hüseyin özdemir

Feyyaz kardeşim üniversiteyi nerede okuyorsun? Eğer İstanbul'da isen Hayyam çarşısına gidip ithalatçı yada dükkan garantili bir ürünü piyasada Türkiye garantili fiyatından daha uyguna satın alabilirsin. Yada temiz 2. el ürün alabilirsin. Aynı şekilde İzmir'de bulunan Erin Digital'den ithalatçı garantili ürünleri daha uygun fiyata bulabilirsin. Hayyam çarşısı ve Erin Digital'in ürünlerini sahibinden.com üzerinden de bulabilirsin. 5300 hakkında pek bir bilgim yok ama 5200 kullanmış biri olarak söyleyebilirim ki D5200'de çok güzel bir makinedir. son derece keskin ve sensör başarımı iyi bir makinedir. Dslr'de bulunan wi-fi özelliği için internete gerek var mı bilmiyorum. ancak işleyis şu şekilde oluyor. Makineden Wi-fi açıyorsunuz sonra telefondan Wi-fi tarat diyerek makineyi buluyorsunuz ve telefon makineye bağlanmış oluyor. Tabii bu arada fotoğraf almak-fotoğraf çekmek vs. gibi özelliklerden hepsini telefon üzerinden yapabiliyorsunuz. Yazdıklarım yüzde yüz teknik açıklaması olmayabilir. Malum forumda teknik açıklama uzmanı arkadaşlar var. onlar daha teknik şekilde açıklayabilirler. benim yazdıklarım anlaşılabilir olsun diye (teknik dile hakim olmadığından da olabilir) pek teknik bilgi içermiyor, kabaca bahsediyorum. eğer 2500 TL verebilirim diyorsan bence 2. el D7200 bakmalısın. Body fiyatı 2200-2300 TL seviyelerine denk gelebiliyor. ve D7200 hem 3bin hem de 5bin serilerinden oldukça iyidir hem de wi-fi,nfc gibi özelliklere sahiptir.

Yasin hocam iyi günler. RAYNOX 202 çok tatmin edici olmuyor. Raynox'dan tam verimi almak için çok uğraşmak lazım o da çekeceğiniz macronun hareketli olması durumunda pek işe yaramayacaktır. Daha önce açtığınız başlıkta size Sigma 105mm f2.8 Os modelini önermiştim. Hem titreşim önleyici olması hem de fiyatının uygun olması yönüyle gayet başarılı bir lens. minimum netleme mesafesi 29-30 cm civarında. 2. Elde fiyatı 1300-1400 TL ve "0" fiyatı 2bin TL civarında. Eğer daha da yakından netleyebilen bir lense ihtiyacım var derseniz Nikon 60mm f2.8 G ED uygun olacaktır. 2. eli var mı bilmiyorum ancak "0" fiyatı 2700 TL civarında. Minimum netleme mesafesi ise 18.5 CM civarında. ayrıca G serisi olduğu için fokus motoru mevcut. Eğer amacınız 1:1 görüntü alabilmekse 1:1 Macro özellikli lens dışında hiç bir lens sizi hiç bir zaman memnun etmeyecektir. ve al-sat yaparak hem vakit hem de nakit kaybınız çok olacaktır. Naçizane fikrim close-up yapabileceğiniz düz bir lens yerine Macro-Mikro özellikli bir lens edinip mutlu olmanızdır. Saygılarımla.

Yasin hocam 18-270 tak gez için gayet kullanışlı bir lens. odak aralığı açısından oldukça geniş olduğu için her türlü işi görür. Eğer gerçekten 1'e 1 büyütme oranı istiyorsanız makro lens almanız mantıklı. Raynox hiç kullanmadım ama başka bir lensin ucuna takıp kullanılacağı için zorlayabilir ve sonuçlar sizi tatmin etmeyebilir. Tamron 90mm güzel lenstir Sony kullanırken elimde mevcuttu. Sonra sony'i bırakınca sattım. Eğer daha uygun fiyata ve kaliteli bir macro lens arıyorsanız mutlaka Sigma 105mm f2.8 OS modeline bakın derim. Bu lens 2. elde 1200-1400 TL seviyelerinde bulunabiliyor. fiyat/performans oranı en yüksek lenslerden biridir diyebilirim. keskinlik olarak neredeyse Nikon 105mm ile aynı kalitede ve fiyat çok daha uygun. Ayrıca eğer bütçeyi hiç zorlamak istemiyorsanız herhangi bir 35mm,50mm gibi bir lens alıp ters bağlama adaptörüyle makinenize bağlayarak fotoğraf çekebilirsiniz. Hatta ters bağlama işini daha ucuza getirmek için manuel lens bile kullanabilirsiniz. ama herşeyden önce bütçenize ve ne kadar büyütme oranı istediğinize karar vermelisiniz.

Merhabalar;D750 Nikon FX ve tam kare sensorlu bir makine. 750D Canon DX kirpik sensor makine. isim karisikligi buradan kaynaklanmis olabilir. Canon 750D ve 760D modelini arka arkaya tanitti. Kirpik sensor icin 700D serisinin devami olarak tanitildi. 750D ust ekran yok 760D ust ekranli olarak piyasaya cikti. Eger makine Nikon ise yeni cikan D7500 olabilir ama onda da ust ekran var ve 7200 serisinin devami olarak suruldu piyasaya. Emin Bey yukardaki karsilastirma ayni makinenin FX ve DX mode`da verdigi sonuclar olarak incelenmis olabilir diye tahmin ediyorum. Yani makineyi kirpik mode`a aldiktan sonraki incelemesini tam kare mode`a gore karsilastirma imkani versin diye hazirlanmis bir grafik olabilir.

