Liderlik Tablosu
Popüler İçerik
04-07-2017 üzerinden en yüksek itibara sahip içeriği gösteriliyor Her alanda
-
Bir sonraki objektifim ne olmalı? Doğayı ve seyahat etmeyi seven benim gibi birçok fotoğraf gönüllüsünün en yaygın sorulardan biri "Bundan sonra hangi objektife sahip olmalıyım?" tarzında sorulardır. Bu tip sorular, bu forumda, YouTube videolarında ve bilinen hemen her fotoğraf forumunda sıklıkla karşımıza çıkar. Genellikle yeni bir objektif alma sorusu ortaya atıldığında internet üzerinde birçok uzman(!) bunlara yanıt vermeye çalışır. Bununla birlikte çoğu kez bu görüşler, ya mesnetsiz bilgiler içerirler, ya da belirli bir marka ve modele atıfta bulunurlar, onu öne çıkartmaya çalışırlar. Gerçekten doyurucu olduğuna inandığınız bilgileri verenler de o bilgileri kendi gerçekliklerine göre aktarırlar. Ama ne O Siz’dir, ne de Siz O’sunuz. Yani, dikkatli olmakta fayda var. Ben konunun uzmanı değilim. Ve sizlere şu objektif en mükemmelidir, onu alın diyemem. Aslına bakarsanız, "Sahip olunması gerekenler listemde” hangi objektife karar vereceğim konusunda artık bir problem yaşamıyorum. Bu işe ilk başladığınızda doğal olarak çok kötü fotoğraflar çekiyorsunuz. Sizinkiler kötü değil miydi? Tamam, benimkiler çok kötüydü. Bu durumda bizler (siz iyi fotoğrafları olanlar hariç ), bu kötü fotoğrafların suçunu, ya kullandığımız kameraya, ya da elimizdeki o berbat (!) kit objektife atma eğilimindeyizdir. Sonra, okumaya, araştırmaya, çektikçe deneyim kazanmaya başladıkça bu sitenin mottosu olmuş o sihirli cümleyi kurmaya başlarsınız; Fotoğrafı önce göz, sonra lens, sonra makine çeker! Evet, şu geldiğim durumda, sahip olduğum azıcık bilgi birikimimle bu motto bence tamamen gerçek. Hatta bence Göz-Lens-Makine arasında 100 üzerinden puanlama yap deseniz sırasıyla; 50-30-20 derim. İyi bir fotoğrafçı gözünüz varsa zaten iyi bir fotoğrafı garanti etmiş olursunuz. Çünkü, aslına bakarsanız, elinizdeki makine ve objektif hangi marka ve model olursa olsun, en kötüsüyle bile “waaaw” dedirtecek fotoğraflar çekebilirsiniz. Bunun örnekleri o kadar fazla ki, burada değinmeye gerek bile yoktur sanırım. Benim için yeni bir cam(!) almanın nedeni biraz pragmatik bir şey. Yeni bir optik için para yatıracaksam, gerçekten ona ihtiyacım var mı diye bakıyorum. Bu yeni objektif ile şimdi yapamadığım neyi yapabileceğim, ona odaklanıyorum. E tabi mühendis geçmişim teknik verilere bakmaktan ve bu konulardaki ciddi sitelerin makalelerini okumaktan beni alıkoymuyor. Sahip olduğum en uzak odaklı objektifim “AF-S Nikkor 70-200mm f/2.8G ED VR II”. Doğada, özellikle vahşi yaşam, kuş fotoğrafçıları için bu odak uzaklığı çok yetersiz kalabilir. Ama ben ne kadar ve kaç kez böyle bir durumla karşılaşıyorum ki? Bu ihtiyacım için daha uzun odaklı bir objektif almak yerine bir 2xTelekonvertör almayı tercih ettim. Tamam, "200mm f/2.8 Objektif + 2xTelekonvertör" bir 400mm f/2.8 objektif etmiyor olabilir (mi?). Eğer kullandığınız gövdenin AF