İçeriğe git

hüseyin özdemir

Üye
  • İçerik sayısı

    151
  • Katılım

  • Son ziyaret

  • Gün Kazandı

    52

hüseyin özdemir kullanıcısının paylaşımları

  1. hüseyin özdemir

    Toz mu yoksa yağ mi?

    Burak hocam hayırlı olsun şimdiden. Valla fotoğraf hobisi pahalı bir hobi. dolayısıyla endişelenmeniz gayet normal. İnşallah sorun çıkaracak bir şey değildir ve güzel güzel fotoğraflar çekersiniz. Sağlıklı ve bol fotoğraflı günler dilerim.
  2. Öncelikle D3100'de Fish eye efekti menüde var. Ancak bildiğim kadarıyla fotoğrafı çekmeden önce değil çektikten sonra uygulanıyor. Çünkü bu özellik Menü - Rötüş menüsü altında Filtre efektleri kısmında bulunuyor. Şuradan görebilirsiniz. The Retouch Menu · D-Lighting · Red-eye correction · Trim (3:2, 4:3, 5:4, 1:1, 16:9) · Monochrome (Black-and-white, Sepia, and Cyanotype) · Filter effects (Skylight, Warm filter, Red intensifier, Green intensifier, Blue intensifier, Cross screen and Soft) · Color balance · Small picture · Image overlay · NEF (RAW) processing · Quick retouch · Straighten · Distortion control · Fisheye · Color outline · Perspective control · Miniature effect · Edit movie Bu fotoğraflar çok az pozlanmış, eğer çektiğiniz fotoğrafı çektikten sonra kontrol etmezseniz böyle bir durumla karşılaşma ihtimaliniz çok fazla. Bu fotoğraflar fotoşop tarzı bir programda açmayı deneyin. Pozlamayı arttırmayı denerseniz biraz bozulsa da fotoğraflar belki kurtarılabilir. Ancak naçizane tavsiyem önce makinenizi tanımaya çalışın. Bu süreçte makinenizi otomatik modda yada diyafram öncellik mode olan A modunda kullanın. ISO-ENSTANTANE-DIYAFRAM üçlüsünün ne olduğunu ve birbirlerine olan etkilerini araştırıp iyice öğrendikten sonra manuel mode'da kullanmaya başlayabilirsiniz. iyi günler dilerim.
  3. hüseyin özdemir

    Toz mu yoksa yağ mi?

    Sensörde toz oluşması ne kadar korumaya çalışsanız da belli bir süre sonra oluşacaktır. Tabii bunu engellemenin yada geciktirmenin bir çok yolu var. Eğer açık havada çok sık lens değişimi yapıyorsanız, deniz kenarı yada çölde çekim yapıyorsanız, zoom lens kullanıyorsanız bu tozların oluşma durumu artacaktır. Ancak bu tozların bir çoğu diyaframı çok kısmadıkça, yada gökyüzü gibi beyaz yada açık renkli noktaları fotoğraflamadıkça belli olmayacak kadar küçük yada önemsizdir. Daha önce sensörde yağlanma ile ilgili bir tecrübe yaşamadım bu yağlanmadır diyemem. Ama Sony a550 makinemde sensörde epey toz vardı. Tozlanmaya benziyor. ancak tozlanma çok endişe edilecek bir şey mi sizin açınızdan ona bakmak lazım. Eğer 2. el ürün alıyorsanız sensörün tozlanmış olma ihtimali yüksek. Sensördeki tozlanmayı kendiniz temizleyebilirsiniz. Ben Sony kullanırken zaman zaman lensi söküp makineyi temizlik moduna alıp (aynayı otomatik olarak kaldırıyor - bunu makineyi lensiniz sökülü halde bulb moduna alıp deklanşöre basarakta yapabilirsiniz) makineyi lens takılan kısmı aşağı bakacak şekilde tutarak ve temizlik kitlerinde bulunan pompayla içine hava basarak tozların temizlenmesini sağlayabilirsiniz. %100 etkili olmasa da faydasını görmüştüm. Bir de sensöre yapışan inatçı tozlar vardır. Bunları internette satılan temizlik kitleriyle temizleyen arkadaşlarım var ama ben cesaret edip o tarz bir temizlik hiç yapmadım. Canon kullanırken bir iki kez Hayyam'da temizlettim, Nikon makinemi en sonDigital Görüntüleme fuarında Karfo alanına götürüp sensör temizliği yaptırmıştım. Eğer çok takıntılı biri değilseniz, makinenin fiyatı uygunsa alınır ya da iş garanti olsun derseniz makineyi satıcıyla beraber alıp , sensör temizliği yapan bir yere gidip temizleterek satın almayı gerçekleştirirsiniz. Eğer sensörde derin çizik vs. yoksa, sadece tozlanma çok endişe edilecek bir durum değil diye düşünüyorum. Tabii ki son karar sizde. Mümkünse deneyip elden almaya çalışın. Farklı diyafram değerlerinde çekimler yapın, fotoğrafa etkisi yok ise alırsınız makineyi.
  4. hüseyin özdemir

