hüseyin özdemir

Sadik Bey selamlar Internal fokus derken zoom degil netleme icin netleme halkasini cevirdiginizde lensin uzayip kisalmasindan bahsetmek istedim, dalginlikla zoom yazmisim, mazur gorun. Tamron ve Sigmanin eski ve VC olmayan modellerinde mevcut, ayni zamanda soyledigim gibi Tokina 100mm`de bu gecerli. ornek fotograf olarak asagidaki fotografi buldum hizlica bakinca. Sigma, Tamron ve Nikon arasinda kararsiz kaldiysaniz ve butce onemli bir konusuysa Sigma yada Tamron derim. Cunku Nikon 105mm VR size odeyeceginiz fazla para kadar cok cok buyuk artilar katmayacaktir. Tabii ki ayni marka govde ve lens kullanmak her zaman daha iyidir. Fakat baktiginiz zaman, yapacaginiz %40- %50 fazla odeme size %40 yada 50 goruntu kalitesi kazandirmayacaktir. Tabii ki Nikon lens kullanmanin netleme hizina, optik yapiya, goruntu kalitesine bazi katkilari olacaktir fakat yineliyorum aradaki farki vermeye deger mi buna sizin karar verip sonuca ulasmaniz lazim. Ama kisisel dusuncem eger butceyi sarsmadan bir ekipman sahibi olayim diye dusunuyorsaniz Sigma yada Tamron sizi cok rahat mutlu edecektir.

Merhabalar Sadık Bey. Makro lensler, açı itibariyle portre çekmeye çok uygun oluyorlar. ayrıca optik yapıları gereği epeyce detaylı fotoğraflar alabildiğiniz için portre konusunda başarılılar. Dez avantaj olarak belirtebileceğim tek şey, netleme performansları biraz yavaş kalıyor hızlı lenslere göre fakat çok sorun olacağını sanmıyorum. Şu anda Nikon 105mm kullanıyorum. Daha öncesinde Sigma 105mm ve çok eskiden Sony kullanırken Tamron 90mm kullanmışlığım var. Makro lensler genel itibariyle bir işleve yönelik geliştirildikleri için, üst seviye optik kalitedeler diyebiliriz. dolayısıyla yukarda yazdığınız seçeneklerden hangisini alırsanız alın, (Nikon 60 ve Tokina 100mm kullanmadım ama o lenslerin de başarılı olduğunu düşünüyorum) sizi pişman edeceğini sanmıyorum. Fakat 60mm portrede yığılma etkisi, odak olarak diğer lenslerden kısa olduğu için daha az verir diye tahmin ediyorum. Gerçi çıplak gözle gözlemleyebileceğiniz kadar fark eder mi tartışılır. Tavsiye kısmına gelecek olursak, bence yukarda saydığınız hangi lensi alırsanız alın pişman olmazsınız. Tabii burada yazdığınız lenslerin bazılarında titreşim önleme var bazılarında yok ve bazıları İnternal Fokus dediğimiz lensin zoom yaparken uzayıp kısalmadan zoom yapmaya olanak sağlayan cinsten ve bazıları değil. İlk olarak Nikon, Sigma ve Tamron'da titreşim önleme sistemleri mevcut olanlar ve olmayan versiyonlar mevcut. Titreşim önleme kendi alıma elimde küçük titreşimler olduğu için benim için olmazsa olmaz şartlardan birisi. Tokina 100mm, Tamron 90mm non-vc titreşim önleme içermiyor. dolayısıyla elde çekimde sizi zaman zaman zorlayabilir. (Nikon 60mm bilgim olmadığı için konu dışında bırakıyorum) Aynı şekilde Nikon 105, Sigma 105, Tamron 90mm VC yeni versiyon Internal fokus olarak yani zoom esnasında uzama-kısalma yapmayan versiyonlar. Tamron 90 non vc ve yanlış bilmiyorsam Tokina 100 mm zoom esnasında dışarıya doğru uzuyor. Bu da zaman zaman çekeceğiniz şey sinek,böcek,kelebek gibi yaratıklarsa kaçmasına sebebiyet verebilir. Fakat sabit nesneler çekecekseniz hem Internal fokusun hem de makinayı tripoda bağlayabilme seçeneği yüzünden Titreşim önleme'nin pek bir önemi kalmayacaktır. Burada karar aşaması size düşüyor. Öncelikle ne kadar bütçeniz var? Eğer param var, almışken en iyisini alayım, olmuşken titreşim önleme özelliği de olsun diyorsanız Nikon 105mm f2.8 VR çok iyi bir seçenek olacaktır. Bütçeniz biraz düşük ise Sigma 105mm OS makro lensi tavsiye edeceğim. Çünkü Nikon 105mm'nin yarı fiyatıyla size çok güzel bir seçenek oluşturacaktır. hem internal fokus hem de titreşim önleme sistemi gayet iyi çalışan bir lens. sizi asla pişman edeceğini sanmıyorum. Aynı şekilde Tamron 90mm VC yani titreşim önleme özelliği olan lenste Sigma ile birlikte güzel bir seçenek olacaktır. Eğer sabit nesneler çekeceğim, tripod kullanırım ve fiyat daha uygun olsun derseniz Tokina yada Tamron 90mm non vc lensi size tavsiye edebilirim. ihtiyaçlarınıza göre karar vermek size kalmış. Biraz uzunca yazdım sanırım. Sürç-i lisan ettiysek kusura bakmayın. iyi günler dilerim.

