Liderlik Tablosu

Mesele sadece body boyutu ise bu sitede karşılaştırma yapabilirsiniz. Örneğin D5100 vs D7000: http://camerasize.com/compare/#162,7

Fuat Günaydın; Fotoğraflar arasında çok büyük bir netlik farkı göremedim ve eğer fark varsa şundan kaynaklanabilir ve bu da bence doğaldır. Vizörden bakarak yani netlik noktası seçerek yaptığın çekimde kamera FAZ ALGILAMALI NETLEME SİSTEMİNİ KULLANIR ve en keskin netlik bu şekilde elde edilir. Live Modunda ise kamera KONTRAST ALGILAMA yöntemini kullanarak netlik yapar ve bence bu yapılan netlik anı fotoğrafları için kabul edilebilir seviyededir. Live modunda yapılan çekimlerin netliğine ben şahsen güvenmem. çünkü, vizördeki gibi kesin bir netlik noktası seçmiyorsun. Netlik yapacağın, başta kırmızı renkli, netlik sağlanınca yeşile dönen büyük bir kare var ve bu karenin yapacağı netliğin hassaslığını vizörle yaptığın netlikle kıyaslamaman gerek. Yani live modunda çekilen fotoğraflar için aldığın bu sonuç bence normal. Diğer ustaların da yorumlarını bekleyelim ama bence kameranda bir sorun yok. Selamlar,

GÜnaydın Fuat; Ne mutlu bana, Yalnız sanırım evli değilsin. Evlenince belki eşin yol arkadaşını kıskanabilir. Bu konuda dikkatli ol. Geçen aylarda bir gezi dÜzenlendi ve maalesef katılamadım. Bir sonraki geziye inşallah. Engin bilgi diye birşey yok Fuat. Sadece kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Sizler çok şanslı bir nesilsiniz. çÜnkÜ elinizin altında internet denen sınırsız bilgi okyanusu var. İstediğiniz bilgiye; DÜnyanın hangi Ülkesinde olursa olsun saniyeler seviyesinde ulaşabiliyorsunuz. Ya da bu işler için kurulmuş bizim sitemiz gibi sanal platformlardan faydalanıyorsunuz. Bu ne kadar bÜyÜk bir kolaylık ve çok önemli bir olay. Bizim zamanımızda Üniversiteyi Adanada okuduğum için fotoğrafla ilgili tek kaynak, Amerikada yayınlanan aylık çeşitli fotoğraf dergileriydi ama öğrenciyken ona da abone olmak maddi imkansızlıklar nedeniyle benim için imkansızdı. Adanadaki incirlik hava ÜssÜndeki Amerikalıların getirdiği her çeşit eski-yeni malzemelerin satıldığı Amerikan bit pazarı vardı eskiden. Oradan fotoğraf dergilerinin eski sayılarını uygun fiyata almaya çalışarak, dergideki makaleleri ve fotoğraf tekniklerini öğrenmeye ve kendimi geliştirmeye çalışırdım. O zamanlar ingilizcem de çok az olduğu içinde elimde sözlÜk ve gÜnlerce uğraşırdım bu yazıları çevirmek ve anlatılanları anlamak için. Aradan tam 20 yıl geçti ve gÜnÜmÜz google amcaya neyi araştırmak istiyorsam yazıyorum ve o da bana binlerce seçenek sunuyor. Gerçi internet şu anda bence dijital bilgi kirliliği ile doldu taşıyor ama yine de çok bÜyÜk bir kolaylık. Fuat, sayende roman yazmaya başladım... Dijital fotoğrafçılıkta yeni sayılırım. 5 Yıldır dijital fotoğrafla uğraşıyorum ama halen dia filmin verdiği tadı alabilmiş değilim maalesef. Belki gÜnÜn birinde dia filmin verdiği tadı verebilecek farklı bir sensör Üretilir de ben ve benim gibi dia tadını unutamayanlar için gÜzel gÜnler başlar. Selamlar,

bilmem özet geçeyim o zaman elektrik aksamı olmayan bir tüp alırsan diyaframı ayarlaman için analog makinelerde çalışan objektife ihtiyacın var mesela bu tür objektifler kullanman gerek hem af yi hem de diyaframı objektiften ayarlayabiliyorsun