    Yeni makinam d7100

    Fotoğraf çekme ve ikinci planda işleme yapma işini (buna photoshop-lightroom-picasa-capture nx-vb gibi onlarcası ile yapılabilir) ayrı ayrı düşünmeden bir bütün olarak düşünmek gerekir. Aksi takdirde alalade çekilmiş bir fotoğrafı hangi programla isterseniz isteyin iyi bir hale getiremezsiniz. Bu o fotoğrafı photoshop sayesinde çok farklı ve gerçeğinden farklı hale getiremezsiniz demek değil, üzerine yapılacak ekleme çıkarmalarla fotoğraf belki iyi duruma gelebilir ama bu fotoğrafı çekmek-işlemek değil fotoğrafı grafik programlarıyla yapmak olur. Naçizane düşüncem, iyi bir dijital işleme için (sadece renk ayarı-kontrast-keskinlik vb de olabilir çok daha profesyonel çalışmalar da olabilir) iyi fotoğraf şart. En azından ışığı iyi, kadrajı düzgün, her ne kadar bazı fotoğraflar kuralsız daha iyi olsa da - istisnalar kaideyi bozmaz- belli fotoğrafik kurallar çerçevesinde çekilmiş fotoğraflar size çok daha dijital işleme - fotoğrafı iyileştirme imkanı sunar. Dolayısıyla sadece fotoğraf çekmenin tekniklerini ve inceliklerini bilmek yetmez aynı zamanda sonrasında yapılacak olan ufak tefek yada topyekün müdahaleler için dijital işleme bilgisi (post processing) de gerekir. Artık günümüzde %50 fotoğraf %50 dijital işleme teknikleri diye düşünülmelidir. Tabii biz buna ne kadar uygun fotoğraflar çekiyoruz tartışılır ama her zaman savunduğum bir konu var. " İyi fotoğraf için iyi bir dijital müdahale (yerinde ve gerektiği kadar - fotoğrafı grafik tasarım programında yeniden oluşturmaya karşıyım), iyi bir dijital müdahale için iyi fotoğrafa ihtiyaç var. İkisi ayrılmaz bir bütün olarak düşünülmelidir. Dolayısıyla makinenizi yeni aldıysanız ilk yapılacak olan şey, makinenizi iyi tanımaktır. Yukarda değerli büyüklerimizin ve arkadaşlarımızın tavsiye ettiği doğrultuda önce makinenizi ve fotoğraf terimlerini iyice öğrenerek fotoğraf çekmenin inceliklerini öğrenmek, sonrasında ise ufak - tefek müdahaleler ile çektiğimiz fotoğrafı daha da iyi duruma getirme konularında çalışmalar yapmak daha doğru olacaktır diye düşünüyorum. Saygılar.
  5. Akın hocam selamlar. Bu tip bokehlere Swirly Bokeh deniliyor. Türkçesine bakmak gerekirse girdap bokeh diyebiliriz. Bu tarz bokehleri elde etmek için çok pahalı lensler aramaya gerek yok. Bir çok manuel lens ile bu yada buna yakın sonuclar elde edebiliyorsunuz. Tabii ki burda lenslerin içindeki diyafram bıçaklarının şekli de önemli. Bazı lenslerde ço köşeli olabilirken bazı lenslerde daha yuvarlatılmış olabiliyor. Bu da konuya etki eden diğer bir değerdir diye tahmin ediyorum. Aşağıda örnek olarak hangi lensler olduğunu bir siteden kopyalayarak yapıştırdım. eğer daha detaylı araştırma yapmak isterseniz Swirly Bokeh yazarak internette çok detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. Tabii bu tarz fotoğraflar çekilirken dikkat edilmesi gereken konular var. Birinci konu fotoğraftan maksimum bokeh topları alabileceğimiz bir yerde çekilmesi gerekli. Bunun için dallarından ve yapraklarının arasından lense direk gelip flare oluşturmayacak kadar boşluk ve ışık hüzmeleri olan ağaçlıklı bir arka plan gerekli. Ayrıca fotoğrafı manuel lens ile çekeceğimiz için % 100 jilet keskinliği aramanıza kanımca gerek yok. Tabii ki her lensin, optik yapısı, kaplamaları, ve makinenizin sensörüne düşürecebileceği görüntü kalitesi, diyafram bıçaklarının yapısı vs. üzerine farklılıkları var. Ancak temiz bir manuel lens buna yakın fotoğraflar almanızı sağlayacak. Açıkçasi biz bir ara denemesini çok yapmıştık. Akşam evde fotoğrafları nereye kopyaladığımız bulamadım. Bulursam paylaşacağım. Ek olarak konuyu bitirmeden önce günümüzde kullanılan lensler ile de buna benzer fotoğraflar çekebiliriz. Benim gözlemlediğim yukarda bahsettiğim şekilde bir arka plan ile makro lensler ile portre fotoğrafı çekmek. 90mm, 100mm, 105mm bir makro lens fazlasıyla size yardımcı olacaktır. Tabii burda şunu unutmamak lazım. Her türlü lens ile bokeh almak mümkün ancak bu tarz girdap bokehler için biraz çalışmak ve deneyim edinmek gerekebilir. İnşallah yardımcı olabilmişimdir. Şu siteden daha fazla örnek fotoğrafa ulaşabilirsiniz. https://petapixel.com/2016/10/28/swirly-bokeh-cheap-shooting-40-vintage-soviet-lens/ Seagull Haiou-64 58mm F2 :$60 Helios 44-2 58mm F2 : $65 Helios 44-6 58mm F2 : $50 Helios 44-7 58mm F2 : $55 Carl Zeiss 1Q Biotar 58mm f2 Carl Zeiss 1Q Biotar 58mm f2
  6. Bu arada yazdıklarım yanlış anlaşılmasın tabii incelemelere bakacağız, okuyacağız,izleyeceğiz ve araştıracağız ama sonuç olarak bizim için amaç fotoğraf çekmek ise, elimizde hangi makine olursa olsun fotoğraf çekmeye,üretmeye devam etmeliyiz. Yoksa mutlu olamayız. Yüzde 1-2 / 3-5 fark için incelemelere boğulup fotoğrafsız kalmamak lazım. Ayrıca kafa lensler olarak geçen lenslerin performansları her seviyede aşağı yukarı aynı seviyededir. çok küçük farklar vardır muhakkak ama iyi bir kullanıcı bu farkları farkedilemez hale getirebilir. kabaca tabir etmek gerekirse "At, binicisine göre kişner" deyimi ile olayı özetlemiş oluruz.
  7. Merhabalar; bu tarz siteler yüzde doksan dokuz reklam amaçlı çalışır. verileri %100 doğrudur diye düşünmek bence yanlış olur. Tabii ki bilgi vermesi açısından iyidir ancak alacağınız lens yada ekipmanı bu tarz karşılaştırma sitelerine bakarak almak bence oynanacak en büyük kumarlardan biridir. Ayrıca sadece kağıt üzerinde yazılıp çizilenlere bakılarak keskinlik ve görüntü kalitesi anlamında karar vermek yine söylüyorum bence yanlış olur. Tabii bu düşünceme katılanlar olur-olmaz o ayrı saygı duyarım. Ancak şunu hiç bir zaman unutmamak lazım. Her markanın kafa lensleri ve ekipmanları mevcuttur. Bu Canon'da 5 DS'dir yada Mark IV'tür Nikon'da D810 yada D850'dir Sony'de A7RII'dir yada başka başka markaların başka başka modelleridir. Bu marka/modellerin hangi şartlarda kullanılıp teste tabii tutulduğuna da dikkatli bakmak gerekir. Bu makineler özellikle 50mp 45mp makineler günlük hayatta kullanım için külfetli makinelerdir. Çok iyi ışık şartlarında çok iyi sonuç verirken düşük ışıkta çuvallayabilirler. Ayrıca yukarda bahsettiğim gibi her markanın kafa lens ve gövdeleri mevcut. Bunlar 24-70 2.8 - 70-200 2.8 - 16-35 2.8 - 85mm,20,24 gibi gibi daha bir çok örnek verebileceğimiz kafa lensleri mevcuttur. Bu lenslerin CaNikon olarak bahsediyorum. Hepsinin performansı birbirine yakındır. Bazen Canon döver bazen Nikon döver. Önemli olan burada bizim işimize yarayacak olan ve gücümüzün hangisine yettiğidir. Mesela Canon 5DS çok manyak kafa atıyor diyelim. Ancak bu makineyi alıp çarşıda,pazarda,sokakta açık havada düşük ışık şartlarında kullanan kişiler ISO performansının kötü olduğundan bahsederler çünkü 50mp sensörü doyurmak için çok iyi ışık şartları gerekmektedir. Tüm çekimlerimizi