Kusura bakmayin ayni soruyu farklı farklı forumlarda, farklı farklı konular altında defalarca sorarak farklı cevap almanız mümkün değil ve hepsini topladığınız zaman varacağınız sonuç Nikon kullanıyor iseniz Nikon 105mm f2.8 VR macro lens olacaktır. Naçizane tavsiyem bütçeniz varsa Nikon 105mm f/2.8 VR, bütçe kısıtlıysa Sigma 105mm f/2.8 OS yada Tamron 90mm f/2.8 VC en uygun seçenekler olacaktır. Temiz 2. el Sigma 105mm OS 1400 TL seviyelerinde olacaktır ve işinizi fazlasıyla görecektir. mümkünse her başlık altına sormak yerine bir konu açıp o konu üzerinden devam ediniz.

Bence her iki lens farklı amaçlara hizmet etmekte. 35mm 1.8 Nikon'da en sevdiğim lenslerden biri. Alışınca pek makineden çıkartası gelmiyor insanın. Çünkü keskin, renkleri harika, verdiği imaj kalitesi şahane. Özellikle tek lens takılmak için, kadraj oluşturmayı öğrenmede, açık diyafram portre çekimlerinde harikulade bir lens. Bazen iç mekanlarda ve kapalı alanlarda dar kalabiliyor tek eksi yönü bu. Ancak 18-140'ta üzerine olumlu şeyler söylenebilecek bir lens. tam bir tak gez lens ve imaj kalitesi epey başarılı. tek lensle günü kurtarayım derseniz, hem zoom olsun hem geniş açı olsun derseniz özellikle kırpık sensörlerde çok işlevsel bir lens. görüntü kalitesi de kesinlikle yabana atılacak cinsten değil. Burada şu soruyu sormak lazım. Hangi lens daha çok benim amacıma hizmet edecek? her iki lensi de kullanabilirsiniz. 18-140'ı günlük genel çekimlerde hem geniş açı, hem zoom lazım olabilecek çekimlerde kullanabilir, 35mm 1.8 ile portre çalışmaları, açık diyafram çekimler gerektiği yerlerde, bazen küçük lens taşımanın daha iyi olacağı sokak çekimleri tarzı yerlerde kullanabilirsiniz. Ben mesela şu anda D7200 ile Tokina 11-20 ve 35mm çok çok sık kullanıyorum. 11-20 benim ultra geniş açı lensim. genelde geniş açı manzara tarzında fotoğraflar sevdiğim için olmazsa olmazım ve 35mm 1.8 portre ve biraz daha sıkışık fotoğraflar çekmek istediğimde açık diyaframıyla başvurduğum lensim. herşeyden önce amacınıza hizmet edecek gibiyse alın gitsin. eğer 18-140'ı satıp alacaksanız bence satmayın. çünkü bir süre sonra zoom yapabilecek esneklik sağlayacak bir lens arayışına girebilirsiniz. Ayrıca Nihat hocamın söylediği gibi 1000 TL sanki biraz fazla gibi. 2. elde 600-700 aralığına "0" gibi olanları bulunabiliyor diye biliyorum 35mm 1.8'in.

Muhakkak Nihat hocam, ben seni değil de farklı bir kişiyi örnek göstermiştim. Ben de ilk başlarda tüm ekipmanı sırtlanıyordum. dur burda da şu lensle çekeyim, hadi bir de bununla çekeyim deyip lensleri değiştirip fotoğraf çekiyordum. bir süre sonra kendimce kendimde kadraj oluşturma, kompozisyon oluşturma gibi konularda ilerleme göremedim ve kendimi tek lens tek gövde zorlamaya başladım. Paranız varsa tabii ki yedek gövde alınır, sonuçta elekronik ürünlerin fiyatları dövizden dolayı sürekli artmakta, alacağınız gövde çok eski ve yıpranmış olmadıktan sonra satacağınız zaman ya az zararla yada az bir karla elden çıkartabilirsiniz. Bu arada en başından beri belirttiğim gibi paylaştıklarım kendi şahsi düşüncelerim yanlış anlaşılmak istemem. Söylediğiniz gibi her lensin ayrı güzelliği var. Ancak her lense sahip olmakta pek mümkün değil. İşte bu da size "Bir sonraki lensim ne olacak" sorusunu kendinize yöneltmenize neden olacaktır. Hatta ilerleyen zamanda çekmiş olduğunuz fotoğrafları,alan derinliği,çözünürlüğünü beğenmeyip tam kare gövde almaya, fotoğrafların keskinliği,renk derinliği, imaj kalitesi hoşunuza gitmeyip elinizdeki lensleri satıp daha üst versiyonlarıyla değiştirme düşüncesine itebilir.

