Güneş batar, cami silüet olur. Adam yolda yürür, etrafında ağaç olur. Tek ağaç çekilir, fotoğrafın kenarında durur. Sahne fotografı çekilir, pozlaması uzun olur, Kirli çocuk çekilir, siyah beyaz olur. Nü çekilir, yarısı gölge olur ya da kafası kadrajın dışında kalır. Sosyal sorumlu olunur, geniş açı çekilir. İşçi çekilir, elleri uzun pozlamalı, kendisi siyah beyaz olur. Köye gidilir, çobanın arkasında sürü çekilir, Boğazdan vapur geçer, arkasından çekilir. İstanbul’a gidilir, Ortaköy çekilir. Yaşlı adam bulunur, başlığı başlığında çizgiler olur. Akşama doğru olur , tren rayı ters ışıkta çekilir. Hiçbir şey bulunmazsa, kedi çekilir. Daha da bir şey bulunmazsa aynada otoportre çekilir , Plaja gidilir, ayak izleri çekilir. Balat’a gidilir, yukarı bakan çocuk tepeden çekilir. Pencerenin kenarına arkadaş oturtulur, düşünceli düşünceli dışarı baktırılır, adı bekleyiş konur. Her pazar kız kulesi çekilir. Evde daima çay bardağı çekilir. İlginç gelir, klavye çekilir. Model bulunmaz, yeğen çekilir, çoluk çocuk çekilir. Renkli gözlü kız bulunur, sadece gözler çekilir. Demirci bulunur, sadece elleri çekilir. Gölyazı’ya gidilir, kayık çekilir, adı yalnızlık konur. Avanos’a gidilir, çanak çömlek çekilir. Safranbolu’ya gildiir, ev çekilir. Trabzon’a gidilir, Uzungöl çekilir. Yolboyu durulur, boyacı çekilir, dilenci cekilir. Kar yağar beyaz olur, kırmızı renkli bir nesne kenarda durur. Sonbahar olur, yerde bir yaprak çekilir. Uçağa binilir, bulutlar çekilir, uçağın kanadı hep dahil olur. Eski bir kapı bulunur, kapıya bir kız yaslandırılır. Yaşlı bir ağaç bulunur, aynı kız ağaca yaslandırılır. İlginç konu aranır, arkadaşa takla attırılır, zıplattırılır. Proje düşünülür, adı kaybolan el sanatlarımız olur. Tarz aranır, sepyada karar kılınır. Pencerenin arkasından çocuk bakar, kaçırılmaz hemen çekilir. Edirne’ye gidilir, caminin duvarı çekilir. Tuz Gölü’ne gidilir, silüet çekilir. Arabaya binilir, dikiz aynasından yaratcılık zorlanır. Suya taş atılır, damlacıkları havada yakalanır. Fantastik arayışa girilir, kadınlara kanat takılır. Doğal olsun denilir , model başka yere baktırılır. Yine eski bir kapı bulunur, arasından çocuk yarım yamalak baktırılır. Kurgusal sancı yaşanır, model gamlı bir edayla derin derin yere baktırılır, Aynı sancı ile modelin eline kırmızı şemsiye verir, tarlalara gönderir. Tarlaya gidildiğinde , beyaz uzun bir elbise giydirilir, bir yalnızlık fotoğrafı da orda çekilir… Hüseyin Taşkın