Liderlik Tablosu
Popüler İçerik
05-06-2012 üzerinden en yüksek itibara sahip içeriği gösteriliyor Her alanda
-
Öncelikle Odak Uzaklığı Çarpanı ya da Krop FaktÖrünü anlamaya Çalışalım. Eskiden fotoğraf makinalarının gÖrüntüyü kaydettiği yer filmlerdi. 35mm film eskiden kullanılan fotoğraf makinalarında standart olarak kullanılıyordu (gerÇi hala kullanılıyor). Bu standartta Çektiğimiz tek bir fotoğraf film üzerinde 24mm x 36mm lik bir alan kaplıyordu. Şimdi kullandığımız makinalarda ise filmin yerini sensÖr dediğimiz, ışığa duyarlı elektronik devreler aldı. Eskiden kullandığımız bir objektifi kullanarak aynı gÖrüntüyü filmli SLR makinada değil de DSLR (dijital SLR) makinalarda almaya Çalıştığımızı düşünelim. Filmin yerine geÇen sensÖrün boyutunun da 24mm x 36mm lik bir ÖlÇüye sahip olması gerekecektir. Nitekim bu şekilde üretilen fotoğraf makinalarına Full Frame (bu terim iÇin TürkÇe’de “tam kare†ya da “tam ÇerÇeve†karşılığı kullanılmaya Çalışılıyor fakat anlamını tam olarak vermediğini düşündüğümden bu yazıda full frame olarak kullanmaya devam edeceğim.) Digital SLR adı veriliyor. Örnek olarak şu anda piyasada en Çok satılan Canon 5D Mark II, Nikon D700, Sony Alpha A900 gibi makinaları verebiliriz. üreticiler bazı sebeblerle 24mm x 36mm boyutunda olması gereken sensÖr boyutunu küÇülterek kullanmaya karar verir. BÖylelikle Full Frame (bundan sonra FF olarak geÇecektir.) haricinde başka standartlar ortaya Çıkar. Bunlardan en yaygın olanı APS-C denilen formattır. Kısaltmaları gÖrünce gÖzünüz korkmasın bu piyasada genel anlamda krop faktÖrlü denilince akla gelen standartın ta kendisi. Yani Nikon iÇin 1.5 ve Canon iÇin 1.6 olan değer. Nikon APS-C standardını Nikon DX format ismiyle kullanır. Nikon DX format bir fotoğraf makinasında (D90, D300, D5000, D7000 vs.) sensÖr boyutu yaklaşık olarak 23.6 x 15.8 mm dir. Bu iki standart arasındaki oran Odak Uzaklığı Çarpanı ya da Kırpma FaktÖrü olarak adlandırılıyor. Nitekim hesaplandığında FF ve Nikon DX format diyagonalleri arasındaki oran 1.5 olarak bulunacaktır. Canon ise APS-C standardını 1.6 olarak kullanır. Yani Canon’un piyasada satılan giriş seviyesi DSLR makinalarının sensÖr boyutu FF makinası olan 5D ya da 5D Mark II den 1.6 oranında daha küÇüktür. Canon 500D, 550D, 60D veya 7D gibi modelleri krop faktÖrlü makinalardır ve sensÖr boyutları 22.3mm x 14.9mm dir. Bu bilgiler ışığında kısaca Odak Uzaklığı Çarpanı ya da krop faktÖr: 35mm filmin diyagonal uzunluğunun (43.267mm) fotoğraf makinasında kullanılan sensÖrün diyagonal uzunluğunun na oranıdır. Ya da Çok daha kaba tabirle 35mm filmin sensÖr boyutuna oranı da diyebiliriz. Anladık, bazı makinaların sensÖrleri daha küÇük olduğundan bunlara krop faktÖrlü makinalar deniliyormuş. Peki bu neyi değiştiriyor? İyi bir şey mi? KÖtü bir şey mi? Elimizde herhangi bir objektif olduğunu düşünelim, mesela Nikon 300mm f/4. Bu objektifi FF makinada ve Nikon DX formatlı bir makinada kullandığımızda farklı sonuÇlar elde ediyoruz. (Bu arada bilmeniz gereken ek bir bilgi de şu ki objektiflerin üzerinde yazan odak uzaklıkları standart olarak 35mm filmli makinalar ya da FF makinalar düşünülerek yazılmıştır.)  