Liderlik Tablosu
Popüler İçerik
16-03-2015 üzerinden en yüksek itibara sahip içeriği gösteriliyor Her alanda
-
Ben sokakta yÜrÜrken boynunda kamera asılı birini gördÜğÜme tam böyle dÜşÜnmÜyorum. O kişinin bunu gerçekten profesyonel işi gereği mi, ciddi bir hobi gereği mi, ya da hava atmak için mi yaptığını tam nasıl anlayacağız? Her boynuna kemara asılı birini hava atan görgÜsÜz sınıfında mi değerlendireceğiz?. Sırf bu yÜzden çok istediğim halde makinemi her zaman yanımda taşıyamıyorum. Makinem yapısı gereği gövde olarak bÜyÜk, bir de gezi lensim 24-70mm ile daha da bÜyÜk görÜnÜyor. Sırf insanların bu tip dÜşÜnceleri için daha kÜçÜk ve belki de kompak bir gövde almak istemiyorum. Makinem yanımda olduğu zamanlarda mecburen omzuma asılı şekilde geziyorum. Askısında birçok yerinde kocaman puntolarla "Nikon D800" yazıyor. Yine bu yÜzden, insanlar hava attığımı sanmasınlar diye (!) askısının içini yani yazısız tarafını kullanıyorum. Geçen hafta sonu çeşme Alaçatı'daydık, makinem yine aynı şekilde omzumda asılı ve her zaman çekime hazır durumda bekliyordu. Sokak aralarında neşeli bir grup dikkatimi çekti. Yaşları 20-30 arasında olan, aralarında bazen ingilizce bazen (galiba) italyanca ve benim anlayamadığım bir dil konuşan, yaklaşık 15 kişilerdi ve her birinde değişik marka ve boyutlarda makineler mevcuttu. Dar Alaçatı sokaklarının birindeki bir yapının çok renkli ve ilginç kapısının önÜnde pozlar vererek birbirlerinin fotoğraflarını çekiyorlardı. İçlerinden bir tanesi çok dikkat çekiciydi. Yaklaşık 25 yaşlarında, elinde 24-105mm lens takılı ve tepe flaşı takılı Canon 5D Mark III vardı. Boynunda ise Mamia C22 asılıydı. Nasıl? İlk bakışta tam bir görgÜsÜz değil mi? Aralarından geçerken bendeki donanım da onların dikkatlerini çekmişti, karşılıklı gÜlÜmseyerek geçtik. Köşedeki, her zaman oturduğumuz, nefis çayı eşliğinde sakızlı kurabiyelerini tatmadan geçmediğimiz cafede eşimle otururken bahsettiğim grup ta aynı cafeye geldiler. Zaten çok kÜçÜk ve az oturma yeri olan cafe onlar sayesinde birden hareketlendi, neşelendi ve kalabalıklaştı. Az önce Mamia ile gördÜğÜm genç hemen yanıma oturdu. Koyu bir sohbete daldık. Mamia yı sordum, bakabilir miyim dedim. 1968 model olduğunu söyledi. Lensin Üzerinde "Sekor 80mm f/2.8" yazıyordu (cep telefonuma not almıştım). İlk kez böyle bir makineyi elimde tutuyordum. Makine babasından yadiyarmış, "gözÜm gibi bakıyorum" dedi. Sırt çantasından tabletini çıkardı ve Mamia ile çektiği fotoğrafları gösterdi albÜmÜnden. Muhteşem fotoğraflardı. Milano'da moda fotoğrafçısıymış. Gruptaki diğer gençler de değişik Ülkelerden (ağırlıklı olarak iskandinav) gelmişler, kÜçÜk bir TÜrkiye turu yapıyorlarmış. Makinemi sokakta taşırken benim yaşadığım stresi, mahalle baskısını onlarda hissetmedim. Galiba biz bu işi biraz gereksiz abartıyoruz. Hep içimde ukde olan fotoğraf çekme hobime biraz geç başlamış biri olarak söylÜyorum: Fotoğraf, ne amaçla yapıyor olursanız olun, gerçekten de hayata, insanlara, objelere, doğaya bakış açınızı kökÜnden değiştiriyor, rehabilite ediyor sizi. Renkler sizin için daha bir farklı oluyor, ışığın gizemini keşfediyorsunuz. Ben çok amatörÜm ve sanırım bu hep böyle kalacak. Uzun oldu, farkındayım. Bırakalım amacı ne olursa olsun, insanlar, gençler omuzlarında dahili flaşları açık fotoğraf makineleriyle gezsinler. Hatta hava atsınlar. Tek derdimiz bu olsun. Herkese iyi pazarlar.3 puan
-