stüdyo ortamında yapsak eyvallah ama hangimizin bir stüdyosu var ki? Naçizane düşüncem, hangi marka hangi markayı döver tartışmasına girersek ve ekipman edinme yoluna böyle gidersek hiç bir sonuç alamayız. Canon kağıt üzerinde daha iyi gözükebilir ama 6D kullandıktan (Tamron 24-70,Tamron 70-200, Canon 100mm 2.8 L IS makro, 16-35 f4L ,35mm 1.4 L, 50mm 1.2) Nikon'a geçiş yapan ve yine sırasıyla 24-70,70-200,16-35 f4, Tamron 15-30, Sigma-Nikon 105mm Makro, 85 1.8 G, 35 1.8 FX lensleri kullanan biri olarak benim gönlüm Nikon'da. Neden diye soracak olursanız Nikon daha fazla RAW işleme derinliği sağlıyor. Bu ne demek diye sorarsanız-teknik açıklaması ne kadar doğru olur bilemiyorum- yanlışım varsa yada anlaşılmayan bir yer olursa sorarsınız - Canon 6D ile çektiğim fotoğrafları işlerken bir yerden sonra tıkanıp kalıyordum. Yani ufak tefek işlemleri yaparken bile mesela Pozlamayı arttırmaya, kontrast vermeye, ne bileyim rötüş yapmaya fotoğraf bir yerden sonra bozuluyordu. Şu anda Nikon'da bu işleri Canon'a göre çok daha rahat yapabiliyorum ve bu bana acayip esneklik kazandırıyor. Tamam belki Canon aynı durumu 5DS ve 5D MK4 ile çözmüştür ancak şu anda Nikon benim tüm işlemlerimi sorunsuz yerine getirmemi sağlıyor. ve benim için en iyi ekipman. Aslında bu şekilde siteler, tamamen insanları aldatmaya yönelik diye düşünüyorum. Sonuçta amacımız fotoğraf çekmek değil mi? Bu tarz siteler sayesinde yeni çıkan ekipmanlar son kullanıcıya bir şekilde kakalanmak isteniyor. Biz de bu sitelere dalıp asıl amacımız olan fotoğraf çekmekten uzaklaşıyoruz. Hatta kafamıza yatan, içimize sinen A marka T2 cinsi lensi almak yerine bu tarz sitelere gidince Z marka Q2 lensi incelemeye başlıyoruz. sonra Q2 marka lensi alalım diye karar kılıyoruz ancak bir bakıyoruz fiyatı diğer lensin 2 yada 3 katı. İşte bu şekilde kazıklanıyoruz. Bu tamamen pazarlama taktiği olarak firmaların yürüttüğü bir kampanyadır diye düşünüyorum. Bir de yukarda verdiğiniz site örneğinde yada bunun gibi sitelerde verilen puanlar 1 aşağı-2 yukarı olabiliyor ancak aradaki 1 puan yada 2 puan farkı insan gözüyle fark etmek imkansız olabiliyor. O yüzden çok uzattığımı bilerek ve özür dileyerek söylemek isterim ki bu konuları bu kadar tartışacağımıza asıl işimiz fotoğrafa dönelim. Alalım elimize makinemizi gidelim fotoğraf çekelim. Fotoğraf adına bir şeyler üretelim. İnanın dünyanın en keskin gövde ve lenslerine sahip olsak bile makinemizi elimize alıp fotoğraf adına üretim yapamıyorsak bence hiç bir anlamı yok. Lafı çok uzattım, sürçü lisan ettiysem affola. Sağlıcakla ve bol fotoğrafla kalın.
  8. Yasin hocam selamlar. Olay sadece fotoğrafı çekeyim, stok fotoğrafçılığı sitelerine yükleyeyim düşüncesiyle bitmez tabii ki. Kendinizi bir müşteri yerine koyun. Satın alacak olduğunuz fotoğrafın tam da sizin aradığınız özelliklerde olması gerekli. Stok fotoğrafçılığı için benim naçizane düşüncem çok iyi bir bilgi birikimine, çok dallı bir düşünce tarzına ve de çağımızın gerekliliklerine göre farklı farklı alanlarda yaratıcılık (fotoğraf anlamında) özelliklerine sahip olmak gerekir. Ayrıca çekecek olduğunuz fotoğrafın mutlaka yüksek çözünürlükte, maksimum netlikte (yada yerine göre çözünürlük ve netlikten az biraz ödün verilmiş olsa bile çok fazla-yada çok anlamlı bir içeriğe ((içerik herşey olabilir - bir sokak fotoğrafı, bir çocuk yuvası, bi huzur evi, topluluk kareleri, nesneler, objeler, tarihi gösteren-delil niteliğinde sayılabilecek kareler, eşsiz bir manzara vs.)) olması durumu aranır. Maksimum netliği sağlayabilmek için iyi ışık koşullarına ihtiyaç vardır. eğer stok sitelerini biraz incelerseniz fotoğrafların kalitesi ve tarzı hakkında az buçuk bilgi sahibi olabilirsiniz. Eğer böyle bir iş yapmayı düşünüyorsanız, evde kendinize güzel bir köşe hazırlayın. Gerekirse sabit ışık ile maksimum ışığı alabileceğiniz, yansıma yapmayacak, arka planı çok karışık yada dağınık durmayan (dikkati dağıtmayan) şekilde ve o köşede zaman zaman zemin, arka plan vs. değişiklikler yaparak fotoğraflarınızı çekin ve stok sitelerinde paylaşın. Eğer manzara, makro yada farklı bir alanda fotoğraf çekip yüklemek istiyorsanız önce fotoğrafını çekeceğiniz alanı belirleyip o alanda kendinizi geliştirmeye uğraşın. ilk başta zor yada karmaşık gelebilir ama eğer ciddi anlamda bu işi yapmak ve para kazanmak istiyorsanız yukarda bahsettiğim gibi bir çok özelliğin bir arada olması gerekiyor. Yani sadece iyi fotoğraf çekmek ya da bunun için çabalamak yetmeyebilir. Bence bu istediğiniz için, özel olarak kendinizi eğitme-geliştirme ve üzerine özel çalışma yapmalısınız. Bunlar naçizane düşüncelerim. Bunlar bu işin kuralıdır demiyorum, ama birazcık düşündüğüm zaman aklıma gelenler bunlar. Tabii ki konuyu daha teknik konudan yorumlayabilecek abilerimiz,arkadaşlarımız mevcut. Onların düşünceleri ve yorumları da size yardımcı olacaktır diye düşünüyorum. Saygılar.
  9. Hüseyin Bey Merhabalar, ilk versiyonda 3 durak, G2 versiyonda 5 duraklık avantaj sağlayan bir titreşim önleme olduğunu söylüyor Tamron. Gerçek kullanımda bunu durak durak saydım mı diye sorarsanız saymadım. Ancak zaten başarılı olan bir titreşim önleme sisteminin üzerine biraz daha geliştirme olduğunu söyleyebilirim. ben normalde elleri taş gibi durdurabilen biri değilim. O yüzden genelde titreşim önleme özelliği olan lensleri tercih ediyorum. Elde çekimde 1/10 enstantaneye kadar çekim yaptığım zamanlar oluyor. Tabii bu çekim yaptığımız zaman,yer, hava ve ışık şartlarına göre değişir, ama daha önceden Tamron'da 70-300,70-200,24-70 VC ve G2 kullanmış biri olarak kendi adıma Tamron'daki titreşim önleme sistemini yeterli buluyorum. Tekrardan başa dönüp sorunuza gelecek olursak , 1. versiyondan sonraki +2 durak avantaj olarak belirtilen avantaj belki 2 durak değildir ama iyileştirme olduğu fark ediliyor.
  10. Rica ederim. bu arada yukarda yazdıklarım kişisel düşüncelerimdir. Farklı düşünen yada farklı tecrübeler yaşayanlar yada düşüncelerime katılmayanlar olabilir. Saygı duyarım. Fotoğraf ve fotoğrafçılıkla ilgili ekipman ve donanım konuşmaktan ziyade estetik ve duyguyu konuşmayı tercih ederim. fazla uzun yazmış olabilirim. Sürçi lisan ettiysek affola.
