Burak Bey, Merhaba; Sorunuzla ilgili bir çok arkadaşımız cevap vermiş ama ben de bir şeyler yazmak istiyorum. Gövdede AF motoru olmaması başlangıç seviyesi bir kişi için sorun değildir. çÜnkÜ başlangıç seviyesi bir kişi hemen eski lenslere yönelmez. Bu işe gerçekten gönÜl verir de bu yolda ilerlemek isterse, okur, araştırır, footğraflar çeker ve sonunda Nikon markasındaki en gÜzel özelliklerden bir tanesi olan, geriye doğru olan lens uyumuna gelir. Bu noktaya gelmiş kullanıcı ise artık D3000 ve D5000 serisi (D3200 ve D5200) kameraları elinden çıkarıp, gövdesinde AF motoru olan ve 1969 yılındaki bir lensi bile kullanabilen pro ve yarı pro gövdelerden birine geçiş yapar. Eski lensleri kullanmak bence bir avantajdır. örneğin 2012 yılında Nikon D800 ilk piyasaya çıktığında; 1967 model bir Nikon lensi kameraya takıp fotoğraf çektiler. Bu Canon markası için ek dönÜştÜrÜcÜ ve çeşitli hokkabazlıklar dışında hayaldir. çÜnkÜ Nikon markası 1957 yılında ilk Ürettiği lens bayonetini hiç değiştirmedi. Canon ise 1985-1988 yıllarında bayonetini değiştirerek eski lenslerin yeni kameralarda kullanılmasını imkansız hale getirdi. Canoncular kızmasın... Gövdede AF motoru olmaması bir pazarlama stratejisidir. Mantık da şu şekildedir. Nasıl olsa 1998 yılından sonraki lenslerin hepsinde AF motoru var. O zaman kamera gövdesini AF motorlu Üretip kameranın fiyatını arttırmaya gerek yok. Bu sayede Canon'un ucuz kamera satışına bir alternatif olabildi. 2011 Yılında Japonyada en çok satan giriş seviyes kamera modeli olan Nikon D3100' den sonra, çıta çözÜnÜrlÜkte daha da yÜkseltilerek 24 MP'e yÜkseltildi. Canon'un Nikon modeline alternatif olarak Ürettiği ve aynı sınıf olduğunu iddia ettiği kamera modelleri, her zaman Nikon'dan daha ucuzdular. çÜnkÜ Nikon ile yarışabildikleri tek alan, teknik olarak az özellikle piyasaya çıkardıkları modelleri ile mÜşterilere sundukları ucuzluktu o kadar. Selamlar,