@Sebahattin Demir bey çok doğru söylediniz. Yukarda Nihat Bey'e verdiğim örnekteki abimiz bir çok ekipmana, hem de en iyilerine sahip birisi. Ancak fotoğraf çekmeye giderken onu da çekeyim bunu da çekeyim diyerek yanına tüm ekipmanı alıp, sonra üşenip doğru düzgün fotoğraf çekmeden geriye döndüğü çok olmuştur. Ben eğer uzun yürüyüşlü yada bol gezmeli bir fotoğraf turu yapacaksam, amacıma uygun bir lens bir gövde ile yola çıkmayı her zaman doğru buluyorum. Özellikle tüm ekipmanı çantaya doldurup tabiri caiz ise hamallık yapmak, ayrıca hangi lensle hangisini çekerim diye düşünürken anı kaçırmak açıkçası bana göre değil. Tamam her lensle her çekmek istediğinizi çekemezsiniz ama sonuçta fotoğraf çekme işi emek ve hazırlık isteyen bir uğraş. Tabii ki spontane - anlık gelişen olaylar olmuyor mu "Olabilir" ama inanın izlediğimiz fotoğrafların bir çoğu daha önce üzerine düşünülmüş ve çalışılmış fotoğraflar oluyor. Söylediğim gibi tüm ekipmanı sırtlanıp gitmek bana zor geliyor artık, bunu daha önce yapmadın mı diyecek olursanız "Evet yaptım" ama artık gideceğim yere göre tek lens tek gövde gidiyorum ve çok çok rahat ediyorum. Gideceğim yeri önceden inceliyorum, burada nasıl fotoğraflar çekebilirim diye düşünüp ona göre karar vererek gidiyorum. Mesela bazı arkadaşlarımın yanında hem tak-gez, hem tele, hem de geniş açı-ultra geniş açı lens götürdükleri yerlere ben makro lens ile gidebiliyorum, çünkü orada kelebek, böcek, güzel çiçekler yada başkalarının çok önemsemediği detaylar bulacağımı biliyorum. O anki şartlarda tüm alana, her şeye yönelmek yerine daha detaylı daha makro fotoğraf çekmek istediğim için bu şekilde karar veriyorum. Bazen tüh keşke şunu da çekeydim dediğim olmuyor mu evet oluyor, öyle düşündüğüm yerlere zaten 2. kez mutlaka gidiyorum. Söylediğim gibi fotoğraf işi önceden planlama, fotoğrafı kafada çekme ile ilgili bir olay. Bazen ziyarete gittiğimi yerlerde elim fotoğraf makinesine gitmiyor yada fotoğraf çeksem bile eve gidip bilgisayarda fotoğrafı izlerken, şu açıdan çeksem daha iyi olacakmış, şu saat aralığı daha hoş olur, şu lens, bu kadraj diye kurguladığım oluyor. Öyle olunca daha önce gittiğim bir yere bu sefer sırf fotoğraf çekmek için tekrar gidiyorum. Tabii ki bu her yer için söz konusu olmuyor, ancak söylediğim gibi sadece 1 kez gitme şansım olan yerlere de önceden çalışarak, o yer hakkında bilgi edinerek, önceden çekilmiş fotoğrafları izleyerek, kafamda belirli bir kurgu oluşturduktan sonra hazırlık yapıp gidiyorum. @Sebahattin Demir Bey yukarda belirttiğiniz gibi "kendi ihtiyaçlarımıza göre bilinçli yatırım yapmalıyız". ancak bu bilince ulaşabilmek için de sanırım öncesinde biraz al-sat yaparak, ekipman değişikliği yaparak tecrübe kazanmak gerekebiliyor. ve bu doğrultuda tecrübe kazandıktan sonra insan ihtiyaçlarını belirleyebiliyor. Zaman içinde kişinin fotoğrafa bakış açısı değişebiliyor, izlemeyi sevdiği fotoğraflar çekmeyi istediği fotoğraflar haline gelebiliyor, bu noktadan sonra "Hangi Lensi Seçmeliyim" yada "Bir Sonraki Lensim Hangisi Olmalı?" sorusu ortaya çıkıyor. Şimdiye kadar yazdıklarımızı özetlemek gerekirse, "Herşeyi çekerim niyetiyle yada her aralıkta lensim olsun" mantığıyla hareket edersek, işimize yaramayacak, belki bir kez kullanıp sonra bir kez daha kullanmayacağımız bir sürü ekipman edinmiş oluruz. Önce kendimize "Gerçekten İhtiyacım olan lens hangisi?" diye sorarak bir sonraki lensimizin hangisi olacağına daha kolay karar verebiliriz.

Sebahattin Bey'in dediği gibi "Acımasız gerçek şu ki, ne karar verirseniz verin, diğer objektife ihtiyaç duyacağınız zamanlar hep olacak " evet ama her istediğinizi elde etmek masraflı ve yorucu olacaktır Bence her fotoğraf sever kendine bir tarz belirlemeli ve bu tarzda gerek çekim gerek işleme gerekse sunum konusunda kendini geliştirerek ustalaşmalıdır. Bu mecburiyettir demiyorum ama kendimizi geliştirmek istiyorsak faydası olacaktır.

