İçeriğe git

Emin İpek

Üye
  • İçerik sayısı

    196
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Gün Kazandı

    26

Yazıları bölümüne Emin İpek kullanıcısının eklediği içerikler

  1. 7 dakika önce, sadikbasal yazdı:

    @Emin İpek bi şey kafama takıldı.polarize filtreyle renk dolgunluğu elde etmek mi yoksa photsop ile bu doygunluğu elde etmek mi fotoğraf kalitesi açısından daha iyi.yoksa sonuçlar aynı mı?

    Polarize filtreden Öner bey ile Yasin bey söz etmişler, onların yanıt vermesi daha doğru olur.

    Ama, UV filtre ve Polarize filtre için kendi kullanım pratiğimden söz edeyim.

    UV filtre için diğer arkadaşlar gerek yok demişler ama ben kullanıyorum. UV filtre teknik olarak gerekli değil. Fotoğrafa hiçbir etkisi yok. Bu açıdan gereksiz denebilir. Ama çoğu insan bu filtreyi, daha kaliteli fotoğraflar çekmek için değil lens camını korumak için kullanıyor. Ben de o nedenle kullanıyorum. Lens camına gelebilecek zararlı madde ve kire karşı kalkan görevi yapıyor. Her seferinde doğrudan lens camını silmek yerine UV filtreyi silmek, lens camını korumak açısından daha mantıklı geliyor bana. Ama 10 TL'ye de UV filtre var 300 TL'ye de. Lens önüne koyacağınız cam kalitesiz olursa, fotoğraf kalitenizi olumsuz etkileyebilir. Makul bir fiyatı gözden çıkartmalısınız.

    Polarize filtreye gelince... Bir zamanlar kullanırdım ama artık kullanmıyorum. Polarize filtre döner bir sisteme sahip. Lens önünde sağa sola çevirdiğinizde farklı etkiler elde edersiniz. Fotoğraf çekerken, filtre doğru pozisyonda mı acaba diye kontrol etmek zaman kaybı geliyor bana. Öte yandan bu filtreyi kullandığınızda pozlamayı da arttırmanız gerek. Her seferinde doğru mu pozluyorum diye düşünmek istemiyorum. Onun yerine, fotoğraflarımı raw formatında çekiyorum ve gerekli işlemeleri yapıyorum.

  2. Benim fikrim, bu tür çekimler için APS-C makinalarda 28mm daha uygun. Birkaç senedir 50mm 1.8 kullanıyorum, çok keskin lens, çiçek böcek çekerken çok iyi, ama sokak fotoğrafı, iç mekan çekerken filan, keşke biraz daha geniş olsaydı dedim. 35mm de çok fark yaratmayacaktı. Yakın zamanda 28mm lens aldım ve elde ettiğim karelerden çok memnunum.

    Zaten, günlük çekimler için tavsiye edilen normal lenslerin tanımı, odak uzunluğu sensörün diyagonal uzunluğuna eşit olan lensler şeklindedir. Bu tür lensler, insan gözünün net olarak gördüğü alana benzer bir görüntü yakalarlar. Nikon'da APS-C sensörün diyagonal uzunluğu da 28mm'ye yakındır. Lens açısı ne kadar geniş olursa, detaylar küçülür; ne kadar dar olursa detaylar azalır. Normal lenslerde hem tatmin edici miktarda detay var hem de daha belirgindir. 50mm ile 28mm'yi karşılaştırınca bu sonuca varıyorum.

    Ancak, üç lens içinde (28, 35 ve 50mm) en pahalısı da 28mm sanıyorum. Yine de, bütçeniz uygunsa 28mm alın derim.

  3. Valla yorumlar çok güzel. ben sahibinden aldım farklı lens alacakmıs sanırsam. elime ulaşmadı daha.   hafta pazartesi verilen kargom yeni geldi geçen ama herkes çok övüyor.  2. nesli var birde EX ama oda çok pahalı geldi bana . elime geçer geçmez kullanıp elimden geldiğince yardım etmeye çalışırım
     
     
    Şunu da gözden uzak tutmayın bence: Daha önce croplu makinede kullandığınız normal lensler, FF makinede geniş açı gibi kalacaktır. 28mm FF makina için geniş açı lenstir.

    Sent from my Lenovo P70-A using Tapatalk

  4. Sensörün iki çapraz köşesi arasındaki uzunluğa eşit odak uzunluğundaki lense normal lens diyoruz. FF makinelerde 24x36 sensörün çapraz uzunluğu 43 mm olduğundan, 40 ya da 50 mm odak uzaklığına sahip lensler normal lens yani insan gözüne en yakın lens diye bilinir. Çünkü bu lenslerle yapılan çekimde net alan sensörün tamamını kaplar.

    Peki croplu makinelerde durum nasıl? Örneğin D7200 sensöründe çapraz uzunluk 28 mm. Bu durumda D7200 için normal lens 28mm'lik lens midir?

  5. On 10/2/2017 at 15:39, spirit_rises yazdı:

    merhaba arkadaşlar

    ilk fotoğrafm makinem canon 650d ve 3 senedir kullanmaktayım.