Bilinen tüm canlı organizmaların gelişim ve yaşamsal fonksiyonlarının temelinde yatan bilgileri içeren DNA zincirleri, ilk kez doğrudan fotoğraflandı. İtalya'nın Magna Graecia üniversitesi'nde fizik profesörü olan Enzo Di Fabrizio, elektron mikroskobu kullanarak DNA'yı fotoğrafladı. Bilim insanları, Di Fabrizio'nun elde ettiği başarının öncesinde, DNA'nın yapısını dolaylı olarak gözlemlemişti. çift sarmal şeklindeki DNA yapısı, ilk olarak X-ray kristallografisi adı verilen yöntemle tespit edilmişti. Bu yöntemde, X-ray ışınlarının çarpmasının ardından nasıl yansıdığına bakılarak materyalin şekli çıkarılıyor. DOĞAL YAPISI DA GöRüNTüLENECEK NanoLetters dergisinde yayımlanan çalışmada, Di Fabrizio ve meslektaşları, DNA'nın saklı görüntüsünü ortaya çıkaracak yeni bir yönten geliştirerek, nano ölçekte su geçirmeyen silikon sütunlar inşa etti. Ardından silikona DNA zincirleri içeren bir solusyon döküldü. Su, hızla buharlaştı ve geride gerilmiş ip gibi duran DNA zincirleri kaldı. İtalyan bilim insanı, daha sonra silikon yatağındaki deliklerden elektron ışınları gönderdi ve moleküllerin yüksek çözünürlüklü görüntülerini elde etti. Görüntüleri elde edilen DNA zincirleri, bir çift sarmalın aksine, birbirine düğümlenmiş çok sayıda kordon gibi belirdi. Bunun nedeni olarak, elektron ışınlarının bir çift sarmalı veya tek bir sarmalı yok edebilecek güçte olması gösterildi. New Scientist'e konuşan Di Fabrizio, daha hassas bir donanım kullanarak, düşük enerjili elektonlarlar aydınlatma sağlayabileceklerini, böylece DNA'nın doğal yapısını bozmadan görebileceklerini ifade etti. Elde edilen başarı, bir gün DNA'nın (deoksiribonükleik asit) RNA'lar gibi diğer önemli yaşam bloklarıyla olan etkileşimini çok daha iyi gözlemlemeyi sağlayabilir. Kaynak: NTVMSNBC

Bence gayet başarılı. Tebrikler ama denemeye devam...

Bu fotoğraflarda (resim değil ) bugünkü denemelerim.; Bu fotoğrafları özellikle koydum çünkü nette bu GİT lenslerle ilgili o kadar kötü yazılar var ki benim gibi 2 hafta öncesine kadar eline slr makine almamış birinin ve hatta fotoğraf çekmeyi bilmeyen birisinin bile bunları çekebiliyorsa 18-55mm lensin çok da hakkını yememek lazım .Fotoğraflar çok profesyonel olmayabilir.çünkü tripodsuz hafif rüzgarlı havada çekilmiş fotoğraflar.