  11. Nikon 24-70 sadece deneme amaçlı bir kaç saat kullandım. Keskinlik, doygunluk, netleme hızı gayet iyi. titreşim önleme yok ve genelde görülen lastiklerde gevşeme problemi dışında pek bir dezavantajı yok. ikinci elde temiz olanı bulunursa (epeydir piyasada ve temiz 2. el bulmak zor olabilir) 3000-3500 TL civarında bulunabilir. Sıfır olanları kaç paradır hiç bakmadım. Tamron 24-70 2.8 VC yani ilk seriyi hem Canon 6D hem de Nikon D810 ile yaklaşık 5 yıldır kullanıyorum. Canon versiyon olan da Nikon versiyon olan da gayet başarılı idi. Keskinlik olarak ortada Canon ve Nikon versiyonlarından kesinlikle aşağı kalır yanı yok, sadece kenarlarda biraz daha soft demek doğru olur ama özellikle 5.6 diyaframda ve sonrasında coşuyor. Netleme hızı olarak CaNikon versiyonlarından biraz daha yavaş kalıyor ama atla deve değil. Benim Tamron seçmemdeki en büyük etken titreşim önleme özelliği VC olması idi. Bence bir çok zaman hayat kurtarıcı oluyor. Özellikle gece ve düşük ışık olan yerlerde çok faydasını gördüm. Ek olarak Tamron Nikon'a göre çok az biraz daha geniş görüş açısına sahip. Yani lensi makineye takıp aynı yerde sabit durarak fotoğraf çektiğinizde Tamron'un fotoğrafa dahil ettiği alan, Nikon'a göre biraz daha fazla. ama bu fark da atla deve değil. Temiz 2. el bulunursa 2200-2500 TL civarında fiyatı var. sıfır fiyatını çok iyi bilmiyorum. Son olarak Tamron 24-70 G2 bakacak olursak, eski versiyona göre netleme hızı geliştirilmiş. Nikon'un her iki 24-70'i ile kapışır hale gelmiş. Zaten eski Tamron da orta noktada keskinlik iyi idi, şimdi köşe ve kenar keskinliği de arttırılmış bir lens yapmışlar. Yeni kaplamalar ile daha doygun ve keskinliği arttırılmış bir lens olmuş. Özellikle gövde yapısı çok güzel. Elinize aldığınızda taş gibi ağır ve dayanıklı bir lens kavradığınızı sonuna kadar hissediyorsunuz. Fiyat olarak sıfırı 5000 TL civarında. 2. eli henüz piyasada yok. ben denk getirip yurt dışından temin ettim ve elimdeki eski versiyonu sattım. Nikon'un ilk versiyon 24-70'i sıfırı kaç para bilmiyorum ama tahminim 6-7bin TL civarındadır. Eğer bütçeniz var ise düşünülebilir. Yada nerdeyse yarı fiyatına temiz 2. el aranıp bulunmaya çalışılabilir. Ancak bütçeniz kısıtlıysa, sıfır Tamron 24-70 G2 ve hatta sıfırları 3500-4000 tl arasına bulunabilen Tamron 24-70 VC ilk seri yada daha ucuza 2. el temiz ilk seri Tamron alınması tercih edilebilir. Bu lenslerden herhangi birini alırken ağırlık aklınızda olsun diye uyarıda bulunmak istiyorum. Çünkü nerden baksanız her markanın 24-70 2.8 lensi kafaya oynayan lensidir ve genelde 900-1000 gr civarı ağırlıkları olur. Sonra ağırlıktan bezip pişman olmayın derim.
  12. Buğra hocam iyi geceler. Ben her zaman temiz 2. el lens almaktan yana oldum. Bunu etrafımdaki arkadaşlara ve tanıdıklara da hep tavsiye ettim. Tabii bunun sebebi alacağınız lens sizin için tamamen doğru lens olmayabilir. Yani açısını sevmeyebilir, daha açık diyafram yada farklı odak uzaklığına sahip bir lens almak isteyebilir, ya da bir süre kullandıktan sonra sıkılıp lensi değiştirmek isteyebilirsiniz. Böyle bir durumda temiz 2. el aldığınız bir ürünü en kötü aldığınız paraya yada +/- 50, 100 TL civarına satabilirsiniz. Ancak burada mutlaka ama mutlaka dikkat etmeniz gereken bir şey var. Lensi elden görerek, deneyerek almalısınız. Bunun için satıcı ile haberleşip lensi görmeye gidin ve giderken yanınızda gövdenizi götürün. Belli başlı dikkat etmeniz gereken şeyler: 1) Lensin dış kondüsyonu/kozmetiği: Lensi elinize aldığınızda eğer pırıl pırılsa, sahibi iyi bakmış demektir. Tabii ki sadece pırıl pırıl olması tek başına yeterli olmaz. Lensin optiklerinin içinde gözle görülür toz var mı iyice incelemek lazım. 2) Sonra varsa AF/MF tuşu, Titreşim önleyici OS,VR,VC,IS geçiş tuşlar düzgün çalışıyor mu bakmak lazım. Lensi Manuel ve Otomatik netleme modunda iyice denemek lazım. Lensi makineye taktıktan sonra otomatik netleme tutarlı mı, netleme hızı iyi mi, titreşim önleyici doğru ve düzgün çalışıyor mu bunları denemek lazım. 3) Lens eğer zoom lens ise zoom yaparken takılıyor mu? Lensler düşerse yada darbe alırsa bazı odak aralıklarında takılma-zorlanma yapabilir. Ayrıca belirli odak uzaklıklarında otomatik ve manuel netlemesi düzgün mü bakmak lazım. Tabii mümkünse yanınızda bilgisayar götürüp fotoğrafları bilgisayar ekranında görerek karar vermek daha iyi olur çünkü bazen DSLR makinelerin LCD ekranları çok başarılı olabiliyor ancak fotoğrafı büyük boyutta açınca hüsrana uğrayabiliyorsunuz. 4) Ayrıca lensin içinde toz olup olmadığını anlamak için makine sensöründe toz olup olmadığını anlarken yaptığımız gibi f20/22 gibi kısık diyaframda beyaz duvar yada kağıt fotoğrafı çekilebilir. Ancak bu yöntemde tozun makinenin sensöründe mi yoksa lensin içinde mi olup olmadığına dikkat etmek lazım. 5) Son olarak yine kozmetik olarak lensin üzerinde ezik var mı? çizik var mı? Filtre takma halkasında sorun var mı? filtre takıp sökerken diş atmış mı? herhangi bir iz var mı? bunlara bakmak lazım. Eğer aradığınız ekipman size yakın bir yerde değilse, eğer bulunduğu yerde bir tanıdık bulabiliyorsanız tanıdığa rica edin. sizin adınıza gidip lensi inceyebilecek biri olursa daha iyi olur. Eğer fotoğraf işinden anlamayan tanıdığınız varsa rica edin bir fotoğraf stüdyosuna götürüp lensi göstersin. Fotoğrafçıların bir çoğu az buçuk kontrol etme seviseyinde bilgiye sahiptir. Eğer hiç tanıdığınız yoksa ya kapıda kontrollü ödeme yöntemi ile PTT kargo ile satın alma yapın yada satıcıdan GET ile ilan açmasını isteyip, ürün size ulaştıktan ve iyice inceledikten sonra ödeme için onay verin. Bunun dışında Hayyam gibi ve benzeri satıcılardan ürün alırken yine yukarıda söylediğim yöntemleri uygulayın. Ancak size uyarım dükkan sahibi yada satıcı malını ne kadar överse övsün siz kontrollerinizi mutlaka gerçekleştirin. Bunun dışından eğer yurt dışına gelen giden akraba-eş dost-arkadaş varsa "0" ürün aldırabilirsiniz. Yurt dışı ürünlerini Türkiye'deki temiz 2. el ürün fiyatına alabiliyorsunuz. Bir alternatif olarak düşünebilirsiniz. Ancak son olarak dikkat çekmek istediğim bir şey olacak. Bu yazdıklarımı yapsanız dahi %100 "0" ürün almış olmuyorsunuz. Ancak bütçeyi düşününce 2. el mantıklı ve makul gözüküyor. Elektronik biraz şans işidir. O yüzden yukarıdaki kontrolleri mümkün olduğunca yerine getirerek ürün alımı yaparsanız sorun yaşayacağınızı sanmıyorum. Ancak bütçeniz var ise tabii ki Türkiye garantili "0" ürün almak en güzelidir, bunu da söylemeden geçmeyelim Biraz uzun yazdım. Sürçü lisan ettiysek affola!
  13. Buğra hocam alacağınız lens için amaçladığınız çekimler nelerdir? Ne tür çekimler için yeni lens ihtiyacı duyuyorsunuz? Ürün ve mekan çekimi dediğiniz zaman aralık çok fazla oluyor. Bir mekanda detay çekiyorsunuzdur yada ürün çekimini çok yakından küçük bir ürün çekerek yapıyorsunuzdur makro lens işinize yarar. Mekanı komple çekiyorsunuzdur, çektiğiniz ürün mobilya, beyaz eşya vb. gibi büyük ebatlı ürünlerdir, geniş açı yada ultra geniş açı lens işinize yarar. Dolayısıyla bence seçiminizi daha net bir şekilde yapmalısınız. Eğer odak aralığı çok fazla bir lens alırsanız belli bir odak aralığından sonra lensin görüntü kalitesi düşer. Bence daha fazla detay verin ki, tavsiyede bulunacak arkadaşlarımız,abilerimiz daha faydalı tavsiyelerde bulunabilsinler.
  14. hüseyin özdemir

