Nedim Kerem Türkel

---Gölyazı--- Gölyazı, Bursa'ya 12 kilometre uzaklıkta Bursa - İzmir karayolunda 'Uluabat gölü (Apollont Gölü)' kıyısında küçük bir yarım adada kurulmuştur. Tarihi, Roma dönemine kadar gider. 'Apollont Krallığı'nın merkezi olarak bilinir. Bu köy içinde yıkıntıları bulunan "Apollont Tapınağı"ndan adını alır. Bu köyün içindeki Apolyont Gölü'nde bulunan ve köye bir köprü ile bağlanan küçük bir ada var : "Halil Bey Adası". Eskiden köyü çevreleyen surlar şimdi yıkılmış ve hatta birçoğu evlere duvar olmuş. 450 - 500 haneli köyün nüfusunu, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra mübadele döneminde buraya Selanik'ten gelen göçmenler ve "Gölyazı"yı terk edememiş sayıca çok az olan Rumlar oluşturmaktadır. Gölyazı sokakları ve tarihinle herkesin ilgisini çekmektedir; aynı zamanda Gölyazı'da 'Ağlayan çınar' ve 'Kilise' de görülmesi gereken önemli yerlerdendir. Köyün başlıca geçim kaynağı günümüzde balıkçılık ve zeytincilik'tir. Not : Gölyazı'da aynı zamanda Mayıs 2012'de 'Apolyont Fotoğraf Şenliği'de yapılmıştır. ---Arapoturağı Yaylası--- 'Arapoturağı Yaylası' İnegöl'e 30, Bursa'ya 75 kilometre uzaklıktadır. Tahtaköprü Kasabası'nın üst kısmında İnegöl - Domaniç yolu üzerindedir. Yüksekliği 1200 metre, yüzölçümü, 18 hektardır. Burası çeşitli ağaçların yer aldığı, yerden yukarıda yapılan kulübelerin bulunduğu, etrafı ormanla sarılı İnegöl'ün önemli yaylarından güzel bir dinlenme yeridir. ---Suuçtu Şelalesi--- "Suuçtu Şelalesi", Mustafa Kemap Paşa'da 'Muradiye Sarnıç Köyü' yakınlarındadır. Mustafa Kemal Paşa'ya 17, Bursa'ya 100 kilometre uzaklıktadır. 'Suuçtu Şelalesi'; bir fay hattının çökmesi ile oluşmuştur. 38 metreden dökülen su, yazın suyunun azalmasına rağmen kış aylarında doldurduğu göleti ile güzel bir manzara sergiliyor. Gezi alanı ve piknik yeri olarak tercih edilen Suuçtu, etrafını saran kayın ağaçları arasında, serin havası ile tam bir temiz hava deposu, ahşap piknik masaları ve ocakları sayesinde piknikçilerin çok rağbet ettiği bir mesire yeridir. Ayrıca aracınız müsaitse tepede alabalık lokantasına gidebilir, temiz havada artmış olan iştahınızı biraz olsun dindirebilirsiniz. ---Ortaköy Kervansarayı--- Bursa'da tarihi İpek Yolu üzerinde günümüze kadar ayakta kalan iki önemli kervansaraydan biri olan 'Ortaköy Kervansarayı', definecilerin ve mantar yetiştiricilerinin inanılmaz tahribatlarına rağmen, ayakta durmayı başardı. 700 yıldır zamana meydan okuyan bu mimari eser, tarihi dokusu bozulmadan 2008 yılında yapılan restorasyon sonucunda tarihi bir kültür merkezine dönüştürüldü. "Ortaköy Kervansarayı", Rumeli Beylerbeyi Karacabey tarafından padişahın tımar olarak kendisine verdiği arazi üzerinde 1454 yılında yaptırılmıştır. Kervansaray; Bursa'yı, Kütahya ve İç Anadolu'ya bağlayan yol üzerinde, İnegöl'e 7 kilometre uzaklıkta olan Ortaköy'de bulunur. Ortaköy Kervansarayı, yan nefler üzerindeki galerileriyle Selçuklu, tek katlı planıyla Osmanlı Kervansarayları arasında bir geçiş özelliği gösterir. Not : Bursa'dan, İnegöl'e gelirken İnegöl girişinde bulunan 'Ahmet TüRKEL çevre Yolu'nu takip ederek Ortaköy'e ulaşabilirsiniz.