sisteminin nasıl çalıştığını, hangi durumlarda nasıl tepki verdiğini biliyorsanız, EVET yeterli olabilir. Unutmayın, ben bir amatörüm. Profesyonel vahşi yaşam ya da aksiyon/spor fotoğrafçısı değilim. Gelin olayı biraz sulandıralım; Diyelim ki, fotoğraf makinenizle birlikte verilen kit objektifle çekmiş olduğunuz fotoğraflardan daha keskin ve daha canlı görüntüler istemektesiniz. Ya da düşük ışıkta veya güzel yumuşak arka planlarla dolu fotoğrafları çekebilmek için belki de f/2.8, f/1.4 gibi daha hızlı bir objektife ihtiyacınız var. Belki de kanatlarını bir saniye içinde yüzlerce kez çırpan ve havada asılı durabilen küçük kuşları fotoğraflamak için daha hızlı bir Otomatik Netleme (AF-Auto Focus)’ye sahip bir gövdeye ihtiyacınız var. Böyle bir durumda en uygun soru şu; "Bu tür fotoğrafları çekmek için şu an sahip olduğum gövde ve kullandığım objektif(ler) yeterli mi, hangi özelliklerde objektife ihtiyaç duyuyorum?” Bu soruyu sorduğunuzda bunun sahip olduğunuz donanımla ilgili bir sorun olmadığını, bundan ziyade problemin vizörün arkasındaki dört inçlik alana bakan gözlerin sahibinde olduğunu fark edebilirsiniz. Tamam, elbette iyi objektifler gerekir, ama elinizdeki mevcut objektiflerle iyi görüntüler yakalamak için daha iyi teknikler de geliştirebilirsiniz. İyi haber, bu problemin çözülmesi genellikle tahmin edilenden daha ucuzdur Peki bu ihtiyacınızı tam olarak ve kolaylıkla tanımlayamıyorsanız nedeni nedir? Birkaç olasılık var: Birincisi, gerçekte şu anda yeni bir şeye ihtiyacınız yoktur ve cebinizde duran biraz ekstra paranın GAZına geliyor olabilirsiniz. Evet, aslında bu karşılaşacağınız en iyi durumdur. Bazen "sıkılmış" olamaz mısınız? Bu durum, ekstra bir objektife avuç dolusu para vermek yerine, bu parayı sahip olduğunuz ekipmanı veya eğitici materyalleri çok daha etkin kullanmanızı sağlayacak, alanında uzman fotoğraf eğitmenleri ile birlikte katılacağınız uygulamalı bir fotoğraf gezisine yatırma fırsatı yaratmış olabilir. Ne dersiniz? Başka bir olasılık; kendinizi dışarı atabilir ve sevdiğiniz şeyleri çekmek için kendinize daha fazla zaman ayırabilirsiniz. Sanıyoruz ki, en iyi objektif(ler)e sahip olduğumuzda en iyi fotoğrafları artık çekebileceğiz. Evet bu belki de doğrudur. Peki ya bu hobimize aslında gerçekte yeterince zaman ayırmıyorsak? Asıl neden bu olabilir mi? Ben kendimce şöyle bir metodoloji geliştirdim; Aşağıda anlatacaklarım bir fotoğraf gönüllüsü olarak sadece benim düşüncelerimi ve yaptıklarımı içermektedir. Herkesin iş yapış şekli farklıdır, bu yüzden benim için işe yarayan bir yöntem sizin işinize yaramayabilir. Doğayı ve seyahat etmeyi seven bir fotoğraf gönüllüsü olarak benim için, objektifimle bir defada mümkün olan en geniş alanı kaplayabilmem önemlidir. Güzel tespit, devam edelim. Elimdeki mevcut objektif setimle 14mm'den 200mm'ye (Telekonvertör ile 400mm) ulaşıyorum ve arada herhangi bir boşluğum bulunmuyor. Bu işe ilk başlıyorsanız ve hangi objektif(ler)i