    Fotoğraf makinesi öneri

    Feyyaz hocam mediamarkt'tan alın, 5300 alın sizin için en hayırlısı o makineyi almak olacak anladığım kadarıyla. iyi günler dilerim.
  15. hüseyin özdemir

    Macro lens tavsiyesi

    Yasin hocam, lütfen yukarda yazdıklarımı yanlış anlamayın. Eğer amacınız sadece yakın çekim ise boşuna Sigma 105mm almayın. Eğer derinlemesine makro çekmeye başlayacağım derseniz ayrı konu. Çünkü her zaman söylerim bir ekipman alıp yatırıyorsanız/yatıracaksanız boşuna yatırım yapmayın. Makro fotoğraf çekmek, çektiğiniz obje,nesne,böcek her neyse maksimum detayı almaya çalışmak çok keyifli ama biraz uğraş gerektiren bir olaydır. Aslında zevkli bir iştir makroyla uğraşmak. Mesela beni dünyanın başka hiç bir gücü sabah 04:30 - 05:00 gibi yataktan kaldırıp 2000 metrede bulunan yaylaya çıkartamaz, içimdeki kelebek fotoğrafı çekme aşkı olmasa Bu arada ben hep Sigma 105mm diye bahsettim ama önceki yorumlarında söylediğim gibi Nikon 60mm G, Nikon 40mm G, Nikon 105mm, Tamron 90mm, bu lenslerin hepsi makro amaçlı üretildikleri için optik kaliteleri ve imaj kaliteleri çok çok iyidir. Sigma'da takılıp kalmasanız da olur yani. Ben sadece fiyat/performans/fayda oranına ve çalışma uzaklığı olarak 105mm sevdiğim için onu örnek gösterdim. Çok sevdiğim Sigma 105mm sattım ihtiyaçtan dolayı ama elime para geçince yerine Nikon 105mm aldım. Bu arada Makro lenslerle ilgili biraz daha bilgi vereyim size. Ben biraz genel yazıyorum, aklınıza takılan birşey olursa mutlaka sorun yada internette araştırın. 1) Makro lensler optik yapıları dolayısıyla bir çok optik yapıdan oluşur. Bu da 1:1 görüntüyü almaya çalışırken lenslerin biraz yavaş netlemesine sebep olur. Yani makro lens aldığınız zaman özellikle makro çekmeye çalıştığınızda, makro lenslerin diğer lensler kadar hızlı odaklamadığını göreceksiniz. Sakın şaşırmayın yada lens bozuk mu diye düşünmeyin. 2) Net alan çok dar olacağı için mesela diyelim ki en açık diyaframda portre çektiniz odak noktanız göz ise hemen burundan flulaşma başlayacaktır. aynı durum normal lenslerde örnek olarak f8 diyaframda çektiğiniz bir fotoğraftaki alan derinliği ile makro lensle f8'de çektiğiniz bir fotoğraftaki alan derinliği aynı olmayacaktır. Makro lensler özel yapılarından dolayı Dar Net Alan daha fazla olacaktır. 3) Özellikle canlı böcek,kelebek vs. çekerken sabretmeyi öğrenmek gerekir. 4) Bir de daha önce bahsi geçen konu Efektif Diyafram konusu var. Alacağınız lens Sigma yada Nikon 105mm diyelim. 2.8 diyafram açıklığına sabittir. Diyelim ki makinenizi ayarladınız ancak makineniz 2.8 göstermeyebilir çünkü o andaki gerçek diyafram değeri 3.0 'dır. bu durum özellikle ilk kez makro lens kullanan kişiler arasında şaşkınlığa ve "Acaba lensim bozuk mu?" sorusuna sizi yönetlebilir. Efektif Diyafram nedir konusunu aratırsanız bahsini ettiğim konuyu anlayabilirsiniz. Bu bahsettiklerim sadece konuya giriş olması açısından idi. Eğer merak ettiğiniz bişey olursa yardımcı olmaya çalışırım. Bu arada makro lensler ile harika portreler çekilebiliyor. Bir çok kez deneyimlemiş biri olarak bir taşla iki kuş vurmak adına portre lensi almak yerine makro lensle çalışmayı tercih ediyorum iyi günler dilerim.
  16. hüseyin özdemir