     

    elimdeki lensler

     

    18-135 IS STM kit lens

    Tamron 90mm macro lens

     

    full frame'e geçmek istediğimden ötürü ..........

    .......................................................................

    .......................................................................

     

    şimdiden tesekkurler

     

    Bence siz şu an elinizde bulunan makinanın hakkını verin! Sadece üç yıllık bir tecrübeyle ve bir zoom lensle, gereken tecrübeyi kazanmış olmanız olasılığı çok az. Sihirli bir makina yok. Sonuçta hepsi aynı prensiple çalışan birer karanlık kutu. Fotoğrafın kaliteli olması, ağırlıklı olarak tamamen size ve kullandığınız lense bağlı. Öncelikle bir prime lens (sabit odaklı) alın! Sonra da makinanın varsayılan ayarlarına göz atın! İhtiyacınıza uygun şekilde değiştirmeyi öğrenin! Otomatik ayarlarda çekim yapıyorsanız zaten, makinanızı değiştirmeyi hiç düşünmeyin, paranıza yazık. Diyafram öncelikli, enstantane öncelikli çekimlere yoğunlaşın! Beyaz ayarına dikkat edin! Hangi durumlarda hangi ölçüm modlarını kullanmayı öğrenin! Poz telafisini nasıl kullanacağınızı öğrenin! Alan derinliklerini öğrenin! Öğrenecek o kadar çok şey var ki, saymakla bitmez ve hepsi fotoğrafınızın iyi ya da kötü çıkmasına neden olacaktır. Ben 30 sene analog SLR kullandım ve 10 senedir de dijital SLR kullanıyorum, hala öğrenecek çok şey çıkıyor. Acele etmeyin! Önce konuya tamamen hakim olun! Belki de elinizdeki makina bile sizi gerektiği kadar tatmin edecektir.

    • Harika 1
  6. Yarın bir ara aynı yere tekrar gideyim bakayım! D750 gördüğüme çok eminim ama... Size inanıyorum. Ne gördüğüme tekrar bakayım! Belki gördüğüm D7500 idi.

    Ama bir şey var. http://photonstophotos.net/Charts/PDR.htm sitesinde, Dynamic Range karşılaştırması için makina seçmeye kalktığınızda, D750 ve D750(DX) diye iki ayrı makina görünüyor. Bunun anlamı nedir? Makinanın kendi içindeki DX hali mi?

    d750dx.thumb.jpg.2e20c523d91121641a7fc0d3c4390ee5.jpg

       

  7. Merhaba,

     

    D750'nin FF ve croplu olmak üzere iki versiyonu var diye biliyorum. Gerçi forumda yarı profesyönel makinalar arasında D750DX görünmüyor. Neyse... Ben iki makina arasındaki tek farkın sadece sensör büyüklüğü olduğunu sanırdım. Ama geçenlerde bir mağazada D750DX gördüm, gövde üzerinde ayarları gösteren LCD ekran yoktu. Ama D750FX versiyonlarının incelemelerinde görünüyor. D750'nin DX ve Fx arasındaki farkların tamamını nereden görebilirim?

  8. [mention=8662]Emin İpek[/mention] bey evet matrix metering kullandım. Bundan mı acaba? Ama fotoğrafın tamamına bakınca alan derinliği var yani. 
     
    [mention=7465]neehot[/mention] 50 cm yaklaşık olarak. 
     
    Fotoğrafın croplanmamış hali şöyle: https://hizliresim.com/OLmag5

    Bir de odaklanmayı tek noktadan yaptığınızı varsayiyorum. Cok nokta kullandiysaniz, tek noktadan odaklanin, cok fark eder.

    Sent from my Lenovo P70-A using Tapatalk

    • Harika 1
  9. Zoom lenslere göre daha az optik eleman olduğu için, ışığın lens içindeki yolculuğunda sensöre varış kalitesi de yüksek oluyor. Bu nedenle, fotoğrafçılıktan soğumamak ve fotoğraf çekmekten zevk almak için, ben de prime lensleri mutlaka öneririm. Bu arada, koruyucu amaçlı olarak lens önüne koyacağınız UV filtre de kötü kalite olmasın! İyi fotoğraflar çekmek konusunda moral bozabilir.

  10. Fotoğraflarınızı açamadım ama anladığım kadarıyla burnu net çıkmış, tüyleri ise flu. Alan derinliği ile ilgili olmalı. Alan derinliği diyaframı açtıkça ve nesneye yakınlaştıkça azalır. Bazıları bunu özellikle ister. Asıl konu net, etrafı flu olsun ister. Siz kedinizin tamamen net çıkmasını istiyorsanız, ya diyaframı kısacaksınız ya da kedinizi biraz uzaktan çekeceksiniz. Aynı ayarlarda, diyaframı f/8 yaparak çekin bir de.

     

    http://www.nikonturk.com/alan-derinliği-cetveli/ buradan alan derinliğini kontrol edebilirsiniz.