alacağınız konusunda kararsızsanız, (hatta kararalıysanız bile) başlangıçta geniş açıdan yaklaşık 200 mm'ye kadar odak mesafesi olan (mesela 18-200mm) bir objektif ile başlamanızı, bu tek objektifle yeterince uzun bir zaman geçirmenizi öneriyorum, ne dersiniz? Belirli bir süre sonunda çekmiş olduğunuz ve en beğendiğiniz fotoğraflara tek tek göz atıp, bunları hangi odak uzaklıklarında çektiğinizi not edebilirsiniz. Bu yöntem, sizin severek, zevk alarak çektiğiniz odak uzaklıkları hakkında çok güzel bilgiler verecektir. Unutmayın; ölçemediğiniz bir şeyi geliştiremezsiniz. Hiç durmayın, bunu şimdi, hemen yapın. En sevdiğiniz fotoğrafları biliyorsunuzdur, açın onları ve hangi odak uzaklığında, hangi diyafram değeriyle çektiğinizi kontrol edin ve bir liste çıkartın. Bunu yaptığınızda, büyük bir hevesle almış olduğunuz 50mm f/1.4 objektifin aslında neden uzunca bir zamandır kılıfından çıkmadığını, hatta onu artık son zamanlarda yanınıza bile almadığınızı, dolabınızda neden tozlandığını anlayacaksınız Bunun sağlamasını şu şekilde de yapabilirsiniz; Sahip olduğunuz tüm objektifleri listeleyin. Son 1 yıldır bu objektifleri hangi sıklıkta kullandığınızı aşağı yukarı çıkartın. En sık kullandığınız ve kullanmaktan hoşlandığınız objektifleri bir kenara ayırın, sonra sahibinden.com sitesine girin diğerlerini satışa çıkarın. İddia ediyorum, (keşke biraz daha fazla ücret isteseydim fikri dışında) pişman olmayacaksınız. Buradan elde ettiğiniz gelir ile bu güzel hobinizle ilgili özel turlara katılabilir, kendinizi ustaların yanında çok iyi geliştirebilirsiniz. Hatırlayacaksınız; özellikle geniş açı objektiflerden bahsederken hep perspektif bozulmasından veya objektifin perspektif başarımından söz edilir. Evet böyle bir gerçeklik var. Unutmayalım ki perspektif için ilk koşul kameramızın konumudur. Neden kameramı doğru konumlandırmak (bunun için biraz hareket etmek ve dolayısıyla sağlıklı kalmak) varken ve Photoshop vb gibi bu işlemi fotoğraf düzenleme esnasında artık mükemmel yapabilen uygulamalar dururken, sırf bu işlemi biraz düzeltici şekilde kendi başına yaptığı için bir objektife avuç dolusu para ödeyeyim? Dolayısıyla, manzara çekimlerinde kamera pozisyonuyla oynayıp sahne için mükemmel bir perspektif bulmak ilk öğrenmemiz gereken en önemli konudur. Kamera konumlandırmayı keşfettiğimizde, artık istediğimiz bir objektifi seçmek elimizde. Vizörümüzde istediğimiz kareyi görene kadar o zoom halkasını çevirmekte artık özgürüz. Sabit odak uzaklı objektifler, hah işte problem! Sabit odak uzaklığında olan objektif kullanacaksanız büyük olasılıkla yakınlaştırma/uzaklaştırma (zoom) işini ayaklarınızla yapmanız gerekecek . Bunun daha da kötüsü, siz kadrajı belirlediğinizde objeniz yer değiştirirse ne olacak? Artık ideal konumunuzda değilsiniz. Evet ne yazık ki sabit objektifler ile çekim yaparken, senaryoyu objeler belirler. Elbette, sabit objektifler tam ve doğru odak uzaklığı sunarlar ve mükemmel çalışırlar. Buna ilave