    Fotoğraf makinesi öneri

    Feyyaz hocam adres ve tel: İletişim 0544 225 2266 Adres Şifa Mah. Serdengeçti Sok 22/D Battalgazi MALATYA az önce yukarda bahsettiğim gibi Türkiye garantili ürün de alsanız o ihtimal her zaman var. Yani bu olay yetkili garanti yetkisiz garanti olayı değildir. Türkiye'deki esnaflık ahlakıyla alakalı bir durumdur. Dilerseniz aynı durumu Türkiye garantili ürün alıp yaşarsınız, (başınıza bir talihsizlik geldiğini varsayarak böyle söylüyorum). Çünkü Türkiye'deki garanti şartları esnaflar tarafından çok esnekleştirerek kullanılmaktadır. Dilerseniz Dükkan garantili ürün alıp aynı şeyleri yaşarsınız. Şimdiye kadar 3-4 gövde ve en az 6-7 lens almış biri olarak söyleyebilirim şimdiye kadar bir sorun yaşamadım. İnşallah bundan sonra da yaşamam. Sizin için de aynı şey geçerli. Makinenizi elinizden yere düşürmediğinz sürece, çok dikkatli ve titiz davrandığınız sürece tamire de ihtiyacı olmayacaktır.
  17. hüseyin özdemir

    Macro lens tavsiyesi

    Yasin hocam, daldan dala atlayıp birbirinden çok farklı lenslerden bahsediyorsunuz. Bir lensin yakından netleme yapması demek size daha fazla büyütme oranı vereceği anlamına gelmez. Ayrıca her üzerinde Macro ibaresi bulunan lens gerçek makro lens değildir. Eğer gerçek bir makro lens alacaksanız 1:1 büyütme ve daha fazla büyütme oranı olan bir lens almanız gerekmektedir. Sigma 17-70 2.8-4 genel amaçlı tak-gez lenstir. İnanın görüntü kalitesi elinizde bulunan 18-270'ten çok çok daha iyidir. Macro yazmasına bakmayın çünkü size vereceği büyütme oranı Sigma 105mm macro lensin vereceği büyütmenin yarısı kadardır. İsterse 1 cm'den netlesin eğer lensin büyütme kapasitesi 1:1 değilse sizin hiç bir işinize yaramaz (eğer amacınız makro fotoğraf çekmekse) . Eğer amaç yakından netlemekse 5 cm kadar yakından netleyebilen digital bir kompakt makine yada dslr-like alabilirsiniz. hem onlardaki açı 24-2000mm 18-1600mm gibi mesafelere tekabül eder inanın bana yerine göre 18-270'ten daha iyi görüntüler bile alabilirsiniz. Ayrıca instagram hesabınıza baktım. Gerçek makro denebilecek fotoğraf yok maalesef. Siz bence daha yakından netleyen bir lens arayışına girmeyin. Çünkü sizin aradığınız lens zaten çok memnun olduğunuz 18-270mm gibi gözüküyor. İsterseniz makro lenslerin ne olduğuyla ilgili size bilgi aktarayım. 1:1 büyütme: Fotoğrafını çekeceğimiz nesnenin gerçek hayattaki boyutu 1cm ise fotoğraf makinemizin sensörüne düşen görüntü de 1cm olacaktır. Bunu 1X büyütme olarakta düşünebiliriz. Buna Gerçek Makro denir ve makro lensler bu özelliği sağlayabilmesi adına özel olarak üretilmişlerdir. Gerek odak uzaklıkları gerekse optik tasarımları bunun için tasarlanmıştır. Üzerinde MACRO yazan diğer tüm lensler 0.25x-0.5x büyütme oranına sahiptir yani fotoğrafı çekilecek nesnenin boyutu 4'te 1 yada 4'te 2 oranında sensöre yansır. Bu sadece pazarlama hilesidir. uzaktan yakından gerçek makro ile alakası yoktur. Ayrıca -Minimum netleme mesafesi, nesne ile fotoğraf makinesi gövdesinin görüntü sensörü düzleminde bulunan lensin arka netleme noktası arasındaki mesafedir. Bir de -Çalışma mesafesi terimi, nesne ile ön lens parçası arasındaki mesafeyi açıklamak için kullanılır. Öncelikle sizin amacınızı belirlemeniz lazım. Eğer sadece lens almış olmak için lens alacaksanız bence paranızı hiç çarçur etmeyin cebinizde kalsın. Eğer 1:1 büyütme oranı yakalamak istiyorsanız Sigma 105 tekrar söylüyorum SİGMA 105 bu konuda fiyatına göre alınabilecek en kaliteli lenslerden biridir. Ne elinizdeki 18-270 ne de 17-70 size o lensin verdiği kaliteyi vermez. 40mm makro kötü değildir. gerçek bir makro lenstir ama netleme mesafesi çok kısa olursa eğer canlı böcekler,kelebekler,arılar çekecekseniz muhtemelen hayvanlar uçup gidecek ve başarılı olamayacaksınızdır. Nikon 40mm makro iyi dedik ama onu da 18-270 ve 17-70 ile karşılaştırmaya kalkmayın, çünkü bu lenslerin yapılış amaçları birbirlerinden çok farklıdır. Sadece Nikon 105mm Sigma'dan üstündür. Onun da fiyatı zaten Sigma'nın 2 katıdır. Neyse epey uzun oldu yazdıklarım, iyi geceler dilerim.
  18. hüseyin özdemir