üstteki fotoğraf Nikon D700 gÖvde ve 300mm odak uzaklığı olan bir objektif ile Çekilmiş iken, aşağıdaki fotoğraf bir DX gÖvde olan Nikon D300 ile temsili olarak Çekilmiştir. Fotoğraflardan da aÇıkÇa gÖrüleceği gibi; uzaktaki objeleri yakınlaştırma konusunda krop faktÖrlü makinalar bize avantaj sağlıyor. Aslında bu avantajı kısaca şÖyle Özetleyebiliriz. Kullandığımız gÖvde krop faktÖrlü (APS-C) gÖvde ise üzerinde kullanacağımız objektifin odak uzaklığını Nikon iÇin 1.5 ve Canon iÇin 1.6 ile Çarpmamız gerekiyor. Yani ikinci fotoğrafta aslında biz Nikon D300 ve 450mm lik bir objektif kullanarak fotoğrafı Çekmiş gibi oluyoruz. Eğer astronomi, vahşi hayvan veya kuş fotoğrafÇılığı gibi bir uğraşınız olacaksa krop faktÖrlü bir makina kullanmak size oldukÇa büyük bir avantaj sağlayacaktır. Fakat tahmin edebileceğiniz gibi krop faktÖr geniş aÇılar iÇin bir dezavantaja dÖnüşecektir. Yani siz FF makinada 24mm bir objektif kullanırken 84° lik bir aÇı gÖrürsünüz. Aynı objektifi krop faktÖrlü bir makina da kullandığınız da ise sadece 61° lik aÇıyla yetinmeniz gerekecek. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte krop faktÖrlü gÖvdeler oldukÇa gelişti ve objektifler de Özel olarak bu gÖvdeler iÇin üretilmeye başlandı. Krop faktÖrlü gÖvdelerde hem FF hem de krop faktÖrlü gÖvdeler iÇin üretilen objektifleri kullanabiliyoruz; fakat krop faktÖrlü bir objektifi FF gÖvdede kullanamıyoruz. Aslında bazı istisnalar mevcut ama genel anlamda bÖyle bilinebilir. Yani Nikon FF bir makinanız varsa ona üzerinde DX ibaresi yazılı olan bir Nikon lens almayacaksınız anlamına geliyor. Objektiflere giriş yapmışken arada ihmal edilen ama krop faktÖrlü gÖvdelerin bir avantajından bahsetmek isterim. Genel olarak objektiflerin en keskin oldukları bÖlge merkez ve merkeze yakın kısımlardır. Kenar ve kÖşelere gidildikÇe keskinlik azalır. FF bir objektif krop faktÖrlü bir makinada kullanıldığında elde edilen gÖrüntü kırpılmış olduğundan kenar ve kÖşelerdeki daha az keskin bÖlgelerden de arındırılmış olacaktır. Örneğin Nikkor AF 85mm f/1.4 D full frame ve krop faktÖr gÖvdelerde kullanılabilen bir objektif. Keskinlik kriterimiz iÇin en bilimsel yÖntem MTF grafiklerine bakmaktır photozone, MTF grafiği aşağıda; Grafik alışık olmayanlara karmaşık gelebilir ama kısaca sÖylemek gerekirse tüm diyafram değerlerinde merkezdeki ÇÖzünürlük bizi tatmin ederken (mavi bloklar) kenar (bordo) kÖşelerdeki (sarı) ÇÖzünürlük ancak f/5.6 ve sonrasında işe yarar gibi duruyor. Biz bu objektifi FF olmayan krop faktÖrlü bir makinada kullandığımızda ise yukarıdakinden daha iyi bir grafikle karşılaşacağımız kesin. Başka bir konu ise vignetting; yani fotoğrafın kÖşelerinde oluşan hafif kararma. FF objektiflerin tamamına yakını aÇık diyaframlarda vignetting oluşturur, diyafram kısıldıkÇa bu azalır, Objektifleri krop faktÖrlü gÖvdelerde