@neehot nihat hocam paranız varsa hepsini alıp kullanabilirsiniz buna kimse karşı çıkamaz ancak fotoğraf hobisinde şöyle bir durum söz konusudur. Yeni gördüğünüz ve sizi etkileyen bir fotoğraf varsa siz de ona benzer fotoğraflar çekmek istersiniz. yada yaratıcı bir zekaya sahipseniz farklı zamanlarda, farklı bakış açılarında yeni kadrajlar-kompozisyonlar üreterek güzel fotoğraflar ortaya çıkartabilirsiniz. ancak bir vakit sonra var olan tüm ekipmanlara sahip olabilme dürtüsü yerini yorgunluğa ve fotoğraftan soğumaya bırakabilir. başka forumlarda daha önce tartıştığımız/konuştuğumuz konulardan biri de "Fotoğraf çekmek için dışarı çıkıyorum ancak fotoğraf çekemeden geliyorum" idi. Burada konu şöyle başlamıştı. Değerli bir abimiz fotoğraf çekmek amaçlı kendisini doğaya atmak istemektedir. ancak bir türlü hangi lensini yanına alacağına karar veremez. Önce dağlarda olacağım manzara ultra geniş açı lensle çekilir deyip yanına ultra geniş açı lensini alır. Sonra belki o kadar da geniş kalmayan kadraj çekebilirim diyerek standart zoom lensini alır. gezip dolaşırken kuş yada yabani hayvanlar denk gelebilir deyip tele lensini de ekler çantaya. Eee tabii doğaya çıkacaktır enteresan börtü böcükleri çekmezse olmaz diyerek bir de makro lensi ekler çantaya. hele bir de 2. gövde sahibi ise lens değiştirmek zor gelebilir diyerek 2. gövdeyi de atar çantaya. Sonuç Sırtta 15 Kg yük ile yapılan eziyet dolu bir doğa yürüyüşü. Acaba o lensi mi taksam bu ekipmanı mı kullansam diye düşünmekten sonra dur ilerde değiştiririm, az daha gideyim orada bakarım diyerek doğru düzgün fotoğraf çekemeden, lens değiştirmeden sırtında onlarca yükle saatlerce dolaşıp belinde ağrı ile döner evine. Siz sahip olduğunuz ekipmanlarla tabii ki güzel fotoğraflar çekiyorsunuzdur, ona kimsenin itirazı yok. fotoğraf zaten biraz kişiseldir. Çektiğiniz fotoğraflar size güzel geliyorsa bu size yetecektir. Ben şahsen kendi çektiğim fotoğrafları beğeniyorsam bu fotoğrafçılık hobisi adına beni mutlu ediyor. Ancak benim değinmek istediğim konu ayda yılda bir çekilecek olan bir fotoğraf için binlerce liralık ekipmanı yatırmanın gereği olmadığıdır. yukarı da da bahsettiğim gibi dönem dönem farklı fotoğraf türlerine yönelebilir insan. eğer cebinde parası çoksa her aralıktan lensi alıp çantasına atabilir ama benim şahsi düşüncem "Kullanılmayan ekipmanın cebe zarar olduğudur ve uzun süre kullanmadığım veya kullanmayacağım bir ekipman varsa mutlaka elden çıkartır, kullanacağım bir ekipmana para yatırırım" Tabii ki bu benim şahsi düşüncem. ama siz vakit ayırıp her ekipmanı aynı anda yada çok yakın zamanlarda farklı farklı kullanabiliyorsanız siz ekipman çılgınlığına kapılmış olmazsınız. Ekipman çılgınlığı olayı daha hangi lensi ne için kullanacağını bilmeden lens satın almak ve bu lense sahip olmaktır. Olayı sadece lens olarak ta düşünmeyelim. Bu forumda yada başka forumlarda görüyorsunuzdur. Elimde bilmmem hangi markanın kırpık sensör bilmem hangi makinesi-lensi var. Arka plan flu yapamıyorum ne yapmalıyım? tadında sorular. Verilen cevaplar "Kırpık sensör işe yaramaz, tam kare sensör makine almalısınız. Nikon D810, Canon 5D MK 4 24-70'ler, 70-200'ler havada uçuşur. Ancak burada konuşulması gereken ilk soruyu soran kişinin ekipmanını ne kadar tanıdığı ve ne derecede verimli kullanabildiğidir. Makinenin hiç bir özelliğini bilmeyen, sadece AUTO modunda kullanmış bir fotoğraf severe isterse 100 bin liralık makine önerilsin o kişi yine çektiği fotoğraftan zevk alamayacaktır. Sözlerimi sakın yanlış anlamayın. Siz bu işi bilinçli olarak yapıyor olabilirsiniz - bu durumda hangi lens sizin ihtiyacınızı karşılar buna da karar verebilirsiniz. Ancak her dalda-alanda en iyi fotoğrafı çekmek istiyorum derseniz bir yerden sonra bu sizi zorlar. sadece ekipman sahibi olmak yeterli değildir, bunu işleme ve sunum olarak ne kadar ilerletebiliyoruz buna da bakmak gerekir. Yani bence sonraki lensim hangisi olmalı konusu çok geniş ve kapsamlı bir konudur. tek başına düşünmemek gerekir. Biraz uzun oldu kusuruma bakmayın.