Suuçtu Şelalesi hakkında biraz daha detaya girersek : "Suuçtu Şelalesi", Mustafa Kemap Paşa'da 'Muradiye Sarnıç Köyü' yakınlarındadır. Mustafa Kemal Paşa'ya 17, Bursa'ya 100 kilometre uzaklıktadır. 'Suuçtu Şelalesi'; bir fay hattının çökmesi ile oluşmuştur. 38 metreden dökülen su, yazın suyunun azalmasına rağmen kış aylarında doldurduğu göleti ile güzel bir manzara sergiliyor. Gezi alanı ve piknik yeri olarak tercih edilen Suuçtu, etrafını saran kayın ağaçları arasında, serin havası ile tam bir temiz hava deposu, ahşap piknik masaları ve ocakları sayesinde piknikçilerin çok rağbet ettiği bir mesire yeridir. Ayrıca aracınız müsaitse tepede alabalık lokantasına gidebilir, temiz havada artmış olan iştahınızı biraz olsun dindirebilirsiniz. Facebook - Nedim Kerem Türkel | Photographer www.nedimkeremturkel.com

Gölyazı hakkında biraz daha detaya girersek : Gölyazı, Bursa'ya 12 kilometre uzaklıkta Bursa - İzmir karayolunda 'Uluabat gölü (Apollont Gölü)' kıyısında küçük bir yarım adada kurulmuştur. Tarihi, Roma dönemine kadar gider. 'Apollont Krallığı'nın merkezi olarak bilinir. Bu köy içinde yıkıntıları bulunan "Apollont Tapınağı"ndan adını alır. Bu köyün içindeki Apolyont Gölü'nde bulunan ve köye bir köprü ile bağlanan küçük bir ada var : "Halil Bey Adası". Eskiden köyü çevreleyen surlar şimdi yıkılmış ve hatta birçoğu evlere duvar olmuş. 450 - 500 haneli köyün nüfusunu, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra mübadele döneminde buraya Selanik'ten gelen göçmenler ve "Gölyazı"yı terk edememiş sayıca çok az olan Rumlar oluşturmaktadır. Gölyazı sokakları ve tarihinle herkesin ilgisini çekmektedir; aynı zamanda Gölyazı'da 'Ağlayan çınar' ve 'Kilise' de görülmesi gereken önemli yerlerdendir. Köyün başlıca geçim kaynağı günümüzde balıkçılık ve zeytincilik'tir. Not : Gölyazı'da aynı zamanda Mayıs 2012'de 'Apolyont Fotoğraf Şenliği'de yapılmıştır. Facebook - Nedim Kerem Türkel | Photographer www.nedimkeremturkel.com

"Kınık Köyü", özellikle fotoğraf açısından 'çömlekçilikle' ünlüdür. Kınık; Bilecik'e 40, Pazaryeri'ne 7 kilometre uzaklıktadır. Altına tür tezgâhla çalışan Kınık Köyü'nün ve çömlekçiliğinin tam 100 yıllık bir geçmişi vardır. Bundan 100 yıl önce Bulgaristan'dan göç ederek Kınık'a yerleşen bu köy halkının içinde 'Şakir Türk' adında bir çömlekçi ustasının bulunması nedeniyle köylüler yavaş yavaş bu işi kendilerine uğraş edinmişlerdir. Köyde 1887 yılında bir tek olan ocak sayısı bugün 40'a kadar yükselmiştir. Kınık'ta sabahleyin saat 6'da iş başı yapılmakta, saat 17'ye kadar çalışılmaktadır. Köy aynı zamanda çok verimli, bağlık bahçelik bir yerde kurulmuş olduğundan halkının geliri son derece iyi olan şanslı köylerimizden biridir. Atölyeler evlerin girişine kurulmuştur. Evlerin arkasındaki geniş avlu, bağ - bahçeyle çevrilmiştir. Evlerin üst katlan oturma yeri olarak kullanılmaktadır. Atölyeler, evler ve bahçeler son derece temiz, bakımlı ve düzenlidir. Pencere, balkon ve avlular saksı çiçekleriyle donatılmıştır. Kınık belki de Türkiye'de yağ tenekelerinden saksılara rastlanmayan tek yerdir. Kınık'ta yapılan işlerde ağırlık saksılara ve 'boduk' yada 'bocuk' adı verilen testilere verilmiştir. Not : Aynı zamanda '9. Kınık Köyü Geleneksel çömlekçilik Şenliği', 'Temmuz 2012'de yapılmıştır. Facebook - Nedim Kerem Türkel | Photographer www.nedimkeremturkel.com