Liderlik Tablosu

'' Bakmak '' ile '' görmek '' arasında ki ilişkiye güzel örnek olduğunu düşünüyorum fotoğrafçıların. Bir ortamda boş bakan gözler olmaktansa, dikkatli ve görerek bakmayı her zaman yeğlerim. İnsanız ve ruh halimiz değişken. İnsanlar mutsuzluklarını kötü yerlerde ve konularda arayabiliyorlar. Buldukları ise nedir, düşünülmesi lazım. Üzüldüğün de veya canın sıkıldığında sırt çantanı alıp, kulaklıklarını takıp, son olarak sadece sana elinde ki makineye hükmetmek kalıyor. Haber için teşekkürler Kemal bey, emeğinize sağlık.

Sorunuz havada kalmış. Ben kendi fikrimi söyleyeyim; biraz daha ağır olmakla birlikte 18-140 VR daha yeni, daha kullanışlı bir lens. Optik kalitesi gene kit lens kapsamında olmakla birlikte keskinlik, AF oldukça iyi. D80 le çıkan 18-135 ten sonra D90 kit lensi olarak çıkan18-105 lensi çok kullanışlı yapan, VR özelliği idi. Şimdi 5xxx ve 7xxx serileriyle gelen 18-140 de VR özelliği ile çok kullanışlı oldu. Kısacası, odak aralığı 18-105 ten daha fazla ve birbirilerine yakın olmalarına karşın 18-135 değil, 18-140VR tercih edilmeli. Kit lens olarak geldiği için ikinci elde 750 TL ye kadar bulmak mümkün yoksa, tek fiyat 600USD! Öte yandan 400-450TL ye oldukça güzel 18-105 VR bulabilirsiniz diye düşünüyorum. Önemli not: D3300 her şeyiyle çok güzel bir body, yalnız eğer Sigma 17-50 f/2.8 lens düşünürseniz sanırım hala D3300 ile uyum sorunu devam ediyor!

Emin olun bu gibi durumlar sanırım en çok benim başıma geliyordur. Bu gibi şok hikayeleri ben de oldukça fazladır. Ben de bu gibi durumlarla daha az karşılaşmak için kendime bir kontrol listesi oluşturdum. Bu listeyi cep telefonuma kaydettim. çekime gitmeden önce mutlaka kontrol ediyorum. Tabi bu kontrolu yapmam gerektiğini de unutmazsam KONTROL LİSTEM şu şekilde: Bataryayı kontrol et. Yedek bataryanın da dolu olduğundan emin ol. Makinedeki SD ve CF kartları kontrol et. İçinde önceden çekilmiş fotoğraflar varsa dış ortama aktar ve kartları formatla ya da içindekileri silerek temizle. ISO ayarını kontrol et (bazen Otomatik ISO’da kalmış oluyor). Ben 100 olarak ayarlıyorum. Dosya tipi ve resim kalitesi ayarlarını kontrol et (RAW-JPG vs). Ben 14-bit kayıpsız sıkıştırılmış RAW ayarlıyorum. Beyaz dengesi ayarını kontrol et (bir önceki çekim özellikle gece ve karanlık ortamda yapıldıysa, değiştirilmiş olabilir). Ben Otomatik WB ayarlıyorum, RAW çektiğimden sorun olmuyor. Pozlama ölçüm modunu kontrol et (Matris, Merkez ağırlıklı, Nokta). Ben Merkez ağrlıklı bırakıyorum. Pozlama adım birimini kontrol et (bazen 1/3 durak yerine 1 durak seçtiğim durumlar oluyor) Otomatik Netleme modunu kontrol et (AF-S, AF-C). Ben AF-S ayarlıyorum. AF Alan modunu kontrol et (Tek nokta AF, Dinamik alan AF, 3D-İzleme vs). Ben Tek nokta AF ayarlıyorum. Deklanşör modunu kontrol et (Tekli çekim, Sürekli çekim hızlı/yavaş vs). çekim modunu kontrol et (“Aâ€, “Sâ€, “Pâ€, “Mâ€) Ben “A†moduna almayı ve diyaframı f/2.8 ayarlamayı ihmal etmiyorum, makine elimdeyken karşıma ne zaman ne çıkacağı belli olmuyor. Makineme VR özellikli lens takılıysa VR açık olmasına dikkat ediyorum. Saygılar.

Burak Bey, Merhaba; Sorunuzla ilgili bir çok arkadaşımız cevap vermiş ama ben de bir şeyler yazmak istiyorum. Gövdede AF motoru olmaması başlangıç seviyesi bir kişi için sorun değildir. çÜnkÜ başlangıç seviyesi bir kişi hemen eski lenslere yönelmez. Bu işe gerçekten gönÜl verir de bu yolda ilerlemek isterse, okur, araştırır, footğraflar çeker ve sonunda Nikon markasındaki en gÜzel özelliklerden bir tanesi olan, geriye doğru olan lens uyumuna gelir. Bu noktaya gelmiş kullanıcı ise artık D3000 ve D5000 serisi (D3200 ve D5200) kameraları elinden çıkarıp, gövdesinde AF motoru olan ve 1969 yılındaki bir lensi bile kullanabilen pro ve yarı pro gövdelerden birine geçiş yapar. Eski lensleri kullanmak bence bir avantajdır. örneğin 2012 yılında Nikon D800 ilk piyasaya çıktığında; 1967 model bir Nikon lensi kameraya takıp fotoğraf çektiler. Bu Canon markası için ek dönÜştÜrÜcÜ ve çeşitli hokkabazlıklar dışında hayaldir. çÜnkÜ Nikon markası 1957 yılında ilk Ürettiği lens bayonetini hiç değiştirmedi. Canon ise 1985-1988 yıllarında bayonetini değiştirerek eski lenslerin yeni kameralarda kullanılmasını imkansız hale getirdi. Canoncular kızmasın... Gövdede AF motoru olmaması bir pazarlama stratejisidir. Mantık da şu şekildedir. Nasıl olsa 1998 yılından sonraki lenslerin hepsinde AF motoru var. O zaman kamera gövdesini AF motorlu Üretip kameranın fiyatını arttırmaya gerek yok. Bu sayede Canon'un ucuz kamera satışına bir alternatif olabildi. 2011 Yılında Japonyada en çok satan giriş seviyes kamera modeli olan Nikon D3100' den sonra, çıta çözÜnÜrlÜkte daha da yÜkseltilerek 24 MP'e yÜkseltildi. Canon'un Nikon modeline alternatif olarak Ürettiği ve aynı sınıf olduğunu iddia ettiği kamera modelleri, her zaman Nikon'dan daha ucuzdular. çÜnkÜ Nikon ile yarışabildikleri tek alan, teknik olarak az özellikle piyasaya çıkardıkları modelleri ile mÜşterilere sundukları ucuzluktu o kadar. Selamlar,