    Fotoğraf makinesi öneri

    Feyyaz hocam Malatya'da Feti Akyüz var. Foto Çarşı. Kendisiyle alışveriş yaptık daha önce. Fiyatları iyidir. Güvenilecek bir arkadaştır. Dükkan garantili ürün satar. Fabrikasyon hatalı ürünleri 15 gün içinde yenisiyle değiştirir. İlla Nikon garantili alcam derseniz saygı duyarım, ama Türkiye garantili D5300 alacağınıza dükkan garantili D7100 satın alabilirsiniz. Tabii ki karar size kalmış. Bence herhangi bir şey satın almadan önce Foto Çarşı'ya uğrayın. Benim selamımla gidin hatta. Hiç bir şey almasanız bile bir çayını içer, biraz muhabbet eder dönersiniz. Bir de Hayyam pasajına ne zaman baktınız? Hayyam pasajında ben deyim 20 siz deyin 30 tane dükkan var. Baktığınız ürünün Media Markt'tan pahalı olma ihtimali biraz zor bir durum. Bu arada Türkiye garantili ürünler kötüdür demiyorum. Ancak bizim güzel ülkemizde şöyle bir sorun var. bazı ürünlere binlerce lira vererek Yetkili servis garantili ürün alıyoruz. Ancak daha sonra herhangi bir arıza oluşup ürünü gönderdiğimizde Yetkili Servis çok rahat "Kullanıcı Hatası" deyip ya garantiyi bozuyor, yada ücretsiz tamiri kabul etmiyor. İthalatçı yada Dükkan garantili ürünlerde genelde 15 gün içinde yenisiyle değişim yapıyorlar. Bence son kararınızı vermeden iyice araştırıp kararınızı öyle verin. Saygılarımla.
  19. hüseyin özdemir

    Macro lens tavsiyesi

    Yasin hocam Sigma 105mm ile çok fazla fotoğraf çektim, çok fazla crop yaptım. Ancak D7200 yada D810 ile kullandım, bu da bana çok fazla crop yapabilme imkanı sundu. Bu lensi D5100 ile kullanmadım dolayısıyla nasıl sonuç vereceğini bilmiyorum.Ancak sizdeki 18-270'den daha iyi sonuç alacağınızı düşünüyorum. Çünkü yukarıda da söylediğim gibi bu lens özel bir amaçla üretilmiş ve ortaya çıkmış bir lens. Diğer tüm makro lensler gibi en minimum mesafeden en maksimum verimi almanızı sağlayacak bir lens. Ayrıca pixel-peeper sitesindeki görseller tamamen profesyonel yada işini iyi yapan kişiler tarafından çekilmiş olmuyor. Ayrıca Ken Rockwell adlı vatandaşın şöyle bir deyişi vardır. " İmaj keskinliği lensten çok size dayalıdır" ve " Lensin keskinliği, iyi fotoğrafçılar için bir anlam ifade etmez". Eğer sizin için 18-270 zaten mükemmel ve hatasız ise başka lens almayın. Çünkü alacağınız yeni lens ve ekipmanlar sizi mutlu etmeyecektir. Söylediğim gibi tam olarak neye ihtiyacınız var, yada gerçekten ihtiyacınız var mı karar verecek olan sizsiniz. Ben sadece daha az paraya, fiyat/performans/fayda oranı yüksek bir ekipman tavsiyesinde bulundum. Bu görüşlerime katılan/katılmayan arkadaşlarımız olabilir. Onların değerli düşünceleri de bize fayda sağlayacaktır. Saygılarımla.
  20. Hocam bu sorunun cevabı tamamen sizde. Başka konularda da sürekli konuşuyoruz. farklı farklı lensler üzerine ve yorumluyoruz. Benim ilk düşüncem; tabii ki eğer bütçe varsa gövde üreticisinin-1. parti üreticilerin diyelim ürünlerini kullanmak daha faydalıdır. Yani Canon makine Canon lens, Nikon makine Nikon lens her zaman daha iyidir. Ancak burada bütçe konusuna bakmak lazım. ihtiyaçları gözden geçirmek lazım. Benim arkasından gittiğim düşünce her zaman fiyat/performans/fayda oranları doğrultusunda hareket etmektir. bir ürün alacaksam o ürünün artılarını eksilerini kendimce yazar, bir kenarına fiyatı iliştiririm. Sonra hangisi bana ağır basıyor ise o tarafa yönelip tercihimi o yönde yaparım. Kendimden örnek vermek gerekirse, ellerim çok titrek olmasa bile "0" hareketsiz hale gelemiyorum. böyle durumlarda titreşim önleyici çok faydalı oluyor ve titreşim önleyici özelliğe sahip bir lens benim için avantajlı konuma geliyor. Ayrıca titreşim önleme, özellikle düşük ışıkta kullanımda, perde hızını düşürdüğüm zaman kesinlikle (kendi adıma) daha fazla işe yarıyor. Keskinlik,renk derinliği,netleme hızı ve tutarlılığı Nikon'da 1 tık daha iyi olsa bile Tamron benim için ön plana geçiyor. Eğer makineyi daha çok sabit durumda tripod ile kullanacaksanız, ellerinizi "0" titreşimsiz şekilde sabit tutabiliyorsanız, azıcık daha fazla bütçeniz varsa, yukarda bahsettiğim keskinlik,renk derinliği, netleme hızı ve tutarlılığı açısından Nikon da güzel bir seçim olur. Buradan Tamron keskin değil, netleme hızı çok yavaş ve netleme tutarsız sonucu çıkmasın. Nikon ile karşılaştırınca bu saydıklarım 1 tık geriden gelir ama kesinlikle iyi bir kullanıcı tarafından kullanılınca bu farklar hissedilmez.
  21. Sebahattin Bey Selamlar; Nikon 70-200 VRII süper bir lens, kesinlikle eksi bir yorumda bulunamam. Ben de bir kaç gün kullandım. Ancak fiyatı birazcık yüksek. Tamron 70-200 ile imaj kalitesi farkı belki %15'ten fazladır ama bahsettiğim gibi fiyat/performans/fayda eğrilerine baktığımız zaman bir çok fotoğraf sever tarafından tercih sebeplerine etkileyici olabilir. Eğer bu işten ciddi anlamda para kazanan ya da parası olan birisi olsam düşünmeden alırım. Ancak fotoğrafçılığa gönül veren, zaten ülkemiz şartlarında kısıtlı imkanlarda sevdiğimiz uğraşa/hobiye yatırım yapan kişiler olarak tercihlerimizi etkileyecektir.
  22. Hocam hem Canon hem Nikon'da Tamron 24-70 kullanmış biri olarak Tamron son derece başarılı bir lenstir. Nikon 24-70' i de 2 gün deneyimlemiş biri olarak söyleyebileceğim şey, iyi bir lenstir. renkleri Tamron 24-70'e göre biraz daha doygundur. Ancak Tamron hem keskinlik açısından Nikon'dan aşağı kalır bir lens değil, hem de titreşim önleyici özelliği ile artısı var. Ayrıca ikisini aynı anda denemiş biri olarak söyleyebilirim ki Tamron 24mm, Nikon 24mm'den daha geniş bir görüş açısına sahip. Bence aradaki farka başka lens yada flaş alınıp başka bir ihtiyaç karşılanabilir. Hem uygun fiyat hem de kalitesiyle Tamron tercih edilebilir.
  23. Selahattin Bey Merhaba; Elinize, gözünüze sağlık. Fotoğraflar çok güzel olmuş. Ben de gezmeyi çok seviyorum. Ancak Avrupa tarafına yolum düşmedi bir türlü. Aslında Avrupa mimarisi beni çok etkiliyor. Gotik yapısıyla katedraller ve büyük binalar, ayrıca dağlarda bulunan küçük şehirler ve bu şehirlerde bulunan küçük ve şirin yapılar, yeşiliyle birlikte çok cezbedici. Sayenizde oralarda bulunan güzellikleri izlemiş olduk. Teşekkürler.
  24. hüseyin özdemir