Sebahattin bey, Bu cümleyi sarf ederken amacım Atlas dergisini aşağılamak değil, beyefendinin şuursuzluğuna vurgu yapmaktı. Bir yandan da böyle keskin bir laf etmem de ortaya güzel sorular çıkarıyor. Sorunuz çok iyi bir noktadan konuyu bölüyor. Teknik bir aletin her detayını bilmek bence çok da imkan dahilinde değil. Yani bir ralli pilotunun aracını dağıtıp yeniden toplamısı gerekmediği gibi normal bir araç kullanıcısından daha fazla motor ve teknik bilgiye sahip olması beklenir. Aynı fotoğrafcılıkta olduğu gibi. Kullanıcı ile görsel sonuç arasında bir alet var ve bu alete hakim olmak sonucu yüzde yüz etkilemekte. Ondan fotoğraf makinesine kullanıcı kadar hakim olmak, makinenin hangi ayarını iyi kötü nasıl davranacağını kestirebilmek için teknik bilgiye ihtiyacımız vardır diye düşünüyorum. Güzel fotoğraf nedir diye düşünürsek doğru ışık, keskinlik ve netliğin yanı sıra, doğru açının da olması gerekir, öyle değil mi? Bu işin kuralları belli sonuçta, doğru sahneyi yakalamak ve deklanşöre basmak tamamiyle matematiksel bir işlem olmuyor mu? Peki bu fotoğraf yukarıda bahsettiğim kuralların hangisine uymakta? Net değil, keskin değil... Ama güzel mi tartışmasız güzel. Farklı ve güzel birşeyler üretebilmek için bazen de kuralları çiğnemek gerekir diye düşünüyorum. Fotoğraf sizenle bir anı paylaşıyor, o anın güzelliğini ve romantizmini size yansıtmıyor mu? Madem bahis ATLAS dergisinden gidiyor, bana kalsa Atlas'ta bir fotoğrafım yayınlanacağına şöyle bir fotoğraf çekmek isterdim. Belki siz tanımıyor olabilirsiniz DOĞAN diye bir kullanıcı vardı forumlarda, kendisinin martıları çektiği fotoğrafları vardı (az evvel baktım kaldırmış fotoğraflarını ne yazık ki), alenen kıskanmıştım, hatta hasetlenmiştim o fotoğrafları gördüğümde. Bu güne kadar gördüğüm en enteresan martı fotoğrafıydı, farklıydı. Renkler ve keskinlik dergilerin istediği şekilde kusursuzdu. Hala o fotoğrafları hedefime koyup, o fotoğraflara ulaşmaya çabalıyorum. Gene uzun uzun yazmışım. Toparlamak gerekirse bizim forumlarda olan Ertan öztürk, ümit Alper Tümen ve Mehmet Köse gibi kullanıcılar yılların verdiği bir birikim ve gerek içlerindeki merakı, gerekse meslekleri ile ilgili birikimlerini harmanlayıp teknik konuda bizlerden ileri bir seviyededirler. Hatta şahsi blog sayfalarında anlattıklarını okumak teknik konularda bir şekilde sizi ezmekte ve bunaltsa da aradığınız sorulara cevap vermektedir. Elinizdeki makineye dair teknik bilgilere yeter miktarda sahip olamazsanız durmadan AUTO modda kullanmanız demek gibidir. Eğer merakınız da yoksa fotoğraf çekmeye aldığınız sonuçlar bir noktadan sonra ''ben senin gibi neden çekemiyorum'' serzenişine götürecektir insanı. Yani teknik ve estetik konularda ortalama bir harmanlama bence en iyisidir diye düşünüyorum. Kuralları bilip neresinden, ne şekilde çiğneyeceğinizi bilmek de gerekli. Ben böyle düşünüyorum şahsi olarak. Sanatçı sıfatını istememekle beraber fotoğraf sanatına elde ettiğiniz fotoğraflar ile bir şekilde yakınlaşmanız gereklidir diye düşünüyorum. Bunun yolununda elinizde olan ekipmanı teknik olarak ortalama bir bilgiye sahip olmanızdan geçtiğine inanıyorum. Umarım uzun yazmam kimseyi sıkmaz.2 puan
-
"Adam kullandığı makineden bi haber Atlas'a fotoğraf veriyor" aslında burada belirtilen fikirlerin tam bir özeti bence. Soru şu aslında: Kullandığınız makine ve ekipmanın her türlü teknik özelliğini bilmek mi, yoksa Atlas'ın beğenip kabul edeceği fotoğrafları çekmek mi isterdiniz? Orçun bey bu sorum size özel değil. Ne yapmak isteyeceğimiz ile alakalı. Her ikisini de yapabilmek elbette süper olurdu. Her birine ayrı ilgi duyanlar da olabilir. Benim belirtmek istediğim tam da buydu. Herkese bol ışıklı, iyi haftalar dilerim.2 puan