  11. On 11.08.2017 at 20:04, myasar yazdı:

    Mimari fotoğraf demek, bir yönden de, zaman sınırı olmadan en iyi açıyı bulup çekimi o noktadan yapmak demektir. Bu durumda iyice bir üçayakla sıradan bir objektifle çok güzel panoramik çekimler yapabilirsiniz. Böylece geniş açıların perspektif vb. sorunlarıyla da daha az uğraşırsınız.

    Panoramik fotoğrafta ustalaşmak birazcık ps bilgisi ile bolca alıştırma gerektirir. Çekim konusundaki teorik bilgileri de internette kolayca bulabilirsiniz.

    Benimki de farklı bir yaklaşım oldu.

    Kolay gelsin.

     

    Dediğiniz, alçak binalar ve geri gitmek mümkün olduğunda geçerli ama yüksek binalar ve dar sokaklar söz konusu olduğunda işe yaramıyor. Ben de mimar olarak çalıştığım projelerde bu tür fotoğrafları çok çekiyorum. Kesinlikle 17-18mm den aşağı odak uzunluğu şart oluyor.

  12. Nikon 10-24 ya da Tokina 11-16 işinize yarar. Tokina yarı yarıya daha ucuzdur Nikondan ama Nikon hem daha iyi hem aralığı daha fazla. Zoom lensinizin minimumu 10 ya da 11mm olsun, daha yukarısı işinize yaramaz. Özellikle yüksek binalarda, dar sokaklarda ve iç mekanlarda 10-11mm çok kullanışlı. FF makinanız olsaydı 14-24 ya da 18-35 işinizi görürdü.

  13. İki ekleme yapmak istiyorum. Birincisi; elde edeceğiniz yıldız efektinin köşe sayısı, lensinizdeki diyafram bıçaklarının sayısıyla ilgilidir. 7 bıçaklıysa, 7 köşeli yıldız elde edersiniz; 5 bıçaklıysa, 5 köşeli yıldız elde edersiniz. İkincisi; daha kısa odak uzunluğu daha iyi etki yaratır.

  14. Birçoğunuz biliyorsunuzdur ama fotoğrafa yeni başlayanlar için dikkat çekmekte yarar olabilir.

    Çektiğiniz fotoğraflarda, ışığın, yansımaların, parlamaların yıldız efekti kazanmasını isterseniz, özel bir filtreye ihtiyaç duymadan gerçekleştirebilirsiniz.

    Bunun için diyaframı kısmanız yeterli olacaktır. Tabii gece çekimlerinde üçayak kullanmanız şart, çünkü perde kapanma süresi artacaktır.

    Aşağıda, diyaframla ilişkili gündüz ve gece çekimleri var, fikir verir.

    starburst_day.thumb.jpg.bee47cef585cdd5ed2497024a231cf08.jpg

     

    starburst_night.thumb.jpg.34581b5687961224cbf188e91281c295.jpg

    • Harika 3
  15. Garip gerçekten. Ama şuna dikkatinizi çekmek isterim: Sizin Türkçe photoshop'unuzda da benim İngilizce photoshop'umda da locales klasörü altındaki dat uzantılı dosya adı aynı. İkisi de tw10428.dat Sadece, sizdeki tr-TR klasöründe bendeki us-US klasöründe. Ama dosyalar aynı. Biri sizde Türkçe yapıyorken bende İngilizce yapıyor. Benim mantığım, CS6'ya kadar sadece tek dil (single language) olarak üretilmiş olan photoshop'un çekirdek dili hala İngilizce. Ama tr-TR, dk-DK, sp-SP gibi klasörleri görürse, onun altındaki yerelleştirilmiş dat dosyasını dikkate alıyor, dosyayı bulamazsa çekirdek dile dönüyor. Sonuçta dat dosyasının bir içeriği olmalı. Sadece adını değiştirmekle başka bir dilde arayüz oluşturmasını anlamak zor. Türkçe photoshop bulursam bir de kendim denerim. Aslında böyle bir işleme pek az kişi ihtiyaç duyar herhalde. Hangi dilde isterseniz photoshop bulmak mümkün. :rolleyes:

    İyi geceler!

  16. Belki de videoda anlatılan gerçekleşmiş oluyor. tw10428.dat dosyasını tw10428.dat.old olarak değiştirdiğinde aslında dosyayı kullanım dışı bırakmış oluyor ya, siz de dosyanın adını değiştirdiğinizde dosyayı kullanım dışı bırakmış oluyorsunuz gibi geliyor bana. Yani aslında belki girtw104281.dat dosyası bir işe yaramıyor ama orjinal dosyanın görülmesine engel olmuş oluyor. Videoda anlatıldığı gibi, bir de tw10428.dat dosyasının sonuna .old ekleyin bakalım ne olacak? Merak ettim.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Kullanım Şartları Gizlilik Politikası Bu web sitesini daha iyi hale getirmeye yardımcı olmak için cihazınıza çerezler yerleştirdik. Çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz, aksi takdirde devam etmek için tamam olduğunuzu varsayacağız.