Merhaba Ömer Bey; Bende size uyarınız için teşekkür ederim. Kesinlikle mümkün olduğu kadar Türkçe kelime kullanalım ve bunu da doğru kullanalım. Makine Örneğinde olduğu gibi. Selamlar,

Merhabalar Öncelikle tekrar aranızda olmaktan mutluyum! Uzun bir yazı oldu ama kusura bakmayın... Amaç sadece içimi dÖkmek ve ilk defa makine alacak arkadaşlara ufakta olsa tecrübesizliklerimin bedelini anlatabilmek. Affınıza sığınarak; YILLAR ÖNCE BAŞLAYAN SEVDA Yıllar Önce DSLR makine alma isteğiyle başladı herşey, Yıllarca uzaktan bakabildiğim makineler belli dÖnem sonra AVM'lerde sergilenmeye başlayınca uğrak yerlerim teknoloji marketlerin fotoğraf bÖlümü olmuştu, Her gittiğimde elime alır deklanşÖre basar, iç çekerdim. Sonra para biriktirmeye başladım bu arzunun geçmeyeceğini anlayınca. Biriktir Biriktir birikmez rakamlar 16-17 yaşındaki bir ergen için... Başka baharlara bıraktım elbet. FORUMLARDA KONU Aç, OKU, ARAŞTIR, SOR, SORGULA Bu arada geri kalmamak için araştırdım durdum, bütün forumlara üye oldum, bilen kulanan herkese soru sordum. Konular açtım, konularda boğuldum. O makine bu makine derken yıllar Önce d200'e olan sevgim yerini d90'a bıraktı. Tekrar bir para biriktirme hevesi başladı ve yine bana hüsran başlığıyla sonlandı d90 hayallerimde. Ama bu bu arzu sÖnmemişti... Araya da üniversite eğitimi girince iyice askıda kaldı tabi ki... üniversite bitince iş hayatına başlayınca ilk yapmam gerekenin makine için para biriktirmek olduğunu biliyordum ve Öylede yaptım, üniversiten gelmiş asgari ücretle çalışan birisi olarak rakamlar yine yüksekti. Para biriktirene kadar d7000 denen bir şey çıktı, -eee GÖnül bu seferde buna kaydı... HAYYAM PASAJINA İLK ADIM Fiyatların Türkiye'deki vergilerden vs. yüksek olması alternatifleri sorgulamama neden oldu, Yurt dışı, spot derken, cesaret geldi adını seferinde duyduğum ama acemiliğim için güvenemediğim 'Hayyam pasajı'na gittim ve ilk adımı attım. İçeri girdiğimde o kadar makineyi gÖrünce heyecan yapmıştım:) Fiyatlar düşüktü 'bu makineler sağlam bir şey olmaz' diyordu herkes ve bende Hayyam'cı oldum o aralar... Hayyam'dan almaya karar verdim. D7000 ALMA KARARI VE SORUNLARI Sonra karar verdim alacağım makine d7000'indi, artık gecelerim-gündüzlerim D7000 olmuştu... Araştırdım ettim bu sefer sorunları baş gÖsteri, o yabacı forumda bunu gÖrdüm bu başıma bu geldi dedi.. Soğudum, korktum... Ama başka bir makineye de ısınamadım, Ama bir şey bulmam gerekiyordu, bir ada canon 60d gÖzüme battı uçundan... çok beğenmesem de bu olabilir dedim içimden onuda araştırdım... HAYYAM'DAKİ D7000'LERİN DURUMU Günler günleri aylar ayları kovaladı d7000 sorunları ve canon 60d arasında gidip geldim... Sonra tekrar forumlara daldım ve bir sorayım bu d7000 sorunları ne alemde dedim, herkes giderilmiştir Nİkon halen bu şekilde devam etmez- edemez dendi. Mantıklıydı sorun yaşayanlar da vardı ama, ne yapacaktım?; seri numaralara bakın diye bir şey gÖrdüm başladım bu sefer seri numaraları araştırmayı, araştırdım araştırdım ve buldum 8xxxxx serilerden alınmalıydı diyorlardı. Buna da inandım.... Artık alacaktım zamanı gelmişti yıllarca beklediğim gün gelip çatmıştı. Bir cuma namazı çıkışı doğruca Hayyam'a attım kendimi, ara sıra fiyat sorduğum bir dükkan vardı daldım oraya, ne kadar dedim, şu kadar dedi düşünmedim bile heyecandan tamam ver dedim. Aldım bir kare çektim baktım düzgün gibi çıktım hemen kendimi dışarı attım ve fotoğraf çekmeye başladım...