Emin Bey Selamlar. Eskiden bu makinelerden özellikle Kodak marka olanlarından Türkiye'de de mevcuttu. Fakat şu anda pek rastlanmıyor. Dijital Çağ hortlamasından sonra artık filmli makineler ya Fotoğrafçılık bölümü okuyanların yada fotoğrafa derin ilgisi olan bir elin parmaklarını geçmeyecek kişiler tarafından aranıyor ve kullanılıyor. Aslında bazen ben de bir filmli makine alıp karanlık oda ve baskı sürecini deneyimlemek istiyorum fakat pek kolay olmayacağı ve gerekli tüm ekipmanların kolayca ve ucuza bulunmayacağını düşündüğüm için her seferinde vazgeçiyorum.

Önceki günlerde fotoğraflar daha canlı, daha ışığı düzgün vs. gözüküyorsa ilk günlerde JPEG fotoğraf çekmiş olabilirsiniz. Sonradan RAW çekmeye başladıysanız fotoğrafların soluk ve az ışıklı çıkması gayet normal ve eğer sadece photoshop ile açabiliyorsanız muhtemelen RAW çektiniz demektir. Makineden RAW-Jpeg ayarlarını düzelterek sonuca ulaşabilirsiniz. Ayrıca aklıma gelen diğer bir olasılık, Picture Control Style menüsünden bu ayarları oynadıysanız o şekilde değişiklik olmuş olabili. Tabii ki bunlar sadece varsayım. Fotoğraflarınızın uzantısına bakın. Raw yada Jpeg mi diye. Raw ise Jpeg çekerek sorunu çözersiniz.

@Sebahattin Demir Bey sizi tebrik ediyorum. Günlük o yürüyüşe, o tempoya rağmen o kadar ekipmanı taşımak her zaman kolay olmaz ama fotoğraf aşkına her zorluğa katlanılır, sizi anlayabiliyorum. Yeni gezilerinizde, yeni fotoğraflarınızı heyecanla bekliyor olacağım. Saygılarımla.

@Recep YAZICI Bey selamlar, lens çıkmış hatta BH Photo 'da ön satışa sunulmuş. Teslimat tarihi olarak 10.12.2018 gözükmekte. Fiyatı 1299 USD. Tabii bu lens bizim ülkemize bu kur artışından sonra kaç paraya gelir artık Allah bilir.

