Atalay Mete

Emre bey, wifi için satılan aparatlar ve sonrasında wifi kullanan makineler ilk çıktıklarında (2010 ların başlarında) bu kalite uyarıları üretici firmalar tarafından yapılmıştı. Sanırım fotoğraflara kompresyon işlemi yaparak gönderi oluyordu. Daha sonra hem fotoğraf makinası üreticileri, hem de bilgisayar ve yazılım şirketleri raw dosya transferi olanağı veren uygulamalar çıkardılar. HD kalitesinde video da transfer edebilirsiniz, ancak bu uygulamalarla.

Bunun cevabını deneyerek bulmak mümkün değil sanki. İnstagramdaki fotoğrafı geri, pc ye yüklemek -yanlış bilmiyorsam- mümkün değil. Bu konuda kaynak bulursam burada paylaşırım. Ancak bir tahminde bulunayım, fotoğrafı instagrama orijinal boyutta, (2,4,6 MB ) yükleyeceklerini zannetmiyorum. Mutlaka işlem yapıp daha küçük boyutta saklanıyordur.

Bilgisayardan bilgisayara da fark var. Bir grafik ofisinde apple bilgisayarda fotoğraf izledim; görüntü benim pc den çok farklı, çok daha güzeldi. Üstelik ben de 22 inch LCD monitör kullanıyorum.

Söylemek istediğim, telefonla paylaşmak isteyeceğiniz şeyleri telefonla da çekebilirsiniz. Cep telefonlarınızı yabana atmayın demek istiyorum. Bakın bunu ben bir cep telefonuyla çektim.

Emre bey ilginç bir soru olmuş. Bu sözünü ettiğiniz işlem görüntü kalitesi kaybına neden olacak, biliyorsunuz değil mi? O zaman neden doğrudan telefonla çekmiyorsunuz sorusu geliyor insanın aklına.

Ahmet bey, birden fazla hafıza kartı bulundurmak her zaman iyidir. Mutlaka ikinci hatta duruma göre üçüncü kartınız olmalı. Kartların yazma hızları önemli. Paranız boşa gitmesin diyorsanız şuradaki listeye bakın: http://www.cameramemoryspeed.com/nikon-d3300/fastest-sd-card-tests/

Tabi akla şu sorular geliyor. 1. Neden Nikon tüm D750 leri kendisi elden geçirdikten sonra satmıyor? Aşağıdaki açıklamada bu konuda Nikon un da boş durmadığı anlaşılıyor. Listede makinenizin seri numarası olsa bile tripot yuvası içinde siyah nokta var ise makine elden geçirilmiş, sorun giderilmiştir deniyor. 2. Tayfun beyin iddia ettiği gibi, ülkeden ülkeye uygulamada farklılıklar var mıdır? Nikon America sayfası (Nikon Türkiye ile aynı formatta) şu bilgiyi paylaşmış For those who have already purchased a D750 and would like to have their camera serviced to correct this issue, Nikon service centers will service cameras as indicated below. We sincerely apologize for any inconvenience this issue may have caused. Identifying affected products To check whether or not your camera is one of those affected by this issue, click Check Your Serial Number below and enter your D750's serial number as instructed. Results for the serial number entered will be displayed. If these results show that your camera is one of those affected, instructions for requesting service will be displayed. If your camera is not one of those affected, rest assured that you may continue using your camera without concern for this issue. Check Your Serial Number Please note that even if a camera's serial number identifies it as one affected by this issue, a black dot inside the tripod socket on the bottom of the camera, like that shown in the photo below, indicates that the measures to resolve this issue as indicated below have already been applied. Ben dün Nikon Türkiye sayfasına girip baktım, servise verilen ürün için formdan takip sistemi var. Tayfun bey haklı iken haksız duruma düşmek ve düşmemek arasında gidip geliyor. Bu olayda sadece hakaret içeren sözleri nedeniyle dahi yardım alma konusunda sıkıntı yaşayabilir. Gelişmeler hakkında bizleri bilgilendirirse burada paylaşıp, Nikon D750 alıcılarını bilgilendirmeyi devam ettirebiliriz.