( o kadar araştırmanın avantajı her menüyü, İSO diyafram estantene ne işe yarar Öğrenmiştim:) VE BAŞIMA GELENLER Bir kaç gün sonra lekeler çıkmaya başladı, boğazımda bir düğüm oluştu. Herşey kursağımda kalmıştı sanki. Hemen foruma daldım. Örnek foto falan toz dendi, temizlet gider dendi, Öyle yaptım gitmedi lekeler... Anladım ki bazı arkadaşların dediği gibi sorunlu d7000'ler bilerek bazı ülkelere postalanıyor... çünkü Nİkon tr ürünlerinde bu sorunu yaşayan adam yok denecek kadar azdı... Düşündüm taşındım sordum sorguladım yine ve 60d almaya karar verdim gÖnülsüz gÖnülsüz... İşte tecrübesizlik burada da devreye girdi. Aklımın kocaman bir kÖşesinde D7000 olduğunu bile bile canon 60d aldım. Güzeldi benzerdi onla çektiğini bunla da çekersin dedi herkes ama Öyle olmadı...Kalite olarak Özellik olarak benzer makinelerdi bazıları daha iyi diyordu hatta. Ama sevemedim ısınamadım, Olmadı o beni tamamlamıyordu. Öylede oldu çektiğim her fotoğraf berbat bir şey geliyordu. Makinede sorun var zannetim, Konular açtım konulara boğuldum... Örnek fotolar attım herkese ama gelen cevap normal bir şey yok diyordu... ama ben beğenmiyordum.. Sonra lenste sorun olabilir dediler 18-135 çok kaliteli bir lens değilmiş. Konular açtık konularda boğuldum bunun içinde, evet iyi değildi 18-135 ama o lensin en iyi aralığında çektiğim fotolarıda sevemedim. eee sorun neydi o zaman diyordum uykularım kaçıyordu huzursuzdum yıllarca peşinde koştuğum DSLR makine vardı evde ama evde yatıyordu. O kadar para verdim ama ben foto çekmiyordum... ne diye aldım o zaman diyordum. Kazık yedim yada kazık attım kendi kendime diyordum. bir şeyler yapmam lazımdı ama ne? TEKRAR D7000 ALMAYA KARAR VERMEK Baktım olmayacak bu bÖyle D7000 almayalım dedim bana maddi külfeti elbet olacaktı ama Canon 60d'nin üstünü çok fark istediler. Para kalmamıştı. Morel sıfır dolanıyordum yine lens alayım o zaman dedim biraz para biriktirip ama ben makineyi sevememiştim. Lens aldığımda yine bir şey değişmezde dedim. Son bir karar vermem lazımdı ve verdim d7000'ine geri dÖnmek. İNSAN SEVDİĞİYLE GüZELDİR lafındaki gibi... Forumdan derdimi çok dinleyen o sabırlı insan ümit abiye sÖyledim ikinci el bir tane temiz makine var dedi ve onun yardımıyla d7000'ine geri dÖndüm... Ve o çocukluktan beri süren sevdam yine ateşlendi... SONUç Ne oldu 0 parası Ödeyerek aldığım makinelerden sonra elimde şuan 2. el bir makine var bana biraz pahalıya patladı bu iş ve tamamen 'tecrübesizlik'ten dolayı... yeni makine almak isteyen arkadaşlar forumlarda diyorlar ya sevdiğiniz makineyi alın!... bunu kesinlikle dikkate alın... Bazen imaje kalitesi yada kağıt üzerindeki teknik Özellikten Ötesinin olduğunu ben anladım ve bu pahalıya patladı, size de pahalıya patlamasın.... Bir gram bir Özelliği az olsun ama elinize aldığınızda sizi siz yapan bir makine olsun Teşekkürler ümit abi ve diğer ustalar