Sebahattin Bey selamlar. 70-200 lens muhakkak gezi fotoğraflarında özellikle sokaklarda çok iş yapacaktır. Ancak gezilecek yerin konumu, ne kadar yürüneceği, havanın durumu (gerçi hava durumu çok belirleyici olmayabiliyor - özellikle ilk fotoğrafınızı gördükten sonra) gibi belirleyici özellikler taşınacak ekipman konusunda karar vermede etkili oluyor. Ben mesela genelde bir geziye çıkmadan önce hangi tarz fotoğraflar çekeceğime karar verip yanıma tek gövde tek lens almaya çalışıyorum. Aksi takdirde bazen iki gövde ve iki lens gerçekten yorucu olabiliyor. Ayrıca bir de geniş açı lens ile manzara, tele lens ile kuş, makro lens ile börtü böcek çekerim diye tüm ekipmanı yanına alıp, sonra hangi lensi ve ekipmanı kullanacağına karar veremeden geri gelen arkadaşlar da oluyor. Örneklerle gösterdiğiniz üzere 70-200 yada benzeri bir tele lens, beklenmedik anlarda güzel fotoğrafları görmenize ve çekmenize yardımcı oluyor. Paylaşımınız için teşekkür ederim.

Bir iki tane de uzun pozlama atayım. Tel yakma.

Recep hocam selamlar. Tamron 15-30 kullanıyorum. Daha önce bir kaç günlük Nikon 14-24 lens deneme fırsatım olmuştu. ağırlık ve yapı olarak ikisi aşağı yukarı aynı sayılır. Tamron köşeden köşeye daha keskin gibi. Titreşim önleme özelliği iyi çalışıyor. Gerçi uzun pozlama, manzara vb. çekimlerde tripod kullanacağınız düşünülürse ihtiyaç olmaz diye düşünülebilir ama her an tripodu kullanamayacağınız durumlarda faydalı. Nikon'dan biraz daha yeni nesil. Tamron kaplamaları başarılı. Renk sapması ve saçılması pek yok. Filtre konusuna gelince, bu lensler için 150x150mm filtre seçenekleri mevcut ancak fiyatlar kallavi. Sadece lens tutucu 150 USD filtrelerin tanesi 150-200 USD. ben evde kendim filtre tutucu yapmaya çalıştım ama pek başarılı olduğunu söyleyemem. Detaylıca araştırmadım ama bugün duyduğuma göre Tamron 24-70 ve 70-200'ü G2 olarak yenilediği gibi 15-30 lensi de G2 olarak yenileyecekmiş. Tabii bu yenilenme ne zaman olur bilmiyorum ama eğer aceleniz yoksa yeni seriyi de bekleyebilirsiniz. Yazacaklarım bu kadar. Şöyle bir iki örnek fotoğraf bırakayım.

Selamlar. Konuyu youtube'da aratın. bir çok video bulabilirsiniz. youtube'a how to sync Godox v860ii – godox x1t diye yazın sonuca ulaşabilirsiniz diye tahmin ediyorum.

Sigma 105mm macro ve Nikon 105mm macro her ikisini de kullandım. MYASAR beyin belirttiği gibi hem makro hem de portre için 105mm lensler çok başarılı. Ayrıca Sigma ve Nikon arasında dağlar kadar görüntü kalitesi farkı yok, yani aradaki fiyat farkını ödemeye değecek bir görüntü kalitesi farkı yok. 85mm yerine 105mm makro lens bence de daha doğru bir tercih olur. 50mm için genelde belirtilen ifade portre lensi olduğudur ancak hiç bir zaman 50mm açısını sevemedim. bana çok arada ve değişik bir açı gibi geliyor. Tabii bu biraz da yaptığınız/yapacağınız çekimlerle alakalı. Eğer kapalı mekan çalışacaksanız 85 ve 105mm açı olarak dar kalacaktır. o zaman 50mm almak daha mantıklı olacaktır. Eğer kapalı mekan çalışacaksanız 35mm 1.8 dx lensi de inceleyebilirsiniz. f2.2 diyaframda jilet gibi keskin, arka planı çok güzel ayıran görüntülere sahip olabilirsiniz. ama açık alanda çalışacağım derseniz 105mm bence sizin için biçilmiş kaftan olacaktır, hem portre lensiniz hem de makro lensiniz olacaktır.