kullandığımızda ise kararma yapan yerlerin bir kısmı sensÖr dışında kalacağından vignetting te azalma sÖzkonusu olacaktır. Bu da krop faktÖrlü gÖvdelerin Çok Önemli olmasa da başka bir avantajı olarak sÖylenebilir. Full frame sensÖr ve krop faktÖrlü sensÖr üretim teknolojileri birbirinden farklı. Full frame sensÖr üretimi hem daha zor hem de daha pahalı, bu yüzden üreticiler amatÖr fotoğrafÇıları tatmin edecek APS-C sensÖrler ve bu sensÖrleri taşıyan gÖvdeler üretmekte ısrar ediyorlar. Krop faktÖrün bir avantajı daha burada ortaya Çıkıyor, maliyet. DSLR gÖvdelerde krop faktÖrlü makinalar her zaman full frame makinalardan daha ucuzdurlar. Dezavantajlarına kısaca gÖz atarsak, aynı megapiksele sahip FF ve krop faktÖrlü iki sensÖrü (ya da gÖvdeyi) karşılaştırdığımızı düşünelim. Krop faktÖrde piksel boyutu daha küÇük olacak ve bu yüzden detay yakalama kabiliyeti azalacaktır. ŞÖyle de aÇıklayabiliriz; pikseller daha büyük alana yayıldığından piksel boyutları daha büyüktür ve büyük olduklarından daha fazla ışık toplarlar. Daha fazla ışık daha fazla ve doğru bilgiyle aynı anlama gelir. Noise ya da gürültü (dijital fotoğrafta istenmeyen noktacıklanma, kumlanma) oluşumuna neden olan bilgi kaymaları da elimizde daha Çok bilgi olduğundan daha da zorlaşacaktır. Kısaca büyük piksel boyutu yüksek ISO değerlerinde başarımı artıran bir faktÖrdür ama tek başına yeterli değildir. Başka bir konu olan Net Alan Derinliği (DOF: Depth of field) konusunda da birşeyler sÖylemek gerekecek sanırım. Çünkü aynı odak uzaklığı ve diyafram kullanılarak yapılacak Çekimlerde FF gÖvdelerle daha sığ alan derinliği elde edilecektir. Bir Örnek vermek gerekirse krop faktÖrlü bir gÖvde ve odak uzaklığı 50mm olan bir objektif kullanıyoruz ve diyaframı da f/1.8 olarak ayarladık. Netlediğimiz mesafe de 2m olsun. Bu durumda toplam alan derinliğimiz ~11.2cm olacak. Aynı kadrajı elde etmek iÇin FF makinada 75mm odak uzaklığı olan bir objektif kullanmamız gerekecek. Diyaframı f/1.8 olarak ayarlıyoruz ve 2m uzaklığı netliyoruz. Kadraj, diyafram değerimiz ve netleme noktamız aynı olmasına rağmen elde edeceğimiz toplam alan derinliği sadece ~7.3cm olacaktır. Toplam alan derinliklerini oranlarsak yine yaklaşık krop faktÖr olan 1.5 değerine ulaşabiliriz. Aslında bu Çekimi biraz daha farklı olarak; odak uzaklığını değiştirerek değil de aynı odak uzaklığındaki objektifi kullanarak, bulunduğumuz konumu değiştirerek aynı kadrajı elde etmek suretiyle de yapabiliriz. Yani FF makinada da 50mm f/1.8 objektifi kullanalım ve diyaframı da f/1.8 olarak ayarlayalım, Önceki Çekimdeki kadrajın aynısı yakalamamız iÇin fotoğraf makinasını yaklaştıralım ve 1.333m ye netleme yapalım. Değişen birşey olmayacak alan derinliğimiz yine sadece ~7.3cm olacaktır. Buradan da anlaşılacağı gibi sensÖr boyutu büyüdükÇe sığ alan derinliği elde etmek kolaylaşıyor ve tersi durumda da artıyor. Bunun bize pratikteki getirisi ne olur diye sorabilirsiniz. Özellikle makro Çekimlerde ihtiyacımız olan büyük alan derinliğini krop faktÖrlü makinalarla yakalamak daha kolay, hatta sadece küÇük sensÖrlü olduğundan bazı makrocular kompakt makinalarla makro Çekimi yaparak harikalar yaratıyorlar. Diğer durumda portre ya da moda fotoğrafı ile uğraşanlar iÇin Önemli olan sığ alan derinliğini yakalamak ise FF gÖvdelerle daha kolay oluyor diyebiliriz. Krop FaktÖr ya da Odak Uzaklığı Çarpanı DSLR makina seÇimi yaparken bilmeniz ve hatta anlamanız gereken kavramlardan biri.2 puan