Benimde aklımda bir tasarım var ama yaparlar onuda yakında tek lensde bir den çok mm aralığı böylelikle 50 tane lense gerek kalmayacak.

Sitenin alt çubuğunda bu similatör var zaten fuatcım

Fuatcığım, Merhaba; Rica ederim. D7000’de sana rastlayan sensör yağlanma sorunu maalesef bir talihsizlikti aslında ama şansını Canon 60D yerine ikinci bir D7000’de deneseydin belki de o kamerada sensör yağlanması olmayacak ve sen bu kadar zamanını D7000’le güzel fotoğraflar çekmeye ayıracaktın kimbilir. önemli olan sorunun çözülmesi ve kafanın rahat olmasıydı. D7000’in ilk serilerinde olan bu sensör yağlanma sorunlu kameraların, özellikle Amerikada satıcılar kanalıyla toplanıp, sensörleri temizlenerek ve elbette o zaman kadar çektikleri fotoğrafların çekim sayıları sıfırlandıktan sonra ucuz fiyattan satılarak bir şekilde Türkiye ve Hayyam piyasasına sokulduğunu düşünüyorum. 1996 Yılından beri alış-veriş yaptığım Hayyamdan özellikle spot D7000 alma konusunda ilk defa çekindim. Geçen Cuma günü Hayyamdaki arkadaşım BOZDAĞ FOTOĞRAFçILIK’ın sahibi Resul’ün yanına gittim. Bir baktım ve dedim ki; Kıyamet kopmuş ve mahşer yeri olarak Resul’ün dükkanı seçilmiş.. Bir kalabalık bir kalabalık, dükkan ağzına kadar müşteri dolu. Dışarıda beklemeye başladım. Biraz sonra bir çekik gözlü geldi ve sırt çantasını kapıya indirerek o da kapı girişine dikildi. Daha önceki tecrübelerimden her çekik gözlüye hemen Japon musun sorusunu yapıştırmadan, nerelisin? diye sordum ve Japon olduğunu öğrendim. İçerisi kalabalıktı ve bende Japonla sohbet etmeye başladım. Meğer 1 haftadır geliyormuş Resul’ün dükkanına ve Resul’ü fiyat sora sora bıktırmış. İçerde Resul’ün başı kalabalık ve bir müşteri ile ilgilenebildiği için diğer müşteriler bekliyor ve sıkılıyorlar. En azından şu Japonla ilgileneyim dedim. Resul’e dedim ki kamera alacakmış. Yok be dedi, bir haftadır gelip gidiyor. Kamera falan almaz o. Japonlar çok ince eler ve sık dokurlar dedim. 1 Saate yakın Nikon D90 ile Canon 550D arasında gidip geldi ve sonuçta bütçesi Canon 550D’ ye yetti ama gözü Nikon D90’da kalarak, kamerasını alıp havaalanının yolunu tuttu. Resul’e bak Japon’a bile kamera sattık dedim. İçerdekilerle gülüştük. Bu arada içerde bir arkadaş Canon 60D’ sini ve 50 mm lensini vererek D7000 aldı. Sonra sana aldığımız D7000’ini satacak arkadaş geldi ve başladılar Resul’le konuşmaya. Resul hemen çekim sayısını ve sensörünü yağ bakımından kontrol etti. çekim sayısı 13.400 kare ve sensör tertemiz. 13.400 kare çekime kadar sensöre yağ sıçramamışsa bundan sonra zaten sıçrayamaz. çünkü kameranın içinde yağ fabrikası yok ve ilk çekimlerde eğer fazlalık yağ varsa bu fazlalığı sensöre atmaya başlıyor. Fazlalık yağ bir yerden sonra bitiriyor ve bundan sonraki iş ise; Sensördeki yağ lekelerinin özel sıvılarla temizlenmesi gerek ama bu işlemi yapmaya soyunan bir tamirci veya resmi Nikon servisini göremedim maalesef . Neyse, müşterilerin çoğu işleri görülüp de dağılınca, Resul’e dedim ki; Az önce gelen D7000’in sensörü nasıl? Temiz ve hiçbir leke bile yok, üstelik de 21 Mayıs 2011 de Türkiye resmi garantili alınmış bir ürün dedi. Yani bir problem çıksa bile garantili bir ürün, gerektiği durumda değiştirilmesi bile mümkün. O sırada dükkanda 13 yaşında genç bir kardeşimiz ve babası Canon mu Nikon mu alsak diye oturup duruyorlar ve arada genç arkadaşımız telefondan birisi ile görüşüp Canon’un bilmem şu modeli iyiymiş türünden tavsiyeler alıyor. Delikanlı Canon 7D istiyor. Daha önce eline DSLR almamış bile ama birileri ona bu çok iyi bir kamera demiş. Adamcağız kıvranıyor ne alalım diye. çünkü adam isabetli ve çok maliyetli olmayan bir kamera almak istiyor. Bir ara Resul beni işaret ederek arkadaşımız bu işten biraz anlar isterseniz onunda fikirlerini alın dedi. Bende ilk başta marka konusuna girmeden; Tüm kameralar fotoğraf çeker ve çektikleri fotoğraflar açısından hepsi aynıdır diye başladım. Daha sonra ise eğer ilerde bu işe devam edecekse Nikon’un lens uyumunu ve teknik üstünlüklerinden bahsettim. Dükkanda Canon 60D’yi satıp D7000 alacak olan arkadaş da bak bende Canondan Nikon’a lens uyumu ve diğer teknik üstünlükleri nedeniyle geçiyorum deyince, Babası o zaman Nikon alalım oğlum bak abiler onun daha iyi olduğunu söylüyor diye oğluna telkinde bulunuyor ama oğlan, ille de Canon da Canon diyor. Babasına bizde dedik ki, bırakın ne istiyorsa onu alsın. çünkü iyi olursa Allahtan kötü olursa sizden bilecek. Tam 3 saat boyunca telefon trafiği devam ediyor ve telefondaki kişi kimse genç arkadaşa ısrarla Canon markasına yönlendiriyor. üstelik de temiz bir 2. El kamerayı da istemiyor. İlla ki yeni olacak. Neyse Canon 60D ve 18-135 mm lens alarak gideceklerdi ama kredi kartı sisteminde bir problem çıktı ve kamerayı da alamadan gittiler. Senin aldığın D7000’ de Resul’ün vitrininde yerini aldı ve yeni sahibini beklemeye başladı. Hayırlı olsun. Güle güle kullan, 2. el ama temiz bir kamera aldın. Aslında kendime alacaktım ama kısmet sanaymış. Selamlar,

