Kemal Koman

BEYPAZARI İleride önemli turizim merkezlerinden birisi olacağını tahmin ettiğimiz Beypazarı'nın, para kazanma uğruna tarihinden ve kültüründen ödün vermemesini diliyoruz. Zira turizmden para kazanmaya başlayan bazı Anadolu kasabalarının zamanla kendisine yabancılaştığına çok defalar şahit olduk. Cezbedici bir tarihe, eşine az rastlanır el sanatlarına, çok kıymetli zanaatkârlara sahip bazı yöreler, ellerindekini koruyup geliştirmek, yeni zanaatkârlar yetiştirmek yerine Türkiye'nin herhangi bir yerindeki şehirlerarası bir otobüs terminalinin hediyelik eşya satan dükkanlarındaki bir yığın aburcuburu tezgahlarına doldurup sonra da deyim yerindeyse, yolunacak turist bekleme gafletinde bulundular. Biz gezimiz sırasında Beypazarı'nda böyle absürtlüklere rastlamadık. Beypazarı'nda bulunmaktan dolayı çok mutlu olduk. Tarihimize, insanımıza dair eskiden kalma ama halen yaşayan güzellikler bulduk. Gezmek ve görmek için doğallık ve bozulmamışlığa dair arzuları olan insanların Beypazarı'nı mutlaka ziyaret etmelerini tavsiye ediyoruz. Özellikle de fotoğrafçıların arşivlerinde Beypazarı fotoğraflarının önemli bir yer tutacağına inanıyoruz. http://www.gezginayaklar.com/index.php/c-anadolu/47-ankara/73-beypazari

NALLIHAN Nallıhan, tarih süreci içerisinde Hitit, Frig, Britanya Krallığı, Pers, Roma ve Bizans İmparatorluklarının hakimiyetinde kalmış, Türklerin Anadolu'ya yerleşmesi sonrasında ise Türk hakimiyetine girmiştir.Önce Danişmentlilerin, Candaroğullarının ve Selçukluların sınırları içinde bulunan Nallıhan, Orhan Bey zamanında Osmanlı Beyliği topraklarına katılmıştır. Tarih boyunca şehre hakim olan unsurların değişmesi ile birlikte şehrin adı da değişmiş, Gordium, Juliopolis, Basileon, Karahisar-ı Naallu, Korupazarı Naallu gibi adlar almıştır. Son ve bugün kullanılan adı olan Nallıhan adının nereden geldiğine dair iki söylenti vardır. Bunlardan biri "Şehir, adını yakınından geçen Nallı Suyu ve merkezinde bulunan handan almıştır." Diğeri ise; "Köroğlu'nun buradaki handa konakladığı sırada atının düşen nalının hanın kapısına asılması ile hana Nallı Han denilmiş böylece buranın ismi Nallıhan olarak kalmıştır." Tabii bunların her ikisi de söylentiden ibaret olup, belgelenmiş bir bilgi bulunmamaktadır. Devamı: http://www.gezginayaklar.com/index.php/component/content/article/47-ankara/88-nallihan