    Macro lens tavsiyesi

    Yasin hocam, 60mm 'nin 2 versiyonu var. ilk versiyon D serisi ikinci versiyon G serisi olarak geçiyor. D versiyonu ilk versiyonu ve netleme motoru olmayan versiyonu. 2. versiyon G serisi. Netleme motoru var ve oldukça başarılı bir lens. 18.5 cm netleme mesafesi var. Eğer Nikon düşünürseniz mantıklı bir seçim olabilir. "0" almak isterseniz bütçenizi biraz daha yukarı çekmeniz gerekecektir. Bu lensi de D7100 ile 45 dk denemiştim. Başarılı bir lens. Sigma 105mm 2.8 Os lense gelecek olursak. Evet bu lensi Nikon D5200-D7200-D810'da kullandım. Gayet başarılı bir lenstir. Nikon 105mm 2.8 VR'den sonra benim gördüğüm en keskin, en baba, fiyat/performans/fayda oranı %100 diyebileceğim bir lenstir. Keskin, netleme hızı Nikon kadar olmasa da kabul edilebilir seviyede, OS titreşim önleyicisi iyi çalışan renkleri gayet güzel veren bir lenstir. Karşılaştırma yapacak olursak Nikon 105 2.8 VR ile arada %10-15'lik bir fark vardır ancak aradaki fiyat farkı 2. elde 2 kat iken Nikon 105mm 2.8 VR almayı gerektirmeyecek kadar kaliteli bir lenstir. Şimdi paylaşamıyorum ancak Sigma 105mm 2.8 OS ile bir çok kelebek ve makro çektim. Instagram "kangtegwon" olarak bulup fotoğrafları görebilirsiniz. Daha önce bahsettiğim gibi Makro lensler özel bir amaçla üretildiği için piyasada bulunan bir çok makro lens iyi performans verir. Karar verirken dikkat edilmesi gereken konu Titreşim önleyici gerekli mi gereksiz mi? Çalışma mesafesi ne olacak, minimum netleme mesafesi ne olacak? gibi konulardır. Eğer elde çekim yapacaksanız Titreşim önleme mutlaka olmalıdır. eğer sabit tripodlu çekimler yapacaksanız titreşim önleyici gereksiz kalabilir bu da sizi yaklaşık 600-700 TL gibi fazla paralar vermekten kurtarır. Karar vermek size kalmış. Önce gerekliliklerinizi sıralayın, lenslerin sahip olduğu özellikleri inceleyin, gerekliliklerinize göre karar verin. Ancak söylediğim gibi eğer amaç close-up değil 1:1 büyütme almak ise Makro lenslerin hangisini alırsanız alın sizi üzmeyecektır.
  25. Sunay hocam, 80-200 tecrübem olmadı ancak Nikon 70-200 f4 vr, 70-200 2.8 vrII ve Tamron 70-200 2.8 VC kullanmışlığım var. bahsini ettiğim lensler Tele-Portre lensi olarak D810 ile gayet uyumlu ve hızlı çalışıyorlar. aralarında fiyat farkı çok olsa da performans olarak aralarındaki fark %15-20'yi geçmez. Bu da fiyat/performans anlamında gereksiz bir fark yaratıyor bence. Yani özellikle yeni çıkan 70-200 FL ED VR'yi düşünürsek fiyat 8-10 bin TL civarında. 3'te biri fiyatına %15 belki %20 düşük (ki bunu anlamak için çok çok detaylı bakmak gerekir) kalite veren lensler varken o kadar parayı bir lense gömmek ne derecede doğrudur bilemem. Tabii ki arada AF tutarlılığı, imaj kalitesi, renk derinliği gibi farklar olacaktır ama söylediğim gibi bunlar fiyat/fayda oranına bakarak karar verilebilir. 2. olarak Tokina 16-28'e gelecek olursak. Tokina markası geniş açının şahı olarak bilinir. gayet başarılıdır. Ancak bir 14-24 performansı beklemek yanlış olur. Bu lensi de yine fiyat/performans ile doğru orantılı olarak değerlendirecek olursak iyi bir lenstir diyebiliriz. yani bugun baktığınız zaman Tokina 16-28 2700 TL / Nikon 14-24 7000 TL. Çekilen fotoğraflarda 4300 TL'lik bir fark arıyorsunuz, yada 2.5 katı kalite farkı arıyorsunuz- değer mi diyorsunuz bence-şahsi düşünceme göre değmez. Ha param çok olur, bu işten her yıl 50-60 bin TL ve fazlasını kazanıyor olur alırım ayrı konu. Peki Tokina'nın eksi yönleri ne? yurt içi ve yurt dışı forumlarda okuduğum kadarıyla düşük ışıkta - özellikle gece ve yıldız pozlama işi yapılırken netleme hızı ve tutarlılığı Nikon'a göre oldukça düşük.eğer aceleniz yoksa, biraz photoshop bilginiz varsa (Bunu arada bulunan keskinlik, renk derinliği vs. gibi şeyler fotoşop ile düzenlediğinizi düşünerek söylüyorum) Tokina fiyatıyla tercih edilebilir bir ürün olarak kabul edilebilir. Bu yazdıklarımdan Nikon 14-24 yukarda bahsettiğim 70-200 lensler kötüdür diye anlaşılmasın lütfen. Fiyat/performans/fayda oranlarını örnek vererek anlatmaya çalıştım, ayrıca çok fazla teknik açıklama yeteneğim yok, biraz kabaca anlatıyorum. Sürç-i lisan ettiysek affola. Gerekli teknik açıklamayı bu işi çok iyi yapan arkadaşlar yapar sanırım. Saygılarımla.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Kullanım Şartları Gizlilik Politikası Bu web sitesini daha iyi hale getirmeye yardımcı olmak için cihazınıza çerezler yerleştirdik. Çerez ayarlarınızı değiştirebilirsiniz, aksi takdirde devam etmek için tamam olduğunuzu varsayacağız.