Fotozeynep Eskişehir in verdiği yanıt aşağıda. Kısaca, İletiyi yazan Tayfun Suna'nın müşterileri olduğunu, kendilerine başvuru yapıldığını bildiriyorlar. Mert beyden iletiyi paylaşmak üzere izin aldım; Merhabalar,Müşterimizin yazdıklarını okudum, alışveriş gerçektir. Müşterimiz bu taleple bize ulaştı, bizde nikon türkiye distribütörü karfo karacasulu a.ş.’ne durumu ilettik, onların verdiği yanıt şu şekilde;Nikon kullanılan hatalı parçanın hangi makinalara takıldığını bilemediği için tüm makinaların numaralarını sisteme girmiş. Yani tüm alınan D750’lerin seri numaraları aynı şekilde uyarı vermektedir. Eğer makinada problem varsa servise gönderilmesi gerektiği, eğer problem yoksa müşteri isterse ürünü kullanmaya devam edebilir, isterse yine de kontrol amaçlı servise ürünü gönderebilir. Durumu bildirmek amaçlı Tayfun beyi aradık ancak ulaşamadık.Durum bundan ibarettir.Selamlar,Saygılar.

Fatih bey, Sizin de söylediğiniz gibi, Sebahattin beyin de kuşkulandığı gibi, oldukça şüphe uyandıran mesaj (lar). Tutarsızlıklar, eksik bilgiler, çelişkiler var. Fotozeynep, Eskişehir ile temas kurmaya çalışıyorum.Büyük bir olsılıkla sahte isim ve hesap. Göreceğiz. Eğer öyle ise bu şahıs kuruma ve Nikon kullanıcılarına sarf ettiği sözlerin hesabını verecek. Yok eğer gerçekten ayıplı ürün satıldıysa da şahsın hakkını öncelikle biz arayacağız.

Başlığı görünce hiç böyle bir konuyla karşılaşacağımı düşünmedim. Redghost arkadaşımız yağmurda ıslanmış. Yani sorun, D5100 ün rızası da değil; mevsimsel bir sorun olan buğu, nem de değil. Bildiğimiz su aldırmış cihazlara. Öte yandan havaların soğumasıyla lenslerde buğulanma hatta yoğunlaşma nedeniyle ıslanma olabileceği aylara girmiş bulunmaktayız. İşe, böyle soğuklarda ne yapmalıyız ? Belki bu konuda bilgilerimizi gözden geçirmekte fayda olabilir. Biz Antalya da yaşayanlar için yaz kış çok önemli bir sorundur bu. Havadaki nem yazın o kadar yüksek olur ki, güneş battıktan sonra durduğunuz yerde giysileriniz bile sırılsıklam olabilir. Yazın makinelerimizi mümkün mertebe klimalı ortamlarda tutuyoruz. Makinelerimizi soğuk havalarda dışarıda kullanmamış isek soğukta bırakmamak (araba bagajında, motor çantasında, vs) en önemli önlem olabilir. Soğuktan sıcağa geçince havadaki nem soğuk yüzeyde yoğunlaşıyor. Eğer kullanmışsak ta makine ve lens üzerinde nem, buhar kalmayana kadar sıcak ortamda kurumaya bırakmak, kılıfları, lens kapaklarını kapatmamak, açık bırakmak önemli. Bu, bir kaç saat olmalı diyenler çoklukta. Eğer soğukta yanımızda bulundurmak zorunda kalmışsak bir naylon torba içinde (yani çantamızda ekipmanı içine alacak buzdolabı poşetleri gibi naylon poşetler bulundurmak) sıcak ortama getirip cihazlar ortam ısısına gelene kadar paketten çıkarmamak gene iyi bir önlem olabilir.

Tayfun bey geçmiş olsun. Makinenizi zararına satmaya çalışmanıza gerek yok. (Bu duyuruyu yaptıktan sonra pek kolay satılacağını da zannetmem). Can sıkıcı bir durum olmakla beraber çözümsüz değil. Anlaşılan, henüz çözüm konusunda bir girişiminiz de olmamış. Naçizane önerim, çözüm için size firma tarafından önerilen yolları uygulayın ve yaptığınız her şeyi belgelemeye çalışın. Tüketici hakları yasası ve uygulamaları sizden yana. En kötü olasılıkla paranızı geri alır, zarar etmemiş olursunuz.