Sebahattin Bey Merhaba; Yazınızı ilgiyle okudum. Yazdıklarınız ve belirttiğiniz konulara tümüyle katılıyorum. Belirttiğiniz konular sizin başınızdan geçen, tecrübe ettiğiniz deneyimlerinizden ortaya çıkanlar. Deneyimlerinizi ve birikimlerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim. Fotoğraf hobisine başlarken gerek daha önce kompakt makinelerle fotoğraf deneyimlemiş olalım, gerekse ilk kez başlıyor olalım büyük bir heyecanla iyi fotoğraf çekmeliyim düşüncesiyle deklanşöre basıyoruz. Etrafımızdaki bir kaç tanıdığımızın yorumları yada kendi kendimiz bile eğer o an beğendiğimiz fotoğraflarımız varsa "Ben bu uğraşıya yetenekliyim" daha iyilerini çekerim diyerek gaza geliyoruz. Sonra her beğendiğimiz fotoğrafı "Ben de çekerim" diyerek çekmeye çalışıyoruz. Tabii bu her zaman mümkün olmuyor. Beğendiğimiz fotoğrafın çekildiği makinelere bakıyoruz ve o makineleri-ekipmanları edinmek için çaba-para sarf ediyoruz. Aslına bakarsanız bu bir nevi bünyemizdeki ekipman çılgınlığının başlangıç noktası oluyor. Daha önce farklı forumlarda ve başlıklarda yaptığım yorumlarda, fotoğrafa yeni başlayınca 18'den 200/300'e kadar her mm aralığını dolduracak lense-ekipmana sahip olmak bir gereklilikmiş gibi gözüküyor gözümüze. Oysa siz ne güzel belirtmişsiniz "önceden çektiğiniz fotoğraflara bakın en fazla açı hangi aralıkta" yada 18-200 tarzı bir tak gez ile bu hobiye başlamak ve gün geçtikçe hangi aralıkta daha çok fotoğraf çektiğimizi belirleyip ona göre lens almak yolunu bize göstermişsiniz. Size tamamen katılıyorum, daha fotoğraf çekmeye ilk başladığım zamanlarda Sony a550 makinem vardı ve 18-55 lensim. daha makineye ısınamadan bir de Sigma 70-300 Apo Makro lens aldım kendime. Sonra Sony kullandığım 2 yıl boyunca o lens benimle birlikteydi. Ancak o 2 yıl boyunca kaç kez kullandın diye soracak olsanız en fazla "5" kez diye cevap verebilirim. Ancak ben ilk dslr makinemi aldığım zaman bir TELE LENS büyük görüntüsüyle çok büyük bir gereklilik gibi gelmişti bana. Ancak zaman geçtikçe ve ekipmanları değiştirdikçe, fotoğraf çekmeye biraz daha fazla alışınca, insan anlıyor en iyi ekipmanın en iyi fotoğrafı çekmediğini. Aynı zamanda hangi lensi kullanıp kullanmayacağını, hangi açının kendisi için uygun olup olmayacağını kestirmek eskiye nazaran çok daha kolay hal alıyor. Ancak bir çok arkadaşımız bir DSLR alınca en iyi fotoğrafı çekeceğini düşünüyor. Daha makinesini tanımadan bir kaç haftalık gazla yeni makine almaya, yeni lens ve ekipman almaya yöneliyor. Ancak bu yöntem hem cebe zarar hem de kendimizi geliştirmek adına bizim en büyük düşmanımız. Şu andaki naçizane düşüncem, herşeyden önce ÇOK fotoğraf izlemeli, makinemizi ve ekipmanımızı tanımalıyız, ayrıca fotoğraf işleme yöntemleri üzerine kendimizi geliştirmeliyiz. çünkü iyi fotoğraf sizin de daha önce bahsettiğiniz gibi önce insanın kendini eğitmesinden-geliştirmesinden başlıyor. 2. olarak iyi ekipman kullanma, 3. olarak iyi bir fotoğraf işleme yöntemi-yolu söylenebilir. Zaman zaman forumlarda lens ve ekipman tavsiyesi isteyen arkadaşlara önce elindeki ekipmanı iyi tanıması gerektiğini, elindeki ekipmanla yapmak istediklerini yapmaya çalışmasını, sonrasında konu-kadraj-kompozisyon konularında kendisini geliştirmesi gerektiğini anlatıyorum. Bu noktaya değinmişken şunu da unutmamak gerek, "FOTOĞRAFLA UĞRAŞAN BİR KİŞİ TÜM FOTOĞRAF DALLARINDA ÇOK İYİ FOTOĞRAF ÇEKECEK" diye bir kural yok. mesela herkes makro görüntüleri sevmeyebilir böyle durumda makro lens edinmeye gerek yoktur. herkes geniş açı yada ultra geniş açı görüntüleri sevmeyebilir. bu durumda geniş açı yada ultra geniş açı lense gerek yoktur. sizin makalenizde bulunan şu kısım "Acımasız gerçek şu ki, ne karar verirseniz verin, diğer objektife ihtiyaç duyacağınız zamanlar hep olacak " bize bu durumu anlatıyor aslında. ancak bu durum yine nihai kullanıcının kendinde bitiyor. Tabii ki her mm aralığında lensim olsun diye isterim ama olmasa da idare ederim. Bu kadar yazdıktan sonra özetlemek gerekirse, Ekipman çılgınlığı yapmaya gerek yok. Önce elimizdeki ekipmanı iyi tanımalı ve ona göre hareket etmeliyiz. Eğer çok acele edersek hem cebimizden kaybederiz hem de gereksiz yere strese girmiş oluruz. O yüzden önce ekipmanı tanıma ve kendimizi eğitme, sonra ekipman alma ve ekipman geliştirme olarak düşünebiliriz konunun aslını. Yukarda kullandığım büyük harfler sadece kelimeyi/cümleyi vurgulama amaçlıdır. sürç-i lisan ettiysem affola. konuya yorumum biraz dağınık oldu. kusuruma bakmayın.