olarak daha iyi bir keskinliğe de sahip olursunuz. Manzara çekiminden hoşlanan bir fotoğraf gönüllüsü olarak perspektifi kontrol etmeyi biraz öğrenince fotoğraflarımın (bana göre) daha iyi olduğunu fark etmeye başladım. Bazen 200 mm'nin üzerinde (Telekonvertör ile) genellikle aksiyon çekiyorum ve bu durumlarda perspektif (başkaları için yine de önemli olsa da) artık benim için çok önemli değil. Aksiyon fotoğraflarında çerçeve içindeki her küçük nesne, çoğunlukla manzara fotoğraflarımda olduğu gibi kritik bir rol oynamıyor benim için. Aslında, aksiyon ve yaban hayatı ile arka planın (ve hatta bazen ön planın) yumuşak ve bulanık olması istenir (bokeh). Bu yüzden manzara konusunda eleştirilen bu durum aksiyon ve vahşi yaşamda oldukça önemlidir. Bu durumlarda, hızlı AF, her karesi net, keskinliğini mükemmel sonuçlar önem kazanır. Peki, eşit derecede iyi görünen birkaç seçenekle karşı karşıya kalırsak kararı nasıl vereceğiz? İki benzer objektif ve odak uzunluğu arasında seçim yaparken, genellikle bazı faktör(ler)den ödün vermeniz gerekebilir. Örneğin, belki 200-500 mm gibi zoom ve 300 mm F4 + telekonvertör arasında kaldınız. Farklar açıktır; Sizce daha zor ışık koşullarında çok hızlı netleme yapabilmek mi önemlidir, yoksa yakınlaştırma esnekliği mi? Ve bunun için bu fiyatı ödemeye değer mi? Aynı şey kısa odak uzaklıkları için de geçerli. Örneğin14-24mm f/2.8 mi veya 16-35mm f/4 mü? Ben bu ikilemi bizzat yaşadım. Birçok kez belirttiğim gibi doğayı ve seyahat etmeyi seviyorum. Dolayısıyla, manzara, şehirlerin mimarileri, kapalı alan çekimleri benim ilgi alanımda. Kapalı alan, gece yıldız çekimi vs deyince bu ortamlar için ideal olanı (yukarıdaki iki objektif arasında) 14-24mm f/2.8 seçimi olurdu. Ama ben aynı zamanda filtre kullanmayı, uzun pozlamayı da seviyorum. Binbir araştırma sonucunda iyi bedeller ödeyerek aldığım filtrelerimi kullanmayı da istiyorum. Sonuçta; bahse konu iki objektifi de satın aldım. Belki inanmayacaksınız ama en sık kullandığım iki objektifim bunlar. Anahtar nokta; bu yalnızca gerçekten SİZİN karar verebileceğiniz bir seçim. Bu seçimi ben sizin için yapamam, internetteki hiç kimse de yapamaz. Bence başkalarının yönlendirmesindense, karar verme sorumluluğunu almalı ve biraz düşünmelisiniz. İki objektif arasında seçimle karşı karşıya kaldığımızda hep "yanlış" karar vermekten korkarız değil mi? Ancak böyle düşünmek hatalı. Unutmayın; gerçekte, gerçekten "iyi" ve "kötü" objektif arasında karar vermeye çalışmıyoruz; İki iyi seçenek arasında karar vermeye çalışıyoruz. Kararlarınızı, sizin için daha değerli olacağını düşündüğünüz avantajlara dayalı olarak (bu farklılıklar az olsa bile) kendiniz vermelisiniz. Acımasız gerçek şu ki, ne karar verirseniz verin, diğer objektife ihtiyaç duyacağınız zamanlar hep olacak . Yapabileceğiniz en iyi ve tek şey, satın alma aşamasında bildiklerinize dayanarak, vakaların “çoğunda sizin için doğru görünen bir objektifi seçmenizdir. Gerçekten hala şüphedeyseniz, eğer imkanınız varsa birkaç günlüğüne bir lens kiralamak, ya da bir süreliğine denemek için ödünç almak kendiniz için doğru tercihi bulmanıza yardımcı olabilir. Sizler de düşünce ve yorumlarınızla katkıda bulunur musunuz? Malum; bilgi paylaştıkça çoğalıyor. Işığınız bol, seçiminiz hayırlı olsun.2 puan
