Kaya' ya "el emeği, göz nuru" için teşekkürler..

Oldukça ucuz olan 35 veya 50 mm. prime lenslerden her hangi biri sanırım sorununuzun çözümü olacaktır. Hangisi derseniz bu ve diğer forumlarda bu konu sıkça tartışıldı. Biraz araştırma ile uygun bir çözüm bulabileceğinize inanıyorum Özür: 50 yerine 55 yazmışım..

Oldukça ucuz olan 35 veya 55 mm. prime lenslerden her hangi biri sanırım sorununuzun çözümü olacaktır. Hangisi derseniz bu ve diğer forumlarda bu konu sıkça tartışıldı. Biraz araştırma ile uygun bir çözüm bulabileceğinize inanıyorum

Benden bir ilk...

Amazon'a baktım. Orada da sizin linkteki ürünün 3 katı fiyat var. Yani biraz kuşkuyla yaklaşmak gerek. Diğer yandan çakma ürün ile gerçeği arasında kalite ve özellikler açısından ciddi farklılıklar olabilir. Önemli değil diyorsanız yerli piyasada da benzer kalitede ürünler var. Üstelik deneyip alabilirsiniz.

http://makrodunyasi.com/hangi-makro-lensi-almaliyim/ linkinde ( ve aynı sitede diğer alt başlıklarda) ayrıntılı bilgi bulacaksınız. Özetle söylemek gerekirse; makro lenslerin kullanımı çok daha pratiktir ve net sonuçlar verir. Diğer yandan (Canon'un efsane bir lensini saymazsak) hemen tümü en fazla 1:1 büyütme yapabilir. Pek ucuz değildirler. Makro lens dışındaki diğer seçenekler genel olarak çok daha ucuzdur ama kullanım açısından oldukça zordurlar. 105 mm. için konuşacak olursak uzun odak uzunlukları makroda pek tercih edilmezler, büyütme oranları düşük olur.

Yurt dışından çokça alışveriş etmiş biri olarak benim size şöyle bir önerim olacak: Alacağınız ürün bizim piyasada bulunan bir ürün olsun ki önce burada deneyin sonra sipariş verin. Çünkü çok güzel görünümlü olduğu halde pek de işe yaramayan bir sürü marka ve model var.

100 dolara kadar sorunsuz ve gümrüksüz getirebilirsiniz. Ancak nadiren de olsa çok hacimli ürünler bazan gümrüğe takılabilir. (Pahalı görünümlü olduğundan) http://aliexpressturk.blogspot.com.tr/p/yllk-5-kez-yurtds-alsveris-limiti.html http://shiftdelete.net/online-yurtdisi-alisveris-rehberi-62883

Işık koşulları değişmediği sürece, bu iki değer sabit olunca ne yazık ki 3. değere müdahale imkanımız yok. Kafamıza göre iso ile oynayamayız. Makine ne derse odur. Bunları söylerken elbette yapay ışık kullanmadığınızı farzediyorum. Lafın kısası, benim bildiğim kadarıyla; gece koşullarında, yapay ışık kullanmadan, özellikle şehir yaşamında, kusursuz fotoğraf çekebilecek makine (+ objektif) henüz icat edilmedi. Edit: Bu olumsuz durumu lehine çevirip sanatsal değere sahip fotoğraflar çeken çok sayıda fotoğrafçının bulunduğunu da gözardı etmeyelim.

Bence buradaki sorunlar ne objektiften ne de netlemeden kaynaklanıyor. İki sorun var. 1. si 1.4 yani tam açık diyaframın alan derinliğinin çok az olması. Bunun sonucu olarak fotonun çok az bir kısmı dışında kalan kısımları netsiz çıkıyor. Ne yazık ki bunun çözümü yok. Açık diyaframın yan etkisi olup portre vb. fotolarda aranan bir durumdur. Yani bokeh olayı. 2. si de karşıdan gelen yapay ışıklar. Bu da iki soruna neden oluyor. Hatalı beyaz dengesi ve ışık patlamaları. Beyaz dengesini tümüyle, ışık patlamalarını da kısmen PS ile düzeltmek mümkün. Yeter ki makinenizin sensörünün yeterli dinamik aralığı olsun. Burada bir kötü haber daha: iso arttıkça dinamik aralık azalır. Pek karamsar bir tablo çizdiğimiz farkındayım. Ama durum bu. Kolay gelsin.. Bu arada 5.6 diyaframın 1.4 diyaframdan daha keskin görüntü verdiği doğrudur ama bunu normal büyütmelerde gözle pek ayırdetmeniz mümkün olmaz. Özellikle kaliteli objektiflerde.

Şöyle bir sorununuz olabilir: Hemen tüm makineler ve son 20-30 yıldır kullanılan çoğu objektif otomatik diyaframa sahiptir. Yani; çekim anına kadar diyafram tam açıktır. Tam çekim anında olması gereken diyafram değerine kadar kısılır. Tam açık diyaframla kısık diyafram arasında alan derinliği farkı olduğundan vizörden gördüğünüz ile çektiğiniz fotolar farklı olabilir. Eğer sorun bu ise makinenin üzerindeki diyafram kısma düğmesi (tekerleği değil) size yardımcı olabilir.

Varsayımlardan hareket edip yorumda bulunmamak için önce objektifinizin model numarasını tam olarak yazın.