İsimsiz nikli monchine arkadaşım. elbette FF makine sensörüyle elde edebileceğiniz görüntü kalitesini APS-C sensörle elde edemezsiniz. Ancak bunun çok dert edilecek bir tarafı yok; - FF makineler çok yaygınlaştılar, çeşitlendiler ve sonuçta ucuzladılar. Belki hemen şimdi değilse de ileride alabilirsiniz - Elinizdeki D3300 ile bundan iki misli fiyata satılan D7100, APS-C sensörlü makinede de aynı skoru elde edersiniz. - Her şeye rağmen sizin gözle görülür keskinlik dediğiniz şey, edit-işleme uygulamalarından kaynaklanıyor. Nihat beyin önerdiği lens, f/p olarak son derece makul. Önemli olan, siz 35 mm f/1.8 lensin hakkını verebilecek misiniz? Aksi ihtiyarın dediği gibi, her iyi daktilosu olan ünlü bir romancı olmuyor!..

Turgut bey, karşılaştırma yapmak istediğiniz lenslerden birisi "standart zoom lens" (18-55) diğeri ise "prime" lens (35 mm). İkisini karşılaştırmak iki lense de haksızlık olur. Yukarıda arkadaşlarımın önerdikleri f/2.8 sabit odak açıklığı olan lenslere "hızlı" zoom lensler diyoruz. Bu lensler sağladıkları geniş diyafragma açıklığı ile yüksek enstantane olanağı sundukları için "hızlı" lenslerdir. Yani, ışık koşulları daha kötüykn size ekstra olanak sağlarlar. 18-55 mm kit lens, ne prime lens kadar keskin, iyi çözünürlükte optik kaliteye sahip ne de "hızlı" bir standart zoom lenstir . Ancak 18 mm den 55mm ye kadar zoom sağlıyor ki yabana atılmaması gereken bir özellik. O nedenle bir çok marka standart zoom lenslerini (tak-gez lens te diyoruz ) bu aralıkta üretiyorlar (17-50, 18-50 ve FF de 24-70 gibi). Lenslerde, 17 veya 18 mm odak mesafeleri geniş ve ultra geniş açı için sınır değerler (Sensör kısa kenarı değerinden daha küçük odak mesafesi olan lenslere ultra geniş açı diyoruz). Yani, 18-55 lens 18 mm de oldukça geniş açı sunuyor. 35 mm odak mesafesinde görüş açısı sizin için gerçekten kısıtlayıcı olabilir. Örneğin, bir doğum günü ya da toplantıda mekan çok geniş değilse grup fotoğrafı çekmek imkansız hale gelebilir. Mimari çekmek neredeyse imkansız olabilir. 18-55 kit lensin diğer ve çok önemli özelliği ise ucuz olması. Bu, illa kalitesiz olduğu anlamına gelmez. Özellikle de VR özelliği olanlar (size 2 stop daha hızlı fotoğraf çekme olanağı veriyorlar) işinizi görecek kalitede lenslerdir. Öte yandan DSLR makinelerimizi kötü ışık koşullarında daha iyi sonuç elde etmek için kullanmıyor muyuz, "objektifi değişebilir" özellik bize bunun için sunulmuş bir olanak değil mi?. Hızlı lensler, prime lensler evet, pahalılar ama amaca daha uygunlar.. İyisi, kötüsü yok, tercih sizin.

Sayın parmen ne sorduğunuzu anlamadom, öğrenmek için soruyorum; - star 400w üçlü , softbox lu bir set değil midir? - model ışığı nedir? (Samırım stüdyo jargonu) - satın aldığınız star 400w set eksik mi çıktı? - kimden aldınız? Şikayette bulundunuz mu?