-
Değerli dostlar, Bu forum dahil yerli yabancı birçok forumda hep aynı klasik soru sorulur; "Bir sonraki lensim ne olmalı ya da hangi lensi almalıyım?" Fotoğraf hobisi olan herkes gibi benim de problemim olan bu konuda geçirdiğim evreyi ve düşüncelerimi burada açıklamaya çalıştım. Sizler de düşünce ve yorumlarınızla katkıda bulunur musunuz? Malum; bilgi paylaştıkça çoğalıyor. Saygılar2 puan
-
1 puan
-
@hüseyin özdemir büyük oranda yazılanlara katılsam da ayrı düştüğüm noktalar var. evet önce geniş aralıklı tek lens alıp bol bol fotoğraf çekip hangi aralığı sık kullandığınızı bulup ona yönelmek güzel bir başlangıç ama benim gibi daldan dala gezen biri ( veya maymun iştahlı da diyebiliriz ) iç mekan mimari fotoğraf çekmekten, portre fotoğrafı çekmekten, bokeh yapmaktan, yakın plan detay çekmekten, ürün fotoğrafı çekmekten, araç fotoğrafı çekmekten ve manzara fotoğrafı çekmekten hoşlanıyorsa napacak? elindeki para da hepsine yetmiyorsa? ben bol bol fotoğraf çektikten sonra tele lenslerin beni tatmin etmediğini anladım. şuan 24-70mm tamron kullanıyorum ama tamron 90mm veya nikon 35mm kadar keyif almadığımı söyleyebilirim. demekki prime lenslere yönelmem gerekiyor. çektiğim fotoğraflara bakıyorum ve her mm de fotoğraf çektiğimi görüyorum. şuan ekipman olarak 10-24,35,50,24-70,90 ve 70-300üm var ve hepsi ile de kendimce güzel fotoğraflar çekiyorum. hepsini de yanımda taşıyorum ama 70-300den memnun değilim ve 24-70 ise herzaman işimi görüyor. şimdi daha uzak mesafeler için lens arayışındayım çünkü 300mm ile çektiğimde 300-500metreden insanlar çamur gibi, 90mm ile aynı mesafeden çektiğimde çook daha net fotoğraf alıyorum ama fazla croplamak gerekiyor. şimdi acaba sigma 150 macro nasıl olur diye düşünmekteyim. ama bütçem yok. şöyle bir geriye dönük baktığımda ekipman çılgınlığına kapılmışım ama hepsini kullanıyorum. sonuç? bir sonraki lensim ne olmalı?1 puan
-
@fotografcekimtekniklerii ben de size katılıyorum. bu konuyu anlatacak nikon makine ile çekilmiş hiç mi fotoğraf yokmuş? ayrıca fotoğraf da güzelmiş bu gibi bir fotoğrafı çekmeyi isteyen bir kişi diğer markalara bakmaz bile çünkü burada hazır yapılmışı var. derki kişi "bu makine bunu bu şekilde çekebiliyor ve ben çekemiyorsam sorun makinede değil bende" ama başka bir makine ile denediğinde ve çekemediğinde suç makinenin olur. bizim de tercihlerimiz çıkan sonuçlara göre olur çoğu zaman. ayrıca ben de çoğu zaman "falanca x marka dslr kullanıyor ve fotoğrafları çok güzel ben de o markadan alayım" diyen duyuyorum keza lens seçimi de bu şekilde değil midir? "tanınmış düğün fotoğrafçısı 70-200 kullanıyormuş ben de düğün fotoğrafı çekmek