Liderlik Tablosu
Popüler İçerik
04-01-2018 üzerinden en yüksek itibara sahip içeriği gösteriliyor Her alanda
-
Değerli abilerim, arkadaşlarım ve kardeşlerim. Ben de konuyla ilgili naçizane fikrimi belirtmek isterim. Bugün ismi geçen photoshop, capture nx-d, lightroom, picasa vb. daha adını yazabileceğimiz bir sürü fotoğraf düzenleme programı var. bu programların ortaya çıkışı, analog fotoğrafçılıktan digital fotoğrafçılığa geçiş aşamasında, banyo ve karanlık oda aşamasında fotoğrafa farklı tekniklerle uygulanan bazı düzeltmeleri ve düzenlemeleri yapabilmek adınadır. Şahsi görüşüm günümüzde bu tarz programlarla ufak tefek düzeltmeler yapmak, (pozlama arttırıp eksiltme, kontrast ekleme, fotoğrafı siyah beyaz yapma, göze çok batan ve fotoğrafı bozan şeyleri silme, renk düzenleme, portre fotoğraflar için rotüş) vb. gibi ufak müdahaleler bence kabul edilebilir durumdur ve günümüz fotoğrafçılığının olmazsa olmazıdır. Bunu analog fotoğrafçılığın karanlık oda müdahalesi gibi düşünebilirsiniz. Ancak fotoğrafı tamamen farklı bir hale getirme yani çok aşırı manipule etme durumu tercih edilmemelidir yada tadında bırakılmalıdır diye düşünüyorum. Yani bir fotoğraftan bir kişiyi alıp, ağaçları başka fotoğraftan almak, arkaya gökyüzü,güneş,ay yada yıldız eklemek, farklı bir yerden bir bisikletli adam eklemek, karlı dağların önüne kızgın kumları olan bol dalgalı deniz eklemek, yani resim yapar gibi fotoğraf öğelerini bir araya getirmek pek uygun değil görüşündeyim. Tabii tadında yapılırsa, ufak tefek düzenlemeler yine kabul edilebilir ama 4-5 fotoğrafı kullanarak tek fotoğraf haline getirmek ne kadar doğru tartışılır. Ayrıca şunu da tartışmaya açabiliriz. Fotoğraf sizce anı yakalamak mıdır? Yani kendiliğinden gelişen bir olayı, hiç bir etkimiz olmadan, çevreye ve ana objeye hiç bir müdahalede bulunmadan fotoğraf çekmek midir? Yoksa fotoğrafı çekerken çekeceğimiz alanı düzenleme, ana objeye poz verdirme yada düzenli bir hale getirme, gerektiğinde bir sinema sahnesi gibi kurgu yaparak mı fotoğrafı çekmektir? Naçizane düşüncem burada da eğer güçlü bir duyguyu verebiliyorsak kurgu da kabul edilebilir. Bir de her zaman kurgu fotoğraf çekemezsiniz, çekseniz bile gerçek doğallığı göremeyebilirsiniz.Mesela sokak fotoğrafları çekiyorsanız kurgudan ziyade uygun anı beklemeniz gerekebilir. Belki aynı sokağa 1000 kez gitmeniz gerekebilir daha doğal ve daha ham bir fotoğraf elde edebilmek için. Eğer fotoğraf düzenleme programlarına karşı iseniz, her fotoğrafın tamamen makineden çıktığı gibi olması gerektiğini savunuyorsanız bence kurgu olayına da karşı olmalısınız ki elde edilen salt ve sıfır müdahale bir fotoğraf olsun. Ancak bugün bir çok fotoğraf paylaşım ortamında paylaşılan fotoğrafları izlediğimiz zaman bu şekilde fotoğraf çeken ve paylaşan gerek profesyonel (fotoğraftan para kazanan), gerek amatör (fotoğrafı zevk ve hobi olarak gören) çok fazla kişi olmadığını görebilirsiniz. Böyle düşünüp, fotoğraflarını yayınlayan yada izlemeye açanlar yok mu? Evet var ama bu sayı toplam fotoğraf çeken kişi sayısının %1'lik bir kısmını bile oluşturmayacaktır. Bu arada Sebahattin Bey'in yazısı bu konuda fikir edinme ve bilgi alma konusunda destek olacaktır. Yazdıklarım tamamen kişisel düşüncelerimdir. Hatalı olduğumu düşündüğünüz noktalar var ise eleştiriye açığım. Saygılarımla.3 puan
-
3 puan
-