Netleme işini Ümit Bey'in de yardımlarıyla biraz daha çözdÜm gibi sanki

Merhaba, Beysan Abi; Kameralar netliği yaparken, netlik dikdörtgeninde pürüzsüz bir alan (mesela o noktaya sadece kadının yüzüne getirin yani netlik dikdörtgeninde kadının yüzünün pürüzsüz bir yüzeyini alın sadece veya öyle bir yaklaşın ki; Kadının gözünün sadece beyaz kısmı bu dikdörtgenin içinde kalsın ve başka hiçbir şey olmasın) tek renkle boyanmış ve içinde desen olmayan bir duvar veya cilalı ve desensiz bir masa, mavi gökyüzü gibi nesnelere kameralar netlik yapamaz veya çok uğraşır. çünkü o dikdörtgenin içinde ayrıntı olan bir nesne olmazsa ve kamera bu ayrıntıyı algılamazsa netliği yapamaz. Belki siz karşılaşmadınız ama uzun yıllar fotoğraf çeken arkadaşlarımız bu tip durumlarla karşılaşmıştır. Kadının gözüne dönersek, Netlik dikdörtgeninin kadının gözünden yanağına taşmasının netliğin keskinliği açısından, diyafram değerini biraz yüksekte tutmanız kaydıyla bir sorun teşkil etmeyecektir. En açık diyafram değerini kullanırsanız belki çok az bir netlik kaybınız oluşabilir ama insanın gözü ile gözün hemen altında yer alan yanağının ne kadar bir cm yükseklik farkı olabilir ki; öte yandan da burnu hiç hesaba katmıyorsunuz. Burun netleme alanının dışında ve göz-yanak ikilisinden de daha önde ve netlik alanının dışında kalıyor. Ne yapmak lazım diyaframı biraz yüksek değerlerde kullandığımızda sorunumuz çözülür... Selamlar, saygılar