-
Merhaba, Mehmet Bey; Öncelikle bilgilendirici ve son derece teknik bilgileriniz yeni başlayan arkadaşlar için çok faydalı oluyor. Bunun için çok teşekkür ederim. Canon ve Pentax Nikondan üstün diye bir şey yok. Hepsinin birbirine olan üstünlükleri var. Örnek Nikon RGB algılayıcıyı 1993-1996 yıllarında geliştirmek için çok uğraştı. Sonunda filmli SLR ve efsane Nikon F5' de kullanarak bu alanda bir devrim yarattı. Diğer markalar ışığı % 18 gri kart yÖntemini kullanarak Ölçerken, Nikon F5 karenin tamamını renkli olarak gÖrüp daha hassas pozometrik değerler veriyordu. Canon bunu çok uzun yıllar sonra yapabildi veya birebir aynısını yapamadı. Bu konuyu tam bilemiyorum Mehmet beyin belirttiği modellerle ilgili bir araştırma yapacağım. Nikon'un başka ve tüm rakipleri tarafından kabul edilmiş mükemmel flaş Ölçüm sistemi var ki; Fotoğraf dünyasında eşi ve benzeri yok. Bunu sÖyleyenler rakipleri. Diğer ve en çarpıcı Özelliği; Gerçi bu Özelliği D3000, D3100, D3200, D5000, D5100 modellerinden sonra biraz değişti ama yine de lens uyumluluğu yÖnünden Nikon'un bir rakibi daha yok piyasada. Nikon D800 çıktı piyasaya sanırım Amerikadaki bir fotoğrafçı 1970 model Nikon lensini takıp fotoğraf çekti. Düşünün 42 yıl Önceki bir lensi kullanabildi. Bunu yapabilen başka marka yok. Diğer bir güzelliği daha geldi aklıma.. (yaşlanınca fikirler sonradan sonraya geliyor) Bu Özelliği onu biraz hantal ve ağır bir firma yapıyor aslında. çünkü herşeye hemen atlamıyor. çok temkinli ve acele etmiyor. Herşey yerine güzelce oturunca o da yorumunu en sona ve en güzel yere koyuyor. Not: Japonlarla 2002-2007 yılları arasında otomotiv sektÖründe üretim yapan bir fabrikada (Gebze Organize Sanayi BÖlgesi) 5 yıla yakın bir zaman çalıştım. Japon teknik müdürümüz KOICHI NOBUNAGA'ya günlerden bir gün bir soru yÖnelttim. Biz dedim Türkiyede üretim yapan Toyota ve Hondaya parça üretiyoruz. Sizce hangi araç daha iyi? Hangi arabayı alalım. Japon güldü tabii ki. Dedi ki Japon malı tüm araçlar aynı kalitededir. Kalite yÖnünden birbirlerine üstünlükleri yoktur. Onları seçmemizde etken kişisel tercihlerimizdir. Hangisini alırsan al memnun kalırsın... Hatta bir Örnek daha verdi ve inanamadım. Dedi ki, Örneğin Honda ekonomik olarak sıkıntıya düşse ve batma noktasına gelse, Japonyadaki diğer tüm otomobil üreticileri ona her anlamda yardım eder ve onu ayağa kaldırırlar. Onun kendilerine rakip olduğunu Önemsemezler. Önemli olan bir Japon markasının yaşatılması ve dünyaya ihracat yapmasıdır. Geç olmuş çok gevezelik ettim ama mesajı aldınız galiba. Japon malı herşey için geçerli bir kural var. Bu kural " Teknolojileri farklı da olsa kaliteleri aynı "1 puan