Benim görüşüm de yukarıdaki görüşlerin özeti gibi: Çektiğim fotoğrafı gözümle gördüğüm konuyla eş hale getirinceye kadar Camera Raw'da işlerim. *************** Ama ne yazık ki olay bu denli basit değil. Şöyle ki; 1- Yeryüzünde ne kadar monitör varsa aynı dijital görüntünün de bir o kadar farklı görünümü var. 2- Yeryüzünde ne kadar dijital fotoğraf baskı atölyesi (ya da printer) varsa o kadar da farklı sonuç var. Elbette biraz abarttığımın farkındayım. Gerek monitörlerde gerekse baskı işlemlerinde belli standartlar kullanılılarak bu sorunun üstesinden gelinmeye çalışılıyor. Ama bence hala kesin bir sonuca ulaşıldığını düşünemiyorum.2 puan
-
Henüz fotoğraf makineleri gözümüzün gördüğü gibi dinamik aralığı, renklerdeki tonlamayı, sahnedeki derinliği birebir verecek şekilde fotoğraf çekebilir durumda değil. O nedenle fotoğraf bence gerçeği tam yansıtmaz. Fotoğraflarda oynama yapmak yalnızca onlara süslü şeyler eklemek için değil, onları gerçeğine yaklaştırmak için de yapılır. Photoshop vb uygulamaların kullanılmasını uygun görmeyen kişilerin önemli çoğunluğunda Photoshop'u ileri seviyede kullanmayı bilmediklerini gözlemledim. Zaten o süslü fotoğraflar da bu uygulamaları tam anlamıyla bilmeyenlerce yapılmakta. Saygılar. Mobil cihazımdan gönderildi.1 puan
-
@bnazim bey Benim sadece tek düşüncem var, fotoğraf gerçekleri yansıtır Program vs.. kullanmak gerçeküssü veya sıradışı1 puan
-
Teşekkür ederim, Yazımı beğenmenize sevindim. Saygılar. Mobil cihazımdan gönderildi.1 puan
-
Özgür bey iyi günler. Eğer bütçe ayarlayabiliyor iseniz D7200 güzel ve kaliteli bir gövde. Bu gövdeyi yaklaşık 1 yıl kullandım. Teknik özelliklerini tek tek yazmaya gerek yok, benim değineceğim noktalar: DX sensör olmasına rağmen sensör başarımı, görüntü kalitesi, işlemci başarısı, renk kalitesi gayet üst seviyede. Toza ve hava şartlarına dayanıklı bir yapıya sahip.üst ekran olması büyük bir artı. Eğer D750-D810-D850 gibi FX bir gövdeye ihtiyacınız yoksa (D7200'ün sensör boyutu dışında D600 ve D610'dan iyi olduğunu düşünüyorum) bence D7200 sizi mutlu edecektir. Eğer bütçeniz var ise bu gövdeye bir adet 35mm 1.8 G lens almanızı öneririm. Özellikle 2.2 diyaframda jilet gibi keskin bir lens ve D7200 ile kullandığım süre boyunca iç mekanlar ve dar alanlar dışında çok zorlanmadım. 35mm açısı hem genel hem portre amaçlı kullanılabilir. gerçi lens konusuna sonra da karar verebilirsiniz bütçenize göre. şimdiden hayırlı olsun.1 puan
-
Herkese merhaba, @Yasin Korkmaz Yasin Bey teşekkür ederim yardımlarınız için. @Sebahattin Demir Sebahattin Bey, size de çok teşekkür ederim. Bahsettiğiniz kıyaslamayı ben de daha önce incelemiştim. Gerçekten de farklar çok az iki lens arasında. Fiyat farkı hariç D810 daha üstün bir gövde ama işim gereği flip-out ekran çok daha kullanışlı olacak sanırım. bu yüzden D750'yi tercih edeceğim gövde olarak. Öte yandan sizden bir konuda daha tavsiye alabilir miyim? 2 gündür 24-70 f2.8 lensler ile ilgili başlıkları inceliyorum forumda. Tamronun 1. nesil lensinden övgüyle bahsedilmiş. Fiyat olarak da gayet uygun. 2. Nesil olan G2 lensi ile ilgili forumda çok başlık bulamadım ancak yabancı sitelerde ve youtubedaki videolarda, doğal olarak G2'nin 1. nesile göre daha iyi olduğu söylenmiş. Sizin deneme şansınız oldu mu bu lensleri? Tavsiye ve görüşleriniz için teşekkür ederim.1 puan
-