Sebahattin Bey Merhaba; Ciddi emek verilerek hazırlanmış bir makale olmuş. Şimdi iş yerindeyim hızlıca göz gezdirdim, ancak akşam eve gidince tekrar tekrar detaylıca okuyacağım. fotoğraflı anlatım olması daha kolay anlaşılır kılmış, Canon'dan Nikon'a geçiş yapan birisi olarak bazı ayarları bulmam ve düzenlemem epey vaktimi alıyordu hatta bazı ayarları internette arattırdıktan sonra yapabiliyordum. Sizin makaleniz sayesinde menüyü daha detaylı ve hızlı kullanılabilir hale getirebilirim. Emekleriniz için teşekkür ederim.

CanCan hocam, bu lensin 2.8-4 olan versiyonu eski versiyonu. D serisi bir lens. Lensi kötülemek istemiyorum ancak daha önce sipariş verdim. Bir kaç deneme çekimi sonrasında lensin tamir gördüğünü anlayınca satıcıya geri gönderip paramı geriye aldım. Yeni versiyonu olan 24-85 VR modelini D810 ile kullandım. fiyatına göre gayet iyi performansı olan , titreşim önleyicisi ile epey iyi bir lens konumunda. optik olarak ve görüntü kalitesi anlamında baktığınızda çok fazla fark yok. Ben şahsi olarak titreşim önleme özelliği olan lensleri daha çok tercih ediyorum. Naçizane fikrim yeni versiyon olan VR modeli almanız olur ki zaman geçtikçe elden çıkartmanız daha kolay olur.

Hocam @Kirlikedi selamlar. Ben olsam 400 TL bir polarize filtre icin vermem hocam, ND icin veririm ama polarize filtre icin vermem. Turkiye`de ilk satilmaya basladiginda su linkini attigim BENRO marka polarize filtreden almistim, 2-3 sene once. tabii o zaman fiyatlar daha uygundu.memnun kaldigimi soyleyebilirim. https://www.klasfoto.com.tr/Benro-77mm-Slim-UD-CPL-HD-Circular-Polarize-filtre,PR-5842.html?gclid=CP2m7J7Vt9QCFU0Q0wodUWIMzw Sonra bir tane de sundan hediye olarak geldi. https://fotografium.com/urun/hoya-82mm-slim-cpl-circular-polarize-filtre?gclid=CNC3rYjWt9QCFYQcGwodC_0OQA Her ikisini de denedim. kotu filtreler degiller. fiyatina gore kalitesi gayet yerinde. Eger alacaksaniz fiyati uygun olani alin. Zaten surekli kullanim gerektirmeyen filtreler. ayda yilda bir kullanim icin de cok yuksek meblaglara cikmaya gerek yok, tabii bu benim kisisel gorusumdur. Eger polarize filtre alip lensten cikarmayacagim ve surekli lenste takili kalacak diyorsaniz paraya kiyip 400TL`de verilebilir, ama yineliyorum ben olsam vermezdim.

Valla @kirlikedi hocam oncelikle sizin beklentileriniz ve butceniz onemli, eger ki butceniz cok yok ve idare edecek-deneme yapabilecek bir filtre olsun derseniz fiyati en uygun olandan almaniz mantikli, belki bir yerden sonra sizi sarmayacak uzun pozlama yada surekli kullanmayacagim icin idare edecek birsey olsun derseniz piyasada uygun fiyata bulunan Fancier, Marumi, Digipod vb gibi filtrelere bakabilirsiniz, ortalama bir urun icin Camdiox, Nisi, Kenko en fazla performans icin HOYA, B&W , KENKO PRO gibi olanlara bakabilirsiniz. bu arada her ND filtrenin yogunlugu bir degil. ozellikle gunes isiginda dahi uzun pozlama yapmak istiyorum derseniz 10 Stop bir ND almanizda fayda var. 10 stop alti filtreler 3 stop- 6 stop gibi genelde yetersiz kalabiliyorlar.

@Kirlikedi hocam deneme için alınır mı evet alınır ben kaynak camı dahil bir sürü yöntem denedim. 3-5 dolarlık filtrelerden de aldım sonuç olarak çok tatmin edici olmuyor ama denemek için alınır. ayrıca söylediğiniz gibi her lens için bence filtre almaya gerek yok. özellikle çok aşırı güneş ışığına maruz kalmayacağımız durumlarda UV almaya da gerek yok eğer koruma amaçlı parasoley kullanıyorsak. polarize filtre ve nd filtre düşünülebilir. yukarda söylediğim markalar sadece örnek idi. amaç deneme ise alınır ama eğer tatmin edici sonuç almak istiyorsak paraya kıyıp iyi bir filtre almalıyız. bu arada tatmin edici fotoğra yada iyi fotoğraf kişiden kişiye değişir, belki alacağınız 5 dolarlık filtre sizi mutlu etmeye yetecektir. sonuçta her zaman en pahalı ekipman en doğru ekipman olamayabiliyor. ihtiyaca göre karar vermek lazım.