Google amcaya sorunca gelen sonuçlardan birkaç tanesi. Hepsi de düzenleme programı sunuyor. Daha farklı bir şey kastettiyseniz bilemem.

Albüm konusunda hiç bilgim yok. Sanırım bu işi internet üzerinden yapan siteler yardımcı oluyorlar.

Belli ki 24-70 ya da buna yakın bir objektifiniz var (kapalı mekanlar için). 70-200 hakkında olumlu şeyler duydum ama kullanmadım. Kullananlar herhalde bilgi vereceklerdir. Yardımcı olamadığım için üzgünüm.

Bu formda konuşulan kalite, genel olarak söylenirse, en üst kalitedir. Tabii teknik olarak. D7000 ile çekilmiş bu kalitede bir fotoğrafı 1m. boyunda bassanız bile hala çok güzel sonuç alırsınız. Düğün fotoğrafları ise çok nadir olarak 30x40 dan daha büyük basılır. Dolayısıyla küçük hatalar göze batmaz. Düğün fotoğraflarında başka öncelikler vardır: Yüz ifadeleri, kadraj, ışık gölge, alan derinliği gibi. Bunlar ise donanımdan çok fotoğrafçının ustalığı ile ilgilidir. Kısacası her zaman söylendiği gibi fotoğrafı makine değil fotoğrafçı çeker. Donanım hemen her zaman 2. hatta çoğu zaman 3. plandadır. Kıssadan hisse: Bol fotoğraf çekin, Sabit Kalfagil'in "kompozisyon" ve Gombric'in "sanatın öyküsünü" okuyun. Fotoğraf sitelerinin teknik bölümlerini karıştırın.

Fotoğrafçılık deneyiminiz konusunda biraz bilgi verirseniz daha sağlıklı öneriler alabilirsiniz. Diğer mesajınızdaki objektif makineyle beraber omuzunuza 2,5 kg civarında bir yük getirir. Bu tür objektiflerde bunu da göz önünde bulundurun.

İkinci el Nikon D7000 + 18-105mm Lens = 2000 TL (kullandım, öneririm)Nikon 50mm f/1.8d Lens = 400 TL (Bu makineye 35 mm. gider)Parasoley Filtreler vs. = 30 TL (Bu fiyatlara hiç almayın daha iyi)Tripod Büyük = 100 TL (İşe yararları daha yüksek fiyatlardan başlar)Nikon Uzaktan Kumanda = 20 TL (100 TL. lik tripodla yararı olmaz) İkinci El Nikon 55-200 vr veya Sıfır Tamron 55-300 = 450 TL (18-105 in yanına 55-300 gider, 70-300 daha iyi gider) Söylediklerim bütçeniz göz önüne alınarak söylenmiştir. Beylik laftır; bunun sınırı yok..

Buna kompakt makine ve telefonlarda dijital zoom deniyor. Dolayısıyla söylediklerinizde haklısınız. Aklıma gelen tek mantıklı neden şu: Belki 1" sensörler için yapılmış objektifleri kullanabilmek için bir kolaylıktır. Kesin bilgisi olan yanıt verirse doğruyu öğreniriz. Edit: Bu objektifler için uygun adaptör olup olmadığını bilmiyorum.

Görünüşe göre dahili saat pilinde sorun var. Eğer öyleyse sanırım servis yolu görünüyor. Umarım garantilidir.

Bu son sorunuzdan anladığım kadarıyla fotoğrafla ilgili sitelerin temel bilgiler bölümlerini okuyup yola öyle devam etmeniz gerektiğini düşünüyorum. Bu cümlemin biraz ukalalık koktuğunun farkındayım ama düşündüğümü doğrudan söylemek istedim. Dost acı söyler..

Tam anladığımdan emin değilim ama galiba "grup/element" ve "diyafram bıçağı " deyimlerinin anlamını ve kaliteye etkisi soruyorsunuz. Element objektifin içinde kaç tane mercek (lens) olduğunu belirtir. (Buradan da anlaşılabileceği gibi biz lens kelimesini objektif yerine kullanarak yanlış yapmış oluyoruz. Ne var ki artık "galat-ı meşhur" olmuş, değiştirmek çok zor.) Bu merceklerin birkaç tanesi biribirine yapıştırılarak guruplar oluşur. Bir gurupta 1 ile 4 tane kadar mercek olabilir. Burada teknik ayrıntıya girmek istemem ama şunu söyleyebilirim. Bu sayıların objektifin kalitesiyle doğrudan bir ilişkisi yoktur. Zaten benzer odak aralığındaki objektifler, hangi marka olursa olsun, aşağı yukarı birbirine yakın element sayısına sahiptir. Diyafram bıçağı ne kadar çok olursa diyafram o kadar dairesel olur. Eşkenar çokgende kenar sayısının artması ile daireye yaklaşılması gibi. Daha dairesel diyaframlar daha dairesel bokeh verirler. Çok da önemli bir özellik değil. Bir objektifte asıl önemli olan özellikler; netlik (kontras), keskinlik, VR nin ne kadar etkin olabildiği, netleme hızı ve hassasiyeti, düşük ışıktaki netleme performansıdır. Bunları da ürünün kataloğunda değil test sitelerinde ve formlarda bulabiliriz. Kısacası işiniz zor, kolay gelsin..