Turan bey çok güzel bir kaynak gerçekten. Ben DXOMark karşılaştırma tablosunda ( https://www.dxomark.com/ )metrik skorlarına da bakmayı, hatta DPReview da saha deneyimlerine bakmayı da ihmal etmemeye çalışıyorum, en çok ta bunların forumlarında sorulan sorular ve yanıtlar gündemi izlemeye de yarıyor, şehir efsanelerini gömmeye de. Örneğin dxomark sensor skorlamasında hemen hep dudak büktüğümüz sony, 7 serisiyle zirve yapmış. İlk beşte Canon yok!

Kasım bey ilginç bir şekilde yurt dışı ile yakın fiyatlar. Fotoğrafiıum da 769 TL, BH de ise yaklaşık 200 USD kargo ücretiyle birlikte başabaş denebilir, hiç değilse Nikon distribütör garantisi altında olacaksınız.

Tokina olarak, 11-16 f/2.8 lensi kullandım. Hatta düşürdüm, tamir ettirdim, uzun süre kullandım. Prime lens kadar başarılı bir lens, Tokina kalitesi de oldukça iyi.

Yasin bey Tokina 100 mm Macro lensi kullanmadım, bilmiyorum. Laboratuvar ortamında yukarıda sayılan Sigma ve Tamron ile eşdeğer bulunmuş . Dediğim gibi, ben Canon hem de L serisi olan, Canon EF 100mm f/2.8 L IS USM Macro lensi FF (6D) ile kullandım. Kesinlikle gözle görülür, başarılı sonuç alıyorsunuz. Tek sorunum bu donanımı taşı (yama) ma sorunumdu. Motosikletle yolculukta donanım kesinlikle korunmasız oluyor. Evdede bu fotoğraf saplantım huzur bozmaya başlayınca tüm seti sattım. İlk giden bu 100 mm f 2.8 L lens olmuştu. Burada bazen arkadaşlarım 50 mm lenslerin portre lensi olarak kullanılabileceği görüşlerine o nedenle karşı çıkıyorum. Ben o 100 mm L lens ile macro çekmedim, portre lensi olarak kullandım. Bırakın macro lensleri, bir 85 mm 1.8 lensi denemeden portre için karar verilmemeli derim. Çok fark var.

Bu grupta Tokina nın da olduğunu unutmayalım. Hemen hemen aynı kalitede ve galiba fiyat olarak en uygunu Tokina AF 100mm f/2.8 AT-X Pro D macro.

Murat bey ikisini de kullanmadım. Canon kullanırken bir 100 mm macro lensim vardı ve açıkcası, portre lensi olarak tadına doyum olmazdı. Optik ya da mekanik olarak iki lens arasında fark var mı diye baktım, bulamadım. Aradaki 15 mm odak mesafesi ve belki HSM nin hafif daha hızlı olmasına karşın kullanımda en büyük fark Tamron un odaklanma sırasında boyu sabit iken Sigma nın boyunun uzuyor olması. Ben 18-105 te uzayan tüp sistemine alışamadım. O nedenle tercihim Tamron olurdu diye düşünüyorum. Yok, uzayan tüp sistemi bana odaklanma konusunda bilgi veriyor, ben alışkınım diyorsanız, ucuz olanı alın derim.

Metin bey bu konuda kolay kolay kullanıcı bulabileceğinizi zannetmiyorum. Ama zaten soru biraz elmalar, armutlar konusunu anımsatıyor. Birincisi 18-35 i standart zoom lens olarak düşünmeyin. Zaten odak mesafeseleri öyle olmadığının kanıtı. İkincisi, Sigma nın ART serisi ile diğer lenslerini kıyaslamayın. Sigma da ART serisi isimlendirmesi, "Üst düzey" iddiası ile üretien lensler için kullanılıyor. "Değer mi?" konusu ancak profesyonel olarak çalışanları ilgilendiren bir soru olsa gerek. Alacağı işin altından kalkabilmek ya da işvereni ikna etmek için bu yatırıma değer mi, her fotoğrafçı kendisi için kendi şartlarını, getirisini düşünerek karar vermeli. Amatörler için böyle bir kıstas yok elbet. Parası varsa alır, ve bu işin sonu yoktur..