istiyorum ben de 70-200 almalıyım" gibi sonuç görüp ona göre hareket ediyoruz. eğer bu fotoğraf canon ile çekildiyse ve sonuç güzelse ve nikon eğitmeni de bu fotoğraf üzerinden anlatıyorsa diyecek birşey yok. @Sebahattin Demir microsoftun sunumunda o olay bayağı bir dalga konusu da olmuştu ayrıca. yani yaşanmaması gereken bir olay. iphone reklamında samsung ekran kullanılması gibi bir hadise de çok konuşuldu. otomobil firmaları da bu gibi olayları kullanarak reklam kampanyaları yapmakta zaman zaman çünkü bu hatalar olmamalı.1 puan
-
@fotografcekimtekniklerii , Açıklamalar için teşekkürler. bu açıklamalardan sonra durum netleşti şimdi. Evet, bizler de dahil bu hobiye yeni başlayanlar, ilk başlarda saçma sapan alışverişler yaptık, yapıyoruz da. Ama ekranda gördüğü tek bir fotoğraftan "Ben bunu çeken makineyi almak istiyorum" diyene bizzat şahit oldum dediğiniz için söylemiştim o sözü. Kaldı ki, sonradan yaptığınız açıklamada olayın böyle olmadığı, müşteri adaylarının öncesinde belirli araştırma yaptıkları ve sizlerin de onları fotoğraf video gibi araçlarla yönlendirmeniz sonucu böyle davranıyor olmaları elbette normaldir. Ötekileştirme deyiminiz benim amacımı izah etmiyor. Ne böyle bir amacım olur, ne de düşüncem. Saygılar.1 puan
-
@hüseyin özdemir bey, Süper katkılarınız için çok teşekkür ederim. Her satırının altına imzamı atarım. Saygılar.1 puan
-
Sebahattin Bey Merhaba; Yazınızı ilgiyle okudum. Yazdıklarınız ve belirttiğiniz konulara tümüyle katılıyorum. Belirttiğiniz konular sizin başınızdan geçen, tecrübe ettiğiniz deneyimlerinizden ortaya çıkanlar. Deneyimlerinizi ve birikimlerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim. Fotoğraf hobisine başlarken gerek daha önce kompakt makinelerle fotoğraf deneyimlemiş olalım, gerekse ilk kez başlıyor olalım büyük bir heyecanla iyi fotoğraf çekmeliyim düşüncesiyle deklanşöre basıyoruz. Etrafımızdaki bir kaç tanıdığımızın yorumları yada kendi kendimiz bile eğer o an beğendiğimiz fotoğraflarımız varsa "Ben bu uğraşıya yetenekliyim" daha iyilerini çekerim diyerek gaza geliyoruz. Sonra her beğendiğimiz fotoğrafı "Ben de çekerim" diyerek çekmeye çalışıyoruz. Tabii bu her zaman mümkün olmuyor. Beğendiğimiz fotoğrafın çekildiği makinelere bakıyoruz ve o makineleri-ekipmanları edinmek için çaba-para sarf ediyoruz. Aslına bakarsanız bu bir nevi bünyemizdeki ekipman çılgınlığının başlangıç noktası oluyor. Daha önce farklı forumlarda ve başlıklarda yaptığım yorumlarda, fotoğrafa yeni başlayınca 18'den 200/300'e kadar her mm aralığını dolduracak lense-ekipmana sahip olmak bir gereklilikmiş gibi gözüküyor gözümüze. Oysa siz ne güzel belirtmişsiniz "önceden çektiğiniz fotoğraflara bakın en fazla açı hangi aralıkta" yada 18-200 tarzı bir tak gez ile bu hobiye başlamak ve gün geçtikçe hangi aralıkta daha çok fotoğraf çektiğimizi belirleyip ona göre lens almak yolunu bize göstermişsiniz. Size tamamen katılıyorum, daha fotoğraf çekmeye ilk başladığım