Akın hocam elinize sağlık. manuel lenslerin tadı ayrı bi güzel. yazı için teşekkürler. ama lensin de bir fotoğrafı olsaydı demedim değil ^^

Selamlar. internette lensin adını yazıp aratarak zibilyon tane capcanlı ve net fotoğraflar görebilirsiniz. mazur görün ama netlik ve keskinlik yetersizse fotoğrafçı hatayı kendisinde aramalı. iyi ışık şartlarında her lensin keskin olduğu bir aralık ve bir değer vardır. ayrıca makro özellik modu nedir ilk defa duyuyorum sizden. zaten bu lens makro amaçlı bir lens değil. lense ve ekipmana yorum yapmadan önce elimizdeki ekipmanı kullanmayı iyi bilelim, okuyalım, araştıralım, örnekleri inceleyelim, sahip olduğumuz ekipmanı doğru ve etkili kullanımı öğrenelim. aksi takdirde 10 bin TL vereceğiniz lens bile tu kaka olacaktır.

fotoğraf fazla pozlanmış gibi duruyor. çekim ayarlarınız nedir? makineyi otomatik moda alıp çekmeyi deneyin muhtemelen düzelecektir.

Bu arada Tokina 11-20 kullandım. Başarılı bir lens. Eğer ilerde bir gün Crop sensöre geçecek olursam kesinlikle alacağım bir lens. Tokina geniş açı konusunda epey başarılı. CaNikon'lara oranla daha uygun fiyatıyla gönül rahatlığıyla alınıp kullanılabilir.

Selamlar, bazı markalarda Nikon versiyonlar bir tık daha pahalı olabiliyor. Mesela Samyang lenslerde de fiyatlar bu şekilde. Gerçi 600 TL fark olmuyor genelde 100 TL fark oluyor. bunun sebebi yanlış bilmiyorsam eğer Samyang lenslerin Nikon versiyonlarında AF Confirm Chip var. Yani lens manuel olsa bile doğru AF yaptığınızda AF yardımcı sesi, işareti, ışığı yanıyor. Canon versiyonlarında bu olmadığı için insanlar ya Nikon versiyon alıp adaptör ile canon makinelerinde kullanıyorlar yada Canon bayonet alıp internetten aldıkları Af Confirm Chipleri kendi lenslerine takıyorlar/yapıştırıyorlar. Ancak bu söylediğim konu Samyang lensler için ve benzer bir kaç manuel lens için geçerli. Tokina bu gruba dahil mi değil mi bilmiyorum. Bu arada piyasada çok fazla ÇAKAL mevcut. ürünün Sıfırı 2000 TL iken 2. elini 2500'e koyanlar mı dersiniz, elindeki tamir görmüş, vuruk, kırık, çizik, ezik ekipmanını sıfır ekipman gibi satmaya çalışanı mı dersiniz. Her türlü insan var. Allah bizi iyi insanlarla karşılaştırsın diyorum.

Selamlar. Bütçeniz 15 bin TL ise benim tavsiyem Nikon D750 ve Tamron 24-70 G2 lens olurdu. Hem sensör boyutu, hem de lensin optik kalitesi sebebiyle çok daha kaliteli fotoğraflar elde etmeniz mümkün. Eğer iç mekanda ve sürekli değişken ışıklı ortamlarda çekim yapıyorsanız yanına 1 adet tepe flaşı almanızı tavsiye ederim. Nikon SB910 tepe flaşı, flaş için iyi bir seçenek olabilir. Bilginize.

Sercan Hocam selamlar. Tamir -temizleme konusunda Hayyam Foto Teknik Cemil abi (İstanbul Hayyam) yada Tripod Foto Ali Usta (Ankara) yardım alabilirsiniz. İkisi de işini iyi yapan insanlar. İnternetten telefonlarını kolayca bulabilirsiniz. İsterseniz telefonla bilgi verip, gerekirse kendilerine fotoğraf atarak yaklaşık olarak çıkacak masraflar hakkında bilgi alabilirsiniz. İyi Günler dilerim.