-
Yahu abicim adam program soruyor sen tavsiye veriyorsun. http://uploading.com/files/c1c5aa78/Serif.PhotoPlus.X5.v15.0.1.11-FOSI.rar/ Cidden denemeye değer Fakat ben kullanmıyorum !1 puan
-
Enstantane nedir? Obtüratör hızı ya da perde hızı olarak da geçebilen enstantane, deklanşör düğmesine (fotoğraf çekmek için bastığımız düğme) bastığımızda optik algılayıcıya ne kadar süre ile ışık düşürüleceğini belirtir. Bu süre algılayıcının kaç saniye pozlanacağını gösterir diyebiliriz. Perde, DSLR fotoğraf makinelerinde mekanik iken, kompakt makinelerde elektronik olabilmektedir ama her ikisinin yaptığı görev aynıdır; algılayıcıya ne kadar süre ile ışık düşeceğini belirlerler. Kısa pozlama: Hareketi dondurma, çok ışığın olduğu durumlarda optik algılayıcıya düşen ışığı azaltmak için hızlı enstantane değeri kullanarak çekim yapılmasıdır. Uzun pozlama: Kaydırma (İng: ‘Panning’) gibi hareketin devamlılığını fotoğrafa yansıtmak için, ortamda az ışık olduğunda optik algılayıcıya düşen ışığı arttırmak için yavaş enstantane değeri kullanarak çekim yapılmasıdır. Bulb: (Türkçe karşığı sınırsızdır; Kısaltması: : Enstantane değerinin makinenin izin verdiği en yavaş enstantaneden daha da yavaş olmasını istediğiniz durumlarda makinanın B modunu devreye sokarak istediğiniz kadar uzun pozlama yapabilirsiniz. Kimi modellerin mod tekerinde ‘Bulb’ için ayrı bir konum bulurken çoğu DSLR modelinde enstantaneyi 30 veya 60 saniyeden bir kademe daha yukarı aldığınızda karşınıza çıkar. Bu şekilde çekim yaparken uzaktan kumanda veya deklanşör kablosu kullanılması yararlı olacaktır çünkü doğrudan deklanşör düğmesini kullanmak makinede titreşime neden olacaktır. Enstantanenin fotoğrafa etkisi nasıldır? Hareketi dondurarak fotoğraflamak istediğimizde hızlı enstantane kullanırız yani kısa pozlama yaparız. Hareketli konuya ve konunun hızına göre uygun hızlı enstantane değeri seçilir. Aşağıdaki karede yapay şelaleden akan suyu görmektesiniz. 1/4000 saniye suyun birbiri ile yaptığı etkileşimi yakalamaya yetiyor ama kullanılan makine giriş seviyesi olduğu için daha hızlı enstantane kullanma imkanımız yok. 1/8000 kullanarak suyun hareketini daha da dondurmak mümkün olacaktır. ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Matrix:Kadrajın her noktasına dusen ısıgı toplar ve ortalamasını alarak %90 dogru poz degerını verır. Merkez agırlık;Sanırım ısıgın buyuk kısmını kadrajın ortasına gore olcer.Ama kalan yerlerde olculur. ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Basamaklama, basitçe anlatırsak, bir yerine en az üç fotoğraf çekip içinden uygun olanı seçmek ya da bunları birleştirip tek bir fotoğraf elde etmek için kullanılan bir yöntemdir. Fotoğrafçılık dersi aldıysanız ya da ışık konularımızı okuduysanız, günün her saatinin fotoğrafa uygun olmadığını biliyorsunuzdur. özellikle öğle saatlerinde fotoğraf çekmekten kaçınırız. Tepemizdeki güneşin yerdeki etkisi