Değerli dostlar, Kısaca şunu anladım, doğru ve yanlış kişiden kişiye değişiyor. Abartmadan küçük düzeltmeler kimseyi rahatsız etmiyor, asıl önemli olan yaptığımız işi doğru ve özenli yapmak ve bundan zevk almak. Hepinize sonsuz teşekkürler.1 puan
-
@bnazim bey zaten siz bu amaçla bu mantıkla fotoğraf çekerseniz eminim daha mutlu olursunuz fotoğraf çekmekten .Hikaye arayıp,ışığı kovalayıp ,teknik kullanırsanız bence programlamaya gerek kalmaz.10.000 tl ye full frame makine alıyorsun ama eve gelip photosop yapıyorsun.ben şahsen fotoğraf çektim demem.@Kemal Öztürk Turkoy beyin dediğine de katılıyorum yapılacak sa da çok az miktarda abartıya kaçmadan olabilir.Ama çoğu sitelerde fotolara bakıyorum oynanmamış foto yok .1 puan
-
@bnazim bey, bildiğim kadarı ile RAW çekilmiş resimler çok farklıdır Çünkü JPEG çekimlerinde fotoğraf makinesi en iyi şekilde fotoğrafı ayarlayıp bize sunarken, RAW fotoğrafı olduğu çekip bizim düzenlememize imkan sağlayan özelliktir Ben CS6 programı ile RAW çektiğimde,canlılık doygunluk netlik titreşim gibi şeyleri düzenleyebiliyorum RAW yerine göre güzel kullanılabilir Mesela ben yunus heykellerini düzenlemiştim ve hoş olduğunu sanıyorum https://500px.com/photo/131349057/dolphin-statue-by-yasin-korkmaz?ctx_page=1&from=user&user_id=143956691 puan
-
Aslında bu konu göreceli ve insanın isteği arzusu ile değişecek birşey. Ama gerçek şunu yapılacak müdehalenin miktarı çeşidi gibi nedenler büyük faktördür. Makinaların çektiği fotoğraf ne kadar ışık ve teknik açıdan kontrol altında olsa bunları çekimde müdehale ederek önceden yapsanızda gözün gördüğü renk ve detaylarda olmuyor. ve asıl yapılması gereken ve asıl durulması gereken müdehale çizgisi gözün gördüğü tatta ve renklerde belkide ufak bir tık üstü değerler olmalıdır diye düşünüyorum ve asla makinadan direk olan çıkan bir fotoğrafı kullanmak ben doğalım diye düşünmek yanlış olduğunu düşünüyorum çünkü zaten makinaların ürettiği fotoğraflar sonradan müdehale için kendinin bir çok özelliklerini açık bırakıyor (RAW fotoğraf ) Kısa öz bir açıklama yaptım aslında uzun uzun konuşulacak bir konu ama hiç bahsetmediğim kısım olan kaba tabirle ekle - çıkar mantığı için fotoğrafdan objeleri eklemek çıkartmak gibi şeyler zaten bu çekim sonrası müdehale kategorisine almıyorum ve alınmıyorda olmasını unutmayalım. @sadikbasal verdiği örnekteki gibi aslında abartma olayı birşeyi olağan üstü göstermek evet çokta etik bir durum değildir. Herşeyde olduğu gibi az miktarda ve tadında olan şeyler evet güzel işinize güzellik katacaktır.( kötüyü iyi yapmak değilde iyiyi birazdaha iyi yapmak amacında olmalı)1 puan
-
@bnazim çok güzel bir dere fotoğrafı göstermişti arkadaşım , çok beğenmiştim.sonra yerini öğrendim ve oraya 3 gün sonra gittiğimde (özellikle aynı kadrajın çekildiği yere gittim) fotoğraf ile gerçek dere ve etrafı arasında renklerin dağlar kadar farklı olduğunu gördüm.Hatta eşim burasımı orası diye benle dalga geçti.O yüzden milyon tane fotoğraf çekip düzenlemekten ise.Hikaye bulup ışık ve teknikle ham güzelliği yakalamak , o anı aramak BENCE fotoğrafçı.Şahsen etik bulmuyorum , bence fotoğra makinesiyle bu iş bitmeli.1 puan
-
@bnazim bey, şahsen benim görüşüm Çekilen fotoğrafları programlar sayesinde düzenlemek elbette sonuçları farklı kılacaktır, fakat orjinalliği bozacaktır.. Bence iyi bir fotoğrafçı ışık ve teknikten yola çıkmalı1 puan
Bu afiş şu şekilde ayarlanmıştır: İstanbul/GMT+03:00