Aziz Bey Merhabalar; aramıza hoş geldiniz. 24-70 açısı tam bir tak-gez aralığıdır. 24mm aralığı bir çok yerde yeterli genişlikte kadraj kurmanızı sağlayacaktır. 70mm ise çok tele olmasa da yine işe yarar bir açıdır. Ben hem Canon hem Nikon kullanırken ilk aldığım lens her zaman 24-70 olmuştur. Ben aradaki fiyat farkını da göz önünde bulundurarak Tamron olan versiyonlarını seçtim. Hatta Nikon'da ilk versiyon olan VC'yi kullanırken satıp şimdi yeni versiyon olan G2 modelini kullanıyorum. Nikon yada Tamron olmasına siz karar verin. Benim gördüğüm kadarıyla optik başarım ve görüntü kalitesi olarak aman aman bir kalite farkı yok. Eğer bütçeniz düşükse Tamron VC'li modeli, bütçeniz var ise Tamrgon G2 yada Nikon 2. el olanı tavsiye ederim. Eğer bütçeniz epey var ise Nikon 24-70 VR modelini tavsiye ederim. Ama söylediğim gibi Tamron muadillerini, Nikondaki fiyatlar göz önünde bulundurursak iyi bir alternatif olarak gözükmekte. Portre için lensin birazcık tele olması her zaman yararlıdır. Çünkü portre çekerken açı genişledikçe fotoğrafa dahil olan alan artacağından dolayı görüntü kirliliği yapacak ve bir çok şey istemeden de olsa kadrajımıza girmiş olacaktır. Portreyi daha yakından çekmek isterseniz bu sefer de bükülmelere maruz kalırsınız. Dolayısıyla 85mm gibi bir açı size portre açısından yararlı olacaktır. Nikon 85mm 1.8G bu alanda bence fiyatına göre en iyi performansı veren lenslerden biridir. Şahsi düşüncelerim bunlar, tabii son karar size ait. Her ne ekipman alırsanız alın, bol fotoğraflı güzel günler geçirmenizi dilerim.

@Yasin Korkmaz hocam sadece uzun pozlama ile değil diyaframı kısarak bu sonuca ulaşıyoruz. Pozlama süresinin artması, gece çektiğimiz fotoğraflarla ilgili bir durum. Gece fotoğraf çekerken pozlama süresini uzatmak için diyaframı kısarız ve diyaframı kıstığımız için pozlama süresi uzar. Ancak aşağıda paylaştığım fotoğrafta ışık şartları yeterli olduğu için diyaframı f/14 olarak kısmış olmama rağmen 1/40 perde hızında, ve 100 ISO'da bu sonuca ulaştım. Tabii sizin ışık çizgilerinin patlaması dediğiniz olay bu ise. Farklı bir şeyi ifade etmek istiyor da olabilirsiniz. @Akın Demircioğlu hocam ışığın kaliteli çizgiler oluşturması lenslerin yapısıyla alakalı bir durum diye düşünüyorum. Lensin diyafram bıçaklarının verdiği etkiye oranla çizgilerin netlik ve keskinlik durumu farklılık gösterebilir ayrıca lensin iç yapısı, kaplamaları, ışığı yansıtırken ki optik kalitesi ve optiklerin ışıkta bozulmaya ve saçılmaya yer verip vermemesi tamamen lensin yapısı ve kalitesiyle bağlantılıdır diye düşünüyorum. Eğer gece çekimi yapacaksak mutlaka gece çekim teknikleri üzerine araştırma yapalım ve mutlaka tripod yada sabit bir yer bularak makinemizi "0" sarsıntı ile fotoğraf çekebilecek hale getirelim. Ayrıca mümkünse makinemizin vizörünü de kapatalım ki olası ışık geçirgenliğinin önüne geçilsin. Star filtreleri ben de merak ediyorum ama sırf merak ediyorum diye filtre almak aklıma yatmıyor açıkçası. Şimdilik elimizdekilerle yetinmeye devam. Tecrübe eden veya edecek olan varsa fikir ve yorumlarını almak beni çok mutlu edecektir. Saygılarımla.