çok serttir ve genelde bu ışık pek tercih edilmez. Onun dışında bazı durumlarda gökyüzü ile deniz/yer arasında seçim yapmanız gerekebilir. Gökyüzünden pozlama yaparsanız, deniz ya da kara koyu çıkar zira gökyüzü parlaktır. Karadan ya da denizden pozlama yaparsanız bu defa gökyüzü fazla pozlanıp patlayacaktır. Bunları engellemek için ND filtre gibi filtreler kullanmak mümkün. Kısacası konumuzun bir kısmı ışık alıyor diğer kısmı aynı oranda almıyorsa, pozlama konusunda sorun yaşayacağız demektir. Yukarıdaki senaryolarda filtre çözümleri yerine basamaklama yöntemini de kullanabiliyoruz. Kameramız üç kare fotoğraf çekiyor. Bir tanesi sizin ayarladığınız pozlama değerinde. Diğer ikisi ise, sizin belirlediğiniz durak kadar* az ve fazla pozlanıyor. Böylece elinizde bir tane ideale yakın, bir tane az bir tane de fazla pozlanmış fotoğraf oluyor. Az pozlanmış fotoğrafta patlama yapan yerler normal çıkarken, geri kalan yerler karanlık çıkıyor. çok pozlanan fotoğrafta ise gökyüzü gibi aydınlık yerler patlarken, diğer alanlar düzgün pozlanmış oluyor. *Bu değer fotoğraf makinesine göre değişiklik gösterebilmekte. Genelde 1/3 ile 2 durak arasında oluyor ama üst sınır 3 durak ve daha üstü de olabilir. Burada iki devam yolumuz var. Eğer sizi zorlayan bir ışık konumunda kalmış ve doğru pozlamaya karar verememişseniz, kendi ayarladığınız değerden 1 durak fazla ve az çekerek daha sonra hangisinin düzgün gözüktüğüne bakar onu seçersiniz. Yani burada amaç aşırı uçlarda çekip birleştirmek değil. Sadece ince ayarla uğraşacak vaktiniz yoksa, ayalardığınız pozlama değerine yakın iki kare daha çekerek, çektiğiniz fotoğrafın doğru pozlanma şansını yükseltiyorsunuz. Zira tek kare çekip hatalı pozlamış olursanız, oraya geri dönüp yeniden çekemeyebilirsiniz. Photoshop ile de kurtarmak mümkün olmayabilir. Zaten Photoshop ile uğraşmak yerine işi makinede bitirmek her zaman tavsiye ettiğimiz yöntemdir. Diğer kullanacağımız yol ise çektiğimiz üç fotoğrafı birleştirmek. çünkü yukarıdaki yolla çekilen üç fotoğrafın üçü de istediğimiz sonucu vermeyebilir. O zaman üçünden tek bir fotoğraf üretmek gerekir. Bazı makineler bunu kendi içlerinde yapıyor ama biz tabii kendimiz yapacağız. Biz aynı kadrajın biribirinden farklı pozlanmış üç karesini birleştirip, doğru pozlanmış tek bir kare elde edeceğiz. Yukarıda izlediğimiz yoldan farkı, üç fotoğraftan birini seçmek değil, doğru pozlanmış fotoğrafı oluşturmak. Yazılım müdahalesi gerektiğinden bu yol daha uğraştırır ancak başarı garantisi kesin diyebiliriz. Uzun lafın kısası hdr yapıcaksanız bu ayarı acabılırısnız. ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- D-lıghtıng:Karanlık kalabılecek yerlerı aydınlatarak fotografa dahıl etmek ıcın kullanılır.Eger çekımden sonra karanlık kısım çoksa ve flash'ımız yoksa kullanılabılır.Ama - lerıde vardır. ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Resimlerin boyutunu kuculttukce kalıtesı artar ve daha hoş olur.1 puan
Bu afiş şu şekilde ayarlanmıştır: İstanbul/GMT+03:00