Ömer Bey, Merhaba; Öncelikle RESİM değil FOTOĞRAF. çünkü resim fırça, pastel veya kara kalemle çizilir, fotoğrafta ise bu çizim işini, ışık bizzat kendi yapar. FOTO: IŞIK, GRAF YADA GRAFİ: çİZGİ VEYA çİZGİ çİZMEK DEMEK. FOTOĞRAF: IŞIĞIN çİZDİĞİ çİZGİDİR ve kamerayla (fotoğraf makinası) çekilir. Şimdi gelelim sorunuza; Lensteki A: Netliğin, kamera tarafından otomatik olarak ve kameranın o an ayarlandığı netlik moduna gÖre (Tek nokta netlik, Dinamik Alan) fotoğrafçının seçtiği noktaya yapılır. Sadece netlik alan modu Otomatik netlik modundaysa o zaman kamera kendi kafasına gÖre netliği otomatik yapar. Lensteki M: Netliğin, bizzat fotoğrafçı tarafından yapılacağını kameraya bildirir ki kamera bu modda netlik yapmaz ve netliğin fotoğrafçı tarafından yapılmasını bekler. Netlik yapmazsanız ve deklanşÖre basmak isterseniz de size bir dakika kardeşim netliği yapmadın diye uyarmadan fotoğrafı çeker. Selamlar,

Ömer Bey, Merhaba; D5100' de vizÖrden baktığınızda aşağıdaki şekilde 11 tane netlik noktası daha doğrusu netlik dikdÖrtgeni gÖrüyorsunuz ve bu dikdÖrtgenlerin içinde de netliğin yapılmasının istendiğinde kırmızı renkli yanan siyah noktalar gÖrüyorsunuz. Kameranın arkasındaki netlik noktası seçme tuşlarıyla netlik yaptığınızda Örneğin alttaki fotoğraftaki kadının gÖzüne netlik yapmak isterseniz. O zaman şekil aşağıdaki gibi olacaktır. Yani kadının gÖzüne denk gelen netlik noktası KIRMIZI renkle yanarak netliğin buraya yapıldığını belirtecektir. Selamlar,

Gökhan Bey, Sehpada elbette taşıma kapasitesi önemlidir ama benim anlatmaya çalıştığım taşıma kapasite de sehpanın üretildiği malzemenin fiziksel koşullarına mesela yapıldığı malzemenin kalınlığına (et kalınlığı) bağlıdır. Bu kalınlık arttıkça hem sehpanın ağırlığı hemde taşıma kapasitesi artar. Hayyamda size BOZDAĞ FOTOĞRAFçILIĞI önerebilirim. Kendisi yakın arkadaşım. Selamımı söylerseniz size yardımcı olur. Cep: 0535 732 31 20, dükkan 0212 528 81 09 Ayrıca kameraların ağırlığına bu kadar takılmayın. Aceleniz yoksa D300s yerine D400 (D300s' in yeni modeli) veya D8000 (D7000'in yeni modeli) modellerinden birini bekleyin derim. Ocak ayı içinde bu kameralardan en az birinin duyurusunun yapılması bekleniyor. Selamlar,