Hepimiz yolun çok başındayız @ önemli olan içimizdeki fotoğraf aşkı hiç bitmesin, fotoğraftan hiç bir zaman soğumayalım. fotoğraf çok güzel bir uğraş evet biraz pahalı ama insana kattıkları ve hazzı bambaşka bir güzellik. 40mm denemedim daha önce ama tüm makrolar iyi olduğu gibi bu lensin de iyi olacağını düşünüyorum. sağlıkla ve bol fotoğrafla kalın @kirlikedi

Nihat hocam, bu sorunuza cevap yazacaktım, hatta yazmıştım gönderdiğimi sandım göndermemişim. Tabii ki alan derinliği hesabında bizi yanıltır ancak bugün hangi fotoğrafçı yada hangi fotoğraf sever alan derinliği hesabını yapıyor ki? alan derinliği hesabı özellikle filmli makine ve manuel dönemde evet çok fazla kullanılan bir hesaptı belki ama dijital slr dönemine geçişten sonra bana sorarsanız alan derinliği hesabını yapmanın pek bir anlamı kalmadı. aslında anlamı kalmadı demek yanlış olur, eski filmli makinelerdeki gibi sınırlı poz zorunluluğu olmadığından - hafızada sıkıntı olmamasından ve kaydedilen görüntüyü izleyip hemen silebilme özelliği olduğundan dolayı deneme-yanılma yoluyla sonuca çok daha rahat ulaşılabiliyor. yukarıda efektif diyaframı anlatırken teknik bir dil kullanmadığım gibi burada bunu anlatırken de çok fazla teknik boyutlarına giremiyorum ama söylemek istediğim şey evet yanıltır ama yine deneme yanılma yoluyla doğru alan derinliğine ulaşabilirsiniz. bu arada lenslerin optik yapıları, çapları, optik yerleşimden kaynaklanan boyutlar bunların hepsi bizi yanıltabilecek şeyler olabilir. mesela Nikon 24-70 ve Tamron 24-70 her ikisi de 24-70 olmasına rağmen Tamron'un 24mm açısı Nikon'un 24mm açısından daha geniş. söylemek istediğim şey "Evet genel kurallar ve teorik bilgiler vardır ama bir de gerçekler ve pratik bilgiler vardır" çok fazla takılıp kalmamak lazım

Yeni lensiniz hayırlı olsun. iyi günlerde kullanın. evdeki çekimlerinizi de merakla bekliyorum. ancak biraz konu-kadraj-kompozisyon üzerine çalışmanız lazım. yukarda 3. fotoğraf hem yarım, hem net değil daha iyi hale getirmelisiniz bence. bu düşünce naçizane düşüncemdir. yanlış anlamayın çok bilmişlik yapmıyorum. benim de halen eksik yönlerim var. güzel günlerde bol fotoğrafla kalın inşallah.

Öncelikle @bnazim bey aramıza hoşgeldiniz. hazırladığınız çizelge ve Selahattin Bey'in tavsiye ettiği uygulamalar faydalı olacak bilgiler. teşekkür ederiz. özellikle uzun pozlama için 10 stop ve üzeri ND filtreler şart. ben genelde deneme yanılma yoluyla yapıyorum çekimleri ve genelde 2. karede istediğim sonucu alabiliyorum. biraz alışkanlık oldu diyebiliriz benim izlediğim yola. Ancak filtrelerle ilgili naçizane belirtmek istediğim bir konu var. filtreleri düşünürsek, lensin önüne konacak her bir eleman lensin görüntü kalitesini bozacaktır. daha kaliteli görüntü alabilecek iken edindiğimiz filtre vb. ekipmanlarla görüntü kalitemizi düşürmüş oluyoruz. o yüzden gerek nd filtre, gerek polarize filtre, gerekse UV filtre alırken fiyatı pahalı da olsa kaliteli ürünler almanın daha iyi olacağı kanısındayım. internette 1 dolardan 1000 dolar seviyelerine kadar filtreler mevcut, ancak şunu unutmayalım. ucuz etin suyu yavan olur, uygun fiyata alacağımız ürün idare edebilir ama kaliteli bir çekim ortaya çıkarmak istiyorsak birazcık paraya kıymak lazım. burada söylediğim şey yanlış anlaşılmasın lütfen. deneme amaçlı uygun fiyatlı ekipman edinilebilir ama iyi kalitede görüntüler elde etmek istiyorsak en ince ayrıntısına kadar düşünmek gerekli. bir de üzerine düşünmemiz gereken şey, özellikle Çin pazarında çok fazla taklit ürünün piyasada olduğudur. bazı ürünler güzel ülkemizde çok pahalı olsa da yurt dışından daha uyguna bulunabiliyor ama bu demek değil ki aynı ürün Türkiye'de 250 usd iken yurt dışında 15 usd olsun. eğer yurt dışından ürün almayı düşüyorsanız yurt dışı fiyatlarını kontrol edip yakın fiyatlarda bir şeyler almanız daha mantıklı olur. aksi takdirde taklit ürün alıp hüsrana uğrama ihtimali çok yüksektir. uygun fiyatlı ekipman alımı yapmadan önce mümkünse biraz araştırıp okumak lazım. bazı firmalar piyasaya yeni girdiği zaman kaliteli ürün-uygun fiyat politikasıyla işe başlıyorlar. Nisi markası - Camdiox markası onlardan bazılarıdır. fiyatına göre alınan görüntü kalitesi gerçekten iyidir. bu markaların reklamını yapmıyorum ama fiyatına göre başarılı olduğu internette bulabileceğiniz tüm incelemerde mevcut. buraya yazdıklarım naçizane fikirlerimdir, kimseyi eleştirmek yada yermek için yazmadım. umarım faydalı olabilmişimdir. Saygılarımla!