Yasin hocam, eğer ışıkların yada gün ışığının yıldız şekli ile çıkmasını istiyorsan, diyaframı kısıp deneme yaparsan sonuca ulaşabilirsin. Uzun pozlamada ışıkların yıldız şeklini almasının sebebi, pozlama süresini arttırmak için diyaframı kıstığımız içindir. Aynı işlemi örneğin güneşli bir günde de diyaframı kısaraya yapabilirsiniz. Tabii gün ışığında makineyi direk gün ışığına çevirerek değil de, özellikle ağaçlıklı bir alanda, ışık güzmeleri olarak gelen bir güneş ortamında, makineyi kısık diyaframa alıp çekim yaparsanız yıldız efektini çok rahat elde edebilirsiniz. Örnek olarak akşam eve gidince bir kaç fotoğraf atabilirim. Ek olarak Star Filter diye yıldız efekti alınabilen filtreler var olduğunu duydum ama ne kadar verimli yada ne kadar etkili tecrübe etmediğim için bir yorum yapamıyorum. Tahminim lensin önünde takılan ve içinde birden fazla cam yada optik eleman bulunan bir filtre ve çalışma mantığı ışığı bir kaç farklı şekilde kırarak, sensöre yıldız yada yıldıza benzer şekilde düşürerek sonuca ulaşılıyor. Tabii bu sadece benim tahminim, kullanıp tecrübe etmediğim için net birşey söylemem yanlış olur.

Tabii bu arada 18-140 lensi de kullanmayi ihmal etmeyin. Ona da bir sans verin. Bir cok fotograf sever optik olarak kit lensi sevmedigini soyler ama yeni kit lenslerin bir cogu artik cok basarili. Govdelerin sensor ve islemci kalitesi arti lenslerin optik basarimi birlesince ortaya cok iyi sonuclar cikiyor. Ayrica unutmamak lazim fotografi makine veya ekipman degil, fotografci ceker. O yuzden kendinizi 18-140 lensten hic bir zaman sogutmayin.

Hayirli olsun @sadikbasal iyi gunlerde kullanmanizi dilerim. 35mm ile kadraj kurma konusunda kendinizi cok gelistirebileceginize inaniyorum, insani acayip egitiyor kadraj kurma konusunda. ilk baslarda biraz zorlanabilirsiniz. yaklasmak icin ileriye dogru yurumek, uzaklasmak icin geriye dogru yurumek gerekiyor, ama prime lensle baslamak soyledigim gibi ozellikle kadraj kurma konusunda cok faydali oluyor fotograf ceken kisiye. yanlis anlasilmasin kadraj kurmak olarak bahsettigim is zoom lens ile de yapilabilir ama prime lenslerin kadraj kurmayi insan kafasinda kurgulama ve iyice pekistirme acisindan faydasi yadsinamaz. Cunku zoom lens bir nebze tembellige itiyor insani. Biraz uzattim kusura bakmayin. Bol fotografli guzel gunler dilerim.

@Sebahattin Demir bey size katılıyorum. Bazen bildiklerimizin yanlış yada eksik olduğu da olabiliyor. Tabii ki, sadece tecrübe ile sabit bilgilerin paylaşılması daha doğru olacaktır. Konuyla ilgili fikir beyan edilmek istenirse fikir beyanında bulunulabilir ama bu düşüncelerin kendi fikri olduğu ve gerçeklerin değişiklik gösterebileceği bilgisi de mutlaka verilmelidir. Bazen deneyip tecrübe ettiğimiz şeylerde bile kişiden kişiye ve durumdan duruma değişiklikler olabilir. Bu yüzden yönlendirme yaparken yada tavsiyede bulunurken çok dikkatli olmak ve sonucu karşımızdaki kişinin hoşuna gitmeyecek yönlendirme ve tavsiyelerden kaçınmalıyız.