zamanlarda Sony a550 makinem vardı ve 18-55 lensim. daha makineye ısınamadan bir de Sigma 70-300 Apo Makro lens aldım kendime. Sonra Sony kullandığım 2 yıl boyunca o lens benimle birlikteydi. Ancak o 2 yıl boyunca kaç kez kullandın diye soracak olsanız en fazla "5" kez diye cevap verebilirim. Ancak ben ilk dslr makinemi aldığım zaman bir TELE LENS büyük görüntüsüyle çok büyük bir gereklilik gibi gelmişti bana. Ancak zaman geçtikçe ve ekipmanları değiştirdikçe, fotoğraf çekmeye biraz daha fazla alışınca, insan anlıyor en iyi ekipmanın en iyi fotoğrafı çekmediğini. Aynı zamanda hangi lensi kullanıp kullanmayacağını, hangi açının kendisi için uygun olup olmayacağını kestirmek eskiye nazaran çok daha kolay hal alıyor. Ancak bir çok arkadaşımız bir DSLR alınca en iyi fotoğrafı çekeceğini düşünüyor. Daha makinesini tanımadan bir kaç haftalık gazla yeni makine almaya, yeni lens ve ekipman almaya yöneliyor. Ancak bu yöntem hem cebe zarar hem de kendimizi geliştirmek adına bizim en büyük düşmanımız. Şu andaki naçizane düşüncem, herşeyden önce ÇOK fotoğraf izlemeli, makinemizi ve ekipmanımızı tanımalıyız, ayrıca fotoğraf işleme yöntemleri üzerine kendimizi geliştirmeliyiz. çünkü iyi fotoğraf sizin de daha önce bahsettiğiniz gibi önce insanın kendini eğitmesinden-geliştirmesinden başlıyor. 2. olarak iyi ekipman kullanma, 3. olarak iyi bir fotoğraf işleme yöntemi-yolu söylenebilir. Zaman zaman forumlarda lens ve ekipman tavsiyesi isteyen arkadaşlara önce elindeki ekipmanı iyi tanıması gerektiğini, elindeki ekipmanla yapmak istediklerini yapmaya çalışmasını, sonrasında konu-kadraj-kompozisyon konularında kendisini geliştirmesi gerektiğini anlatıyorum. Bu noktaya değinmişken şunu da unutmamak gerek, "FOTOĞRAFLA UĞRAŞAN BİR KİŞİ TÜM FOTOĞRAF DALLARINDA ÇOK İYİ FOTOĞRAF ÇEKECEK" diye bir kural yok. mesela herkes makro görüntüleri sevmeyebilir böyle durumda makro lens edinmeye gerek yoktur. herkes geniş açı yada ultra geniş açı görüntüleri sevmeyebilir. bu durumda geniş açı yada ultra geniş açı lense gerek yoktur. sizin makalenizde bulunan şu kısım "Acımasız gerçek şu ki, ne karar verirseniz verin, diğer objektife ihtiyaç duyacağınız zamanlar hep olacak " bize bu durumu anlatıyor aslında. ancak bu durum yine nihai kullanıcının kendinde bitiyor. Tabii ki her mm aralığında lensim olsun diye isterim ama olmasa da idare ederim. Bu kadar yazdıktan sonra özetlemek gerekirse, Ekipman çılgınlığı yapmaya gerek yok. Önce elimizdeki ekipmanı iyi tanımalı ve ona göre hareket etmeliyiz. Eğer çok acele edersek hem cebimizden kaybederiz hem de gereksiz yere strese girmiş oluruz. O yüzden önce ekipmanı tanıma ve kendimizi eğitme, sonra ekipman alma ve ekipman geliştirme olarak düşünebiliriz konunun aslını. Yukarda kullandığım büyük harfler sadece kelimeyi/cümleyi vurgulama amaçlıdır. sürç-i lisan ettiysem affola. konuya yorumum biraz dağınık oldu. kusuruma bakmayın.1 puan
Bu afiş şu şekilde ayarlanmıştır: İstanbul/GMT+03:00