Ağzınıza sağlık hocam. siz teknik olarak doğru olanı yazmışsınız, yalnız ben hangi ifade de f değeri = objektifin çapı yazdım onu bulamadım. yine de sağolun en doğru bilgiyi verdiğiniz için. Ben liseyi yabancı dil bölümünde okuduğum için fiziğim zayıftı. zaten sayısalı da sevmezdim. neyse biz gerçek işimiz olan fotoğrafa dönelim. en iyisini en doğrusunu daha fazla-daha doğru bilenden öğrenelim. Saygılar.

iyi akşamlar hocam ben Sony ve Canon'dan Nikon'a geçtim ve efektif diyafram nedir bilmiyordum. ilk başta ben de çok korktum acaba makine mi bozuk yoksa lens mi diye kıvranırken Nikon kullanan bir tanıdığı aradım. Sonradan o anlatınca anladım endişe edilecek bir şey olmadığını. tabii daha sonra başka bir kaç arkadaşın başına aynı şey geldi, ilk başta insan panik yapıyor ama sonradan alışıyorsun

Nihat hocam evet tercih nikon'un çünkü sony ve canon bu özelliği göstermiyor. istese gösterebilirler ama göstermiyorlar. bu bir eksiklik, hata yada fazlalık değil. Nikon sensöre düşen gerçek ışık miktarini göstermek istemiş. şöyle düşünün.diyelim ki açık hava veya aydınlık bir ortam var. lens yere pararel yani makine normal masaya koyduğunuz gibi düz konumda ve lens direk karşıya bakıyor diyafram 2.8 gösterir çünkü gerçek anlamda lensin içine giren ışık 2.8 açıklığı kadardır. lensi biraz aşağıya doğru eğip tekrar baktığınızda burada lensin içine giren ışık miktarı bir miktar azalır dolayısıyla ne olur lensin içine 2.8 açıklığında giren ışık değil belli bir miktar az ışık girer, işte Nikon burada az giren ışığı hesaplayarak gerçek miktarı gösteriyor ancak diğer markalar bunu yapmıyor. ayrıca bu özellik sadece bir lens ile sınırlı değil. şimdi 35mm 1.8 yada Tamron 24-70'de böyle olmuyor gibi gözüküyor ya neden? çünkü bu efektif diyafraf makinenin netleme mesafesiyle direk alakalı. makro lenslerle fotoğraf çekerken çok yakındaki bir nesneye netlemeye çalışıyoruz dolayısıyla makro lenste bu özelliğin hemen farkına varılıyor. ancak diğer lenslerle bu olayın farkına varmak için yakın mesafeden çekim yapmaya çalışın, aynı şeyin diğer lenslerde de olduğunu göreceksiniz. mesela 24-70 yada 35mm ile yakından 30-40 cm'den fotoğraf çekmeye çalışın. aynı olayın diğer lenslerle de olduğunu görebilirsiniz.

Hocam merhabalar; bu durum lensle alakali bir durum değil bu durum Nikon gövdelerle alakalı bir durumdur. Nikon makinelerin Gerçek Diyafram değerini göstermesinden kaynaklanır. bu aslında bir hata değildir. yazılımsal bir tercihtir. dolayısıyla fotoğrafa herhangi bir etkisi olmaz. diğer yandan makro lenslerin tümü optikleri gereği gayet başarılıdırlar. tamron 90mm, canon 100mm,nikon 105mm, sigma 105mm kullanmış biri olarak bu lenslerin içinde optiği kötü olan bir makro lens görmedim.ve bana sorarsanız makro lensle portre çekmenin tadı bambaşkadır. alın bir makro keyfini çıkarın!

Merhabalar Akin hocam, bahsettiğiniz olay sadece Tamron 90mm 2.8 lens ile ilgili bir olay değil. bu olay Nikon gövdelerin efektif diyafram gösterme özelliğinden kaynaklanıyor. Sony ve Canon'da da bu lensi kullandım. O makinelerde efektif diyafram göstermediği için diyafram 2.8'e kadar açıksa hep 2.8 gösterir ama Nikon'da objeye olan uzaklığa da bağlı olarak diyaframı 2.8'e kadar açmış olsak bile gerçek ışık geçirgenliği lensin yapısından ve objeye olan uzaklığa da bağlı olarak azalır Nikon bunu olduğu gibi gösteriyor hatta buna bazı yerlerde gerçek diyaframı gösterme de diyorlar sanırım ama diğer markalar bunu göstermiyor. aslına bakarsanız endişelenilecek bir durum değil. Ben de ilk Nikon kullandığımda lens mi bozuk acaba demiştim sonra araştırınca öyle olmadığını anladım.