-
Kuzenimin yedi senelik ebru çalışmalarının yer aldığı kişisel sergisinde bu gün küçük bir atölye çalışması vardı. Hem oğlumu götüreyim hem de kuzenimi göreyim diye gittim. Biraz sohbetten sonra bir kızcağız siz fotoğraf sanatçısımısınız diye sordu. önce afalladım, hayır ben sadece fotoğraf meraklısıyım dedim. Şimdi afallama sırası kızcağızdaydı. Ne dediğimi pek anlamadı, boş bakınca fotoğraf çekmekten keyif aldığımı, sanat olmasına kasmadığımı, güzel fotoğraf çekmek ile ilgilendiğimi anlattım. Yakında kendisinin de bir atölye çalışması düzenlediğini ve bu yüzden ebru yaparken fotoğraflarını çekmemi istedi. Sonuçta taş atıp kolum mu yorulacaktı ki, çektim. İşin enteresan yanı, eline her fotoğraf makinesi alanın kendini fotoğrafcı sanması, elinde her makine olanın fotoğraf sanatcısı sanılmasıydı. Kızcağızın D3100 makinesi vardı ve fotoğrafcılık dersleri alamadığından yakındı. Kızcağıza hiç fotoğrafcılık eğitimi almadığımı, akumanın incelemenin ve uygulamanın öneminden başlayarak öncelikle elindeki makinenin kullanma kılavuzunu okumasını sonra internette fazlaca kaynak olduğunu bunların üzerinde çalışmasının iyi olacağını anlattım. Gene boş baktı bana. O anladım ki insanların genel kanısı iyi fotoğraf eşittir fotoğrafcılık kursu. Yani bastırırım parayı en iyi fotoğrafı ben çekerim diye bir yargı var.1 puan
-
Benim kullandığım seri bu. Piyasada pek bulunmadığı gibi hakkında bilgi bulmakta zor. En belirgin özelliği 82mm filtre çapı var ve aspherical diye geçiyor. Yanlış bilmiyorsam 82mm olup aspherical sadece 1 model var.1 puan
-
Herkese Selamlar Forumda cok yeniyim ve ilk mesajim. Kusurum olursa affola. 1999 yilindan beri fotograf gonullusuyum, Universitenin ilk yilinda bikac arkasla birlikte Altan Bal isminde cok deger verdigim bi egitmenden ders aldim. Kendisi bana fotografa kendimizden ne katmamiz gerektigini ogretti. Bir kursa gitmek onemli teknigi bilen birinden ogrenmek cok daha onemli. Kurstaki egitmenlerin bunu ticari mantikla yapmadigi kurslar vardir sanirsam, size her turlu destegi veren. Amma ve lakin okumak fotograf gormek, sergi gezmek, bize cok daha katki saglayacaktir diye dusunuyorum. Fotograf sanattir bu yuzden sadece bi kanaldan beslenmez. Resim, mimari edebiyat hepsi sizi beslerve vizorden bakisinizi degistirir. Teknigi bilmek ile kendini beslemek farkli seyler. Yoksa hepimiz Turan beyin arkadasi gibi "P" modunda cekelim gitsin. Fotograf sanatcisi olmak... iste bu beni asar. Ama insanlarin kendilerine fotograf sanatcisi diyebilme rahatligina sasiyorum. Hemen bir internet sayfasi ve bi telif hakki imzasi. Komik geliyor bana1 puan
-
Gene siz iyimişsiniz. Bir arkadaş giriş seviyesi bir dslr makine aldı. Bana sordu nasıl kullanacağım bende bildiğim kadarını göstereyim ilerde fikir birliği yapar kendimizi geliştiriz dedim. Diyafram, enstantaneden bahsettim ve diyafram moduna aldırırken kamera yaptı. Bana dönüp; - Bunun auto modu var. Niye uğraşıyoruz ki? - Bana auto modu öğret dedi. Bende auto moda aldım bak vizörden çek dedim. Böyle vizörden çok kasıyor dedi açtı LCD ekranı oradan takıldı. İçimden bari aynasız alsaydın koca makinenin ameleliğini yapmazdın dedim. Bir daha da bir şey göstermedim.1 puan
-
Benim en gıcık olduğum herkezin fotolarına .. xxxx Photography imzası oyması. Asıl sıkıntı burda1 puan
Bu afiş şu şekilde ayarlanmıştır: İstanbul/GMT+03:00